@iyiki.kitaplarim_v
|
Esma ile okuldan çıkmış kaldırımda 'best friends'ler gibi kol kola girmiş yürüyorduk. İkimizinde üzerinde siyah feracelerimiz ve renkli şallarımız vardı. Beraber yürüyüp günün ihtişamlı haber başlıklarını ardı ardına sıralarken tam da mahalleye girmeden önce manav Ahmet Amca'ya da selam vermeyi ihmal etmedik. Ama yaygın bir mahalle alışkanlığıdır ki burada kimse selamımızı tam almazdı. Sadece "Aleyküm Selam ve Rahmetullahi Veberakü," diyip bırakırlardı. Biz de Esma ile zorla onlara devamını getirtirdik. "Selamun Aleyküm Ahmet Amca." Tezgaha dizdiği taze meyvelerden başını kaldırıp bize baktı ve gülümsedi. Gülümserken doğuştan kızarık olan yanakları iyice kızarmıştı. "Aleyküm Selam ve Rahmetullahi Veberakü kızlarım. Gelin bakalım birer elma alın tezgahtan." Esma ile hemen atılıp, "Ahmet Amacacazım önce selamımızı tam al!" diye çıkıştık. Ahmet Amca ellerindeki elmaları bırakıp söylenmeye başladı. "Ya yavrularım ben yaşlıyım tutamıyorum aklımda. Kaç kere diyeceğim size." Esma ile birbirimize bakıp Ahmet Amca'nın sürekli unuttuğu şeyi tekrarladık. "Selamem Daimen Ebeden Mübareken Dayyiben Fi Cennat-il Firdevs." "Ayy tutamıyorum işte ne yapayım yani. Hem siz gelin bakayım buraya, hemen alın elmalarınızı." Biz her ne kadar gerek yok Ahmet Amca, dediysekde o bizi dinlemedi ve elimize birer tane kırmızı elma tutuşturdu. Hatta çantalarımıza da birkaç tane elma atacaktı ki elinden son anda kurtulduk. Ama Esma'nın çantası kurtalamamıştı. Ahmet Amca fermuarını açıp içine 6-7 tane elmayı doldurmuştu ve bizi o şekilde yollamıştı. Esma yol boyunca güya elmalar yüzünden ağrıyan belinden şikayet edip durdu. "Ah Ahmet Amca, ah! Yaktın beni. Ayy belim belim. Bak nasıl da ağrıyor. Hepsi şu elmalar yüzunden." "Abartma. Biraz elmanın belime ne gibi bir zararı olabilir ki?" Gözlerini kocaman hayretle açarak suratıma baktı. "Biraz mı? Adam tüm tezgahı doldurdu çantama." Biz kendi aramızda takılırken yanımızda siyah lüks bir araba durdu. Bir müddet bekledi. Biz aldırmadan hatta adımlarımızı hızlandırarak yürümeye devam ettik. Adamlardan biri hızlıca önümüze geçinde adımlarımız durakladı. "Zeynep hanginiz?" diye sordu. Bizim nutkumuz tutulmuştu. "Yazar diye birini tanımıyoruz," diye Esma söyleyince adam bize garip bir şekilde baktı. Esma'nın ağzına çakma perileri is the welcome. Birdem beni kolumdan kavrayıp Esma'yı geri itti ve arkada ki siyah arabaya doğru sürükledi ve ben daha ne olduğunu anlayamadan gözüm karardı. Sonrası ise... Sonrası yoktu işte. Gözüm karardı ve bayıldım.
|
0% |