Yeni Üyelik
9.
Bölüm
@izgirubyy

Yabancısı olduğum evin kapısının önünde içeri girmemek için bahane üretmek aracılığıyla ayakkabı bağcığımı bağlıyordum üstüme giydiğim beyaz askılı crop ve siyah eteğimin altına eteğimle aynı renk convereslerimi tecih etmiştim hemen ilerde de arkadaşlarım beni bekliyordu sağ ayakkabı bağcığımı bağladıktan sonra sol bağcığımın bağlı olmasına rağmen açıp tekrardan bağladım eğildiğim yerden doğruldum yukarı çıkan eteğimi aşağı doğru indirdim açık bıraktığım kıvırcık saçlarımı bir müddet düzeltirmiş gibi yaptım ve sonunda düzeltebileceğim bir eteğim ve bağlayabileceğim bir ayakkabı bağcığım kalmadığında içeri girmekten başka şansım olmadığını kabullendim.

Bir kaç adımla arkadaşlarımın yanına gittim ve beraber içeri yürümeye başladık bu sırada Yaren onları bekletmem hakkında şikayet ediyordu ama ona odaklanamıyordum. İçeriye girince onu göreceğim aklıma geldikçe panik oluyordum. Sare evin kapısını çaldı. İçerdeki müzik sesinden anladığım üzere parti başlamıştı. Kapıyı ortaokul arkadaşımız olan Emir açtı. Emirle beni ortaokulda Sare tanıştırmıştı. Orta okul bitince ise -başka bir takım olaylarda olmuştu- görüşmeyi kesmiştik. Bana kızgın olmadığını bizi partiye davet etmesinden anlayabiliyordum. Emir, Sare'ye sıkıca sarılarak konuştu. "Hiç gelmiyeceksiniz sandım." Sare sadece gülümsedi Emrin'den ayrılırken, Dilan'ın yerinde rahatsızca kıpırdandığını fark ettim bence Emirden hoşlanıyor fakat belli etmemeye çalışıyordu. Aramızdaki en utangaç oydu onun için Emir'den hoşlandığını bildiğimi ona belli etmiyecektim. Emir'in kahverengi gözleri bana döndü ve baş selamı verdi. Sarılmayacağını biliyordum çünkü bana kırgındı. Yaren ve Dilan'a da baş selamı verdi ve içeri geçtik. Ben ortaokuldan sonra Emir'le konuşmayı kessemde Sare konuşmayı kesmemişti onun için eski samimiyetlerini kaybetmemişlerdi. Yavaş adımlarla içeri girdim. Korkuyordum. Onu görmekten ciddi anlamda korkuyordum okulda görmemek için dışarı çıkmıyor çıktığım zaman kafamı yerden kaldırmıyordum ama burda onu göreceğime çok emindim. Onu görmekten ne kadar korksam da gözlerim bana ihanet ederek etrafta bir çift yeşil göz aramaya başladı. Tam çaprazımda ki masada gördüm onu. Kafasını bana doğru çevirdi.

Ve onunla göz göze geldim yabancı olduğum evin bir zamanlar bana ait olan kısmıydı o, boyu bir hayli uzamış, saçlarının rengi daha da koyulaşmıştı, bi o kadar da olgunlaşmış kocaman adam olmuştu. Gözleri, gözleri hala aynıydı...
Gözlerinden gözlerime doğru akın eden kıvılcımlar yerli yerinde duruyordu çok ağırdı ona bakmak, gözleriyle ruhumu talan ediyor geçmişimi yakıyor geleceğimi sular içinde bırakıyordu sanki.

Bana bakarken ne hissediyordu bilmiyorum ama ben yerlebir oluyordum ona bakarken çünkü o çocukluğumdu, İlk arkadaşım ilk heyecanım ilk sevgilim ilk kalp ağrımdı bütün salaklıklarımı görmüş ve onlara rağmen beni bırakmamıştı şimdi ise birbirimizin herşeyini bilen iki yabancıydık bir zaman bana olan bakışları içimi titretiyor, gülüşü heyecanlandırıyor, öpüşü(yanaktan) nefesimi kesiyordu. Ne zaman tanıştığımızı hatırlamayacak kadar küçüktüm tanıştığımızda. Ona ne zaman aşık olduğumu da hatırlamıyordum. Ilkokulda erkekler saçımı çekerken onlara kızıp bana yardım ettiği için miydi? Her ağladığımda yanımda olduğu için, zorlandığım ödevleri, yapamadığım projeleri yaptığı için ya da babam öldüğünde bana destek çıktığı için miydi? Bilmiyor hatırlamıyordum. Bunlar bir yana belki de beni güldürüşüne yanında güvende hissedişime aşık olmuştum, sonuç olarak bir zamanlar aşıktım.

Girdiğim transtan çıkmama yardım eden şey onun önüne geçerek bakışmamızı kesen arkadaşı olmuştu. Bende hemen sağımdaki masaya doğru ilerleyen arkadaşlarımın yanına geçtim. Emir bir kolunu Sare'nin diğer kolunu ise Dilan'ın omzuna atmıştı Sare tepkisizce duruken Dilan kızarıyor gibiydi. Emir benim yanlarına gelmemle bana baktı ve "Hadi bizimkilerin masaya geçelim" dedi. Bilerek yaptığının farkındaydım. İtiraz etsem göze batar ve kızlara durumu açıklamak zorunda kalırdım bu istediğim son şeydi. Emir kollarını kızların omzundan çekmiş ve masaya ilerlemeye başlamıştı bu da itiraz kabul etmediğini gösteriyordu. Sare ve Dilan önden yürürken biz de Yaren'le arkalarından yürümeye başladık. Masalarına vardığımızda üç erkek iki kız vardı. Hepsini tanıyordum. Bizim masaya geldiğimizi gören Doğukan köşeye kayarak yer açtı. Sare ve ben Doğukan'ın yanına otururken Yaren ve Dilan, Çınar ve Sena'nın ortasına oturarak karşımıza yerleştiler. Emir ise Alperenin yanına geçti. Şimdi ise dört erkek beş kız olmuştuk. Onun olduğu tarafa bakmamak için özen gösterirken Çınar oyun oynamak istediğini söyledi ve lise klişesi olarak şişe çevirmece oynamaya başladık. İki sorunumuz vardı, birincisi soruyu cevaplamak istemeyen shot atıcak, ikincisi ise soruyu cevaplayanın yalan söylediği düşünülürse 2 shot atıcak olmasıydı. Sarhoş olmak istemiyordum.

Doğukan şişeyi çevirdi. Şişe dönerek Dilan ve Emir arasında durdu. Emir soruyor Dilan cevaplıyordu.
"Doğruluk mu cesaret mi?" diyerek başlattı oyunu Emir. Dilan ona gelebilicek soruları aklında tartmış gibiydi. "Doğruluk."dedi. Emir bir süre düşünmenin ardından "Hiç öpüştün mü?" diye sordu. Dilan utanarak kafasını eğdi ve ağzının içinde birşeyler söyleyerek Emir'i onayladı.
"Ne! Kızım öpüştüğünü bize nasıl söylemezsin" diye bağırdım. Emir sırıttı Dilan cevap vermedi ve önündeki şişeyi çevirdi. Şişe Sena ve benim aramda durdu ben cevaplıyordum. Sena daha konuşmadan "Doğruluk" diyerek tarafımı belli ettim. "En pişman olduğun an?"diye garip bir soru sordu cevaplamak istemiyordum ama partinin başında sarhoş olmak da istemiyordum. Biraz düşündükten sonra cevaplamaya karar verdim. "Birisine ona hiç aşık olmadığımı söylemiştim bir keresinde en pişman olduğum an oydu." Sare ve Emir'in bakışları donuklaştı. Kafamı çevirip sana hiç aşık olmadım dediğim kişiye bakıp tepkisini görmek istiyor ama yapamıyordum.

Şişeyi hızlıca çevirdim. Şişe Suna ve onun arasında durmuştu. Suna'yı beklemeden "Doğruluk" dedi. Suna ise sanki bu anı bekliyormuş gibi hemen sorusunu sordu. "Okuldakiler senin bu zamana kadar hiç aşık olmadığını söylüyor elime fırsat geçmişken soruyorum kalbin biri için delicesine attı mı? Hiç aşık oldun mu Alperen?" gözlerimi Suna'dan Alperen'e çevirdim cevap vermeyip shot atabilirdi ama cevap vericek gibi duruyordu. Dudaklarını araladı gözlerini bana doğru çevirdi. Siktir. Soruyu bana bakarak mı cevaplıyacaktı. Gözlerini gözlerimden ayırmadan konuştu"Hiç aşık olmadım. Kalbimi attıracak hiç bir kızla tanışmadım." Nefessiz kaldım bana bakarak aşık olmadığını söylüyordu sanki geçmişin intikamını almak için yapıyordu bunu. Sare ve Emir aynı anda ellerini kaldırdı. "Yalan söylüyor"dedi Emir. "Evet yalan söyledi." dedi Sare. Doğukan "Bence de yalan söyledi." diyerek katıldı onlara diğerleri ise sesizdi Alperen Efe gözlerini hâlâ benden ayırmamıştı. Bir kez daha dudaklarını araladı. "Yalan." dedi kafasını aşağı yukarı sallayarak hemen ardından da iki shotu ardarda midesine gönderdi.

Ve bu şekile Alperen Efe Atalay daha önce aşık olduğunu, aşık olduğu kızın gözlerinin içine bakarak itiraf etti. Efe'nin iki itirafından birini ve Nisan ile olan geçmişini o ortamdaki 3 kişi dışında kimse anlamadı. Anlayamadı.
Ta ki içlerinden biri köfteyi çakana kadar.

 

 

 

 

©
Gereksiz uzun oldu sanki
976kelime🎀
Devamı da diğer bölüme inss
Birde karakterlerin dış görünüşlerine ve kıyafetlerine değinmedim uzun olmasın diye
✨2. çiftimizde belli oldu sankii✨
Köfteyi çaktın lafı çok hoşuma gidiyor anam söyler hep
Ahakshlaöz şey ya da
Çalıştır saksıyı
Çalıştır gemiyi
Çaktın mı köfteyi
Sude umarım biliyorsundur da bu kız ne anlatıyor demiyorsundur
Ehe
1032kelimeoldubuaçıklamaylaberaber

 

Loading...
0%