@izgirubyy
|
"Siz kim oluyorsunuz da işime karışıyorsunuz." sesimi yükselterek söylemiştim bu cümleyi. "Babanızın sizi korumak için tuttuğu adamım ben." Gökdeniz'in sesi daha ılımlıydı benim bağıran sesime inat olarak.
"Kestik!" Fuat beyin sesiyle sırtımı oturduğum sandalye yasladım. Yaklaşık bir saattir yeni çıkacak dizimiz için okuma provasındaydık ve beklediğimden iyi geçmişti. Bu süreçte Gökdeniz'le fazla muhabette girmemiş verimli bir gün geçirmeye çalışmıştım.
Başrol olarak oynayacağım ilk dizi olduğu için fazlasıyla gergin olsamda üstesinden geleceğime emindim. Endişe ettiğim tek şey bu zamana kadar oynadığım dizilerde müstehcen sahnelerin bir elin beş parmağını geçmemiş olmasıydı çünkü bu dizide çok daha fazlası olacağının farkındaydım.
Bu teorimi doğrulayan yegane şey ise karakterlerin daha ilk bölümden öpüşecek olmalarıydı.
Sarhoşken öpüşüp daha sonrasında şarkıcı ve onun koruması olarak bir araya gelicek olmaları bir yaz klişesi olup fazlasıyla beğeni toplayacaktı daha doğrusu temenimiz bundan yanaydı.
Gökdeniz Salman ile tanışıklığımızın üstünde iki buçuk hafta geçmişti ve bir kaç hafta içinde öpüşmüş olacaktık. Profesyonel değildim ama bir öpücükten etkilenecek kadar aptal değildim. Aynı zaman da Gökdeniz'den ölesiye nefret ediyordum.
Fuat Beyin kestik lafıyla çantamı önümdeki masadan alıp ayağa kalktım arkadaşlara görüşürüz diyerek çıkışa yöneldim.
Menejerim Tuğba ablayla birlikte arabaya geçtik. İş yaparken ne kadar resmi olsak da ablam gibiydi.
"Nasıl hissediyorsun?" meraklı sesi beni güldürmüştü. "Ay aşırı heyecanlıyım abla ama o Gökdeniz'e çok sinir oldum her zaman ki gibi." Kahkaha attı. "Kızım adamla işe başlıyacaksınız az ılımlı yanaş birde dizi tutarsa bu nefretle işin bir hayli zorlaşır." Göz devirerek konuşmaya başladım. "Abla görmüyor musun adamın hareketlerini? Olgunlaşmamış pislik erkek ya bir de bu Gökdeniz yalancının önde gideniymiş, yani diyeceğim o ki Tuğba Abla dikkat etmek lazım ona daha kariyerimde yükselememişken onun iftirasına kurban gitmeyelim. " Tuğba abla senden olmaz bakışı göndererek konuyu değiştirdi.
Eve varana kadar gündemden ve yeni çıkacak dizimiz hakkında konuştuk durduk son hatırladığım şey ise kendimi yorgun bir şekilde yatağıma atıp gözlerimi kapatır kapatmaz uykuya daldığımdı.
&
Gökdeniz Salman'dan
Açelya ile yaptığımız okuma provasının üstünden bir hayli zaman geçmişti saatin ikiyi geçtiğini biliyor ve içiyordum. Sadece içiyordum. Arkadaşlarımla geldiğim bu lüks barda benim gibi birinin sadece içmesi fazlasıyla tuhaf karşılanıyordu, en azından arkadaşlarım için, çünkü kara gözlerim bir çok kızın üstünde dolaşıp avını seçmeliydi şu ana kadar ama ben sadece içiyordum. Keyfim yoktu, sinirliydim ve kendime yediremiyordum o beceriksiz çaçaronla aynı projede oynamayı.
Çaçaron ona kesinlikle yakışan bir kelimeydi, gereksiz laf sokmaları ve fazla cana yakın olup herkesle konuşması o kesinlikle çaçarondu.
Alkol kapasitem fazlasıyla dolmuştu her ne kadar iyi bir içici olsam da bugün bir hayli cozutmuştum. Eve gitme zamanı gelmişti en azından benim için arabanın anahtarı ve bir kaç kişisel malzememi önümde duran masadan aldıktan sonra içtiğim içkinin parasını ödeyerek mekândan ayrıldım.
Eve gidişimi hatırlamıyordum, başım bir hayli ağrıyordu. Banyo yapıp kendimi yatağın soğuğuna bırakışım da aklımda bir hayli kesikti.
Başımın ağrısı ve yarın işimin olmaması sayesinde rahat bir şekilde uyumuştum. Saat öğleni bir hayli geçmişken gözlerimi aralayıp şarjı yüzde beş kalan telefonuma baktığımda bir çok mesaj olduğunu gördüm, hepsi aynı kişiden gelen mesajlardı.
Açelya büyüküstün.
Çaçelya:
Nerdesin sen, senin keyfini mi beklicez biz?
©
Çaçaron: çok konuşan kimse
Çaçelya iste çaçaron ve Açelyanın birleşimi
ÇAÇaron/açELYA
Umarım ing klavyeyle yazmamisimdir dikkat etmeye calistim olduğu kadar artık
|
0% |