@izgirubyy
|
Nefret bu hayattaki en güçlü iki duygudan birisi olup size herşeyi yaptırabilirdi. İstemediğiniz birine dönüşmek saniyelerinizi almazdı. Bir bakıverirdiniz asla yapmam dediğiniz şeyleri yapmışsınız. İkinci en güçlü duygu ise aşktı, aşk da nefret gibi sizi çok farklı birine dönüştürebilir asla yapmam dediğiniz şeyleri yaptırabilirdi. Bu iki duyguyu ayıran çizgi ise karşımızdaki kişiye beslediğimiz iyilik veya kötülüktü. Nefret etme çok seversin, çok sevme nefret edersin lafı ise tamamıyla palavraydı. Bu zamana kadar nefret ettiğim herkesten nefret etmeye, sevdiğim herkesi ise sevmeye devam ediyordum. Bu asla değişmeyecek bir şeydi. Mesela aynı işi yaptığım ve aynı anda popüler olmaya başladığım meslektaşım Gökdeniz Salman'dan ölesiye nefret ediyordum. İşinde her ne kadar iyi olsada, yaptığı işlerle değil gece hayatıyla magazine düşüyordu. Her yükselişimde her adımdan söz edilen yerde bir şekilde konu ona geliyor ve geri planda kalıyordum. Samimiyetsiz herifin tekiydi. Yakışıklı suratı ona bolca ego yüklüyor insanları ezmesini sağlıyordu çölde susuz kalsa bir damla su vermezdim öyle güçlüydü nefretim. Benim ondan nefret ettiğim gibi onun da benden nefret ettiğine adım kadar emindim. Karşılaştığımız ortamlarda ona attığım iğneleyici bakışların farkındaydı ve bana keskin gözleriyle karşılık vermekten çekinmiyordu. ~
Tuğba hanım: Yeni bir dizi teklifi var.
~
Aylardır beklediğim mesaj sonunda gelmişti. Yaklaşık iki yıl önce yan karakter olarak başladığım oyunculuk kariyerim daha yeni yeni meyvelerini vermeye başlamıştı. Son dizim de başrolün kız kardeşini oynamış ve adımı insanlara duyurmuştum bu başrol teklifi ise hayallerimdi ve ne olursa olsun reddetmiyecektim. Tuğba hanıma kabul edeceğimi bildiren bir mesaj attım ve görüşme gününü heyecanla beklemeye başladım.
©
|
0% |