her yerim kan içindeydi ellerim kıyafetlerim yüzüm hatta gözlerim bille kan olmuştu neye dönüşmüşüm ben zaman la neydim ben kimdim derken kendimi nasıl burrada buldum bir depodsaydım ellerim bağlıydı günlerdir işkence çekiyordum artık zaman kavranımı yitirmiştim hep baygındım sabahtamıyım akşamdamıyım bilmiyorum galiba yolun sonuna gelmiştim zaten böyle olacağı belliydi çevrende seni saracak koruyucu meleklerin yoksa sen hep tehlikedesindir bende onlardan biriyim işte ne ailem var ne koruyucu meleğim ben ateş kisesiz ateş

deponum kapısısnın açılma sesini duydum gelenler günlerdir beni döven adamlardı yine başlıyoruz diye düşünürken beklemediğim birşey oldu elimdeki ve ayağımdaki ipleri çözmeye başladılar patraon olduğunu düşündüğüm kişiye dönereek " neler oluyor ne yapacaksdınız bana hiçbirşey bilimiyorum emre kaeayı tanımıyorum dedim size " adama sırırtır bir şekide honuşmaya başladı " tanıyıp tanımadığını oraya gidince anlarız" " ne gitmesi ne dison sen " " gidince görürsün ne dediğimi ahmet ağzını bağla şunu yolda konuşupta kafa ütülemesin " neyden bahsidi ne gitmesi emre kara kim günlerdir türlü işkencelerle bana bu adamı sorup durdular neymiş emre kara benim babammiş ben adama tanımıyorum dedikce şiddetin dozuda arttı sonuç bu haldeyim yüzüm gözum kan içinde adamlar ellerimdeki ve ayaklarumdaki ipleri çözup ağzımı bantladılar ve sürüklemeye başladılar ayaklarımda yürümeye derman yoktu gözlerimi bile zar zor açık tutmaya çalışıyorum arabaya bir çuval gibi bagaja fırlattılar en azından araba büyüktüde bagajda uzana biliyorum günlerdir tahta sandayeye oturmaktan her yerim tutulmuştu

yarım saat süren yolculukatan sonra bir malikhanenin önüde durmuştuk herkes arabadan inditen sonra öndeki üç adam kapı önündeki korumaları silah çekmelerine bile izin vermeden öldürdü ben daha neyin ne olduğunu analaöadan içeri girmeye başladılarölüm bana yabancı değildi çok ölüm görmüştüm en kötüsüde değrer verdiğim kişide gördüm işte o başkaydı sanki canımın yarısısnı benden aldılar hayatımı sikip attılar benim o acıyı hiç unurmadım unutamadım unutmak istemedim çünkü alacak bir intikamım vardı ayakta kalmamaım tek sebebi beni düşünceleriden sıyıran şey malikhanenenin açılan kapısıs oldu

içeri girdiğimize ortalık sessizdi ama evin araka bahçesinden sobet karışık gülme sesleri geliyordu hiç etrafı aramada otarafa doğru yöneldiler beni iki adam kolarımdan tutarak sürüklemeye başladı gittikçe sesler artıyordu daha net duymaya başlamıştım sesin olduğu yere vardığımızdaysa kocaman mutlu bir aile tablosu vardı benim yabancı olduğum o ortam mutluydular taki bizi görene kadar ilk gören kişi 30 yaşların bşında bir adamdı esmer tenli yapılı bir adamdı bizi görür görmez ayağa kalktı " anne kızlarıda al içeri geçin " annesine benziyordu ama bir fark vardı annesinin gözleri maviydi bir okyanusu bir gökyüzünü aratmayacak kadar güzeldi

kadın oğlunu baktığı yer bakınca küçük bir çığlık attı herkeze baktı sıra bana gelince bir anda dondu ne oldu neden öyele bakıyor gözlerinde değişik bir duygu vardı anlayamadım başka bir adamda kadınları toplayıp eve götürmeye başladı kadın giderken bile bakmaya devam ediyordu sanki birşeyleri çözmeye çalışır gibiydi kadınların gitmesiyle karşımızde 4 erkek kaldı en yaşlıları olan adama " celil bakıyorum yine iş başindasın şimdiki yaran ne acaba aa dur dur haturladım sen ihaleyi kaybetmiştin diymi " adama bak beeee 50 yaşlarında beyaz tenli yeşil gözlüydü gözlerine bakıca nedense beni yanlız hissettirmişti neden böyle hissetim birden bire tanımadığm bir adam neden bana yanlız hissettirsin kendime sinirlendim o ana ben zaten hep yanlızım neden bşr anada boyle hissetim ki

yanımdaki adam kıpkırmızı olmuştı adam yere bakarak konuşmaya başladı " evet ihaleyi kaybettim ama sende kaybettin emre kara hemde çok büyük kaybettin " dedi ve gülmeye başladı demek emre kara bu adammış tamam iyide benim bu adamala ne ilgim vardı sanki benziyor gibiydik ama yok olamaz herakde ben fazla dayaktan doğru göremiyor ve düşünemiyordum heralde evet kesinlikle öye başka açıklaması olamaz karşıdaki adam kaşlarını çatarak " ne diyorsu sen celil yine ne oyunlar peşindesin " " ne oyunu emrecim ben hep gerçeklerin peşindeyim" "ne saçmalıyosun sen ne gerçeğinden bahsediyorsun" adam benim yanıma gelerek elini omzuma kodu " "şöyleki emrecim ben biraz araştırma yaptım ve bil bakalım ne bukdum senini yıllar öce terk ettiğin çocuğunu buldum ve şu anda gördüğünn bu kişi seni oğlun ateş "