Sabah yataklarında rahatsız edici bir alarm ile uyanıp apar topar maden ocağı tarzı bir yere getirilmişti Stella ve odasında kalan kişiler. Etraflarına baktıklarında onlar gibi geniz ayılamamış yüzlerce kişi şaşkın gözlerle onlara ve diğerlerine bakiyorlardı . Bu boş bakışmalar çok geçmeden askerlerin yüksek sesleri ile yer değiştirdiler:
- Herkes önlerinde duran kazma , kürek, el arabasından birisini alsın ve önünüzde duran taşları toplayarak ( eli ile işaret eder(ettiği yer girdikleri yerin tam karşısında bulunan büyük bir delik )) O gördüğünüz yere dökün !!!
der emreden bir ses tonuyla . Herkesin aklında bir önceki gece kalmış olacak ki kimse tereddüt etmeden denilen şeyi komut almış bir hayvan gibi yapmaya başlar. Stella olduğu yerde olanlara baktığı esnada Betty onu kolundan çekerek ona bir el arabası verir ve onunla gelmesini söyler. Herkes durumun sadece bundan ibaret olduğunu işleri yapınca kimsenin onlara karışmayacağını düşünüyordu ama askerler işlere başlanan ilk andan itibaren çalışan kişilerin diplerine girerek sürekli bir şekilde bağırır ses tonuyla :
- Daha hızlı !! diye söyleniyorlardı .
Stella ve daha önce onun gibi olan, hayatinin bundan önceki bölümünde okuldan eve gelmek dışında bir şey yapmayan çoğu kişinin enerjisi çok çabuk bir şekilde tükenmişti. Stella henüz 2. arabayı deliğe dökmüş ve dönüyorken kısa süreli yorgunluktan dolayı bir anda yere düştü. Stella hayatında sadece 2 -3 kg lik meyve torbaları taşırken şimdi bir anda 20 30 kg ağırlığında taşla dolu bir el arabası taşıyordu. Stella yere düştüğü gibi bir asker hızlı bir şekilde yanına geldi ve bağırarak:
- Kalkkk!! dedi .
Stella ani bir korkuyla kendini yerden doğrultmaya çalışırken asker belinde duran jop ile stellaya 2 -3 darbe indirdi . Stellanın acı içerisinde ki inlemesi ile orada bulunan kişiler oraya doğru bakmaya başladı . Taş kırma sesinden dolayı yaşananlardan bir haber olan Betty , Stellaya doğru baktığı esnada onun yerde jop darbeleri yediğini fark edince hızlı bir şekilde hareket etti ve askerden özür dileyerek onu ayağa kaldırdı ve el arabasıyla çalıştıkları taşın kenarına onu getirdi . Stella aldığı darbelerden dolayı olacak ki ağlamaya başladı ve :
- Ben bu insanlara ne yaptım, niye bu haldeyim ben , ne oldu bir anda bu dünyaya. Diyerek ağlamasına devam etti .
Betty, Stellaya doğru yaklaşarak kısık bir ses tonuyla :
- Eğer böyle ağlamaya devam edersen senin üzerine daha fazla gelecekler şimdi ayağa kalk , acını iş bitene kadar gizle ve çalış . Bu durum senin için ne kadar zor olsa da hayatın buna bağlı , dün yaşanan durumları unutma burda başkaldırı veya çalışmamanın sonu aynı Ölüm. Şimdi kalk ve çalış hadi.
Stella , Betty'nin bu sözlerinden sonra ne kadar zor olsa da çalışmak için kendini zorlar . El arabası ile her o deliğe doğru ilerlediginde acısı sanki 10 kat artıyor gibiydi ama dayandı, dayanmalıydı yoksa ailesini bile bulamadan bu hayata veda edebilirdi . Saatler , dakikalar , saniyeler sanki hiç geçmiyor gibiydi çalışırken Stella artık yorgunluktan bittiği esnada bir zil sesi duyuldu ve stella kendini o an yere bıraktı.
Askerler bağırarak:
- Herkes Odasına!! diye bağırdı .
Sanırım onlar için cehennem gibi geçen bir gün artık son bulacaktı , özellikle Stella için. O bu güne kadar babasından bir tokat bile yememiş bunu bile geçtim arkadaşlarıyla kavga edip darbe yememiş birisiyken sırtına yediği o sert darbeler onun bütün dengesini altüst etti . Stella kendini yerden destekleyerek kalkarak kendi odasında bulunan kişilerin olduğu kuyruğa doğru ilerler . Betty, Stellaya doğru yanaşır ve hiçbir şey demeden sadece onu destekleyerek odalarına kadar götürür. Betty , Stella ile birlikte odaya geldikten sonra stellayi yavaşça döşeğine doğru bırakır. Stella yorgun bir halde yediği darbeleri unutarak sırt üstü bir şekilde yatar ki sırtı döşeğe temas ettiği gibi acı içinde kendini öne doğru atar . Eli yüzü toz içinde olan Betty , Stellaya doğru yaklaşır ve ona üstündekini çıkartmasını söyler. İlk başlarda çıkartmayan Stella sonrasında ustundekini çıkartır. Stellanını sırtının özellikle üst bölgesi mosmor bir hal almıştı, Stella beyaz bir tene sahip olduğu için bu morluk çok daha fazla belli oluyordu . Betty buna nasıl bir müdahale edilebileceğini düşünüyordu normalde bu tarz durumlarda oraya krem gibi şeyler kullanılırdı ama şartlar hiç normal değildi. Tuvaletten çıkan siyahı 50'li yaşlarda bir kadın Stellanin gözüken sırtına doğru baktı ve :
- Sırtına ekmeği ıslatarak koyabilirsiniz , çok bir faydası olmaz ama en azından ağrısını biraz dindirir . Biz küçükken annelerimiz böyle yapardı. Dedi
Stella O kadına doğru dönerek hafif tebessüm ile teşekkür etti ve kadın aynı şekilde karşılık verdi . Sanırım artık iş Bettydeydi, kenarda duran ekmekten bir parça kopararak lavaboda ıslattı ve yüzüstü uzanan Stellanin sırtına ekmekleri yapıştırdı. Stella soğuk ve ıslak ekmeğin tenine her temasında kısa süreli bir acı hissediyordu . Betty , Stellanin sırtı ile işi bitirdikten sonra kendi köşesine doğru çekilerek döşeğine uzandı.
Stella kendilerine bu fikri soran kadın ise tanışmak istiyordu ama çok yorgundu ve hemen uyumak istiyordu ama onun öncesinde en azından ismini öğrenebilirdi. Yaşlı kadına dönerek:
- Yardımınız için teşekkürler, bu arada isminiz neydi ? diye sorar
Yaşlı kadın neşeli bir ses tonuyla :
- Nora . Der
Stella lafı çok daha fazla uzatmadan tekrar teşekkür eder ve yarın daha detaylı tanışmak istediğini belirtir ve deriin bir uykuya dalar .
Okur Yorumları | Yorum Ekle |