Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@just73ad

Anıl (Siz): Merhaba Savcı Hanım.

Anıl: Ben Hakim Karan Altan'ın kardeşi Anıl Altan.

Anıl: Size yazmamın sebebi kitabım 'Son Yıl' serisinin ilk kitabı basım aşamasındayken şikayet edilmesi.

Anıl: Abimle konuştuktan sonra bana sizin numaranızı verdi.

Savcı: Öncekile size de merhaba Anıl bey.

Siz: Ben Hakim Karan Altan'ın kardeşi Anıl Altan.
➥Savcı: Haberim var bana söylemişti kendisi.

Savcı: Peki kitap neden şikayet edildi?

Anıl: İçinde argo, şiddet, ölüm ve intihar bulundurduğu için şikayet edildi.

Savcı yazıyor...

Savcı: E tabi şikayet edilir ne ararsan var maşallah (Gönderilmedi)

Savcı: Tamam, peki dava tarihi ne zaman?

Anıl: 1 hafta sonra perşembe günü.

Savcı: Avukat bir tanıdığım var sizi ona yönlendirebilirim.

Savcı: Çünkü bu durumda bir avukata ihtiyacınız olur.

Savcı: Eğer o gün bir davası yoksa sizinle ilgilenebilir.

Savcı: Ben öğrenip size dönerim. İyi günler.

Savcı: Avukat bir tanıdığım var sizi ona yönlendirebilirim.

➥Anıl: Teşekkürler. 

Savcı: Ben öğrenip siz dönerim. İyi günler.

➥Anıl: Bekliyorum. Sizede iyi günler.

Savcı çevrimdışı...


Sonunda bu işimide halletmiştim. Kitap daha basım aşamasındayken bile şikayet ediyordu. Abi madem okumayacaksın niye dava edip basımını engelliyorsun. Beğenmiyorsan okuma zorlayan var sanki. Şimdi senin yüzünden okumaya hazırlananlarda okuyamıyor.

Kendi kendime söylenirken telefonum çalmaya başladı ve kim olduğuna bakmadan telefonu açtım.

"Ne var" karşıdan ses gelmesini bekledim ama gelme tam kim olduğuna bakacaktım ki karşı taraftan "Ne var mı" sesi geldi tanıdığım birinin sesi değildi kim olduğuna baktım. Arayan kişi Savcıydı. Ben şimdi koskoca Savcının telefonunu 'Ne var' diye açmıştım. "Anıl bey orda mısınız" diye sordu bu seferde karşıdaki ses ben erkek olduğunu sanıyordum çünkü ismi Devrim'di ama telefondan gelen ses bir kadın sesiydi. "Evet burdayım da ben kimin aradığına bakmamışım sizede ayıp oldu" dedim. "Sorun yok insanlık hali. Ben sizi avukatla görüşebilir misiniz diye aramıştım ama siz galiba meşgulsünüz ?" diye sordu deminki açıklamama karşılık olarak. "Yok ben meşgul değilim yani gelebilirim nerdeyseniz"

"Peki tamam ben size konum'u ve Avukatın numarasını atıyorum" dedi Savcı. "Tamamdır" dedim ve telefonu kapattım. Aslında kitabın basılmamasıyla ilgili bir duyuru paylaşmam lazımdı sonra yola çıkardım zaten. Duyuruyu paylaşmak için sosyal medya hesaplarımdan birine girdim tam duyuruyu paylaşıyordum ki üsten gelen arama buna engel oldu.

"Efendim abi"

"Noldu konuştun mu Savcıyla?"

"Konuştum ne oldu"

"Hiçbir şey bir şey mi olması lazım lan seni aramam için eşek abinim ben senin"

"He abi he"

"Neyse onu boşver de işin var mı?"

"Var niye"

"Ne işin var"

"Avukatla konuşucam"

"Ne zaman biter"

"Ne bilim ben"

"Senin dilin fazla uzamış"

"Evet abi ne söyleyeceksen söyle kapatıcam"

"Anna'yı okuldan alsana ben söz vermiştim ama son anda dava olucağı tuttu"

"Tamam abi ben alırım başka söyleyecek bir şeyin yoksa ben kapatıyorum"

"Yok kapat"

"Tama-"

Tam tamam diyecekken abinin telefonu yüzüme kapatmasıyla lafım yarım kalmıştı. Hep aynıydı işte ne beklersin.

Sosyal medyaya duyuruyu atıp telefonumu kapattım. Bir tanecik arabamın anahtarını alıp evden çıktım. Hayatımdaki en kıymetli varlığım olan arabacığımın yanına gittim ve bindim telefonumu arabaya bağlayıp Kaan'ı aradım. Avukatla konuşmayı Kaan'a postalayacaktım.

"Efendim"

"Nerdesin"

"Bende iyiyim kardeşim sorduğun için sağol"

"Olum uzatma işte nerdesin"

"Evdeyim noldu"

"Hani kitaba dava açılmıştı ya avukatla konuşmaya sen gider misin"

"Tamam konumu at bana"

"Atıyorum hadi "

Telefonu yüzüne kapatıp Kaan'a konumu attım. Kaan benim kardeşim gibi bişeydi yediğimiz içtiğimiz bile ayrı gitmezdi.



Arabayı tam okulun önünde park edip arabadan indim. Sırtımı arabaya yaslayıp Anna'mı beklemeye başladım. 3 gündür Anna'yı göremiyordum. Telefonumu çıkarıp saate baktım Anna'nın çıkmasına 10 dakika kaldığını gördüm. Hazır telefonumu çıkarmışken hikayeme verilen yanıtlara bakmak aklıma geldiği için Instagram'a girdim genelde hep şunun gibi yorumlar vardı.


"Niye erteleniyor ki ya okumayacaksan okuma mk"

"Kim dava etmiş?"

"Abi imza günleri ertelendi mi?"

"Basım iptal mi şimdi?"


Telefonla ilgilenirken telefonum elimden alınmasıyla kimin aldığına bakmak için kafamı kaldırdığımda karşımda Anna vardı.

"Kiminle konuşuyorsun sen bakiyim?" Diyerek telefonumu kurcalamaya başlamıştı. Telefonu elinden almadım Anna büyük bi dikkatle telefonumda bir şey bulma hevesiyle Instagram'ımı kurcalıyordu. Anna'nın dikkati telefonumdayken elinde tutuğu kendi telefonunu aldım. Anna'nın anında odağı bana dönmüştü.

"Abi bırakır mısın?" Diye üstüme atlayınca telefonu yukarı doğru kaldırdım. "Ne var bu telefonda bu kadar önemli?" Diye sordum ciddiyetle. "Hiçbir şey yok abicim" dedi. "Artık bir şey olduğuna eminim" diyip telefonu Anna'nın ulaşamayacağı bir yüksekliğe kaldırdım. Ve bende kurcalıyor gibi yaptım. Anna telefonu elimden almaya çalışıyordu hala ama aslında ne yaptığımı bilmiyordu.

"Kameraya el salla" dedim ve gülmeye başladığımda Anna video çektiğimi anlamış ve üzerimden çekilmişti. "Abi ya çok kötüsün" dedi şikayet eden bir sesle. "Ben mi çok kötüyüm? İyi tamam öyle olsun" Dedim üzülmüş gibi. Bu benim en iyi silahımdı. "Ya abi öyle değil" dedi 'i' harfini uzatarak. "Anladım ben ya boşver" diyip arabaya bindim. Bıyık altından gülerken Anna'nın görmemesi için gülmeyi bıraktım. Ve oyunuma devam ettim. "Nereye götürsün seni kötü abin" diye sordum yalancı bir hüzün olan sesimle. "Ama ben öyle söylemek istemedim ki abi sen beni yanlış anladın hem sen dünyanın en iyi abisi olabilirsin"

"Öyle mi hanımefendi?" Dedim bu sefer alayla. "Öyle beyefendi" dedi aynı şekilde. "Neyse boşver de nereye gidek" diye sordum Anna'ya "Eeee bende sana tam onu söyleyecektim" dedi tatlı bir ses tonuyla. Kesin izin vermeyeceğim bir şeydi bu. "Hayır" "Ya abi bi dinle ama" dedi bu sefer üzgün bir sesle "tamam söyle" dedim "bakalım bu sefer ne istiyorsunuz Anna hanım"

"Eee şimdi benim çok sevdiğim bir şarkıcı var ya" dedi büyük bir hevesle. "E nolmuş ona" diye sordum. "O İstanbul'a geliyormuş konsere Karan abime sordum işim var dedi annem e tek gidebilir miyim dedim izin vermedi o yüzden de sen benimle gelir misiin?" Diye sordu ve tatlı tatlı bakmaya başladı. "Ama abicim biliyorsun benim kitabım çıkacak bir de dava falan var bende yoğu-" daha lafımı bitirmemişken Anna lafımı kesti. "Tamam abi anladım ben senin de işin var boşver" dedi be cama doğru döndü. "Ne zaman abicim konser?" Diye sorduğumda anında bana doğru döndü "Gidiyo muyuz yoksa" Diye heyecanla sordu. "Uygunsa zamanı gideriz" "bu gün 4 saat sonra" dedi yine aynı heyecanla. "Tamam gidelim sen bilet aldın mı?" "Eveeet aldım ama yanımda bir arkadaşım da olucak olur mu" dedi bu sefer de. "Olur abicim olur" dedim. Bu kızı asla kıramıyordum.

"Abi sen nasıl hala eşin, nişanlın, sözlün ve ya ne bilim sevgilin falan yok?" Diye sordu büyük bir ciddiyetle. "Kim demiş olmadığını" diye sordum ciddiyetle. "Nasıl var mı kim ne zaman oldu?" Diye sormaya başladı. "Senin haberin yok mu ya evliyim ben iki çocuklu" dedim ve gülmeye başladım. "Abi cidden çok kötüsün" dedi ve arabaya binmeden önce ona verdiğim telefonunu alıp birileriyle konuşmaya başladı. Arada bir de bana bakıyordu. Araba kullanmama rağmen fark etmiştim. "Kimle konuşuyorsun bakiyim sen" diye sordum. Sorduğum anda Anna telefonunu kapattı ve "Hiiç öyle sınıf grubu falan" dedi ve telefonumu alıp şarkı açtı.



Anna'yı eve bırakmıştım ve 2 saat sonra tekrar gelirim diyip Karan abinin yanına geçmiştim. Şuna onun evinde oturmuş dava hakkında konuşuyorduk. "Neyse bu kadar yeter zaten avukat da anlatır zaten" dedim ve oturduğum koltuktan kalktım. "Olum ben bilmem kaç saattir ne anlatıyorum burda otur şuraya" dedi ve oturmamı bekledi. "Abi benim işim var oraya yetişmem lazım sonra gene konuşuruz" dedim "Ne işin var" diye sordu. "Anna'ya söz verdim konsere gideceğiz diye" dedim ve masadaki şeyleri toplayıp "hadi ben gidiyorum" dedim ve evden çıktım arabaya bindiğimde Kaan'ı aradım.

"Niye aramadın beni kaç saattir konuşmadın mı yoksa?"

"Anııl bi şey oldu"

"Olum senin sesin niye böyle çıkıyo noldu söyle"

"Anıl ben aşık oldum"

"Kime oldun yine Kaan?"

"Hayır olum bu sefer öyle değil"

"Nasıl peki Kaan?"

"Bu sefer gerçekten oldum çook fena hemde"

"Kim peki?"

"Avukata"

"Nasıl?"

"Ne nasıl?"

"Senin fazla edit yapmaktan beynin sulanmış bence bi hastaneye git sen"

"Olum ciddiyim"

"Tamam yüz yüze konuşuruz sonra"

"Tamam"



Savcı bir yeni mesaj 

Bildirimin üstüne basıp mesajlara girdim ve yazdığını okumaya başladım

Savcı: Tekrardan merhaba Anıl bey.

Savcı: Galiba avukatla konuşmaya siz değil editörünüz gitmiş.

Savcı: kitap sanki editörünün de

(Gönderilmedi) 

Savcı: Fakat sizin gelmeniz gerekmez miydi?

Anıl: Sizede merhaba Savcı Hanım.

Savcı: Galiba avukatla konuşmaya siz değil editörünüz gitmiş.

➥Anıl: Evet ben gönderdim.

Savcı: Fakat sizin gelmeniz gerekmez miydi?

➥Anıl: Aslında ben gelecektim fakat son anda ailevi bir durum ortaya çıktı ve gelemedim.

Savcı: Peki o zaman yarın müsaitseniz ben sizinle görüşmek istiyorum.

Savcı: Yani dava hakkında. 

Anıl: Tabii müsaitim. 

Savcı: Peki o zaman yarın 20.00'da aynı kafede buluşalım uygunsa.

Anıl: Uygun benim için.

Savcı: Tamam o zaman size iyi günler.

Anıl: Sizede iyi günler. 

Loading...
0%