Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@just73ad

Koşarak annemin yanına gidip yanağına sulu bir öpücük kondurdum sonra anneme sarılıp ona teşekkür ettim. Odamdan valizimi alıp evin kapısına doğru gittim annem kapıda bekliyordu. "Görüşürüz kızım." Dedi annem bende karşılık olarak "Sana da görüşürüz anne." Dedim


Evden çıktığımda Sinem beni kapıda bekliyordu. "Sonunda gelebildin ya ağaç oldum meyve veriyorum istermisin meyve?" Diye sordu alayla. "Sanki annemi bilmiyosun Sinem ya, hani şu müdürüm var ya (grafik tasarımcısı) yeni proje için yazı yazıcakmışız yarına kadar bide beş sayfalık. Annemde tutturdu şimdi yap öyle git diye bende zor ikna ettim zaten."


"Biz biraz daha oyalanırsak bu çaban boşa çıkmış olaucak çünkü geç kalıcaz." Haklıydı, biraz daha bekleseydik gerçekten geç kalıp uçağı kaçıracaktık. "Evet, hadi gidelim yoksa herşey boşa gidicek."


Sinem arabayı kullanmaya başlayınca bende kafama cama yaslayıp düşünmeye başladım, İtalya'da ne yapıcağımızı bilmiyordum aslında biliyordum ama tahmin edemiyordum. Her zamanki gibi beni fark etmeyebilirdi ama hala içimde bir yerlerde biraz olsun umut vardı, hem belki bu sefer beni fark ederdi bilmiyorum ama fark etmesini çok istiyordum.


Gittiğimiz yer İtalya Venedik'ti, sebebi ise Poyraz'dı; Poyraz benim on bir yıldır aşık olduğum kişiydi, ortaokuldan beri ona aşıktım. Ortaokuldayken futbol oynamayı çok severdi tabii bende onu izlemeyi çok severdim sonra kendini bu konuda geliştirdi ve milli takıma girdi. Bende o milli takıma girdikten sonra her gün evine gittim çünkü okulu bırakıp başka bir okula gitmişti. Her gün okul çıkışı evine gittim belki onu görürüm diye sonra bir gün onu gördüm.


Eve doğru yürüyodu o zamanlar onu bir yıldır görmediğim için acayip mutlu olmuştum. Şuan işe hala ona aşıktım ama bu sefer onu görmek için evine değil maçlarına gidiyordum, yöntemlerimi değiştirmiştim ilk başta hangi ülkeye gideceğini buluyordum sonra kalacağı oteli, gideceği yerler ve her şeyini buluyordum o ne yerse bende onu yiyor, içiyordum. Ama bu seferki yapacağım daha farklıydı.


Bu sefer kalacağı oteli buldum ve tam karşı odasını rezervasyon yapıp tutum kolay olmadı ama araya bir kaç kişiyi katınca kolayca halloldu, daha önceki maçlarında hep önde oturuyordum ama bu sefer yine araya bir kaç kişi katarak resmen sahanın dibine kadar gelmiştim. Beni fark edip tanıması için her şeyi yapmıştım.


"Ne düşünüyon Poyraz'ımı." Dedi Sinem. Beni çok iyi tanıyordu. "Evet, en başından ortaokuldan şuana kadar." Dedim. "Yapabilirsin bu sefer onun dikkatini çekiceksin, yaparsın sen hem sen neler neler yaptın benim için bende sana yapıcam sabah akşam nöbet tutucam kapıda Poyraz geliyo mu diye ama sana söz veriyorum yapıcaksın, bu sefer olucak tamam mı? Kendini üzme." Dedi Sinem.


Sinem' güveniyordum o da bana güveniyordu. onun için ailesine onun psikoloji okumak istediğini söylemiştim ailesi ilk başta karşı çıksada sonrasında onları ikna etmiştim. Benim için kolay olmuştu ama Sinem hala her fırsatta bana teşekkür ediyordu.


4 Saat Sonra


Sonunda uçaktan inmiştik. İtalya gerçekten de güzel bir yerdi. Venedik Marco Polo havalimanındaydık. "Çok güzel değil mi?" diye sordum Sinem'e Sinem etrafına bakınıyordu cevap olarak sadece başını salladı. Araba kiralamak için havalimanının otoparkına gidip araba kiraladık. (Galiba otoparkta kiralıyolar onu bulamadım ama biz öyle düşünelim). Araba gayet güzeldi, siyah range rover kiralamıştık. Aynı Poyraz'inki gibi.


Arabayı yine Sinem kullanıyordu. Ben de arka koltukta yatmış dinlenmeye çalışıyordum. Her uçak yolculuğundan sonra böyle oluyordum, yorgun, halsiz ve uykulu. Sinem benim uykumu kaçırmak için en sevdiğim şarkıları açıyordu ama ben hala uykuluydum. Sinem en sonunda uykumun kaçmayacağını fark edince beni uyandırmaktan vazgeçmişti.


Sonunda otele gelmiştik ama burası otelden çok saraya benziyordu. Arabadan indiğim gibi gözlerim Poyraz'ı aradı ama yoktu hatta otelin girişinde kimse yoktu. Sinem'e "Niye kimse yok." Diye sordum o da "Bilmiyorum ama galiba Poyraz'lar olduğu için oteli kapattılar." Dedi fikir yürüterek.


Aslında bi bakımdan mantıklıydı ama bu kadar büyük bir oteli sadece Poyraz'lar için kapatmış olmaları biraz garipti. Sonuçta hepsi milli sporcuydu güvenlik onlar için çok önemliydi. Üç gün sonra Poyraz'ın maçı vardı. Onların yeneceğini biliyordum ama yine de gidecektim. Belki beni fark eder diye gidecektim.


Ben Poyraz'ı hep çok sevmiştim, onun başkasına aşık olduğunu bile bile onu sevdim, onun sevgilisi olduğunu bile bile onu sevmeyi bırakmadım ve bırakmayacağımda beni fark edene kadar dünyanın neresinde olursa olsun gidecektim çünkü o beni her zaman bıraktığını bilmeden bırakmıştı bense onu hiç bırakamamıştım, bırakmak istememiştim.


Sinem'le birlikte odaya çıkmak için otele girdik içeride ki çalışanlar bizi gördüğünde yanımıza gelip "Il nostro hotel resterà chiuso per una settimana, se non avete la prenotazione non potremo venirvi a prendere."


Yani 'otelimiz bir hafta boyunca kapalıdır rezervasyonunuz yoksa sizi alamayız' dediler. Sinem ise cevap olarak "rezervasyonumuz var oda numaramız 216 ve rezervasyon Miray Çağlayan ismine yapıdı. Sisteme bakabilirsiniz ismimiz orada kesinlikle vardır."


15 dakika sonra 


Odamıza gelmiştik oda gayet güzel ve büyüktü ev gibi dizayn etmişlerdi fakat içerisi oldukça hoş ve şık duruyordu ama bir sorun vardı ben buraya geldiğimden beri Poyraz'ı görememiştim. O nu en son bir ay önce görmüştüm gene bi maçı vardı o Almanya'da yapılmıştı ama ona gitmiştim sonrasında hiç görmedim.


Aslında buraya geldiğim gibi o nu görmeyi planlıyordum fakat planladığım gibi olmamıştı. Keşke olsaydı. Geldiğim gibi Poyraz'ı görmek çok iyi gelirdi.


"MİRAAAAAY ÇABUK GELLL HEMENNNNN" Diye Sinem'in bağırmasıyla uzandığım yumuşacık yataktan ışık hızıyla kalktım ve koşarak Sinem'in yanına gittim. Koşarken "NE OLDU NE BAĞRIYON" diye bağırdım ama cevap vermedi yanına gidince kapının deliğinden dışarıya bakıyodu geldiğimi görünce çekildi ve bakmam için bana yer açtı ve "BAAK HEMENN" Diye bağırdı söylene söylene deliğe bakarken gözümü deliğin hizasına getirdim ve delikten dışarıya koridora baktım.


"Ee ne var Poyraz orda işte bi şey yook. Boşu boşuna bağırdın deli gibi."


Ne dedim ben 


Dediğim şeyi yeni anlayarak bir daha kapının deliğine baktığımda Poyraz oradaydı.


Poyraz tam karşımdağdı!


POYRAZ ORDAYDI!


Tam 1 ay sonra ilk defa onu görmenin heyecanı ile hemen lavaboya koştum ve yüzümü yıkadım koşarak üstüme baktım ve düzgün şeylerin olduğunu görünce içimden şükrettim.


Sinem ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu bende öyleydim ne yaptığımı bilmiyordum. Koşarak valizi açtım ve içinden beyaz spor ayakkabılarımı çıkarıp hemen giydim.


Hayatımda ilk defa bu kadar hızlı bir şekilde hazırlanmıştım.


Ve en son üstüme ve saçlarımı son bir kez kontrol edip odanın kapısını heyecanlandığım için öküz gibi çekip açtım ve tabii ki REZİL DE OLDUM


Poyraz ayakkabısının bağcığını bağlıyordu ama o kadar sert ve hızlı açmıştım ki kapıyı bu tarafa bakıyordu.


Tam pardon diyecektim ki koridorun başından bir topuklu ayakkabı sesi gelmesiyle kafamı o tarafa çevirdim bi kadın Poyraz'ın yanına doğru geliyordu.


Poyraz'a elini sallayıp gülümseyerek "Poyraz bende seni bekliyordum" dedi.


Poyraz ona gülümseyerek cevap verecekti ki bir anda gözlerim kapandı ve kendimi yerde buldum.

Loading...
0%