@justluzz
|
Lema kapının deliğinden kimin geldiğine baktı. Annesi gelmişti. "Bu saatte ne işin var anne?" "Annen mi gelmiş ona beni anlattın mı?" "Hayır Robert anlatmadım vaktim mi var sanki." "Yani ben saklanmalı mıyım?" "Olmaz anlar , evin önünde araban var." "O zaman kapıyı açınca söyleyeceğin her şeye ayak uyduracağım." "İyi edersin." Lema sanki annesininin geldiğini beklemiyormuş ve görmemiş gibi : "Aaa anne! Hoşgeldin bu saatte neden buradasın, yani saat 2." Annesi ilk önce köşede öylece durmuş Robert'a baktı sonra da Lema'na. "Lema konuşmamız gereken şeyler var kızım , neden şu telefonun hep kapalı anlamıyorum. " Lema Robert'a başka bir yere gitmesi için işaret yaptı. Robert:"Aah tuvalete gitmem lazımdı sanırım, konuşmanız bitince çağırsın Lemacığım." Lema Robert'a gözlerini devirdi. Bazen ne kadar da salak olabiliyor diye düşündü. "Lema bu ne ?" dedi annesi ve telefonundaki "meşhur tuvalet olayının" mesajlarını gösterdi. "Kızım babanın bunları görmemesi için ne hale geldim. Ve şuan o çocukla aynı evdesin , eğer bir ilişkin varsa ya bunu babanın gözünün içine sokmamalısın ya da gerçekten babanın karşısına çıkıp dersin." "Anne ben onunla evleneceğim, her şeyim ciddi." Robert başından beri girdiği odadan ikisini dinliyordu. Lema'nın dediği söz üzerine aslında bunun yaşanacağını bile bile kendiside şaşırdı. "Anne ben size söyleyecektim, işlerim buaralar çok yoğun gelemedim yanınıza. Yoksa gerçekten tanıştıracaktım onu sizinle." Annesi bir anlığına rahatlamış bir şekilde nefesini verdi ve ayakta durmayıp oturdu. O bu habere şaşırmamış aksine sevinmiş gibiydi. "Aslında bu saatte gelmemeliydim, biliyorum kızım. Ama geçen gün geleceğim diyip gelmeyince dayanamadım ben geleyim dedim. Yarın gel o çocuğu da al ya- "Robert anne , onun adı Robert " "Herneyse Robert'ı da al eve gelince düzgün bir şekilde tanışalım. " Lema annesini yolcu etti ve o sırada Robert geldi. "İsterseniz sizi ben bırakayım. " "Evim hemen arka sokakta zaten , teşekkür ederim. " Robert , annesi gittikten sonra Lema'ya dönüp yüksek sesle oh çekti ve : "Annen ne kadar gerici ve gergin bir kadınmış." "Bu normal hali .." "?, ama tamam anlaşılan bu gece hiç bitmeyecek." dedi ve kapıya doğru yöneldi. Lema oturmuş ve suratı asık şekilde Robert'a gitmemesini söyledi. "Bugün burada kal sabah evden beraber çıkalım ki annem farketsin." "Biz bence Umut'a değil de senin annene rol yapmalıyız." "Susmanı bekliyorum, daha fazla annem hakkında konuşma." "Nereye gidiyorsun?" "İstersen beraber üstümüzü değiştirelim hem 'daha inandırıcı' olur , amacımız bu zaten öyle değil mi!?" Robert utandığını belli etmeyerek "Ha tamam. Bana da birseyler getireceksin herhalde . Madem bugün burada kalacağım. " "Bazen çok salak oluyorsun." Robert Lema'nın kolunu tuttu kendisine çekmesine gerek kalmadan Lema ona birkaç adım atarak yaklaştı. "Anlamadım , ne salaklığıymış bu?" "Sana sormalı, üstümü değiştireceğim. Eğer böyle kalmaya devam etmezsek ve üstümdeki tüm mikropları sana geçirmezsem tabii." Robert Lema'yı rahat bıraktı ve giyinmesini bekledi . Lema gelirken elinde birkaç parça giysiyle geldi. "Vay , evinde herkes için kıyafet bulunduruyorsun yani." "Sana bazen salak oluyorsun derken ciddiydim casus. Bunlar benim eğer iplerini genişleterek giymeyi denersen sana da olur. Dikişlerini açtım , zaten yanlışlıkla extra geniş kalıplı sipariş etmişim. Sana denk geldi. " "Casus deme . O ne öyle terörist gibi ." dedi Robert. Lema Robert üstünü değiştirmeye giderken arkasından seslendi. "Tamam terörist olmayan casus!" Robert kıyafeti giyip geldi ve dalga geçerek aynada kendini inceledikten sonra "Ee ben nerede yatacağım? Sakın yanıma deme , kabul edemem. " "Buna sahte gülücükler bile saçamayacağım. Hem casus hem de küstahsın. Sen her konuştuğunda sana olan nefretim artıyor, sağol küçük asker." Robert bir anda yüzünü değiştirdi. O dalga geçen Robert gitmiş kızgın, yüzünden ateş fışkıran bir Robert görünüyordu artık. Adımlarıyla Lema'ya yaklaştı. "Ne dedin?" "Casus demedim Robert ya da terörist falan . Eğer küçük asker demek gururunu incitiyorsa bir daha söylemem." "Komik zannetme kendini Lema. Ve evet gururumu incitiyorsun bir daha bana böyle bir şey deme!" dedi Robert ve kendide farketmeyerek iki eliylede Lema'nın kollarını tutmuştu. Lema Robert'tan beklenmeyen tavır karşısında aniden gözleri dolmuştu. Robert da dolan gözlerini saklamak için daha sinirli bir hal almıştı. "Konuşurken kelimelerini dikkatli seç doktor." dedi ve son sözünü söyledikten sonra Lema'nın sıkı sıkı tuttuğu kollarını bıraktı. Lema kendi yatağına geçmeden Robert koltuğa attı kendini. Aslında ona kalsa orada kalmak bile istememisti ama sinirlerine hakim olması gerektiğini düşünerek koltuğa oturdu. Lema da yatağına geçip o an yaşadıklarını düşünmeye başladı. Robert ona dediklerine bu kadar tepki vermemişti. Neden sadece "küçük asker" lafına bu kadar içerlenmiştiki? Yatağına yattı ve örtüsünü kafasına kadar çekti. Aynı küçükken yaptığı gibi... Daha sonra Robert'ın soğukta üstünde bir şey olmadan yattığını hatırlayınca bir anlığına ona karşı vicdana geldi ama sonra vazgeçti. Böyle düşüne düşüne sabaha karşı sonunda uyuyakaldı. Sabah saat 6 7 gibi tam uykusuna dalmışken Robert'ın seslerini duyunca kalktı ve onu dinlemeye başladı. İlk önce telefon ile konuştuğunu düşünsede daha sonra Robert'ın uykuda konuştuğunu hatta ne dediği anlaşılmayan iniltiler söylediğini farkedince düşünmeden ne olduğunu kontrol etmek için onun yanına gitti. "Robert uyanık mısın? Eğer müsaitsen geleceğim çünkü korkutuyorsun beni." Robert'tan cevap gelmeyince Lema odaya girdi. Robert'ın terli ve yastığa tırnaklarını geçirmiş halini görünce korktu ve onu uyandırmaya çalıştı. Robert gözlerini açtığında bir anlık Lema'yı gözünün önünde görünce ona refleks ile ona vurdu. Lema eli yanağında gözleri açılmış Robert'a baktı. "Bir beni dövmediğin kalmıştı zaten, onu da yaptın. " Robert özür dilemeye başlamıştı. Lema ilk defa Robert'ı böyle çaresiz ve pişman görmüştü. Zaten kendiside bir anlık olduğunu biliyordu. "Lema ben, ben çok özür dilerim . Sana vurmak istemedim . Gerçekten senin olduğunu bilmiyordum bile." Robert hala özür dilemeye devam ederken Lema onun yanına oturdu. "Tamam Robert dur artık. Anladım istemeden yaptın. Sakin ol." "Lema gece sana söylediklerimi affet . Bana küçük asker deyince kızmama sebep olan şey annemdi. O da bana böyle hitap ederdi , tabii gitmeden önce. " "Affettim , artık sakin ol , gidip elini yüzünü yıka Robert . Bir şeyler hazırlayayım ben de." Robert yüzünde hala telaş duruyordu . Bir anlık şaşkınlıkla Lema'ya sarıldı. Lema da şaşırmıştı, ona karşılık vermedi ama onun sarılmasına izin verdi. Birkaç saniye sonra Robert da kendine geldi ve kollarını Lema'nın üzerinden çekti.
|
0% |