Yeni Üyelik
15.
Bölüm

15. Bölüm

@justluzz

Lema üzerine kot etek ve tişört giydikten sonra Robert'ın karşısına nasıl olmuş demek için çıktı.

"Aslında spor olmasını istememiştim ama doğru düzgün bi bunları bulabildim. Sonra adamakıllı giyin diyip yüzünü ekşitmede."

"Ben sana hiçbir zaman yüzümü ekşitmedim Lema. Aksine ben de senin adamakıllı giyin deyince aşırı abartı giyinmenden korktum. Gayet iyisin. "

Lema Robert'ın o anlık ona iltifat edip etmediğini anlamaya çalışırken Robert'ın rahatlığı ile daha da stresli hissediyordu kendini.

"Niye bu kadar rahatsın anlamıyorum."

"Neden rahat olmayayım. Sen alışık değilsindirde ondan."

"Neye?"

"Bana."

"Sen bana alışık mısın?"

"Evet."

"Gerçi beni aylardır izleyen bir sapıktan bana alışık olmamasını bekleyemem. "

"Evdeyken seni izlemiyordum . Özel hayata saygı. "

"Aman ne iyi."

Alışveriş yapmak için Lema'nın zorlamaları sonucunda ilk onun istediği mağazaya gittiler.

"Beraber deneyelim istiyorsan Robert. Sürekli peşimden geliyorsun ya."

"Sen dene ben kapının önündeyim."

Lema kendine kıyafet şimdilik idare ersin diye birkaç parça şey aldıktan sonra Robert'a hiç sormak istemediği o soruyu sordu.

"Benim kendime sudyen almam lazım Robert. "

"Yani?"

"Kadın iç çamaşırlarının olduğu yere benimle mi geleceksin?"

"Erkeklerin girmesi yasaklanmadıysa , evet. Zaten sutyeni denemeyeceksin herhalde. Değil mi?"

"Deneyeceğim hatta sen de gel beraber bakalım sen beğen bu sefer de . Salak mısın Robert iç çamaşırın denediğini gördün mü hiç? Bedenim neyse onu alacağım."

"Bedenin ne?"

"Niye soruyorsun? Gerçekten benim yerime seçme de."

Robert Lema'nın yanında mağazaya girdiğinde Lema nereye giderse o da onun peşinden gitti.

"Hangi beden aldın?"

"Senden korkmaya başladım Robert sen bence de kapıda dur."

"Niyeymiş o?"

"Neden sutyen bedenimi sorup duruyorsun?"

"Tahminim doğru mu diye."

Lema istemsizce kızardı.

"Bu kadar utanacağını bilmiyordum. Bilseydim demezdim. Şakaydı sadece."

"Tansiyonum düştü. "

"Ama istersen tahmin ederim."

"Bayılacağım sanırım sus Robert. "

"Lema sadece şakaydı !!"

Lema Robert'ın kollarına kendini düşürdü.

"Lema , Lemaa??"

"Sen salak salak şakalar yaparsan ben de yaparım. "

Lema Robert'ın üzerinden kendisini çekti. "Herkes bize bakıyor senin yüzünden. "

"Sana üzerime düş demedim Lema. Deseydim de yapmazdın zaten."

"Ama istersen tahmin edebilirsin. Yani bedenimi , sutyenimin bedenini."

"Ne?"

"Şakaydı. Denemek istedim seni, neyseki evet demedin."

"Geçtim yani testten."

"Buna ne yazıkki mi desem yoksa şükür mü desem bilemedim."

"Hızlıca al da gidelim. Çok açım. "

"Lütfen beni çorbacıya falan götürme "

"Canınız ne ister doktor hanım?"

"Hamburgerci açık mıdır?"

"Hamburgerle mi doyacaksın?"

"Canınız ne ister dedin . Canım hamburger istiyor."

Robert Lema'nın isteği üzerine ısrar etmedi.

"Aslında eve de sipariş edebilirdik. " dedi Lema.

"Sen istedin geldik Lema oturalım işte. Giderken dondurma alırım sana."

Lema küçük bir kahkaha patlattı.

"Çocuk kandırıyorsun herhalde. Hem çocuk bile kandıramazsın çünkü bu havada dondurma mı yiyeceğiz?"

"Lema sen soğuk havada etek giyiyorsun ama."

"Güzel giyinmeye çalıştım. "

"Güzellikten kastın açıklıksa, hayır. Kürkle de gelsen güzel olurdun. "

Lema kızardığını belli etmemek için tuvalete gitmek üzere kalktı.

"Gitme."

"Ne?"

"Görmüyor musun tuvaletler kullanıma kapatılmış."

"He tamam."

Lema bu sefer daha fena kızarmıştı . Ve bir yandan Robert'ın yanımda kal dediğini düşündüğü için de kendisine kızıyordu. Robert anlamıştı ve bu yüzden ona inat olarak sordu.

"Sen ne zannettin?"

"Hiç. "

Robert güldü. Bakışlarını Lema onu görsün diye ona çevirmişti.

"Hadi Robert hızlı ye gidelim."

"Lema eğer kafanı kaldırıp bana bakarsan bitirmiş olduğumu görürsün. "

Lema artık utançtan tenini sımsıcak hissediyordu. Tek istediği eve gitmekti. Yemeğini de yarım bıraktı.

"Yemeyecek misin?"

"Aç değilim. "

"Aç değilsin? Peki eğer acıkırsan diye paket yaptıracağım. Sen arabada bekle."

Lema arabaya bindi . Soğuğa rağmen kendini elleriyle serinletmeye çalışıyordu. Robert arabayı binip Lema'nın eline paketi verdi.

"Ateşin falan mı var ? Kıpkırmızısın."

"Birşeyim yok Robert beni eve götür."

"Şu eteği giydiğin için oldu. Zaten ne alakaysa bu. Üşürsün tabii."

"Robert üşüdüğüm falan yok eve gidelim!"

Eve geldiklerinde Lema resmen koşarak banyoya gitti. Elini yüzünü yıkadıktan sonra saat geç olsa da duş aldı. Robert Lema uzun süre banyodan çıkmayınca merak etti ve kapıyı çalmadan açınca önünde bornozlu Lema'yı gördü.

"Seni merak ettim. Duşa gireceğini söylemedin. "

"Hala ne bakıyorsun Robert kapatsana kapıyı!"

Robert yatak odasında Lema'nın çıkmasını bekledi.

"Yani Robert Allah'tan bi'kapıyı kitlememişim. Başka türlü görsen bakmaya devam edeceksin herhalde."

"Duruma bağlı. "

"Offf. Bir daha böyle şakalar yapma rica ediyorum. "

"Ee neyi bekliyorsun gelsene yatağa. "

Lema dalga geçer bir şekilde güldü. "Hayatta seninle yatmam."

"Ben başka yatak göremiyorum."

"Ben de salonda koltuk görebiliyorum orada yatabilirsin. "

"Ne hayır tabiiki de!"

"Merak ediyorum o harabe buluşma alanınızdaki sandalyelere gelince niye aynı tepkiyi vermedin? Madem sen yatmıyorsun ben aşağıya gelir yatarım. "

Lema sabah kendini Robert'ın yattığı yatakta görünce. Şaşkınlıkla nerede olduğunu sorgulamaya başladı. Robert tuvalette kıyafetini değiştirmiş kendiyle ilgileniyordu.

"Robert! Beni sen mi getirdin buraya?"

Robert banyodan Lema'nın bağırtısıyla, kravatlı takmaya çalışırken geldi.

"Hayır gece kendin geldin. Git dedim gitmedin ,ne yapayım?"

Lema olayı anlamaya çalışıyordu. Bir andan da ağrıyan başını tutuyordu. Robert Lema'nın haline dalga geçerek güldü.

"Seni ben aldım Lema. Gece birşeyler diyip duruyordun. Sürekli uyanmak zorunda kaldığım için seni ben yanıma aldım. "

"Bana ne verdin? Yani başım ağrıyor. Gece alkol falan mı içirdin bana?"

"Yaa tabii ne demezsin partiledik hatta. Şu kravatı yapar mısın?"

"Hayır yapamam."

"Bende böyle giderim o zaman." dedi Robert. Kravatını salmış çirkin bir görüntü yaratmaya çalışmıştı.

"Olsun böyle de iyi gözüküyorsun." Lema bunu dedikten sonra geçen geceki gibi kızarmaya başladı. "Yani , ne yapıyorsan yap."

Robert küçük bir sırıtışla:

"Hayır öyle demek istemedin."

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%