@justluzz
|
Robert Umut'a birşey diyemeden o telefonunu kapattı. Lema yüzünü kaşır halde aşağıya inerken Robert onu farketti. "Robert, kiminle konuşuyorsun?" "Sen hala uyumadın mı yerfıstığı?" "Uykum yok . Gözlerimin altına bak . Uyumaktan şişmiş. " "Doğru dürüst uyumadın ki Lema. " "Sen ne zaman uyuyacaksın?" "Gel hadi beraber yatağa gidelim. " "Sen uyu ben uyumayacağım. " "İlacın etkisi geçmiş yani." "Ne ilacı Rob?" "Bir şey değil Lema. Ben yatacağım beni sabah erken kaldırır mısın?" "Sabah hastaneye gitmeyeceğim. Benim yerime nöbeti olan kişiler varmış. Alışverişi yapabiliriz." "Olur Lema, olur yaparız yarın. " Lema sabah 6'ya kadar televizyondan birşeyler izledikten sonra Robert'ı uyandırmadan önce kahvaltı hazırlamaya karar verdi. "Robert hadi kalk." "Lema , saat kaç?" "6.30' a geliyor Robert." "Sen bana kahvaltımı hazırladın?" "İkimize hazırladım Robert bu kadar abartacağın bir şey yok." "Haklısın, unutmuşum sana uzak davranacaktım . Yerfıstığı öyle istiyorsa uzak da dururuz!" "Şükür ben söylemeden kendin susmayı becerebildin." "Seninle laf dalaşına girip haksız çıkmaktansa susmayı tercih ediyorum , evet." "Beni dinlemek istemiyorsan hiç konuşmazsın Robert. " "Benim ağzımdan öyle bir şey çıkmadı. Seni dinlemeyi sevmediğimi söylemedim. " "Ne değiştiriyor?" "Senin için birşey değiştirmiyor olabilir ama benin için önemliydi." "Beni dinlemek mi?" "Sana yürüdüğümü falan düşünme sadece dürüst davranıyorum." "Tabiiki öyle bir şey düşünmedim. " "Yani mesela senin güzel olduğunu düşünüyorsam güzelsin derim." "Yani?" "Öyle işte. " "Hiç demedin o yüzden sordum. Yani demek zorunda değilsin tabiiki . Hatta deme." "Sana yerfıstığı diyorum ya , her gün yerfıstığı yediğim için. " "Ben yerfıstığından nefret ederim ama." "Ben yerfıstığını çok severim ama." "Ben üstümü değiştireceğim. Hazırlanıp işleri halledelim." "Hemen kaç yerfıstığı. " "Üstümü yanında mı değiştireyim Robert." "Kaçıyorsun. " "Tövbe yarabbim ya nelerle uğraşıyorum." "Allah'ım ben kimleri utandırıyorum böyle." "Utanmadım." "Seni beklıyorum Lema hadi." "Tamam çıktım gel." "Lema ne zaman şu fermuarlarını çekmeyi öğreneceksin?" "Tamam bırak ben çekerim. " "Al tamam bıraktım , ellemiyorum." "Robert " "Efendiim." "Yapamadım fermuarı sıkışmış herhalde." "Ben sana yardım edeyim dedim ama." "Tamam Robert daha fazla konuşma yap şunu hadi." "Bu arada dün gece benim birine benzediğimi söylemiştin kimdi o?" "Ne? Hatırlamıyorum." "Gel Lema oturalım öyle yapayım fermuarını yoksa eğilmek zorunda kalacağım. " Robert yatağın ucuna oturup bacaklarını açtı. "Kucağına mı oturacağım?" "Görüyorsan bacaklarımı açtım Lema. Kucağıma oturmayacaksın korkma." Robert Lema'nın kıyafetini yapıp onu rahat bırakınca Lema hızlıca kalktı. "Seni bekliyorum hızlıca giyin ben aşağıdayım. " Bir süre sonra Robert Lema'yı çağırdı. "Ne var Robert, gireyim mi?" "Pantolonumun fermuarı sıkışmış yapamadım yardım eder misin. " "Off salak mısın Robert? Ben de doğru düzgün birsey diyeceksin zannettim. Bunun için mi çağırdın?" Robert odadan çıkınca arabaya bindiler ve ilk önce gelinlik bakmak için mağazaya girdiler. Lema birkaç tane gelinlik bulup denemek için kabine girdi. "Bu pek içime sinmedi . Sanki çok göğüs dekoltesi varmış gibi." Robert Lema'nın ona orada rol icabı yakın davranması gerektiğini bildiğinden onu sinir etmek için elinden geleni yaptı. Lema karşısına gelince ona ıslık çaldı. "Robert salak mısın herkes bize bakıyor. " "Bu güzel olmuş karıcığım. Ama " dedi Robert. Ellerini Lema'nın göğüs dekoltesi olduğu yere götürmüştü. "Ama bence de biraz fazla açık. Umut gelirse giyemezsin bunu ." "O zaman bunu alıyorum. Madem sen beğenmedin ben de bunu alacağım." "Tamam tamam şaka yaptım. Hadi diğerini giyin." "İşte budur Lema. Hayalimdeki gelinlikli kadın sen oldun şuanda. Yani zaten karım olduğun için hayal değil artık. Hayatım oldun." "Tamam Robert kimse şüphelenmiyor bizden sakin ol. İyi olmuş yani değil mi?" "Diyorum ya süpersin!" Lema Robert'ın ağzını eliyle kapattı. "Tamam Robert ,tamam sus ." Çıktıktan sonra ayakkabı bakmaya giderken Lema Robert'a doğru döndü. "Robert sana bir şey soracağım ." "Her zaman." "Baban düğüne gelecek mi? Yani ona haber verdin değil mi?" Robert cümlede babasını duyunca yüzü düştü. "Aslında babama dedim düğünden 2 gün önce gelecek. Zor ikna ettim." "Nasıl yani baban senin rol yaptığını bilmiyor. Neden oğlunun düğününe gelmek istemesin ki?" "Bana güvenmiyor bu yüzden babamın yanında daha dikkatli olmalıyız." "Anlamadım neden sana güvenmiyor? Güvenini kıracak bir şey mi yaptın?" "İstediği gibi biri değilim. " "Nasıl biri olmanı istiyordu?" "Şu konuyu kapatsak mı?" "Peki annen, onun ölüp ölmediğini söylemedin. " "Ölüp ölmediğini bilmiyorum. Çocukken terk etmiş. Babam söyledi. Herhangi bir kanıtım ya da annemin öldüğüne dair bir bilgim yok ama benim için ölmüş sayılır." "Nereden biliyorsun annenin seni terkettiğini?" "İnanmak istemiyorum ama babam öyle söyledi. O da iyi biri değil zaten." "Belki annenin kendince sebepleri vardır. " Robert arabayı bir anda durdurdu. "Bir çocuğu bırakıp gitmenin nasıl kendince sebepleri olabilir Lema? Annem eğer babamı iyi tanıdıysa zaten onun iyi biri olmadığını biliyordur ve beni onun yanında bırakmazdı. " Lema ve Robert gelinlik işlerini hallettikten sonra Robert Lema'yı zorlayarak ekiple toplantı yaptılar. Robert onları uyarmış olmalı ki hepsi Lema'ya karşı daha dikkatli davranıyordu. Eve geçmeden Lema onu kızlara bırakmasını söyledi. "Onlar da mı kalacaksın?" "Kalmayacağım gece seni arayınca gelip beni alırsın. Alabilirsin yani değil mi?" "Alırım sıkıntı değil. " Lema kızlarla oturduğu her saat başı Robert Lema'yı arıyordu. Lema en sonunda Robert'ın onu almasını söyledi. "Tamam Robert gel al beni bıktım her saat başı aramandan."
|
0% |