@justluzz
|
Robert Lema'yı hastaneye bıraktığında yine Umut'un elinde kahveyle onlara doğru geldiğini gördü. Robert Lema'nın kapısını açtı ve Umut'un elindeki kahveyi aldı. "Lema kahve sevmez. " "Latte sevdiğini söylemişti." Lema:"Midemi bulandırıyor artık sevmiyorum." Robert gururlanmış gibi bir bakış attı. Umut:"O zaman sen içebilirsin." Robert Umut'un verdiği kahveyi arabanın yanındaki çöpe attı. "Karımın sevmediği şeyi bende sevmem. " "Görüşürüz Robert! Canım!" "Bende seni seviyorum, Canım!" Umut bozulmuştu. Bu yüzden Lema'dan önce hastaneye girdi. Lema arkadan Umut'a seslendi. "Umut , biz Robert ile düğün davetiyelerini hazırlamaya başlıyoruz. Siz de Robert ile iyi anlaşamıyorsunuz anladığım kadarıyla. Yani eğer gelmek istemezsen seni zorlamayacağım. " "Yok Canım. Ne alaka ? Ben gayet sevdim sevgilini. " Lema kendi odasına geçtiğinde Robert'tan gelen mesajı gördü: "Özenti sana neden canım dedi? Bide neymiş beni sevmiş. Gelmeyecek bu adam düğünümüze falan. En mutlu günümde bunu görmek istemiyorum. 'Canım'mış!" "En mutlu günüm ne Robert gelin misin sanki. Onu da geçtim bu işi çok ciddiye alma. Hem sen beni mi dinliyorsun?" "Bağıra bağıra konuşuyorsun. İçinde mikrofon mu var?" "Sana ne Robert, deli misin nesin işine git beni izleyeceğine." "İşim seninle. " "Yine ne oldu?" "İşim sen değil misin Lema? Yani görevim?" "Ha evet. " "Sen ne zannettin?" "Sana ne !" "Beni alakadar ediyor benimle ilgili ne düşündüğün." "İşim var ." "Kaç kaç. " "Ay ne kadar komik." (...) Saat 6 civarı Lema'nın daha işten çıkmasına birkaç saati varken Robert Lema'nın odasında belirdi. "Nasılsın doktorum , yoruldun mu?" "Ne işin var senin burada Robert daha bitmedi işim." "İnsan kocasını böyle mi karşılar?" "Kocam olmadığına göre bu sana az bile." "Her neyse seni burada bekleyeceğim eğer hastan yoksa." "Şimdilik başka işlerim var da sen neden geldin işin yok mu senin , başka işlerin yani." "İşim bitti bende karımı ziyaret etmek istedim, kötü mü yapmışım?" "Hem de ne kadar kötü bir bilsen." (...) "Robert işimi yapıyorum bakıp durma." Robert ceketinden telefonunu ve kulaklığını çıkardı. Dinlediği müziğin sesini sonuna kadar açtı. Lema müziğin sesinden ilk önce ne olduğunu anlamaya çalıştı. Daha sonra Robert'ı dürttü. "Sesi sonuna kadar 'Superman' mı dinliyorsun gerçekten Robert?" "Niye ki severim ben Eminem." "Yaa ne demezsin zevkini çok beğendim." "Hoşuna gitmedi mi?" "Hoşuma gitmeyen birçok şey var ama söylesem ne fayda?" "Kim canını sıktı senin?" "Söylesem o kişiyi bir güzel halledersin değil mi?" "İstersen." "Sen canımı sıkıyorsun." "Benden daha komik çıktın sen de." "Yok ciddiyim." "Benim de ciddi olduğum konular var ama şakaya vuruyorum , NEYSE!" (...) Robert Lema ile hastanenin çıkışına doğru gidiyordu. Umut arkadan onların yanına gelince Robert Lema'yı öptü. Lema Robert'a tokat atacakken Umut'u farketti ve anlık stresle kaldığı elini Robert'ın yüzüne götürdü ve onda geri öptü. Umut onların kendisini görmediğini zannederek hemen geri döndü. Arabaya bindiklerinde Robert kahkalarla gülmeye başladı. "Komik olan birşey yok Robert, ya sana tokat atsaydım?" "Neyseki daha iyi bir ihtimal geldi başımıza." "Keşke orada dövseydim seni." Lema arabadan bulduğu peçeteyle dudaklarını sildi. "Bu kadar istekli olduğunu bilmiyordum, bunu tekrardan denemeliyiz bence." "Sen bir daha fikirlerini paylaşma gerekirse." "Ama ne kadar iyi bir u dönüşü yaptın." "Ben sana iyi bir u dönüşü yapıcam Robert." "Feministlerin şiddete karşı olduğunu düşünmüştüm." "Sen istisnasın." "Benim için özelsin diyorsun yani." Lema kendini Robert'a yaklaştırdı. "Söylediğim her kelimeyi tersine çevirip farklı anlamlar çıkarıp kendini avutma Robert. Ve bana odaklanacağına arabaya bak birine çarpma." Robert Lema'nın kolunu tuttu. Ciddi ve dikkatli bir şekilde incelemeye başladı. "Koluna ne oldu? Kim yaptı bunu? İlk defa görüyorum." Lema hızlıca kolunu Robert'ın elinden çekti. Eve geldiklerinden kapıyı açtı ve Robert'a cevap vermeden hızla odaya doğru yürüdü. Robert Lema'nın peşinden ondan daha hızlı yürüdü ve kolundan tutup önünü kesti. "Nereye gidiyorsun Lema yaptığın şey sadece kaçmak ne oldu diye soruyorum kaçıyorsun,konuşuyorum kaçıyorsun , seninle beraberken bile kaçıyorsun!" "Çünkü seninle aynı ortamda bile durmak istiyorum. Bir tane gerizekalının suikastı yüzünden istemediğim bir evliliği yapmak zorunda kalıyorum. Ve şakaların hoşuma gitmiyor, benimle gereksiz ilgilenmen.." "Eğer hayatını yaşamak istiyorsan seni durduran yok Lema evlendiğimizde gizliden kiminle görüşmek istiyorsan görüşürsün. Eğer seni bunlar mutlu edecekse yaparsın! Ama sana ne olduğunu anlamadan seni bir yere bırakmam sonra sen nereye istiyorsan gidersin." "Robert artık beni çok sıkıyorsun , çok bunaltıyorsun beni. Bu siktiğimin görevi için elimden ne geliyorsa yapıyorum. Ama sen hala beni ne kadar çok daraltığının farkında değilsin." "İyi öyleyse beni görmek istemiyorsan senin her gün iş yerinden alırım. Sonra ne beni görürsün ne de bu siktiğimin şakalarımı!" "Seninle tartışırken yapabildiğin tek şey bağırmak! Başka şekilde üste çıkamıyorsun çünkü! Başka şekilde kendini büyütemezsin değil mi?" Robert Lema ile arasındaki mesafeyi kapatmak için birkaç adım yaklaştı. "Ben üste çıkmaya çalışsaydım öyle bir çıkardım ki Lema beni tanıyamazdın! Kendimi büyütmekte istemiyorum. Eğer görmek istediğin tavrım buysa bundan sonra böyle olurum ben de ." "Çok sevindim!" Lema koşarak kendini yatak odasına attı. Gece olunca ne o aşağıya indi ne de Robert yukarıya geldi. Robert bir süre sonra Robert'ın evden gittiğini anlayınca aşağıya indi. Ama evin büyüklüğü onu korkutuyordu, küçüklükten beri karanlıktan korktuğundan ve evde yalnız olduğunda geri hızlıca yatak odasına gidip yatağın girdi. Bir kaç saat sonra Lema hala uyanıkken evin kapısı açıldı. Lema Robert'ı gelmediğini onun arabasını göremeyince anladı. Artık korkusu girerek arttığından Robert'ı aramak zorunda kaldı. "Eve gelen kişi sen misin Robert?" "Neden kısık sesle konuşuyorsun Lema? Ben eve falan gelmedim." "Robert eve buru biri girdi, haberin varmı?" "Hayır kimseyi göndermedim ben Lema. Odada kal sakın dışarıya çıkma geliyorum." Robert eve geldiğinde karşısında Lema'nın annesini görünce silahını indirdi. "Ah , siz , eve nasıl girdiniz?" "Kapının önüne kilidi koymuşsunuz bende size birşeyler getirdim." Lema annesinin sesini duyunca hemen üstüne bornozunu geçirerek aşağıya indi.
|
0% |