@justluzz
|
"Bizimle beraber iş yemeği yemek isteyen ortaklar var Lema. " "Ne ortağı, askersin sen?" "Ortağı olarak sahte bir şekilde hareket ettiğimiz kişiler var Lema. Görev için şüpheli oldukları için bize lazımlar. Yani demek istediğim akşam seni alacağım sonra sen giyinirsin bende seni restorana götürürüm. " "İyi gidelim o zaman." Robert Lema'ya doğru eğildi. "Zaten sana gelip gelmemen hakkında fikrini sormadım." Robert Lema'yı hastaneye bıraktığında bu sefer arabadan indi ve ona sarıldı. Geçen gün onun için arabadan inme zahmetine bile girmemişti çünkü. (...) Lema hastaneden yorgun çıkarken Umut onun önünü kesti. "Lema! Naber düğünden sonra görüşemedik. Hastaneye gelmeni beklemezdim. " "Neden?" "Hani balayı falan yaparsınız diye." "He , o vardı, evet ama ikimizde çok meşgulüz biliyorsun zaten." "Aynen, bir gün dışarı çıkalım hep beraber yaa. Hastanedekiler de gelir . Uzun zamandır böyle bir buluşma yapmıyoruz. Yemek falan yemeli." Robert birden onların yanlarında belirdi . Lema'nın arkasında olduğu için Lema onu farketmedi. Ellerini Lema'nın omzuna koydu. "Meşgulüm dedi ya karım. " Lema Robert'ın elini omzunda bulunca irkildi ve arkasında Robert'ı görünce rahatladı. "Aahh Robert sen de gelmişsin. Hadi gelin bi'kahve içelim. " Robert sadece Umut'a baktıktan sonra cevap vermedi ve Lema'nın elini tutup arabaya gitti. Birkaç saniye sonra Umut Lema'ya mesaj attı. "Kocan da çok asabiymiş bana hala alışamadı herhalde." Robert Lema'ya gelen mesajı görünce arabayı durdurdu ve aşağıya inip Umut'un yanına gitti. Lema da birşey olacağını anladığından onun yanından gitmeye çalıştı. Robert Umut'un elindeki telefonu aldı. Ümit olacakları bildiği için şaşırmamıştı. "Karıma bir daha mesaj atma." "O sadece arkadaşım Robertcığım sakin olabilirsin. " dedi Umut , sesinde alaycı bir ton vardı. Robert Umut'a bakarak telefonu yanına doğru fırlattı. Lema daha fazla olayın büyümemesi için Robert'ı kolundan tuttu. Onu kendine doğru cekiştirdi. Ve Umut'tan özür diledi. "Neden o şerefsizden özür diliyorsun? Daha kötülerini yapmadığıma şükretsin. " Robert son cümlesini söylerken Umut da duysun diye bilerek bağırdı. Lema nefes nefese kalmıştı "Sen ne yapıyorsun Robert. Ya Umut da sana karşılık verseydi!? Ne yapacaktın o zaman?" "O zaman bende yapacağımı biliyorum Lema. " "Robert, bir gününde, gerçekten bir gününde sakin geçsin!" "Nasıl sakin olmamı bekliyorsun! Bu kadar şey başıma gelmişken!" "Bağırma herkes bize bakıyor, kavga ettiğimizi düşünecekler. " Robert Lema'ya doğru bakarak dudağını öptü. Kendiside bunu yapacağını beklemiyordu. Umut hala onlara bakıyordu. Robert Lema'yı öptükten sonra kafasını çevirdi ve hastaneye girdi. Lema Robert'tan kendini çekti. "Her olaydan kurtuluşun beni öpmek olmasın Robert!" "Neden kavga ettiğimizi düşünecekler dedin. Zaten kavga etmiyormuyduk?" "Bizim için günlük bir sohbet şekli oldu ." "Yaa tabii." (...) "Geleyim mi Lema artık?" "Gelebilirsin Robert !" Robert içeriye girdiğinde Lema'ya dalga geçercesine ıslık çaldı. "Islık, ' iyi olmuşum ' mu demek?" "Islık çaldığıma göre berbat olmuşsun Lema. " Lema Robert'ın gözlerine boş boş bakınca Robert güldü. Lema'nın elinden kolyesini aldı ve Lema'nın boynuna kendi taktı. Lema Robert'ın elinin tenine değmesinden dolayı tüm vücudunda garip bir ürperme hissetti. Robert Lema'nın saçını yanına doğru çekip kolyesini taktıktan sonra ellerini elbisesinin askısının olduğu yere getirdi. Lema Robert'a karşı koymak için bir şey yapmadı ama ne olacağını bekliyordu. Daha sonra Robert elbise askılarından aşağıya doğru giderek Lema'nın elbisesinin üstünü yukarıya çekti. Aynadan Lema'nın tepkisini görmek için ona baktı. "Düşmüştü o yüzden." "Bende yapabilirdim. " "Durmamı söyleyebilirdin." "Ama bu istediğim anlamına gelmiyor." "Öyle birşey demedim zaten." "Dedin demedim zaten." "Bu konuşma böylece uzayacak mı?" Robert hala aynadan Lema'ya bakıyordu. Lema ayağa kalktı. "Hadi gidelim." "Gidelim bakalım doktor." Restorana geldiklerinde Robert Lema'nın ellerinden tutup ona eşlik etti. Sandalyesini çekip oturduktan sonra Lema'yı 'ortaklarıyla' tanıştırdı. Ardıç Lema'nın elini tutup onunla tanıştığında Robert parmaklarını kendi bacağına geçirdi. Ensesini kaşırmış gibi yaptı. Lema Robert'ın rahatsız şekilde olan ellerini görünce kendi ellerini onun elinin üstüne koydu. Robert onun üzerine kendi elini çekti ve Lema'nın açıkta kalan bacağına koydu. Robert'ın elleri Lema Ardıç ile konuşurken bacağının üstüne doğru giderken Lema Robert'ın elini çekmeye çalışırken üstüne kahvesini döktü. Robert Lema'ya tuvalette eşlik etti. Geldiklerinde gülmesini durdurmadı. "Komik olan bir şey yok Robert! Senin yüzünden döktüm zaten. O elini kırmadım ona şükür. " "Çok sıcakmıydı? Yandın mı yani?" "Senin rezilliğinden yanmayı düşünemedim. " "Allah Allah benim ne rezilliğim varmış acaba? Kahveyi döken sensin." "Kıskançlığından kendini tırnaklayan da sensin Robert. Tamam hadi sen bekle ben silip geleceğim." Robert Lema'yı beklerken içmiş birkaç kadın Robert'ın yanından ona gülümseyerek geçti. "Hadi karıcığım seni bekliyorum! Hızlı olur musun?" "Şimdi ne yapacağız? Giyindim beyaz elbiseyi kahveli kahveli dolaşacak mıyım?" Robert ceketi çıkarıp dizlerine eğildi. Lema'nın beline ceketini doladı. "Böyle iyi mi?" "Kendimi çok güvenli hissettim.'aaah Robert! Hayatımı kurtardın!" "Geçen gün öyle demiyordun ama." "Ne dediğim seni ilgilendirmez. Gidelim hadi bekliyorlar. " Robert kadınlar tuvaletine girmeden hemen kapıdaki peçeteye uzandı. Yine dizlerine doğru eğildi ve Lema'nın bacağındaki kahve lekesini sildi. "Gözünün benim bacağımda olduğunu bilmiyordum ." "Gözlerime baksaydın bilirdin Lema. " (...) "Allah'tan içmedik Robert! Bide seninle uğraşamazdım. " "İçmediğimi nereden çıkardın?" Robert'ın sesinde ki sarhoşluk farkediliyordu.
|
0% |