@justluzz
|
Lema'yı incelerken arkasını döndü ve tuvalete doğru gitti. Lema onun kendisine baktığını farkedince üstüne baktı. Üstünde Robert'ın gömleği vardı ama Lema'nın içinde bir şey olmadığı için göğüslerini olduğu gibi gösteriyordu. Farkettiği an hemen kendini saklamak istercesine kollarını birbirine bağladı ve giyinme odasına gitti. (...) "Sen o kadar oyalanıyorsun. Yemek hazırlama işi de bana düşüyor. " Üstünde bornozu ile gelen Lema'ya bakarken güldü . Lema Robert'a doğru eğildi. Eğilirken üstündekini de açılmasın diye tutuyordu. "Şimdiden söylüyorum dünün konusunu açmayı bile deneme." "Bi kere o dün değildi. Gece yarısını geçtiği için bugün sayılıyor. İkincisi zaten gördüklerim bana yeter." dedikten sonra fermuarı kapatılmış gibi ağzını kapattı. "Yani ne farkediyor dün, bugün? Ne gördüğünde umurumda da değil, belirtip durma." Lema yukarı kıyafetini giyinmek için çıkarken Robert arkasından seslendi. "Demek istediğim rahatsız olmana gerek yok! Kendini saklamaya çalışma yani." Lema bornozunu tutarken arkasını döndü. "Çok rahatsız edici olduğunu kabul ediyorum ama senden rahatsız olmuyorum sen benden rahatsız ol. Hem neden senden rahatsız olacakmışım!?" Robert'ın dudaklarında sırıtış ile gözlerini Lema'nın elleriyle bornozunu tuttuğu yere, göğüslerine getirdi. "Offf." Lema Robert'ın belirttigi yeri farkedince sıkılmış gibi tepki vererek sert adımlarla yukarı çıktı. (...) Lema hastanedeyken tüm gün boyunca herkes yorgun göründüğünü söyleyip durdu. Zaten 4 saat uyuyan birinin zinde olması beklenemezdi. Birkaç dakika sonra Lema Robert'a fotoğraf attı. Fotoğrafta çiçekler vardı. "Bunları sen mi gönderdin?" "Evet , beğenmedin mi?" "Yani aslında güzel ama sen aldığın için kötü. " "Bir şey derdim de yerfıstığım , müsait değilim. " "Yesinler senin yerfıstığını , salak." "Ben yerim." "Uff iğrençsin. Biri geliyor kapatmam lazım. " "Umut geliyorsa kapatma, gördü mü bari o?" "Sen Umut görsün diye mi alıyorsun Robert?" "Hayır da merak ettim." "Görüşürüz!" "Görüşelim!" (...) "İşim çıktı Lema. Ben bizimkilerden göndereceğim. Kapıda bekle. 'Umutsuz' ama." "Kimseyi gönderme, arabam burada. Sen ne zaman gelirsin?" "1 saate gelirim , hemen biter işim merak etme." "Seni mi? Merak etmiyorum zaten." "Beni kastetmedim Lema. Korkuyorsun ya o yüzden. " "İyi erken gel o zaman." "Karım öyle diyorsa tabii ki erkenden geliriz." "Ama sahte karın öyle diyorsa , gelme!" "İyi ,gelmem." "Gel." "Geliyim." "Erken gel." "Erkenden geleceğim. " (...) Lema eve geldiğinde her yerin çiçekle kapandığını gördü. Hemen Robert'ı aradı. "Robert bu ne ?" "Ne ,ne ?" "Evin her yerinde çiçek var ayağımı hareket ettiremiyorum. Aldın ya zaten ne gerek var?!" "Ben çiçek falan yollamadım eve! Dokunma o çiçeklere eve geliyorum. " (...) Robert eve kan ter içinde geldi. "Bunlar ne böyle?! Kim gönderdi?" "Bilseydim sana sormazdım. " "Arkadaşlarından biri mi yolladı? Sor hadi ." "Daha yeni konuştum çiçekleri onlardan biri göndermemiş. Ben de öyle düşündüm çünkü en sevdiğim çiçekten gelmiş. Bi dakika Umut arıyor. " "Eğer bu çiçekleri o şerefsiz getirdiyse" "Sus Robert. Umut , naber?" "Lema selam , çiçeklerin geldi mi? Hastanede sana çiçek geldiğini gördüm. Sen daha fazlasını hakkettiğini düşündüm de. Bugün nöbetim vardı çıkışta seni yakalayamadım ." "Hiç gerek yoktu evin her yerinde var Umut. Teşekkürler." Robert çoktan paltosunu giyinmiş arabasına binip hastaneye doğru gitmişti. Lema da kendi arabasına bindi ve hızla Robert'ı takip etti. Arkadan da onu aradı. "Robert bak bi salaklık yapmaya kalkma lütfen. Ben yarın onunla konuşacağım. " Robert hastaneye geldiğinde Umut'un ağzındaki sigarayla birlikte olan yüzüne yumruk attı. Atmasıyla yere yığıldı ve Robert da yere eğildi. Umut'un yakasından tuttu. Üstündeki beyaz önlüğü kan olmuştu. Lema Robert'ı durdurmaya çalışsa sa Robert durmuyordu . Araya güvenlik girse bile Umut'un üstü kan içinde kalmıştı. En sonunda Lema Robert'ın kollarına kendini attı. "Dur artık!" Robert'ın yüzünde hala etkisi geçmemiş sinir ve ellerinde kan vardı. Lema'nın gözlerine bakınca ne kadar sinirli ve telaşlı olduğunu görebiliyordu. Lema güvenlikler Robert'ı tutunca Umut'a doğru eğilip ona zarar gelip gelmediğini kontrol etmeye başladı. Nefes alıp almadığını kontrol etmek için kalbine doğru egilince Robert bağırdı. "Eğer ona dokunursan yaptıklarımın bin katını yaparım Lema!" Robert da aynı şekilde sinir haklarını almadığından kalbi hızlıca atıyor ve midesi fena şekilde bulanıyordu . Ayakta durmakta zorlanıyordu. Lema Umut'u hemşireler gelinceye kadar yanında bekledi. Sonra Robert'ı da kendi arabasına bindirip eve geldi. Arabada eve gelen çiçeklerin atılmasını söylemişti. Robert'a kızmadan önce baygın bedeninin kalp atışını kontrol etti. Daha sonra haplarını içirdi. "Neden ona yardım ettin?" Robert hapları içip kendine daha fazla geldiğinde yorgun şekilde Lema ile konuşmaya başladı. "Öldürüyordun." "Onun da sana bu kadar fazla değer vermesi beni öldürüyor. Nasıl senin en sevdiğin çiçeği bilir? Ben bile bilmezken." "Sana çok kızgınım, sus bence." Robert koltukta yatarken Lema'yı kollarının arasına aldı. Lema geri çekildi. "Üstümü degistirmem lazım." "Yukarı gidip Umut'u arayacaksın değil mi Lema? Arama , sorma onu. Onunla ilgileniyormuş gibi davranma. En azından benim yanımda yapma bunu. Onun ne kadar canı yandıysa benim canımı da yakıyorsun." Lema telefonunu Robert'ın yanına bıraktı. Aşağıya indiğinde kendine hazırladığı salatayı yerken Robert'ın yanına oturup televizyonu açtı. "Neredeyse onu öldürecektin ama ben burada tv izliyorum Robert. " "Yapman gereken o Lema. Gidip kocam seni dövdü özür dilerim deyip kollarına alamazsın. " "Kimseyi kollarıma almıyorum da sen daha iyi misin?" "Nasıl olmam gerektiğini bilmiyorum Lema." "İyi ol ama yaptıkların için kendini mutlu hissetme. Salatadan ister misin? Ton balığı var , seversin belki." "Yerim. Ama senin ellerinden. " "Yine cıvıklaşma sana hala kızgınım. " "Sen mi yedireceksin yoksa kalkıp çatal almam mı gerekiyor?" Lema gözlerini devirdi . "Aç ağzını o zaman ." "Bunun içinde ne kattın?" "Sevgi mi , Allah aşkına ne olabilir?" "Hayır biraz garip gibi ." "İyi yeme o zaman. Sana iyilik yapanda hata zaten. İyileştiğini göre sana bağırabilirim." "Hazır şekilde bekliyorum doktor. " "Hani ya ölseydi Umut. Ne yapacaktın? Hapise falan mı girmek istiyorsun? Tabii eğer seni şikayet etmediyse." "Ölseydi seni onun mezarına göndermemek için eve bağlardım. Onun için ağladığını görmemek için. " Lema ayağa kalktı yukarı yatağa gitmek için salatayı mutfak masasına bıraktı. "Bekle Lema kaçma hemen." Robert da yukarı çıktığında Lema'nın yanına, yatağın içine girdi. Arkasını döndü . "Sen hapise girersen ben ne yapacağım düşündün mü acaba ? Hep kafana göre hareket ediyorsun." "Özür dilerim. O anla düşünmedim Lema. Çok özür dilerim biliyorum ama öyle yapmasına karşın duramadım." Robert ellerini Lema'nın sırtına koydu. "Elini çek Robert, sana sinirli olduğumu söyledim. " Ellerini çekip arkasını döndüğünde Lema önüne döndü. Robert Lema'nın nefesini üzerinde hissedince o da öne döndü . Yüzü Lema ile yakındı. "Uzaklaş Robert dünkü gibi olmasın. " "Kendini durduramıyor musun Lema?" Lema arkasını döndüğünde Robert elini ilk önce onun beline sonra ellerini aşağıya getirip kendine doğru döndürdü. Daha fazla aşağıya indiğinde bacaklarını tuttu ve kendine çekti. "Bilerek yapıyorsun biliyorum ama yapma. " "Özür dilerim ." "Bacağımı bırak. " "Özür dilerim Lema. " Robert Lema'nın dudaklarını öptü. "Bu özür içindi." Bir kez daha öptü. "Bu ne içindi?" "En sevdiğin çiçeği bilmediğim için bir özür daha."
|
0% |