Robert çantasından birkaç tane fotoğraf çıkardı ön yüzünü göstermeden Lema'ya salladı kağıtları.

"Burada gösteremem başka bir yere gitmemiz lazım "

Lema telefonu eline aldı ve kişilerden birini aramaya başladı.

"Ne yapıyorsun!?"

Robert şaşırmış şekilde aramayı kapattı ve telefonunu elinden aldı.

"Arkadaşlarıma haber vermem lazım ."

"Tamam mesaj at ben de göreceğim."

Lema artık tahammülü kalmamış şekilde mesajı hızlı bir şekilde yazdı.

Kızlar benim erken eve dönmem gerekti , size iyi eğlenceler.

Robert kendi arabasına doğru giderken Lema Robert'a seslendi.

"Benim arabama ne olacak?"

"Sana benimle gel diyen olmadı zaten sana konum attım ona bak telefonu bana ver."

"Neden telefonu sana veriyormuşum?

"Sana güvenseydim başta seni tehdit etmezdim doktor."

Lema Robert'ın attığı konuma gelince gördüğü harabe karşısında şok olur. Keşke hiç karşılaşmasaydım bununla der içinden. Harabede normalde koca bir ekip toplanır hepsi konuşurlardı. Ama Robert Lema'nın bir sürü erkeğin yanında rahatsız olmasını istemediğinden bugün bulusmayacaklarını söyledi.

Robert elindeki fotoğrafları Lema'ya gösterdi.

"Sizin hastanenizdeki senin eskiden asistanı olduğun adam. Sakın tanımıyorum deme. Hala sizin hastanede çalışıyor, biliyorum."

Lema onun eskiden asistanı olduğu Umut'u tanımasına çok şaşırdı. Demek onu o kadar uzun zamandır takip ediyordu da haberi yoktu.

"Evet tanıyorum neden soruyorsun?"

"Bu adamı bana getireceksin."

"Elinde bir fotoğraf var diye benimle böyle konuşamazsın ajan parçası"

"Her neysem neyim, bana bu adamı getircek misin?"

"Neden bunu istiyorsun, amacın planını anlatmadan hiç birsey yapmam."

Robert ona Umutla ilgili her şeyi anlattıktan sonra :

"Şimdi evine git yarın sana yazdığım yere gel orada konuşalım. "

"Yarın gelemem, nöbetim var . "

"Ben gelirim o zaman."