6. Bölüm
uranüs / Medea / «6» Maske Düşerse

«6» Maske Düşerse

uranüs
justtbirisii

Bölüm pek içime sinmedi, atmak için atıyorum gibi oldu ama umarım beğenirsiniz.

İyi okumalarr

Hidra - Bilmeceleri Çözelim

 

Rast'ın dedikleri ve notunda yazdıkları fazlasıyla kafamı karıştıryordu. Aslında, bir şey demesine gerek kalmadan direkt kendisi de kafamı karıştırıyordu.

Benim kim olduğumu nasıl öğrendiği hala meçhuldu ve ona güvenme konusunda hala çok büyük şüphelerim vardı. Özellikle de dün bana hatırlattığı anılardan sonra.

Kafamdakileri bir sürelik rafa kaldırıp önümde oturan kadının saçını düzgünce kesebilmeye odaklandım. Ya da odaklanmasam daha iyi olabilirdi çünkü klasik orta yaşlı kadın serzenişi dinliyordum, Hadise eşliğinde.

Hayır yani teyzeciğim bana ne senin kocanın gözü dışardaysa? Ya da oğlunun senin sözünden çok gelinini dinlemesinde tam olarak beni alakadar eden yer neresi?

Kuaförde çalışmayı sevsem de insanlar benimle gereksiz ve saçma sohbetlere girmese daha çok sevecektim. İnsan sevmiyorum.

Bir of çekip dikkatlice saçı kesmeye devam ettim ve kadının söylediklerini olabildiğince duymazlıktan gelmeye çalıştım. Zaten işim az kalmıştı ve beş dakika daha sabretsem yetiyordu.

Neyse ki, kafın daha fazla söylenmemişti. Ama söylenmeyi bırakmasının sebebi, bana yönelmesiydi.

"Sende ne var ne yok kızım?"

Kan var, vahşet var; sana ne lazım teyze?

İçimden söylediklerimi en içime geri yollayıp hanım hanımcık kız imajıma büründüm. "Bir şey yok, ne olsun?"

"Olsun olsun, güzel kızsın sonuçta. Yoksa bak ben bulurum sana birilerini."

"Yok teyze, kalsın. İyiyim ben böyle."

Bulacağı kısmetin nasıl biri olduğunu az çok tahmin ettiğim için düşünmeye bile gerek duymamıştım. Çünkü insanların aynı kafa yapısına sahip olduğu bu yerde, kişilik de aynı şekildeydi. Herkes, birbirinin kopyasıydı.

İşimi bitirdikten sonra kadının üzerini hiç de nazik olmayan şekilde silkip omuzlarına örttüğü örtüyü çıkarttım. Kadın kalkıp parayı ödemek için Neriman ablanın yanına giderken ben de kullandığım eşyaları toparlıyordum.

Neriman abla müşteriden parayı aldıktan sonra kasadan kalkıp yanıma geldi. "İnci, sen iyi misin kızım? Bayağı solgun gördüm seni."

Anaç tavrı beni gülümsetirken başımı olumsuz manada salladım. "İyiyim, Neriman abla. Kafam dağınık sadece."

"Kendini kötü hissediyorsan erken çık bugün diyecektim."

Dediği şeyle gözlerimin içinin parladığına emindim. Dün gece olanları düşünmekten neredeyse hiç uyuyamamıştım ve dinlenmenin bana çok iyi geleceğinden emindim.

"O kadar kötü değilim ama erken çıkmaya hayır diyeceğimi zannetmiyorum."

Neriman abla dediğime sesli şekilde gülüp omzuma hafifçe geçirdi. "İyi o zaman, bir saat sonra paydos sana."

Dediğine teşekkür ettikten sonra önündeki müşteriyle ilgilenen ve bana seslenen Gaye'ye baktım. Kadının istediği rengi bulamamıştı ve benden yardım istemişti.

Kadının istediği rengi zor da olsa anlayabildiğimde o rengin elimizin altında bir yerlerde olmadığını fark etmiştim.

Arka tarafta malzemelerin durduğu odaya gidip o rengi buldum ve geri geldim. Gaye'ye boya tüpünü verdikten sonra kenarda duran sandalyelerin birine kuruldum.

Çoğunluğu telefona bakarak geçen bir saatin ardından Neriman abladan aldığım izine dayanarak çıkmıştım. Anneme durumu haber eden ufak bir mesaj atmayı da ihmal etmemiştim.

Aslında kendimi o kadar da kötü hissetmiyordum, büyük ihtimalle bir kaç saat dinlensem geçecekti. Yine de, çalışmayıp evde pinekleme fırsatı kaçacak gibi değildi. Hem de gece bir iki saat ancak uyuyabilmişken asla kaçmazdı.

Çok uzun olmayan bir yürüyüşün ardından eve vardığımda üzerimdeki çanta ve monttan lurtulup kendimi direkt yatağa atmıştım. Annemden dışarıda giydiğim kıyafetlerle yatağa girdiğim için azar yiyecek olsam da, bu şu an umrumda değildi.

Annem gelene kadar çektiğim bir buçuk saatlik uykudan sonra kendimi daha iyi hissederek kalkmıştım. Sadece halsizdim ve artık o da geçmişti.

Akşama kadar her şey sıradan seyrine yakın ilerlemişti. Annem yemek yapana kadar ben duş almış ve saçlarımla uğraşmıştım, sonrasında da bulaşığı toparlayıp odama çrkilmiştim.

Yani, en azından annem odama çekildiğimi zannediyordu.

Üzerime her zaman giydiklerime ek olarak kışa girdiğimiz için polar bir hırka da eklenmişti. Zaten halihazırda kalın giyinsem de kış olduğunda ayazdan geçilmeyen bir yerde yaşıyorduk.

Yavaş adımlarla köprü altına giderken aklımda Rast vardı. Onunla konuşup kim olduğumu nasıl öğrendiğini ve onun kim olduğunu öğrenip merakımı dizginleyebilirdim. Ama ondan temelli uzak da durabilirdim.

Ben karara varmadan ayaklarım o kararı kendince vermiş ve yönümü terk edilmiş eve çevirmişti.

Geri dönmedim, merakımın ağır basmasına izin verdim. Eğer yıllar öncesindeki gibi, onun söylediklerini ilk duyduğumdaki gibi, kalbim ve güvenim kırılacaksa bile umrumda olmazdı. Çünkü zaten ikisi de kırılmaktan kalmamıştı.

Eve girip tahta kapıyı arkamdan kapattım ve korkulukları sökülmüş merdivenlerden üst kata çıktım. Üst kat, kare şeklinde geniş bir hol ve iki kapının açıldığı odalardan oluşuyordu. O kapılar hep kapalı olurdu ve ben de hiç açmamıştım. Ama bu sefer, biri açıktı ve içeriden ses geliyordu.

"Evet, yarın akşama kadar yokum. Nerede kalacağımı boş ver sen, ben hallettim."

Ses, Rast'ındı. Tanımıştım. Adım sesleri bana doğru gelirken hareket etmek için herhangi bir çaba göstermedim. Her halükarda beni görecekti ve boşuna çabalamaya gerek yoktu.

"Tamam, hallettim de-" Sözleri, bemi görmesiyle şaşkınlıktan yarıda kesilmişti. "Ben kapatıyorum şimdi, işim var."

Telefonu kim olduğunu bilmediğim kişinin yüzüne kapatıp yanıma kadar geldi. Ben buraya gelene kadar yalnız olmasına rağmen maskesi yüzündeydi.

"Neden geldin?" diye sordu sertçe.

"Sana mı soracağım gelmek için?" Benim de ona aynı şekilde karşılık vermemi beklememiş olacak ki çatık kaşları daha da çatıldı.

"Özel mülk burası, hatırlatırım."

"Babanın malı sanki," dedim göz devirerek.

"Evet, babamın malı."

Göt oldun şimdi, iyi mi?

Yine de göt olduğumu çaktırmamaya çalışarak zeytinyağı gibi üste çıkmaya karar verdim. "Eh, ben de seninle insan gibi konuşacaktım ama sen pek öyle biri değilsin galiba."

Sinirle iç çektiğini duydum. "Ne konuşacaksın?"

"Kim olduğumu nasıl öğrendin?"

"O gün evine giderken kendi evim de o tarafta olduğu için dolaylı yoldan seni takip etmiş oldum. Sonraki gün de seni çıkarken görünce tanıdım."

"Tanışıyor muyuz?" diye sordum bu sefer. Eğer daha önceden tanıdğım biriyse yerin dibi bile beni saklamaya yetmezdi büyük ihtimalle.

"Hayır, ben seni bir tanıdığım dolayısıyla tanıyorum."

Yüzüne sen kimsin diye haykırmak istesem de kendimi tututyordum. Aslında, buna gerek de yoktu.

Çünkü, notunda eğer istersem bana kendini göstereceği yazıyordu.

"O zaman ben de seni tanıyayım, durumlar eşitlensin," dedim elimi maskesine uzatırken.

Ama elim, onun eli tarafından yakalanmış ve durdurulmuştu. "Yapabilirsin demedim."

"Ama notunda eğer istersem göstereceğin yazıyordu."

Ofladı ve elimi sertçe bıraktı. "O zaman ben kendim açaraım maskemi."

Kim olduğunu köpek gibi merak ettiğim için şu an feci derecede heyecanlıydım.

Eli hiç aceleci davranmadan maskesine gitti ve işaret parmağıyla kumaş maskeyi yüzünden sıyırdı. Ortaya çıkan yüz, beni büyük bir şoka uğratmıştı.

Geçmişte yaşadığım ve şimdi de yaşamaktan kaçındığım her şeyin sorumlusu olan yüz, karşımda duruyordu. Biraz değişmişti ama hala aynıydı.

Siyah gözler, hala aynı soğuklukla bakıyordu. Bir zamanlar sevdiğim bu yüz şimdi iğrenmemi sağlıyordu.

Yavaşça arkaya doğru bir adım attım. Yüzünde oluşan sorgular ifade, gördüğüm hareketlilik sayesinde beni gerçekliğe döndürmüştü. Yavaşça attığım adımın devamı hızla gelirken arkamı döndüm ve koşarak eve gitmeye başladım.

Her şeyi arkamda bırakmışken, şimdi olmazdı.

Uraz geçmişte kalmalıydı, şimdide olmamalıydı.

◇◆◇

Rast'ın maskesi düştü ama pek de iyi olmadı gibi sanki.

Sonraki bölüm İnci'nin geçmişte ne yaşayıp bu kadar güven sorununa sahip olduğunu okuyacağız, ama bölüm ne zaman gelir bilmem.

Ve hayır, Hidra bu kurguya sponsor olmadı, sadece ben deli gibi Hidra dinliyorum.

Bir de ben yeni bir kurgu yayınladım Çoban Yıldızı diye, gidip bakarsanız çok mutlu edersiniz bu garibanı.

Sonraki bölümde görüşmek üzere canlarım 🫶🏻

Bölüm : 01.01.2025 16:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...