@justtbirisii
|
Şanışer - Beni Bana Yar Etmezler
Gece: yine aynı saatte, aynı yere gelir misin? Hilal: Bir şey mi oldu? Gece: hayır, sadece seninle oturmak iyi geldi Hilal: Biliyor musun, aynısı benim için de geçerli Hilal: Gelirim yani Gece: teşekkür ederim Son mesaja da bakıp telefonumu yatağın yanındaki komodine koydum. Kafamı yastığa koyup olmayan uykumun gelip uykuya dalmayı bekledim. Uykusuzluk alışık olduğum bir şeydi, uyumadan geçirdiğim gece sayısı hiç de azımsanacak sayıda değildi. Uykunun bana uğramayacağını anlayınca oflayarak yatakta doğruldum. Bir süre öylece duvarla bakıştıktan sonra hava almak için odamın balkonuna çıkmaya karar verdim. Ayağa kalkıp sandalyeye astığım hırkayı üzerime geçirdim. Az önce komodine koyduğum telefonumu da alarak balkona çıktım. Soğuk hava uykumu iyice açarken ben de dirseklerimi korkuluklara yaslayıp gökyüzündeki hilali izlemeye başladım. Onu izlerken bir yandan da Gece'nin onda ne bulduğunu düşünüyordum. Onunla oturduğum zaman boyunca çoğunlukla hilali izlemişti ve ben de doğal olarak onda ne bulduğunu merak etmiştim. Ben öylece durmuş hilali izlerken karşı camdaki hareketlilikle düşünceler aleminden sıyrılıp o yöne baktım. Bir adam belden yukarısını dışarı çıkartmış gökyüzüne bakıyordu. Karşı camdaki bu adam, gözüme fazlasıyla aşinaydı. Gözlerimi kısıp adamı tekrar süzdüğümde bu aşinalığı çözmüştüm. Hemen karşımda duran bu adam, parkta tek başına hilali izleyen Gece'den başkası değildi. Onu süzdüğümü fark etmiş olacak ki gözlerini gökyüzünden indirip bana çevirdi. Göz göze geldiğimizde bakışlarındaki şaşkınlık fark edilmeyecek gibi değildi. Gülümseyerek "Bu kadar tesadüf fazla değil mi?" dedi. "Sanırsın film çekiyoruz." diye onayladım onu. "Neden uyumadın?" "Uyku tutmadı, sen niye uyanıksın?" "Aynı sebepten." Bir sigara çıkartıp yaktı. Bunu görünce ister istemez kaşlarım çatılmıştı. Niye bu kadar içiyordu ki? Bu benim onu gördüğümden beri üçüncüydü. Sigarasından derin bir nefes çekip gözlerini gökyüzünde sabitledi. Hilalde ne bulduğunu iyiden iyiye merak etmeye başlamıştım. Bakışları tekrar bana döndü ve "Kaç yaşındasın?" diye sordu. "21" diye konuştum bir anlık boşluğuma gelerek. Gece de bu durumu garipsemiş olacak ki anlamaz bakışlarla bakıyordu. "Sen?" Tekrardan işaret diline döndüğümü görünce rahatlamıştı. Ben de konuşmak istemiyordum zira, Gece'nin sessizliğine ortak olmak güzel geliyordu. "23" "Tek mi yaşıyorsun?" "Evet. Sen?" "Ben de." O an bir şey fark etmiştim. Gece elinde sigara olmasına rağmen hep çok kolay konuşmuştu işaret dilini. Büyük ihtimalle uzun zamandır bu şekilde yaşıyordu ve alışmış olmalıydı. Aklıma gelen ayrıntıyla Gece'ye döndüm. Yine gökyüzündeki hilali izliyordu. "Gece." diye konuştum dikkatini çekmek için. Bana döndüğünde tekar işaret diliyle devam etmiştim. "Özel olmazsa bir şey soracağım." "Konuşmamamla mı alakalı?" "Evet." "Sorabilirsin." "Ne zamandan beri olduğunu merak etmiştim." "Yedi yaşımdayken oldu." Hırkamın cebindeki telefonumun zil sesiyle konuşma bölünmüştü. Arayan kişi abimdi. Gece'ye döndüm ve "Gitmem lazım, görüşürüz." dedim. İçeri girerken onun da bana gülümseyerek el salladığını görmüştüm. Telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Seda, niye uyanıksın sen?" "Abi uyusam bile aradığında uyanacaktım zaten." "Sen uyumayıp kiminle konuşuyorsun gecenin bu saati onu söyle." Sesi sinirliydi, ve tabii uykulu. Ne alakaydı şimdi bu? Hem abim benim biriyle konuştuğumu nereden biliyordu? "Ne alaka?" "WhatsApp'taki son görülmeni diyorum." Abimin paranoyaklık seviyesi beni çıldırtacak düzeye gelmişti. Evet, her abi kız kardrşini kıskanırdı ama benimki ufacık abartmış olabilirdi. "Abi benim arkadaşlarım da var." "Kimmiş o arkadaş?" Göremeyeceğini bilsem de göz devirdim. Cidden fazla olmaya başlamıştı artık. "Esin var ya, söylemiştim hani?" Yalan sayılmazdı, Gece yazmadan önce Esin'le konuşmuştuk yarın buluşmak için. "Hatırladım." Araya giren kesinlikle nazik olmayan esneme sesinden sonra devam etti. "Tamam kapat da uyu hadi." "İyi geceler." Abimin telefonu kapatmasının ardından geri balkona çıktım. Gece ortalıkta gözükmüyordu. Büyük ihtimalle sigara içmeye çıkmış ve işi bittiği için geri içeri girmişti. Ben de kulaklığımı takıp rastgele bir şarkı açtım kendime. Yere çökmüş. bir yandan gökyüzündeki hilali izliyor, bir yandan da şarkıyı mırıldanıyordum. Çok geçmeden beklediğim şey olmuş ve uykum gelmişti. İçeri girip kendimi yatağa buraktıktan sonra kendimi uykunun emin kollarına teslim ettim. 🌙 Hilal yerini güneşe bırakmış, gün aymıştı. Geç uyumama rağmen vücudumun gün aydıktan en fazla iki saat sonra kalmak gibi garip bir alışkanlığı olduğundan saat sekizde ayaktaydım. Morarmış ve çökmüş göz altlarıma rağmen gayet dinçtim. İlk iş olarak duşa girip Esin'le olan buluşmama hazırlanmaya başladım. Buluşma yeri bana uzak kaldığı için bu kadar erken hazırlanmaya başlamıştım. Hem, zaten başka işim de yoktu. Hafta sonu olduğu için ikimizin de hiç bir işi yoktu ve böyle zamanlar nadir olduğu için değerlendirmek istemiştik. Duştan çıkıp hazırlanmayı bitirdiğimde saat dokuz buçuk olmuştu bile. Üzerime kot ceketimi geçirip çantamı da aldıktan sonra evden çıkıp otobüs bekleyeceğim durağa gittim. Otobüs çok beklememe kalmadan geldiğinde binip kartımı okuttum ve bir mucize olan gördüğüm boş koltuğa oturdum. Yol boyunca dün Gece'yle dinlediğimiz şarkıyı dinlemiştim. Nedensizce dilime dolanmıştı ve bu yüzden sürekli dinlemek istiyordum. Otobüsten inince Esin'in attığı konuma girerek buluşacağımız kafeye doğru gitmeye başladım. Çok büyük olmayan, yine de içi tıklım tıklım dolu olan bir kafeydi. İçeri girip gözlerimle Esin'i aramaya başladım. Cam kenarında, en köşede olan masada oturmuş camdan dışarı bakıyordu. Onu görünce direkt yanına ilerleyip masaya oturdum. Masaya oturana kadar beni fark etmemişti. "Naber?" "İyi, senden?" "Normal." "Çok siyasi konuşuyorsun." "Niye hep şöyle diyorsunuz ya? Ya edebiyat yapıyor oluyorum ya da siyasi." Yılların dışa vurumu olan sitemime gülen Esin'e ters bir bakış attım. İnsanlar sürekli edebiyat yaptığımı, gereksiz laf kalabalığıyla konuştuğumu öne sürerlerdi. Halbuki ben sadece geniş kelime dağarcığımı gerçek hayatta da kullanan birinden fazlası değildim. "Tamam, kızma hemen. Sen dün bir şeyler oldu falan diyordun, anlatmayacak mısın?" "Dün gece ben yine her zaman gittiğim parka gitmiştim." "Kesin bir şey geldi başına, ne oldu?" Telaşlı konuşmasına sadece göz devirerek tepki verdim. Esin hep fazla telaşlıydı. Hemen her şeye panik olur, en ufak şeyi bile büyütürsü gözünde. Tam olarak bir pire için yorgan yakacak kişiydi yani. "Hayır, dur da bir dinle." Sakince dün gece olan her şeyi anlattım. Gece'yi görmemi, eve gidince tekrar karşıma çıkmasını, abimin gerkesiz paranoyasını teker teker aktarmıştım. "Kızım sen salak mısın da tanımadığın biriyle oturuyorsun? Ya sapık falan çıksaydı?" Esin'in haklı çıkışına bir şey demeden sadece susmuştum. Evet, Gece öyle biri çıkmamıştı belki ama bu tehlikeli sularda yüzdüğüm gerçeğini değiştirmezdi. "Boş ver şimdi bunu, sonuç olarak Gece öyle birisi çıkmadı." "Hala yeterince tanımıyorsun onu. Bu kadar emin konuşamazsın, Hilal." Yine haklıydı. Fakat içimden bir ses Gece'ye güvenmem gerektiğini söylüyordu. Hatta, bu gece de yanına gidecektim. Ve gittim de. Esin gün boyu başımın etini yese de onu değil kuvvetli olduğuna inandığım altıncı hissimi dinlemiştim. Yine aynı yerde oturmuş, elinde sigarasıyla düne göre biraz daha şişkinleşmiş hilali izliyordu. Hilalde ne bulduğunu deli gibi merak ediyordum. Bunu sormayı aklımın bir köşesine yazıp ona doğru ilerledim. Gidip yanına oturduğumda yüzünü bana çevirmiş ve gülümsemişti. Gülümsemesine aynı şekilde karşılık verdim. "Bu sefer de ben bir şarkı açayım mı?" "Sormana bile gerek yok." Telefonunu açıp bir kaç şeyle uğraştıktan sonra geri kapattı ve ikimizin arasına koydu. Hoparlörden yükselen ses bana tanıdık değildi, şarkı da kulağıma aşina gelmiyordu. Yine de, melodisi ve sözleri hoşuma gitmişti. Beni bana yar etmezler Yanarım, acılar yetmez, gel Tutuşurum ama alevimi farketmezler Şarkıyı açtığında Gece direkt hilale dönmüştü. Sürekli onu izlemesi garibime gidiyordu. Beni fark etmesi için hafifçe öksürdüm. Ses çıkarttığımı fark edince bana döndü. "Hilalde ne buluyorsun da sürekli bakıyorsun?" "Anlatamam." Özel bir mesele olduğunu düşünerek çok irdelemeyip bu sefer hilali izlemeye dönen ben oldum. Ve biz dakikalarca, belki saatlerce orada sessizce oturup Gece'nin şarkıları eşliğinde hilali izlemiştik.
🌙
Gece'ye çok fena düşüyorum ama sizin bunu anlamanız için biraz daha konuşması lazım çocuğumun. Konuşamıyor ama olsun. Şimdilik çok çok öpücükkk <3 |
0% |