@justtbirisii
|
*İlahi bakış açısıyla Gece iki haftadır her gece rutine binen o buluşma için gelmişti yine. Hilal nedensizce ona iyi geliyordu. Veya nedensizce değildi, bilmiyordu. Hislerine bir isim vermek zor olsa da adını aldığı gibi güzel olduğu kesindi. Onunla beraber müzik dinlemek, oturmak, konuşmak ve susmak mükemmel şeylerdi. Her sabah onu görme düşüncesiyle uyanıyor, her gece kendini onunla beraber ayı izlerken buluyordu. Sürekli ayı izlemesinin sebebi onda bulduklarıydı. Onda kaybettiklerini buluyordu Gece. En son yedi yaşındayken duyduğu sesini, yine yedi yaşından kalma bir simayı buluyordu ayın parlayan yüzünde. Annesi böyle derdi ona, ben kendimi ayda bulurum derdi. Gece kendini ayda bulmayı amaçlıyordu. Hatta sadece kendini değil, sevdiklerini de buluyordu ayda. Belki bu kişilerin içine Hilal'i de katabilirdi hatta. Onu seviyor muydu, bilmiyordu. Daha önce kimseyi sevmemişti, ailesi dışında. Sevmenin ne olduğunu bilmiyordu. Kendi sessizliğine ortak olması güzel geliyordu. Çocuksu davranışları, neşesi çok güzeldi mesela. Ya da kızıla çalan kumral saçları ay ışığında parlarken çok güzel görünüyordu. Sevmek böyle mi oluyordu? Sevmek, birinin her şeyini güzel bulmakla mı oluyordu? Gece, hiç bir şeye karar veremediği gibi buna da kesin bir şey diyemiyordu. Hayal alemlerine dalmış giderken arkasından gelen tanıdık adım seslerini fark ederek gerçek dünyaya döndü. Ya da yüzünü döndüğü ona gerçek olamayacak kadar güzel geldiği için hala hayal aleminde olmalıydı. Hilal hafifçe gülümseyip yanına oturdu. O da hülyalı bir gülümsemeyle karşılık verdi. Kesinlikle hayaller aleminde olmalılardı. Şayet öyle değilse bile Hilal oradan geliyordu. Evet, onu böyle leyla yapmasının tek sebebi bu olmalıydı. Kıza çok uzun zamandır baktığını fark edip gözlerini ondan çekerek gökyüzünde artık dolunay olmuş aya baktı. Ayın parlak yüzü ne kadar da onun yüzüne benziyordu. "Gece." İsminin seslenilmesiyle o tarafa döndü. Ama çok fazla bakmak istemiyordu ona. Baktıkça kızın büyüsüne kapılmak istemiyordu. "Bu günlük konuşsam çok yadırgamazsın değil mi?" Kızın sesindeki yorgunluk ve üzüntü Gece'nin kalbinde bir burukluk yaratmıştı. Neşesi yetecek kıza üzülmek nasıl yakışabilirdi ki? "Sorun mu var?" "Var. Dinler misin?" "Her zaman." dedi destek destek istercesine gülümseyerek. Hilal da ona burukça bir gülümseme bahşetmişti. Keşke, dedi Gece içinden, keşke hep gülümsese. "Tamamen anlatabileceğimi zannetmiyorum, ama anlatmazsam da çatlayacağım. Büyük ihtimalle ne anlattığımı anlamayacaksın ama zaten dinlesen yeter." diye konuştu tek nefeste. Sonra da hiç cevap vermeden konuşmaya devam etti. "Ben çoktan onunla olan bağımı hem kafamda hem de kalbimde bitirmişken o hala bana müdahale etmeye çalışyor. Bu kadar mükemmeliyetçi olması benim tüm çocukluğumu mahvetmemiş gibi şimdi de yetişkinliğimin içine etmeye çalışıyor." Hilal'in de dediği gibi hiç bir şey anlamamıştı. Anlamaya da çalışmamıştı gerçi. Onun tek odak noktası aya bakarak ona derdini yanan bu kızdı. Bakışlarının gökyüzünde olması ona cesaret veriyordu ve gözlerini kızdan ayırmıyordu. Sonra bir damla yaşın gözünden çıkıp yavaşça yanağından süzüldüğünü gördü Gece. Onu alıp bağrına basmak, saçlarını okşayarak teselli etmek istiyordu. İstiyordu istemesine, ama ne kadar imkansız olduğunu da biliyordu. Başını kollarının arasına alıp sarsılarak ağlamaya başladı. Gece ne yapacağını bilemeden sadece izleyebiliyordu. İzledikçe de içinde bir yerlerde bir şey kopup ona gidiyordu sanki. Kız kardeşi olsaydı ona sarılırdı, ama Hilal bunu nasıl karşılardı bilmiyordu. Tereddütle elini kızın omzuna koydu. Hilal bu ani hareketle birden irkilerek başını kaldırdı. Hala gözlerinde yaşlar vardı, hala ağlıyordu. Gece sorun yok, dercesine gülümsemeye çalıştı. Ama o ağlarken nasıl gülebilirdi ki? Hilal puslu gözleriyle gördüğü gülümseye karşılık olarak göz yaşlarının arasında gülümsemişti. Sonra ikisinin de beklemediği bir şey oldu. Hilal Gece'ye sarılmıştı. Gece beklemediği bu hareket üzerine ilk başta afallamıştı. Hilal dr bu hareketin onu rahatsız ettiğini düşünmüş ve çekilmeye yeltenmişti ama Gece o an kollarını sıkıca kızın beline sarmıştı. Hilal ne olduğuna çok anlam veremese de yüzünü onun omzuna gömüp ağlamaya başladı bu sefer. Sonra saçlarında hissettiği hafif dokunuşlarla ağlamasının hafiflediğini fark etmişti. Gece omzunda ağlayan Hilal'i nasıl sakinleştireceğini bilememiş, saçlarını okşamayı bulmuştu çözüm olarak. Gece çok sevmişti onunla sarılmayı. Yeni keşfettiği bu hisse aşık olmuştu resmen. Ya da aşık olduğu Hilal'di. Gece o an konuşabilmeyi dilemişti. Konuşabilmeyi ve kulağına işe yaramasa bile teselli cümleleri fısıldayabilmeyi istemişti. Hilal sonunda ağlaması hafifleyip geri çekildiğinde hala kolları Gece'nin boynundaydı. Sonra ne yaptığının farkına vararak aceleci hareketlerle geri çekildi. Sonuçta, Gece onun hiç bir şeyi değildi. Gece, onun için sadece geceleri buraya gelip oturduğu, konuşmayı sevdiği bir arkadaştı. Ve arkadaşlar normalde bu kadar yakın olmazlardı. Hilal sadece geri çekilmekle kalmamış, üstüne ayağa kalkmış ve gitmeye yeltenmişti. "Teşekkür ederim." "Teşekküre gerek yok." dedi hafifçe gülümseyerek. Hilal de ona aynı şekilde gülümseyip arkasını dönmüş ve uzaklaşmıştı. Normal zamanlarda Gece de o kalktığında kalkar ve eve giderdi ama bu gün nedensizce biraz daha kalmak istemişti. Belki de gökyüzündeki ayı izleyerek ondan az önce uzaklaşan ter yüzündeki yansımasını bulmak istemişti. Hilal, sürekli izlediği muhteşem ayın yeryüzündeki yansımasından başka bir şey olamazdı. Arka cebinden sigarasını ve çakmağını çıkartıp içinden bir tane aldı ve yaktı. Son zamanlarda eskisi kadar içmiyordu, yine de alışkanlıklardan kurtulmak kolay olmazdı. Gerçi, Gece'nin sigarayı bırakmak gibi bir derdi yoktu. Hilal'i ilk gördüğünde de sigara içiyordu. Ama onun yanında içmek istemiyordu artık. Onun bağımlılığı ağır basıyordu. Elindeki sigaradan derin bir nefes çekip gökyüzünde parlayan aya baktı. Dolunay belki daha parlaktı, belki daha güzel geliyordu başkalarına ama Gece ayın bir an önce hilal evresine dönmesini istiyordu. Hilal, gözüne çok daha güzel geliyordu. Hilal'i ilk defa mutsuz görmüştü. Halbuki o Hilal'in mutlu hallerine alışıktı. Ona ağlamak kesinlikle yakışmıyordu. Hilal, sonuna kadar gülmeyi hak ediyordu. Hatta belki de bunu en çok hak eden insanlardan biriydi. Gece orada öylece orurarak bir sigarayı, ardından bir başkasını bitirdi. Sonra da bu kadar yeteceğine kanaat getirerek ayaklanıp eve doğru yola koyuldu. Yavaş ve savsak adımlarıyla eve normalde gideceği saatten on dakika geç varmıştı. Eve girdikten sonra hiç bir şey yapmadan direkt holdeki boy aynasının karşısına geçti. Karşısında omuzları çökmüş,siyah saçları solmuş, kehribar rengi gözlerinin parlaklığı sönmüş, bir adam duruyordu. Zaten o gözler sadece tek bir kişiye bakarken parlıyordu. Loş ışıkta kendi yansımasına bakarak bir kaç kelime olsun konuşmayı denedi ama ağzından çıkan tek şey boğuk ve anlamsız sesler oldu. Her seferinde aynı sonucu elde etmek onu memnun etmese de tedavi için herhangi bir çaba göstermiyordu. Daha öncesinde denemişti ve başarısız olmuştu, yine aynısının olmasından korkuyordu. Zaten çökmüş omuzlarını iyice çökerterek odasına geçti. Üzerindekileri değiştirmeden direkt yatağa attı kendisini. Üzerindekileri değiştirmek de istemiyordu, onlara Hilal'in kokusu sinmişti bir kere. Zihninden geçen düşünceyle dudaklarını bir gülümseme esir aldı. Gece, aşkın ne olduğunu bilseydi şayet bunun ondan olduğunu hemen kavrardı ama o aşk hakkında sadece yazılanları okumuş, söylenen şarkıları dinlemiş, çekilmiş filmleri izlemişti. Aşkı yaşamadan bilemezdi. Hala çelişkideydi bu yüzden. Hilal'in onu sevmediği barizdi. Ama Gece onu seviyor muydu? Sevmese neden ona sarıldığında kalbi göğüs kafesinden çıkarcasına çarpmaya başlamıştı ki? Yataktan kalkıp onun evine bakan penceresine ilerledi. Tül perdeyi açmadan karşı balkona baktı. Hilal oradaydı. Kalbi yine hızlanmıştı. Elini sol yanına götürüp biraz olsun bastırmaya çalıştı atışları. İşe yaramıyordu. Karşısında dirseklerini balkon demirlerine dayamış duran bu kız varken hiç bir şey işe yaramazdı. Gece o an farkına vardı hislerinin. Gece, hep izlediği ayın yeryüzündeki yansımasına aşık olmuştu.
🌙
Yeni kapak çok muhtişim değil mi?? Okullar açıldığı için çok bölüm atamayabilirim bu ara, kusuruma bakmayın şimdiden. Şimdilik çok çok öpücükkk <3 |
0% |