@jutenya
|
Yine ben Elfida Bugün her günden umutsuzsum İçimde çaresiz bir sensizlik Biliyorum gelmeye takadin yok Gel demeye dilin dönmüyor
Küçük bir ekmek kırıntısı kadar umut içim de filizlenmeyi bekliyor. Menekşeler kokmuyor fakat onlar da kokunu arayacak kadar meczupum
Ev'im zaten sen Adresi biliyorum ama gelemiyorum Bugünlerde alzheimer olmaktan korkuyorum. İçime seni unutmak korkusu düştü. Yaşlanıp seni unutmak Tanrım düşüncesi bile kan donduruyor.
İsmini unutmamak için güzel olan her şeye Elfida diyorum. Sen çirkin değilsin ama yakın da çirkin olana Elfida diyecekmişim gibi bir his var içimde
Penceremde ki saksılara papatya ektim. Mevsim kış baharı görürmüyüm meçhul. Mahallenin sonunda ki yaşlı teyze menekşe ekiyor diye menekşe ekmedim Hem sen papatya seversin Zaten benim ektiklerim de sen gibi kokmuyor.
Göçmen kuşları dönmedi Gökyüzü hiç gelmeyecek sen gibi Kış ya kara bulutlar maviyi gölgeledi. Yağmur yağacak Sen aklıma düştün diye ben de gidip yağmur da ıslanacağım. Tamam biliyorum Aynı yağmur altında ıslanmıyoruz ama aynı gökyüzü altındayız Hem belki üstümde ki karabulut senin üstünden geçti. Aynı gökyüzünün altındayız Farklı yağmurlar da ıslanacağız Sen göz yaşlarını saklamak için yağmur da ıslanmak istiyorsun Bende ıslandığım bulut üzerinden geçti diye,
Omzumda heybem İçinde hasret Hasretini kimseye bırakmak istemediğim için omzum da, Belki kamburum çıkacak Belki gördüğün de beni beğenmeyeceksin Ben alzheimer hastası ama gözlerini gördüğüm ilk anda seni hatırlayacağım. Sen gülümseyeceksin. Tenin gencecik gözlerin berrak bir yeşil. İçine gömülmek istediğim Gamze'n çukurlaşacak
Ben gayri ihtiyar gülümseyeceğim Senin yüzünden ki gülümseme daha büyüyecek. Omzumda heybem için de hasretin Yağmur yağacak ve ikimizi ıslatacak Sen elini uzatacaksın Heybemin içinde hasretin külfeti Yükümü hafifletmek ister gibi çekip alacaksın.
Heybem ağır Külfetim hasret Sen sanki kuş tüyünü taşır gibi çekip aldın. Gözlerin berrak yeşil Tenin genç Ben alzheimer olmuş bir yaşlı Yanağın da gömülmek istediğim çukur.
Tanrıya edilmiş duam kabul olmuş gibi bitti diyeceksin. Ellerimiz birleşecek, Hiç ayrılmayacak gibi
Ben pencere kenarında gökyüzün de kara bulutlar. İçim de küçük bir ekmek kırıntısı ile hayal kurutup seni düşlüyorum.
Alzheimer olmaktan korkuyorum. Çünkü sığındığım tek şey o ekmek kırıntısı kadar umut ve hayalin. Heybem omuzum da için de hasret. Hasretini unutmaktan korkuyorum.
|
0% |