Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@jutenya

 

Biliyor musun Elfida küçüçük bir şey ol'saydın. Cebim de değilde kalbimde saklasaydım.

 

Oysa ben seni kalbime sakladım Afran.

 

********************************************************

 

Hava alanına gelen Çınar abisiydi.

 

Babası değil de Çınar abisini görmek onu tedirgin etti. Sesli bir şekilde yutkundu. Şimdi ne olacaktı. Abisi Afran'ı görürse kıyamet kopacaktı. Yüzüne düşen saçlarını kenara verip kuruyan dudaklarını ıslattı. Gizli saklı iş çevirmek onun neyineydi. Yüzünde tedirgin bir gülüşle "abi babam gelecekti o niye gelmedi" dedi. Yaşadığı tedirginlik sesine yansımamıştı bunun için kendisini tebrik edecekti.

 

Çınar kaşlarını çatıp "ne oldu küçük hanım beni görmekten pek memnun değil gibisiniz" dedi. Lakin sesinde ki tınıdan kırıldığı belliydi.

 

Zeynep munzur bir şekilde gülümseyerek ayak uçun da yükselip dudaklarını abisinin yanağına bastırdı. Topuklarının üstün de indiğin de "sen bu aralar çok alıngan oldun. Hayırdır Melek hanım yine mi seni red etti" deyip kahkaha attı.

 

Abisinin egosu Melek'le tanıştığındam beri yerlerdeydi. Çınar tek kaşını kaldırıp bilmiş bir tavırla "hayırdır Zeynep hanım sen olmayan IQ ile beni manipüle etmeye mi çalışıyorsun" dedi.

 

Zeynep somurtup ayaklarını yere vurarak "aşk olsun abi ya şimdi bu oldu mu? " Ses tonu isyankardı.

 

Çınar küçük kız kardeşinin burnunu sıkıp "bu adam küçük kız kardeşini özlesin, babasını bir bin zorlukla atlatıp havalanlarına gelsin. Küçük hanım da burun kıvırıp babam ner de desin. Bu şimdi oldu mu Zeynep hanım? " dedi. Çınar'ın sesi yarı alaylı da olsa alınmış gibiydi.

 

Zeynep mahçupca saçını kulağının arkasına sıkıştırarak "abi ya uçağa binmeden babamla konuştuk ben geleceğim dedi. Göremeyince endişelendi, onun için şey yaptım" dedi. Külliyen yalandı. Afran'ı görüp tanımasından korkmuştu.

 

"Şükür kız kardeşimin yalan söylediğini anlayacak biriyim. Sıçtın sıvama Zeynep! Ben kırıldım ponçik gönlümü nasıl alırsın hiç bilmiyorum" dedi ve Zeynep'in valizini alıp sürükleyerek ilerlemeye başladı.

 

Zeynep ona şaşkın bir şekilde bakarken duyduğu sesle gözlerini yumdu. Korktuğu başına gelmişti.

 

"Hocam siz de mi burdasınız"

 

"Afran hocam geç kalmadım değil mi?"

 

Seslerden biri Çınar abisine diğeri ise Gökhan'a aitti. Hızlı adımlarla onlara doğru ilerleyip telaşlı bir şekilde "Gökhan hocam sizde mi buradasınız. Yolculuk nereye " sesinde ki tını bizi ele verme der gibiydi.

 

Gökhan siz elime düştünüz der gibi bakıp sırıtarak "ben bir yere gitmiyorum. Afran hoca müsabakalar için Antalya'ya gitmişti onu almaya geldim" dedi ve meraklı bakışlarla etrafa bakıp elini kaldırıp telaşlı bir tavırla "hahh Afran Hocam burdayım" dedi. Elini indirdiğinde yüzünü buruşturdu. Arkadaşı yüzünden yalan söylüyordu.

 

Afran yanlarına geldiğin de şaşırmış gibi yapıp önce "geç kalır beni bekletirsin diye düşünüyordum Gökhan, tam zamanında geldin" dedi ve bakışlarını sevdiği kıza çevirerek "Zeynep hayırdır yolculuk nereye "

 

"Hocam o anneannesinin yanına gitmişti bugün döndü" Çınar kız kardeşi yerine cevap verip "kusura bakmayın bizim biraz acelemiz var. Size iyi günler " dedi ve Zeynep'i kolundan tutup yanların geçip yürüdü.

 

Zeynep omzunun üstün de Afran'a dönüp baktığın da genç adam göz kırpıp Gökhan'a döndü.

 

Gökhan giden Zeynep'in arkasından Afran'a bakıp isyan eden bir tınıyla "sizin yüzünüzden sürekli yalan söylüyorum bu gidişle cehennem kral süiti benim olacak" dedi. Ses tonu bıkkındı.

 

Afran onu öne doğru itip "çok konuşma arkadaş arkadalı için yalan da söyleyecek gerekirse kral süite yanacak. Yoksa ne için var" deyip yürüdü.

 

Gökhan sen olmamışsın bakışları atarken Afran keyifliydi...

 

Zeynep abisiyle otoparka girdiğin de gördüğü arabayla gülümsedi.

 

Kız kardeşinin gülümsemesiyle arabanın kapısını açıp "kızıma iyi davran kapılarını çarpma ayaklarını sürtme yoksa köprüden geçerken hiç düşünmeden seni denize atarım "

 

Zeynep sessizce arabaya binip "şu arabaya verdiğin önemi bana vermedın" diye alıngan bir şekilde konuştu.

 

"Kızıma şu deyip durma onun bir adı var. Şadiye'm öyle basit biri değil" dedi ve arabanın kapısını kapatıp sürücü koltuğuna geçti.

 

Zeynep'in canı kıymetliydi. Bu yüzden susmak en mantıklı olandı. Yolculuk boyunca da kıymetli canı ve denize atılma tehdidi yüzünden abisini sinirlendirmedi. Lakin yolculuk bitip eve vardıklarında araba durduğu gibi şeytanca gülümsedi.

 

Çınar arabadan inip bagaja doğru yürüdüğünde kapıyı açıp sert bir şekil de çarptı.

 

Çınar'ın seyir en kaşı ve acı için de "Şadiye'm " diye inlemesiyle o kahkaha atıp içeri kaçtı. Çınar arkasından "Zeynep" diye bağırırken o asansöre binip düğmeye basmıştı. Asansör kapısı kapınca rahat bir nefes aldı. Şimdi gidip anne ve babasıyla hasret giderebilirdi.

 

Asansör kapısı açıldığı gibi annesi onu kapı da karşılamış babası sımsıkı sarılmıştı. Evin gül goncasıydı Zeynep göz nurlarıydı.

 

Kıymetlileri gelmişti. En sevdiği yemekler yapılmış sevgi ve hasretle sarıp sarmalanmıştı.

 

Tabi gün gelecek göz bebekleri gibi üstüne titre dilleri kızlarının yıkımını kendileri yapacaklardı.

 

Ne oldum dememeli ne olacağım demeliydi insan.

 

*

*

*

 

Zeynep sabah erken kalkıp hazırlanmaya başladı. Bugün babasından aldığı izinle Duru'ya gidip beraber sınavlarına çalışacaktı.

 

Aşağı indiğin de ailesi kahvaltı ediyordu. Edebiyat dersini pek sevmezdi. Sırf eğlenerek çalışa bilmek için arkadaşına gidecekti. Bunu Duru başının etini yiyor diye yapıyor gibi durum da vardı.

 

Eğlenceli bir kahvaltıdan sonra babası Halit bey onu Duru'nun evine bırakıp ayrıldığın da Zeynep keyifliydi. Trafik yüzünden arkadaşının evine gitmek öğlen bulmuştu.

 

Duru arkadışını kapı da karşıladıkarşıladı ve onu tuttuğu gibi içeri çekti. Birkaç ay sonra gitmesi gerekebilirdi diye onunla zaman geçirmek istiyordu. Tabi buna etrafında ki dış güçler izin verirse malum biri evindeydi.

 

Zeynep içeri girdiğinde keyifli bir şekilde arkadaşına bakıp "sabah erken uyandım ama trafiğe takılınca anca gelebildim" dedi ve kollarını uzatıp sırnaşmayı sevmeyen arkadaşına sarıldı.

 

Duru yüzünü assa da halinden memnundu.

 

Zeynep kollarını çözüp geri çekildiğin de "Zeynep arada sen olmasan evime kim olduğu ipsiz sapsız ne idüğü belirsiz kimseyi sokmazdım fakat sana kıyamıyorum" dedi. Sesi benzgindi.

 

Zeynep kaşlarını çatıp anlamadığını belirtir bir şekilde ona baktı. Beline sarılan kollar ve burnuna dolan parfümle onun kim olduğunu anlaması zor olmadı. Yanağında ki dudaklar ile gülümsedi.

 

Afran'dı!

 

Onu burada görmek beklediği bir şey değildi. Afran'ın kolları arasında dönüp kollarını sevdiği adamın boynuna doladı. Zeynep kısa bir kız değildi lakin Afran çok uzundu. Ayak uçun da yükselip dudaklarını sevdiği adamın yanağına bastırdı. Öpücük masumdu lakin genç adam için cenneten bile kavulmaya değerdi.

 

Adamın yüzünde ki gülüş büyüdü. Duru yüzünü buruşturup yarı alaylı bir tınıyla "ıyyy sizin vıcık vıcık aşk böcekleri gibi sırdaşmanız midemi bulandırdı. Sevgi göstere lerinizi lütfen benden uzakta yapın" dedi ve ikisini kenara itip amerikan mutfak tarzında ki salonuna girdi.

 

Eline küçük bir pasta alıp üstünde ki mumu yakıp umursamaz bir tavırla "sevgilin senin için erken doğum günü süprizi hazırladı. Ben de hazır o yapmışken aradan çıkarayım dedim. İyi ki doğdun Zeynep" dedi.

 

Afran yüzünü sıvazlarken Duru omuz silkeleyip "Gbt'eni istemeden evime aldım benden daha fazlasını bekleme " dedi ve Zeynep'e bakarak bakışlarıyla mumu üflemesini istedi.

 

Zeynep eğlenir bir şekilde mumu söndürüp "benim arkadaşım odundur" dedi ve kahkaha attı.

 

Duru ikisine aldırmadan pastayı Zeynep'in eline bırakıp "evimi kötü amelleriniz için kullanmayın. Teslim ettiğim gibi geri isterim. Abilerinden biri sizi basarsa ikinizi tanımıyorum. Hatta beni tehdit ettiğinizi söylerim" deyip kapıya yöneldi. Kapıdan çıkmadan elini dudaklarına götürüp arkadaşına öpücük attı ve göz kırpıp "şaka yapıyorım evimi dağıtmadan istediğiniz gibi takılın " deyip kapıdan çıktı.

 

Afran ve Zeynep yanlız kalınca ikisinin bakışları birbirindeydi.

 

Genç delikanlı sevdasının elinden tutup "biliyorum ders çalışacaktın lakin iki gün sonra doğum günün ailenle kutlayacaksın. Bizim için ilk olacak ben de erken kutlamak istedim. Fakat Duru hanım sağ olsun izin vermedi"

 

Sesi isyan ve sitem doluydu. Koltuğa oturdu ve Zeynep'i yanına çekti. Sevdiği kızı kolları arasına aldığın da çektiği tüm zahmete değdiğini anladı. Duru'yu ikna edinceye kadar canı çıkmıştı.

 

Geçn kız kafasını sevdiği adamın göğsüne koyup anın verdiği huzurun keyfini çıkarmaya çalıştı.

 

Kolları arasında olduğu adamı seviyordu ve gerisini düşünmüyordu.

 

Afran'ın dudakları sanki sâdece ona muhtaçmış gibi genç kızın saçlarıyla buluştuğun da keyifliydi.

 

Kısa bir süre Afran'ın onu yönlendirmesiyle hazırladığı masaya gittiler. Önce iki kişilik pastanın mumu öflendi sonra dans ettiler.

 

Zeynep mutluydu. Afran'da sevdiği kızın mutluluğuyla mutluydu. Birkaç saat sonra Genç adam ona 'madem ders çalışmaya geldin seni ders çalıştırayım "dedi.

 

Beraber oturup ders çalıştıkların da Afran Cemal Süreya, Zeynep ise dinledi.

 

Bittin şiirle sırtını Afran'ın göğsüne yaslayıp "Ben Nazım şiirlerini çok seviyorum bence en güzel aşk şiirleri Nazım'ın "dedi.

 

Konuşurken gözleri parıldıyordu. Elini uzatıp onun yüzüne dağılan saçlarını kenara verdi. Efsunlu bir tınıyla "en güzel aşk şiiri daha yazılmadı" dedi. Ses tonu boğuk aşk vaad ediyordu.

 

Zeynep anlamsız bir şekilde kaşlarını çattığında dudaklarını anlına bastırıp "çünkü ben daha şiir yazmadım " dedi.

 

En güzel şiir aşığın sevdasına yazdığı olmalıydı. Afran çok aşıktı ve o yazmalıydı.

 

Zaten ona göre en güzel aşk şiiri Zeynep için yazılmalıydı ve o daha şiir yazmamıștı.

 

"Benim masalımın en güzel prensesi Zeynep "

 

Zeynep ve Afran gibi...

 

Sevdasının gözlerine bakıp " Hangi dilde olursa olsun konu sana olan aşkım ise telafuz edebilir ve telafuzunu anlayabilirim"

 

Sesli bir nefes alıp "çünkü hangi anlam da seni seviyorum denilirse denilsin benim için sonuna Zeynep gelecek. "

 

Seni seviyorum Zeynep öyle bir seni seviyorum demişti ki sanki en değerli aşk tınısı gibiydi.

 

Ona göre en güzel aşk şiiri Zeynep için yazılmalıydı ve o şiiri kendisi yazacaktı.

 

Afran'ın okuduğu masalların güzel prensesi Zeynep'ti!

 

Zeynep'in dudakları kenara kıvrıldı. Keyifli bir tınıyla "şair ruhunuzu bilseydim okul da yapılacak şişer yarışmasına beraber katılacaktı" dedi.

 

Afran anlamayan bakışlarıyla yüzüne baktığın da keyifli bir şekilde "okul da şiir yarışması var. İstediğimiz konu da yazabiliriz. Benim sınav senem olduğu için vakit ayıramadım"

 

Afran tek kaşını kaldırıp "aslın da beraber yazabiliriz" dedi.

 

Zeynep kafasını salladığın da Afran kalem ve kağıtları masaya yerleştirdi.

 

Zeynep'in elinden tutup gel kendi şiirimizi yazalım.

 

İkisi beraber şiir yazacaklardı. Bu kadarını beklemiyordu.

 

Afran Zeynep'in gözlerine bakıp

 

"Yine de;"

 

Sevmek...

 

Seni sevmek...

Seni sevmek yarını sevmek, umudu sevmek, herşeyin olabilirliğine inanmak gibi...

 

Seni sevmek en güzel şiire seni yakıştırmak.

En güzel masalda seninle el ele olmak gibi...

Bulutların üstünden çocukları izlemek, denizin üzerinde yürümek gibi. En olmazı oldurur gibi.

Nasıl bir his biliyor musun?

Aşk dolu tüm: bu yakışıyor adın...

En güzel şiirlere konu olabilecek güzellikte gözlerin, ellerin...

Mutlulukla bi ten o up uzun masalların içindeki aşklara yakışırdı güzelliğin...

Şu dilek ağaçlarında ki tüm dileklere varlığını dilemek yakışır bilirim...

Umutla ilgili tüm telafuzları bir kenara bırakıp gözlerinin içini izlemek yeter

Hani şu kutularda saklanan o hazineler den daha kıymetli adın...

Senin adın, varlığın bir yüreği Allah' a kurban etmek için başlı başına bir sebep sevgili...

 

Ortaya çıkardıkları şiir muazamdı. Afran kendinden emin bir şekilde "bence yarışmaya katılmalı" dedi.

 

İkisi atışarak şiir'in yarışmasına katılma kararı verdiler, vermedi.

 

Beraber yazdıkları şiiri temiz bir kağı da geçirip üstüne ZeyRan yazdırıp geri çekildiği. Okuldasın ki kimse ikisinin beraberliğini bilmiyordu.

 

Lakin şiir yarışma için hazırlanmştı ve Zeynep sınırını bilen biriydi.

 

Afran yıllar sonra Zeynep için şiir yazacaktı

 

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

 

Evet yeni bölüm ile aranızdayım. Kısa bir bölümdü farkındayım.

Sizce ilerde ne olur.

 

Afran'ı nasıl buldunuz.

 

Nasıl seviyor?

 

Ya Zeynep sizce ayrılacaklar mı?

 

Zeynep Afran'dan. Afran Zeynep'ten vazgeçer mi?

 

Kitappat hesabımı takip etmeyen canlar lütfen takip edin.

 

Aynı zamanda instagram hesabımızı da takip etmeyi unutmayın. Bölümlerden alıntılar ordan geliyor.

 

Yıldıza basmayı unutmayın. Yıldıza basınca hiç birşey kaybetmiyorsumuz arkadaşlar emeğe saygı lütfen ve güzel yorumlarınızı lütfen eksik temeyin çünkü burada yeniden başlıyoruz düşüncelerinize ihtiyacımız var.

 

Neyse canlar yeni bölümde buluşmak üzere kendinize iyi bakın. Çok seviliyorsunuz♥️♥️♥️

 

Loading...
0%