Yeni Üyelik
8.
Bölüm

7.Bölüm-Düşünce

@kader_ylmz123

Yanlızlık nedir? Etrafında insan olmamasım? yalnızlık öyle birşey ki tarifi yok. Şu bir gerçekki insan yalnızlığının boyutunu düşünceleriyle başbaşa kaldığında anlıyor. Bana sorsalar yalnızlığı seviyormusun? Diye evet derim. Yine bana sorsalar yalnızlığı seviyormusun? Diye hiç sevmiyorum hatta nefret ediyorum derim.

Çağrı beni bu durumdan kurtarmaya gelmişti fakat iki kişiyi vurmuştu hemde gözümün önünde.

Çağrı bana doğru koşarken ben dizlerimin üstüne çökmüş sadece yerde hareketsizce yatanlara bakıyordum.

"Durum özür dilerim bunu yapmak zorundaydım." dedi.

"Sen-sen onları vurdun, hemde gözümün önünde." dedim kekeliyordum babamıda böyle vurmuşlardı yanımda.

"Çok çok özür dilerim ben seni kurtarmak için, ama şimdi kalk güzelim arabada bizi bekliyorlar gel gidelim, orada konuşalım lütfen hadi." dedi, haklıydı Arda yakında bana bakmak için gelebilirdi. Fakat benim ayaklarım sanki yere çivilenmişti kalkamıyordum. Bir kaç kez denesemde olmuyordu. En sonunda ben ağlamaya başlayınca Çağrı dayanamayarak beni kucağına aldı. Koşar adımlarla tellerin dibine geldi beni yavaşca ittirerek delikten geçirdi. Sürünerek geçtikten sonra o da geçti. Tekrar beni kucağına aldığında artık yürümüyor koşuyordu. Biraz ilerideki arabayı görünce biraz olsun rahatlamıştım fakat içim hala rahat etmiyordu. En sonunda arabaya bindiğimizde arabada iki kişi daha vardı, bir tanesi arabayı çalıştırıp sürmeye başlarken diğeri telefonla uğraşıyordu. Biz arka koltukta babamla ve Çağrıyla oturyorduk. Babam uyumuş gibi gözüküyordu. Birkaç dakika boyunca Çağrıyla sessizce birbirimize kaçamak bakışlar attık. En sonunda dayanamayıp boynuna sarıldım kokusunu özlemiştim. O da bana belimden sarılırken beni kucağına çekti hala bana sarılır durumdayken konuşmaya başladı. "Canerler o işi halletti artık borcunuz falan yok," dedi. Bunu söylemesi içimiz rahatlatmıştı. "Özür dilerim, sen beni korumak için öyle yaptın ama ben seni suçladım." dedim. Şimdi bakınca anlıyordum. Çağrı'ya daha fazla sokuldum üşüyordum üstümdeki gelinlik kısa ve inceydi. Bunu anlayan Çağrı da bana daha sıkı sarıldı. "Önemi yok güzelim, sen yeterki güvende ol, "dedi

Bana güzelim demesi midemdeki kelebekleri uyandırdı.

"Güzelinmiyim gerçekten?" derken yüzümde tebessüm vardı.

"Tabii senden başka güzelim mi var?" dediği sırada, sürücü koltuğundaki adam konuşmaya başladı.

"Az cilveleşin yenge, olanı var olmayanı," var dedi.

"Konuşma Ali mümkünse ağzını bantla sen," dedi. Konuşanın ismi Ali ise diğeri Caner olmalıydı. Ben bunları düşünürken Çağrı "Caner, yarın için biletler al hemen buradan gidelim." dedi. Bu sırada aklıma çilli Sılam geldi,ne yapıyordu. Yarın İstanbul'a geri dönecektik ve onu görecektim. Çağrıya tekrar baktığımda bana bakıyordu, gene midemdeki kelebekler havalanırken daha fazla ona bakamadan gözlerimi kaçırdım, ve kucağından inip yanına oturdum. Tekrar ona baktığımda halan bana bakıyordu bu sefer sırıtıyordu.Tekrar kafamı indirdim, daha önce kimse onun gibi bakmamıştı, elini çeneme yerleştirip hafifçe havaya kaldırdı.

"Sen utandınmı ?" dedi.

"Alakası bile yok ben sadece," dedim ne diyeceğim hakkında ufacık bir fikrim bile yoktu.

"Sen sadece ne ?" dedi. Şuanda üstüme oynanıyordu.

"Ben sadece yani, bana sadece kimse daha önce böyle bakmamıştı."

"Nasıl bakıyormuşum ki ?" dedi. Cevabını biliyordu.

"Sen biliyorsun işte," dedim.

"Bilmiyorum sen söyle," dedi sırıtması artarken

"Tamam işte aşkla bakıyorsun," dedim ve birşey söylemeden başımı omzuna koydum. Çağrı da başını başımın üzerine koydu, bir yandanda eliyle saçımla oynuyordu.

"Küçükken annem ekmek almaya yolladığında ekmeği dizimde sektirerek gelmeseydim, benimde böyle bir ilişkim olucaktı, işte bilemedim"

Dedi. Bunu üzerine gülmeye başladım, Ali denen adam komik birine benziyordu. İçimden bir ses onu daha fazla göreceğimi söylüyordu. Yanındaki Caner'in konuşkan biri olmadığıysa belliydi, canım sıkılıyordu va bunu belli edercesine bir ses çıkardım. Kafamı omzundan kaldırdım ve ona baktım, o da sıkılmışa benziyordu.

"Ne zaman ineceğiz arabadan," dedim. Bana umutsuzca bakarken

"Bir saat kadar kaldı, uyu istersen" dedi. Şuanda uyumak istemiyordum.

"Hayır, sıkıldım." dedim.

"Yavrum, şuanda yapabileceğim bir şey yok. Senin yokluğunu farketmişlerdir, bir yerde duramayız," dedi, haklıydı. Arabada ne yapılabilirdiki.

"Çağrım," dedim

"Efendim,"

"Şarkı açma şansımız var mı?" dedim. Düşüncelerimi susturmak için bu iyi bir yoldu.

"O olur işte," dedi. Ali hemen atıldı. "Tabii yengemiz isterde biz yapmazmıyız," deyip radyonun tuşuna bastı, araba ibrahim tatlısesin boncuk mavi şarkısıyla doldu. Ali kafasını oynatarak şarkıyı devam ettirirken, şarkı Çağrı'nın boncuk mavi gözleriyle uyumluydu fakat başım ağrıyor du ve şuan daha sakin bir şarkıya ihtiyaç vardı.Çağrı bunu anlamış gibi,

"Caner telefonu uzat," dedi. Caner telefonu bana verdiğinde.

"Teşekkür ederim," dedim. Başıyla teşekkürümü aldı. İstediğim şarkıyı buldum ve açtım şarkı çalmaya başladı. Bu Can ozan'ın toprak yağmura şarkısıydı, bu şarkıya bayılıyordum. Çağrıyla kısa bir süre birbirimize baktık şarkı devam ediyordu. Kısa bir sürede ona bağlamıştım, normalde kimseyle bu kadar kısa sürede samimi olmazdım fakat onda farklı bir şeyler vardı.

Babam yanımda uyuyordu, tekerlekli sandalyedeydi. Şarkının müziği uykumu getirirken başımı Çağrı'nın omzuna geri koydum en güvenli yer orasıydı. O da başını başımın üzerine koydu. Sonrasında gözlerim kapatmıştım.

"Güzelim kalk geldik." Çağrı'nın sesiyle gözlerimi açtığımda bir otoparktaydık. Ne ara gelmiştik hiçbir fikrim yoktu. Babam arabanın dışında Ali ve Caner tarafından sürülürken , yavaş yavaş uzaklaşıyorlardı. Muhtemelen otele gelmiştik. Arabadan indiğimde uyukluyordum tam yere takılıp düşecektimki beni Çağrı tuttu.

"Gel buraya," dedi ve elini belime koyup sağ tarafımı kendine yasladı, bunu yapması belimde kıpırtılara neden oldu.

Bu şekilde yürüyerek otoparktan çıkıp otele giriş yaptık, hiçbirşey demeden asansöre bindik üst katta durduğunda inip yürümeye devam ettik, etraftaki insanlar gelinliğimden doloyı değişik bakıyordu.

Bir odaya girdiğimizde yan odamızda babamların olduğunu anladım oda geniş ve siyah renk ağırlıklı bir yapıya sahipti. Yatağın üstünde kıyafetler katlı vardı,

Çağrı "Hadi daha fazla bu kıyafetle durma, üstünü değiştir, iyi geceler tatlı rüyalar seni çok seviyorum güzelim." dedi ve alnıma buse kondurdu, arkasını dönüp odadan çıkacağı sırada onu bileğinden tutup durdurdum. Bana döndüğü an parmaklarımın ucunda yükselip dudaklarımı onunkilere bastırdım, boyum kısa değildi fakat ona göre biraz kısaydım, hemen geri çekilip bir şey olmamış gibi

"Ben biraz korkuyorum da seninle beraber yatsak olurmu?" dedim, o şaşkın bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu, anlamamış gibiydi, bir kaç saniye sonra sadece kafasını sallayıp odadan çıktı, yanlış birşeymi yapmıştım? Banyoya girip yüzümdeki makyajı çıkardım üstümdeki kıyafetlerdende kurtuldum ve yeni kıyafetleri üstüme geçirdim, artık rahat bir uyku uyuyabilirdim. Yatağa uzandım ve kafama kadar örtüyü çektim, gözlerimi kapattığımda tekrar onu öptüğüm zaman aklıma geldi. Birkaç dakika düşüncelerimle Başbaşa kaldım, sonra ise kapım tıklandı, bu saatte kim olabilirdiki, ayağa kalkıp kapıya giderken korkuyordum, Arda gelmiş olabilirmiydi? Kapıyı açtığımda karşımda siyah gecelik takımıyla duran Çağrı vardı. Gelmişti,

"Kusura bakma birşey söylemeden gittim," dedi.

"Kusuru yok," dedim ona arkamı dönüp yatağa doğru yürüdüm, kapıyı kapatıp o da peşimden geldi. Yatağa geri yattığımda o da yan tarafıma yattı. Ona arkam dönüktü tam uyuyacağım sırada beni belimden kavarğı gibi kendine çevirdi ve dudaklarımızı buluşturdu, bir eli belimdeyken diğer eli yanağımı seviyordu. Öpüşüne karşılık verirken sıcak ve yumuşak dudakları beni daha fazla içine çekiyordu. Nefes nefese ayrıldığımızda "O iş öyle değil böyle olur." dedi ve tekrar dudaklarımızı birbirine yasladı.

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%