Yeni Üyelik
14.
Bölüm

12. Bölüm 🇹🇷

@kadininbiri

Herkeze merhaba..

Bu arada Gökalpin göz rengini mavi olarak değiştirdim.

Medyadakini Gökalp olarak düşünün lütfen..

 

 

İsteme telaşı almıştı beni. Umay bana yardım ediyordu. Tabi bir de Mehmet abinin eşi Selin abla vardı. İkisinin de yardımı büyüktü. Onlar olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.

 

İki gündür alpi bile zor görüyordum. Çünkü o da kendine düşen hazırlıkları yapıyordu. Bir de Ülkü gelecekti bu gün ama Alpin işi olduğu için Yağız Ali almaya gidecekti.

 

Ülküyle yüz yüze tanışmak için sabırsızlanıyordum. Telefonda her gün konuşuyorduk neredeyse. Çok tatlı kızdı onun da bana yardımı çok dokunmuştu.

 

3 gün vardı istememe ve nişana. Zaten İsteme olduktan sonra ben elbise değiştirecektim ve tekrar kendi aramızda nişan gibi bir kutlama olacaktı bir mekanda. Sadece ailemiz olacaktı anlayacağınız üzere. Kalabalık olmaya gerek yoktu. Zaten kimsemiz de yoktu.

 

Alpi aradım özlemiştim zalımın oğlunu.

İlk çalışta açmıştı. "efendim güzelim "

"napıyosun sevgilim ? "

 

"seni düşünüyorum. Seni özledim. Ben seni 1 saat görmezsem özlüyordum. Hatta yanımda olduğunda bilie özlüyorum. Ama biz iki gündür yüzlerimizi bile beş dakikadan fazla göremedik. "

 

"bende seni çok özledim. Biz neden bir araya gelemiyoruz ki anlamıyorum gerçekten. "

 

Derin nefes aldığını duydum. "Yağız iti yüzünden. Neymiş efendim artık o izin vermezse görüşemezmişiz. İsteme olmadan hatta dini nikah olmadan 5 metre yaklaşmayacakmışım sana. Lan ben senin çimenlerini görmeden nasıl durayım? "

 

"abartıyor bazenleri Ali ama ne yapayım abim ne derse o . Bekle sabret sabrın sonu selamettir . " kıkırdadım.

 

"şaka maka bir yana çok özlerim Alp. İşin çok mu?"

 

"sen gelirsen işi mişi siktir edebilirim güzelim. Ama yağızı bir yere postalamamız lazım. Kazulet gibi başımıza dikiliyor herif. Dediği gibi de beş metreden fazla yaklaştırmıyor. "

 

"sana güzel bir haberim var o zaman "

 

"neymiş "

 

"ülkü gelecek ya bu gün. Senin işinin olduğunu söyledim ve aliye kitlerdim. O gidip alacak ülküyü. Bende düşündüm ki o oraya giderken ben de senin yanına geleyim. Sevdiceğimi göreyim dedim. Nasıl düşünmüşüm? Güzel düşünmüşüm değil mi? "

 

"o itle kardeşimi tek bırakmak istemiyorum ama seni göreceksem kabul tamam "

 

"ya Alp lütfen kardeşime hakaret etme. Hem öyleyse beraber umayı da göndeririz yalnız kalmazlar. "

 

"Bak bu daha mantıklı yavrum. Ayrıca o it aramızdan çıkana kadar hakaret edeceğim. "

"of Alp of. Tamam bir saate gider Ali bende gelirim yanına "

"Tamam yavrum bekliyorum seni. Dört gözle burnumda tütüyorsun resmen. "

"Tamam öptüm bol bol hadi görüşürüz Allaha emanet ol "

 

"bende seni öptüm güzelim. Sende Allaha emanet ol "

 

Telefonu kapatıp hazırlanmaya başladım. Yağızın gitmesine yarım saat vardı. O yüzden hemen Umaya mesaj attım

 

**

Umay sen Aliyle Ülküyü almaya gidermisin? Kocam beyin içi rahat etmiyormuş da

**

Cevap geldi iki dakika sonra

**

Tamam abla giderim merak etme. Ayrıca kocanla sana bol özlem gidermeler. :)

**

 

Cevap olarak Siktir git yazmıştım.

 

Evden çıkıp karargaha gelmiştim. Burayı da özlemiştim bir türlü gelemiyordum. Hem görev de bir nevi başlamıştı o yüzden az gelebiliyordum.

 

Hızlıca Alpin odasına çıktım.

 

Kapıyı çalıp gel sesi duymadan açmıştım.

 

Alp masasında oturuyordu. Beni görür görmez ayağı fırladı. İki adımda yanıma gelip beni kendine çekip sarılmıştı.

 

Kollarımı boynuna sardım. O da beni belimden tutup kaldırmıştı. Başını boynuna gömüp hem kokumu içine çekiyordu hem de öpücük bırakıyordu.

 

Biraz daha öyle durduktan sonra Alp elimden tutup koltuğa ilerlemşti. Kendi oturduğunda bende tam yanına oturacakken kendine çektiği için birden kucağına düşmüştüm.

 

Ne olduğunu anlamadan kucağında oturttu beni. Başımı kaldırdığımda Alple burun buruna gelmiştik. Heyecandan ellerim buz kesmişti.

 

Konuşsak dudaklarımız birbirine değecekti o kadar yakındık. Alp ben geri çekilmediğim için cesaret bulmuştu ki dudağını dudağıma sürttü.

 

Eğer oturuyor olmasaydım yere yığılırdım. Alp bana yavru kedi gibi bakıyordu öpmek için. Biliyordum benden ilk atağı bekliyordu. Bu güne kadar o yüzden öpmemişti beni.

 

İzin vermek için gözlerimi kapattım ve yaklaştım. Ne olacaksa olsundu. Adam benim kocam olacaktı. Ne yapayım.

 

Bir kaç saniye bişey olmadığı için vaz geçtiğini sandığım için geri çekilecekken dudaklarımın üzerinde sıcak dudaklarını hissetmem bir oldu.

 

Ama birden kapı açılmıştı. Kendimi anında geri çektim Yine basılmıştık galiba. Çok utanıyordum yine kim bizi basmıştı acba.

 

Yavaşça gözlerimi açtım. Alpe bakmadan kucağından inecekken belimden tutup bırakmadı. Demekki önemli biri değildi. Alpe baktığımda sinirli şekilde kapıya bakıyordu.

 

Utana sıkıla kapıya baktığımda ise şok olmuştum.

 

Ben ülkü ve yağıza şok içinde bakarken onlar da bizi basmanın şokunu yaşıyorlardı.

 

Alple bakıp kısık sesle "Alp bırak da kalkayım"

Net cevap verdi "hayır. "

 

Ofladım ve ikiliye döndüm. Ülkü şoku atlatıp "hala olmak için çok gencim abicim ve yengecim lütfen beni anlayın" demişti. Alp ise ne saçmalıyor bu salak bakışı atıyordu.

 

Yağız ise başka alemdeydi "lan ben size demedim mi nikah olmadan beş metre yaklaşmayacaksınız birbirinize. Ben beş dedim siz sıfır beş milimetre bile uzak değilsiniz amına koyayım. "

 

Alp iyice sinirlendiği için "sikitirin gidin lan buradan. Kendi odamızda bile rahat yok. Defolun odamdan " dedi.

 

Ülkü ""peki abicim sen nasıl istesen size kolay gelsin" demişti ve Aliyi zorla da olsa çekip çıkmıştı odadan.

 

Onlar gidince. Utanmaktan kıp kırmızı olan bana bakıp sırıttı Alp. "sen utanınca daha bir güzel oluyorsun " dedi.

 

Alp hariç her yere bakıyordum. O ise dayanamayıp çenemden tutup kendine çevirdi.

 

"yavrum benden utanma lütfen"

 

Başımla onayladım onu. O ise konuşmaya devam etti. "daha özlem gideremedim ki. "

 

"bana bak bakalım. "

Yüzüne baktığımda yutkundu "kaldığım yerden devam edebilirmiyim güzelim?"

 

Kafamla onaylamıştım onu. Tam öpecekken tekrar kapı açılmıştı.

Geri çekildim hemen ve bu defa ayğı kalktım. Alp ise küfrediyordu. "sikeceğim ama ha. Lan bir rahat koymadınız sevdiğim kadınla vakit geçireyim. Benim odam yol geçen hanı mı amnına koyayım? "

 

Kendimi tutamadım kıkırdadım. Fatih anlamsız gözlerle bize bakıyordu.

 

"ne oldu Ak niye geldin?" dedi Alp.

 

"komutanım albay dosya gönderdi de "

Demişti. Dosyayı alınca çıkıp gitmişti.

 

Alp bana dönüp "güzelim bize haram mutlu olmak "

 

Kıkırdadım ve "ne yapalım aşkım düğünü bekleyeceksin artık. "

 

"ne yapayım artık mecbur bekleyeceğiz. " iki dakika sonra ayağı kalktım ve "ben gideyim artık malum işler yoğun. Sende işini bitir ve eve gel tamamı. Ve erken gel lütfen "

 

"Tamam güzelim. sende dikkat et. " sarıldım yanağını öptüm. O ise bana yavru kedi bakışlarını atıp anlımdan öpmüştü.

Kıyamazdım kii.

 

Tam kapıdan çıkacakken hızla arkamı döndüm. Alpe yaklaşıp küçük bir öpücük kondurdum dudaklarına.

Şoka girmişti resmen.

 

O şoktan çıkmadan ben de" düğüne kadar idare et bari sevgilim "

Dedim ve odadan koşar adımlarla çıktım. Arkamdaki sevgilim beyin ne halde olduğunu bilerek.

 

İçten içe kahkaha attım.

 

Bahçeye çıktığımda bizimkiler de buradaydı. Yanlarına gitmeye başladım.

 

Ülkü time bir şeyler anlatıyordu. Ama ben gelene kader bitmişti.

 

Ülkü beni görür görmez boynuma atlamıştı.

 

"ayyyy canım yengem yüz yüze sonunda gelebildik. Kız sen abimin anlatmasından da güzelsin maşallah. "

 

"bende çok memnun oldum Ülkü. Teşekkür ederim sende çok güzelsin. "

 

Yağıza baktığımda yüzüme bakmıyordu. Yine tirip yiyordum. Eve geldiğinde gönlünü alırdım artık.

 

Timle oturmaya devam edecektik ki Alp geldi.

 

"güzelim hadi eve gidelim Ülkü sende hadi abicim. "

 

Alpe gözlerimle Aliyi gösterdim. Omuzunu silkti. Göz devirdim ve bende gelemeyeceğime dair omzumu silktim.

 

Bu defa o göz devirdi ve "Yağız kardeşim hadi sende gel gidelim. Zaten mesai bitti. "

 

Yağız bir bana baktı bir Alpe "yok siz gidin engel olmiyim ben size " dedi.

 

Bu defa boku yemiştim galiba çünkü gerçekten küsmüştü.

 

Tim izin isteyip üzerlerlerini değiştirmeye gittiler. Bende ayağı kalkıp Alinin yanına oturdum.

 

Yüzünü diğer tarafa çevirdi. "Alim benden küstün mü? Ama sen benden hiç küsmezssin ki "

 

Omzunu silkti.

 

"ama sen benim abim değil isin? Kardeşler arasında küslük olur mu? "

 

Abi dediğim için bana dönmüştü.

 

"bir şartım var barışmak için "

 

"neymiş söyle bakalım "

"bundan sonra bana abi dileyeceksin. Demezsen barışmam. "

 

"ama alii ben alışkınım sana isminle hitap etmeye. "

 

Tekrar yüzünü diğer yöne çevirdi.

 

"Tamam gel bir anlaşma yapalım her zamana diyemem ama arada derim. Yeni kişiyle tanışırken seni direk abim olarak tanıtırım. Hım anlaştık mı? "

 

"Tamam. Zaten sen benim abimsin neden seni abim olarak tanıtmayayım ki. Biliyorum bu ara çok aksattım seni ama telafi edeceğim. "

 

Boynuna sarılıp yanağına öpücük kondurdum. O da bana karşılık verip sarılmıştı. Saçlarımdan öpmüştü.

"hadi eve gidelim ban sana şöyle bol soslu bir mantı yapayım ye Hım barışmamızın şerefine "

 

"görende sanacak ki eliyle açıyor. "

 

"bu hakareti asla kabul etmiyorum tamamı. Sonuçta ben haşlıyorum ve benim elimin lezzeti geçiyor. İlla kendim mi açmam gerekiyor? Hem benim vaktim mi var? "

 

"Tamam kardeşim tamam bişey demedim. Bari bizim muşmulayla kardeşini de çağıralım gelenler yesinler. Ülkünün pek yemek yapabileceğine inanmıyorum. Alpin kocan olmadan ölmesine gönlüm el vermez. "

 

Ülkü duymuş olacak ki "sen nereden biliyorsun be benim yemek yapamadığımı? Belki yapıyorum. Abi bişey söyle "

Alpe baktığımda gülmemek için kendini sıkıyordu. Ülkü Alpin yüzüne bakınca hayal kırıklığıyla abisine bakmaya başladı. İçim el vermemişti.

 

Yanına gidip koluna girdim." boş ver sen bu hanzoları bilmiyorsan bile ben sana öğretirim. "

 

Yağız arkadan bağırdı "sen sanki çok biliyorsun"

 

"boş yapma Ali yediklerini unuttun "

 

"Tamam bişey demiyorum hadi gidelim yoksa birbirimize gireceğiz. "

 

Ülküyle yüzlerine bakmadan arabaya binmiştik.

 

Eve doğru gidiyorduk.

 

 

İLAHİ BAKIŞ AÇISI TÜRKOĞLU AİLESİ

 

Asena Hanım kızının yaşadığını öğrendiğinden beri kızını görmek istiyordu. Ciğeri yanıyordu evladı yaşıyordu ama yıllardır ölü bilmişlerdi.

 

İkinci haftaya girmişlerdi gökçenin yaşadığını öğreneli ama bir ipucu bile bulamıyordular.

 

Kerem bey ise bu işin içinde bişey olduğunu düşünüyordu. Çünkü şimdiye kadar en ufak bir ip ucu bile bulamamıştı. Aklını yiyecekti nasıl olurdu. Nasıl kızından bir iz bulamazdı. İzin çıkana kadar da eli bağlıydı. O yüzden üzülmekten başka bişey yapmıyordu.

 

Demir ise tayin işi ile ilgileniyordu. Burada duramıyordu artık kardeşini bulamadan rahat bile uyuyamıyordu. Düşünüp düşünüp duruyordu. Acaba kardeşi kime benziyordu. Nasıl yaşamıştı bu yaşına kadar. Hiç erkek arkadaşı olmuşmuydu. Yoksa evlenmişmiydi? Yok dedi kendi kendine ne evlenmesi daha biz kavuşamadık bir de elin herifine mi kardeşimi vereceğim yok daha neler diye içinden geçiriyordu.

 

Yankı ise gökçenin kötü yola düştüğünü düşünüyordu. O yüzden bulmak da istemiyordu. Tanımadığı kıza kardeşim de demek istemiyordu. Eğer iyi biriyse bile aksini düşünmek istiyordu. Kabul etmek istemiyordu. Düzeni bozulsun istemiyordu.

 

Selim bir kız kardeşi olacağı için sevinçliydi. Çocuk gibi seviniyordu hep bir kız kardeşi olmasını istiyordu. Ama bir yandan da gökçenin onları bildiği halde istemediği gerçeği canını sıkıyordu. Derin nefes alıp işini yapmaya devam etti. Ama yardımcısı gelip onu müdürün yanına çağırdığını söylemişti. Görev sanıp hızla gitmişti. Ama görev değildi tayiniydi 2 hafta sonra Şırnaka gitmesi gerekiyordu.

 

Doğu umursamıyordu. Konuyu biliyordu ama elinde olan bişey değildi sonuçta. Sadece şaşkındı. Yıllardır öldü sandığı ablası yaşıyordu. Bir anlığına düşünüyordu ablam olsa nasıl olurdu diye. Çok hoşuna gidiyordu. Ama ablası onları istemiyordu ki istese bulmazmıydı? Zaten okuldan düşünecek vakit bile bulamıyordu. Zaten vakit olunca da ablasını düşünüyordu. Harp okulu okumak o kadar da olay değildi sonuçta.

 

Türkoğlu ailesi akşam eve gelince sadece Doğu yoktu o da okuldaydı zaten.

Herkez masada oturmuş sessiz sessiz yemeklerini yiyordular. Pek yedikleri de söylenemzdi.

 

Demir "benim tayinim çıktı gidiyorum " demişti.

 

Yankı ve Selim ise aynı anda "senin de mi? "

Birbirlerine bakıp "senin de mi? " demişlerdi. Kısa da olsa gülmüşlerdi bu hallerine.

 

Kerem bey ise "nereye çıktı tayiniz çocuklar? "

Demir "Şırnak "

Yankı "Şırnak "

Selim "Şırnak "

Üçü de aynı anda söylemiştiler ve şok içinde birbirlerine bakıyordular. Çünkü selim neyse de demir ve yankı aynı yere atanamazdı. Kardeşler aynı yerde çalışamazdı.

 

Hepsi kerem beye ve Asena hanıma bakmaya başladılar.

 

Kerem bey"ben rica ettim. Onlar da sağolsunlar kırmadılar beni. Bunca yıllık hukukumuz bir işe yarsın bari. Kızımı bulamıyorum bari evlatlarım ayrılmasın. "

 

Asena hanım ise sessiz kalmıştı. Kızının lafı geçince yine sessizleşmişti.

 

Kerem bey karsına bakıp iç çekti ve" biz de sizinle geliyoruz. Gideceğimiz karargata benden ayrı zaten bir albay var ama binbaşı yoktu. Zaten yankı da tim komutanı olarak gelecek. Annenizden ayrı ise bir yarbay gelecekmiş. Selim sende orada yeni timinle olursun başkomserleri şehit olmuş. Bildiğim bu kadar bakalım artık ne olacak. "

 

Herkez onaylamıştı kerem beyi.

 

 

GÖKÇEN ALAKURTUN ANLATIMI İLE

 

İsteme ve nişan akşam olacaktı. Heyecandan ölecektim. Ama bir yanım burktu. Ben düşüncelere dalmışken yanımda hareketlilik hissettim.

 

Baktığımda ise Ülkü yanımdaydı.

" Düşünceli görünüyorsun yengecim. Bişey mi oldu. Abim mi bişey yaptı? "

 

Hafif gülümsedim "yok kız abin bana bişey yapmadı. Öyle düşünüyorum. "

 

"ne düşünüyorsun peki "

 

"anlatacağım ama bu konuşma aramızda kalacak tamamı Ülkü "

 

Yüzüme baktı birkaç saniye "bana öyle bakma tamam aramızda kalacak. "

 

"Ülkü aslında benim ailem yaşıyormuş "

 

"nasıl yaşıyormuş? "

 

"lafımı kesme anlatacağım. "

 

Kafasıyla onayladı beni.

 

"aslında ben doğduğum gün kaçırılmışım bir kadın tarafından. Sonra ise beni yetimhaneye bırakmış. Oranın müdürünü tehtit etmiş kimseye haber vermemesi için. O da beni kapıda bulduğunu söylemiş herkeze. Ben de bu yaşıma kadar sadece ailemin beni yetimhaneye bıraktığını düşünüyordum. Şöyleki onlar beni ölü biliyormuş bende onlar beni bıraktı olarak. Bundan bir yıl önce de müdür mektup göndermiş bana da onlara da ama ben görevde olduğum için mektubu yaklaşık iki ay önce aldım. Ama onlar bir yıl önceden almıştılar. Beni isteselerdi araştırmazlarmıydı? Ama uğraşmamışlsr bile hayatlarına devam etmişler. Ama iki hafta önce beni albay aradı ve birilerinin beni araştırmak istediğini söyledi. Dosyam gizli olduğu için hakkımda bişey bulamazlar ama bir yıl sonra ne oldu da beni aramaya kalktılar onu anlamıyorum. Gerçekten işin içinden çıkamıyorum. Çok yoruldum. Şimdi soracaksın sen neden bulmadın? Ben beni öğrendikten sonra istemeyenleri neden isteyeyim? Hem neden düzenimi bozayım ki? Kendi düzenimi yeni yeni oturttutmuşken neden etrafımda fazladan insan olsun ki? Offf bilmiyorum yaaa " dedim.

 

Ülküye döndüğümde beni şokla dinlemişti. Biraz sessiz kaldı bende sessiz kalmayı tercih ettim.

 

Konuşmaya karar vermiş olacak ki" bir yandan çok haklısın bende olsam bende istemezdim. Ama bir yandan da kendine bencillik etmiyormusun? Yanlış anlama seni yargılamıyorum ama aile sevgisi ne demek olduğunu içindeki çocuk merak ediyor ve sen ona bencillik ediyorsun bence. "

 

Güldüm hafifçe. Ama buruk bir gülümsemeydi." içimdeki çocuk istemiyor ya zaten Ülkü. O aile sıcaklığını en son yetimhane penceresinde ailesini beklerken merak ediyordu. Ailesini usanmadan beklerken beni bırakmamışlardır beni seviyorlardır gelip alacaklar. Aile ne demek bende öğreneceğim derken pencerenin önünde o soğukta uyuyarak umudunu yitirdi ya. En zor da onu ikna etmem güç. "

 

" Diyorum ki kendime lan tamam öldü biliyorlardı lan tamam valla tamam ona da tamam. Ama mektup Gideli bir yıl olmuş lan. İnsan hiç mi doğurduğunu merak etmez? Lan hiç mi nasıl birşey olduğunu merak etmez.?"

 

"biliyormusun ben küçükken çok merak ederdim kime benzediğimi ama asla öğrenemedim. bir sorunun cevabını beklemek çok acınası."

 

Kıkırdadım. Ama ruhsuzdu "ben okula giderken anneler gününde okula gidemezdim neden annem yoktu ki. Ya da aileyle yapılan hiçbir etkinliğe katılmadım neden? Çünkü ben herkezin gözünde kimsesiz bir piçtim. Neden beni aralarına alsınlar ki? "

 

"her derdimde bir Yağız vardı benim yanıma bir o vardı. Tek ailem o benim. o yüzden Kimseye bencillik yapmıyorum kendim de dahil. "

 

Ülküye baktığımda gözleri dolmuştu. Bense ruhsuz bakıyordum. Oysaki bişey de anlatmamıştım. Yaşadıklarımın çeyreği bile değildi.

 

Ülkü" artık bizde varız. Ailen genişliyor yengecim merak etme hem çocuklar da yaparsınız inşallah ailemiz çok daha büyür. "

"inşallah. Teşekkür ederim beni dinlediğin için iyi geldi biraz. "

 

"rica ederim. Hem hadi kalk hazırlanmaya başla abim yerinde duramıyormuş "

 

İkimiz de kahkaha atmıştık. Onu Onaylayıp istemede giyineceğim elbiseyi çıkardım dolaptan. Dün almıştık Ülkü ben Umay ve Selin abla.

 

Elbisem ise mavi renkti. Midi boy askılı bir elbiseydi. Ben istemişim böyle olmasını abartı istememiştim.

 

Elbiseyi giyinip saçlarımı su dalgası yaptım. Biraz da Ülkü makyaj yaptı. Ben hiç bilmezdim yapmayı çünkü.

 

"ayyy yengecim çok güzel oldun "

"teşekkür ederim "

 

Aslında Umay yapacaktı ama nöbeti vardı bu gün. O yüzden Ülkü yardıma gelmişti.

 

Kız tarafı yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Ülkü ise eve gitmişti abisiyle gelmek için.

 

Kız tarafı olarak şunlar vardı. Mehmet abi ve Selin abla, umay, ve tim vardı. Alperen hariç.

 

Alperen Alpin sağdıcı olmuştu. Erkek tarafıydı.

 

Odamın kapısı açıldı. Döndüğümde yağızın beni süzdüğünü gördüm gözleri dolu doluydu.

 

"kardeşim çok güzel olmuşsun. Kuğ gibisin. Acaba seni vermesek albaya ayıp olur mu? "

" teşekkür ederim abicim ve saçmalama lütfen zaten evlilk teklifini kabul ettim nasıl vermeyeceksin?"

 

Oflayıp bana sarılmıştı. "turşunu kursak daha güzel olmazmıydı? "

"Yağız Ali!"

"tamam abicim tamam demedim say. "

"seni de evlenirken görürüz"

"göreceğiz artık "

 

Hemen aliden ayrıldım ve yüzüne baktım "bir dakika sen normalde itiraz ederdin evlenmiyorum falan diye ne değişti? "

 

Gözlerini kaçırmıştı. Lan yoksa tahmin ettiğim şey mi?

 

"lan yoksa sen aşık mı oldun? "

 

Tam cevap verecekti ki kapı çalmıştı.

 

"bu iş burada bitmedi " dedim ve odadan çıktım.

Kapıyı açmaya doğru yola koyuldum. Heyecandan bayılabilirdim her an.

Bismillah deyip kapıyı açtım....

 

Devamı yarın...

Yıldıza basmayı unutmayın!!!

 

 

Bişey soracağım aileyi hangi şehirli yapalım?

 

 

Loading...
0%