@kadininbiri
|
Sabah kapımın çalmasıyla uyandım. Kapıyı açtığımda albayın postası karşımdaydı hemen selam verdi "er Fatih Ak / Bartın! Komutanım albay sizi odasında bekliyor" dedi. "Tamam aslanım sen git geliyorum" dedim ve kapıyı kapattım. Hemen üniformamı giyindim saçımı alttan sıkı bir topuz yaptım ve bordo beremi taktım. Fıstık gibi olmuştum. Çok da güzeldim hayat bana bir buradan gülmüştü. 1. 78 cm boyum Yeşil gözlerim Dolgun dudaklarım ve kestane rengi saçlarımla güzel sayılabilecek biriydim. Gel görki pek işime yaramıyordu ama olsun ünüformamla bir uyum içerisindeydim.
Aynaya daldığım fark ettim ve hemen postallarımı bağlayıp odadan koşar adım çıktım geç kalmamışımdır umarım. Hemen 2 kat çıktım ve albayın odasının önüne gelmiştim. Fatihe müsait olup olmadığını sormasını istediğimde direkt girmemi söylemişti. Kapıyı tıklatıp gel sesini duyunca odaya girmiştim. Hemen tekmil verdim "Kıdemli Üstteğmen Gökçen Alakurt /Erzurum! Beni emretmişsiniz komutanım" dedim. O sırada albay söze girmeden odaya göz atmayı akıl edebşlmiştim geçen kurtardığım askerler buradaydı. iyi de neden? Albay " Gökçen artık sende kurşun timindesin ve komutan yardımcısının" Ne diyeceğimi şaşırmıştım yüzbaşı hariç hepimiz şaşkındık. Çünkü tim komutanına söylenmeden kimseye söylenmezdi time katılacak kişi. Demekki haberi vardı. Çok sessiz kaldığımı düşündüğüm için hemen hazırola geçip "emredersiniz komutanım!" dedim. Albay onalar şekilde başını oynattıktan sonra kurşun timine dönüp "sonra tanışırsınız şimdi çıkın. Gökçen sen kal" dedi. Herkez çıktıktan sonra ise eliyle karşısını gösterip "oturabilirsin asker" dedi.
Oturmadım bir kere oturduğumda anamdan emdiğim süt burnumdan gelmişti. Hoş benim anam bile yoktu ya neyse.
Albay "bu bir emirdir asker!" dedi. Bende hemen oturdum. Albaya bakmaya başladım acaba benimle ne konuşacaktı merak etmiştim. Albay ; "kızım sana verdiğim mektubu okudun mu diye soracaktım. Belki önemli bir şeydir." dedi. E ben onu unuttum ya dün odama gittikten sonra Yiğit Aliyle konuştuktan sonra direk uyumuştum. Albaya dönüp : "komutanım ben onu unuttum dün odaya gider gitmez uyuduğum için aklıma bile gelmedi ama önemli olduğunu düşünmüyorum sonuçta bir yıl önce gelmiş ve çok önemli olsaydı bir yıl içerisinde size ulaşabilirlerdi diye düşünüyorum. Acelesi olmadığı için bir ara okurum diye düşündüm. " dedim Albay başıyla onayladı ve " peki kızım sen bilirsin" dedi. Bende başka bir emri olup olmadığını sorduktan sonra çıkmıştım odasından.
Hangara gidip timle tanışmak isterdim ama önce dosya işlerimi halletmem gerekiyordu. Üç yılın dosyası duruyordu çünkü. Adımlarımı hızlandırıp kantine gittim ve bir karışık tost ve açık çay alıp çıktım sonuçta yemekti boru değildi aç kalamazdım ya.
Odaya girer girmez tostu yiyip çayımı içtim ve masa maşına geçtim.
Kaç saat geçti bilmiyorum ama her yerim tutulmuştu artık. Rahatlamak için biraz bahçeye çıkmaya karar verdim.
Bahçeye çıktığımda timin orada olduğunu gördüm. Tanışmak için iyi bir fırsattı. Yanlarına adımladım yüzbaşıya baktığımda izin verir şekile başıyla onayladı bende boş yere yani onun yanına oturdum.
Bir süre sessiz durduktan sonra " tanıtsanıza oğlum kendinizi" dedim. Ne dediğimin farkına vararak yüzbaşıya dönerek "pardon komutanım" dedim o ise "önemli değil üstteğmen rahat olabilirsin" dedi.
O sırada timin en gevezesi olan Salih lafa atlamıştı. "merhaba komutanım öncelikle hoş geldiniz ve çok güzelsiniz." demişti ki ensesine yediği tokatla susmuştu. Kimin vurduğunda baktığımda ise Bekirin vurduğunu gördüm. Bekir söze girerek "kusura bakmayın komutanım bu mal çenesini tutamıyor da" demişti. Ben ise sorun yok manasında başımla onaylamışrım onu. Timi nereden tanıdığımı sormayın komutan yardımcısıyım ben dosyaları tabi ki elimde olacak. Yüzbaşı ise "zevzekliği bırakın tanıtın kendinizi" demişti. Bu sefer gerçekten tanıtmaya başladılar ; "Astçavus Mehmet Dağdelen Konyalıyım 34 yaşındayım timin abisi sayılırım ve bomba imha uzmanıyım komutanım evliyim ikide çocuğum var. Tanıştığıma memnun oldum komutanım."
Onu başımla onayladım ve diğeri söze girdi
"Kidemli Astçavuş Mert Kaya Elazığlıyım 27 yaşındayım komutanım ağır silah uzmanıyım bekarım taliplerimi bekliyorum tanıştığıma memnun oldum hoş geldiniz dedi."
Onu da onayladıktan sonra bir diğeri söze girmişti
"Üstçavuş Salih Kelle Rizeliyim timin şebeğiyim komutanım ve 25 yaşındayım haritacıyım bekarım time hoş geldiniz memnun oldum dedi." Onu da onayladıktan sonra bir diğeri söze girmişti
" Astegmen Bekir Bozboğa Karslıyım bende 26 yaşındayım ve sağlıkçıyım. 3 yıllık sevgilim var hoş geldiniz ve memnun oldum dedi." Onu da başımla onayladım ve diğeri söze girdi
" Teğmen Alperen Doğu Muğlalıyım komutanım hafif silah uzmanıyım, 27 yaşındayım niaşnlıyım Allah izin verirse yazın düğün olacak tanıştığıma memnun oldum hoş geldiniz"
Onu da başımla onayladıktan sonra yüzbaşıya dönmüştüm ama zaten o bana bakıyormuş. Bende ona bakmaya devam edince kendini tanıtmaya başladı
"Yüzbaşı Gökalp Türk tim komtanıyım hoş geldin üsteğmenim memnun oldum "
Demişti onu da onayladıktan sonra herkez bana bakmaya başlamıştı bende kendimi tanıtmaya karar verdim. Gerçi neyi tanıtacaksam artık. "üstteğmen Gökçen Alakurt Erzurumluyum. 26 yaşındayım bekarım. Tanıştığımıza memnun oldum. Ve hoş buldum " dedim.
Herkez başıyla onayladı. Ve banim kalkma zamanım gelmişti çünkü tonla dosya vardı beni bekliyordu. Yüzbaşıya dönüp izin aldım ve odama dönmeye başladım.
Odama döndüğümde derin bir nefes alıp işimin başına döndüm. Saate baktığımda gece yarısına gelmişti neredeyse allahtan dosyaların çoğu bitmişti ama bende bitmiştim. Açlıktan gebermek üzereydim. Ama bu saatte kantin açık olmazdı bende sipariş vermeye karar vermiştim. Beş lahmacun ve iki büyük ayran söyledim beklemeye başladım. Onlar gelene kadar bahçeye çıktım. On beş dakika bekledikten sonra yemeğim gelmişti odama gidip Hemen yedim ve uykum geldiği için uyudum.
Sabah uyandım ve lavaboda rutin işlerimi hallettikten sonra duşa girip çıktım. Üniformamı giyindim ve kahvaltıya yemekhaneye inmeye başladım.
Geldiğimde tim oturuyordu bir ben yoktum. Yemeğimi aldıktan sonra boş bir masa bakmaya başlamıştım çünkü kimseyi rahatsız etmeye hakkım yoktu. Ama o sırada Salih "komutanım! Komutanım gelin beraber kahvaltı yapalım" diye bağırdı. Ama kararsızdım. Yüzbaşı kararsız olduğunu anlayınca "gel üstteğmenim beraber yapalım kahvaltıyı" demişti. Bende gidip oturdum.
Kahvaltı Salih ve Bekirin atışmalarıyla geçmişti. Eğlencelilerdi ama işim olduğu için izin isteyip kalkmıştım masadan.
Odama çıktığımda masanın üzerindeki dosyaları görünce son bir nefes çektim içime ve bismillah diyerek başaldım. Az kalmıştı zaten ne kadar erken biterse o kadar iyidi ne de olsa.
Dosyalar bitmişti ama bende bitmiştim saate baktığımda gece 11 olduğunu gördüm gözlerim ağırıyordu o yüzden hemen üzerime pijamalarımı giyinip yatağa uzanmışım çok geçmeden uykuya dalmıştım.
Yarın olacaklardan habersiz.…
|
0% |