Yeni Üyelik
24.
Bölüm

22. Bölüm 🇹🇷

@kadininbiri

Herkeze merhaba 👋..

 

 

Gökçen Türk'ün anlatımıyla :

 

Ben hamileymişim. Anne olabilirmiydim ki? Anne sevgisi görmemiş biri olarak iyi anne olabilirmiydim?

 

En azından elimden geleni yapacaktım. Anne sevgisi görmemiş olabilirim ama çocuğuma en iyi anne olmaya çalışacaktım.

 

Alpin, yağızın ve Yankının uyanmasını bekliyorduk. Beyefendiler bayılmıştı. Lan hadi alpi anladım baba oluyor diye, Yağızı anladım dayı oluyor diye, ulan Yankı tamam sende dayı oluyorsun ama daha ben sizi kabul etmedim ki. Bu kadar çabuk mu kabullendin sen beni?

 

Düşüncelerime dalmıştım ki yanımda hareketlilik hissettim. Alp uyanmıştı. Onu izlemeye başladım başta nerede olduğunu sorguladı. Aklına yeni gelmiş olmalım ki ayağı fırladı "Gökçen! ".

 

Beni görünce rahatlamış bir nefes aldı. Hızla yanıma geldi "güzelim ben rüya gördüm galiba "

 

"ne rüyası Alp? "

 

"hamileymişiz. Doktor rüyamda hamile olduğumuzu söyledi. "

 

Kahkaha attım. "rüya değildi kocacım. Gerçekten hamileymişim. " gözlerim doldu.

 

Onun da gözleri doldu. Yatağa oturdu bana sarıldı "güzelim bana bu duyguyu yaşattığın için teşekkür ederim. "

 

Şakağımdan öptü. "ben teşekkür ederim. " nefes aldım "Alp bana aile olduğun için teşekkür ederim. "

 

Eğilip dudağımdan öptü. "asıl ben teşekkür ederim güzelim bana aile oldun. Hem ailemiz genişliyor. Üçümüz çok güzel aile olacağız "

 

"inşallah. Oluruz değil mi? "

 

Şakağımdan tekrar öptü. "oluruz güzelim. "

 

Biraz durduktan sonra aklıma gelenle kahkaha atmaya başladım. Ben gülerken Alp de bana şokla baktı. Ne olduğunu bile sormadan "güzelim gülme öyle bebeğe bişey olacak " göz devirdim.

 

"saçmalama Alp ne olacak ? Düşerimi yoksa? Alp bebeğime bişey olmasın. "

 

"bilmiyorum güzelim ama sen ne olur ne olmaz dikkat et "

Kafamla onayladım.

 

Alp "neden güldün o kadar? "

 

Yine gülmeye başladım kendimi durduramıyordum. " ahahaha çünkü doktor hamile olduğumu söyleyince sırayla sen Yağız ve Yankı bayıldınız " diyip tekrar gülmemeye başladım ahahahah.

 

O sırada kapı açıldı. Doktor, Yağız ve Türkoğlu ailesi içeri girdi.

 

Doktor "evet diğer hastalar da kendine geldiğine göre taburcu olabilirsiniz ama bir kadın doğum uzmanına görünmenizi tavsiye ederim Gökçen hanım. "

 

"teşekkürler doktor bey. En kısa zamanda gideceğime emin olabilirsiniz. "

 

Tekrar hayırlı olsun deyip çıkmıştı odadan.

Yağız yanıma gelip sarıldı. "şimdi ben dayı oluyorum değil mi kardeşim? "

 

Başımla onayladım "hıhım dayı oluyorsun "

 

Biz yağızla sarılırken Türkoğlu ailesine gözüm kaydı bana üzgünce bakıyordular. Onlarla da konuşmam gerekiyordu artık.

 

Onlara bakınca Asena hanım konuştu "hayırlı olsun kızım. Allah analı babalı büyütsün. "

 

Diğerleri de onayladı.

 

Asena hanım devam etti "bu akşam sizi bize yemeğe bekliyorum. Kutlama yemeği olsun. İtiraz istemiyorum. "

 

Peki demiştim sadece.

 

Ayağı kalkacakken Alp beni kucağına aldı. "güzelim başın dönebilir ben seni taşırım. "

Endişeleniyordu ama kucakta da taşınmak istemiyordum. Tamam kocamın kolları arasında olmak istiyordum ama ayıptı. Herkez bize bakıyordu. Ayıbı geçtim utanıyordum.

 

Hayır demiştim ama dinlememişti beni. Alpin kucağında giderken farkettiğim şey ise askeri ünüformalıydık hepimiz. O yüzden çok dikkat çekiyorduk.

 

Alp de fark etmiş olacak ki adımlarını hızlandırdı. Şükür arabanın yanına gelince binmiştim. İnsanların gözü önünde olmaktan hoşlanmıyordum.

 

Yağız da arabaya binince kocam bey arabayı çalıştırdı. Arabaya binmeden önce Türkoğlu ailesiyle konuşmuştu. Ne konuştuğunu duymamıştım.

 

Arabayla hastanenin bahçesinden çıkarken demirle göz göze gelmiştim. Üzgün bakıyordu. Onun öyle üzgün bakması canımı sıkmıştı. Bir an önce herşeyin açığa çıkması gerekiyordu.

 

 

Eve geldiğimizde üzerimizi çıkarıp duş almıştık. Şükür temizlemiştik. Yarım saate biyolojiklere yemeğe gidecektik. Açıkcası biraz heyecanlıydım.

 

Alp yanıma geldiğinde koltukta oturuyordum. Önce şakağımı öptü, sonra yüzümün her köşesini öptü. Daha sonra dudaklarımı da öptü orada karşılık verdiğim için biraz uzun sürmüştü ayrılması.

 

Daha sonra ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım ama o aşağıya doğru indi. Tişörtümü göbeğim görünecek kadar açtı. Göbeğimden öpünce bir hoş olmuştum. İçim eriyordu bu adama.

 

Göbeğimle daha doğrusu bebeğimizle konuşmaya başladı "babacım seni çok seviyoruz biz tammı. Sakın unutma. Baban hep yanında. " diyip tekrar öpmüştü.

 

Başını kaldırdığında göz göze geldik. Gözlerim patlayarak ona bakıyordum. Ne güzel adamdı lan.

 

 

Gülümsedi. O da bana gözlerinin içi patlayarak bakıyordu. Aynı zamanda merhamet de vardı. Eğilip bu defa da ben dudağına yapıştım.

 

Nefes nefese ayrıldık. Saate baktım geç kalacaktık . "kocacım devamını çok isterdim ama yemeğe geç kalacağız "

 

Eğilip tekrar öptükten sonra "gece uzun güzelim " demişti.

 

Onu onaylayıp ayağı kalktım. El ele evden çıktık. Binadan da çıkıp onların evin önüne geldik derin nefes alıp kapıyı çaldım. Bu defa iki kişi değil de üç kişi çalıyorduk bu kapıyı. Bir elimle Alpin elini tutarken diğer elim karnımdaydı.

 

Kapı açılınca içeri girdik.

 

 

İlahi bakış açısı :)

 

 

Asena hanım doğuyu Şırnaka çağırmıştı, ablasını bulduklarını söylemişti. O yüzden Doğu akşam yemeğinde olacaktı. Tabi herşeyi anlatmıştılar. Ablasıyla daha konuşmadıklarını ve o geldiğinde bişey söylememesini istemişti Kerem bey.

 

Selim kardeşinin ilk asker olduğunu öğrendiğinde şok geçirmişti. İlk şoku atlatmadan gökçenin hamile olduğunu ve dayı olacağını öğrenmişti. İlkinin üzerine ikinciyi de öğrendiği zaman kaldırmamaıştı. Sessizleşmişti ama aniden ayağı kalkıp "Allah be dayı oluyorum " diyerek havaya zıplıyordu.

 

Herkez selimin bu haline gülmüşlerdi. Yıllar sonra ilk defa hepsi içten gülmüştü bu da Gökçen sayesindeydi.

 

Kerem bey dede olacağı için çok mutluydu içinden "kızma baba olamadım ama torunlarıma iyi bir dede olacağım " diyordu.

 

Asena hanım hem heyecanlı hem de buruktu. Kızının yanında olmamıştı hiçbir şeyinde. O yüzden kararlıydı hamilelik süresince elinden gelen desteği sunacaktı kızına.

 

Demir ise çok karışıktı. Dayı oluyordu ama kardeşine bile bir kere sarılamadığı için çok üzülüyordu. Kardeşi onun her şeyiydi. İçinden "keşke Yağız yerine ilk sevincini bana sarılarak yaşasaydı " diye geçiriyordu. Ama olmuşla ölmüşün çaresi yoktu. Önlerine bakmak zorundaydılar

 

Yankı ilk duyduğunda şoktan bayılmıştı. Hâla gerçekliğini tam idrak edemiyordu. Ne yani dayı mı oluyordu. Kardeşi evlenmiş yetmemiş çocuk bile yapmıştı. Çok sevinçliydi içi içine sığmıyordu. "inşallah kız olur. " diye içinden geçiriyordu. Sonra ise "sağlıklı olsun da kız erkek fark etmez be. Sonuçta dayı oluyorum lan " diyordu.

 

 

Bu tarafta ise Yağız çok mutluydu. Mutluluğunu sevdiği kadınla paylaşmak istemişti sonuçta o da halası oluyordu. Tam arayacakken aklına sevgilisinin grevde olduğu gelmişti.

 

O da mesaj atmakta çareyi bulmuştu." sana çok önemli haberim var " diye göndermişti. Artık döndüğünde arardı.

 

Asena hanım masayı hazırlamış kızıyla damadını bekliyordu. Kapı çalınca hızla açmaya gitti.

 

Kapıyı açıp içeri davet etti. İkili içeri girince montlarını çıkarıp salona ilerlemeye başladılar.

 

Gökçen ve Gökalp salona geçince bir kişinin daha olduğunu gördüler. Selamlaşıp oturdular.

 

Doğu ablasını çok merak ettiği için incelemeye başladı. Ablasını incekedikçe haydan hayran bakmaya başlamıştı.

 

Doğunun gökçenin kardeşi olduğunu bilmeyen Gökalp sinirle doğuya bakmaya başladı. Karısına bakan gözleri oymak istiyordu. Boğazını temizleyince doğunun ilgisi gökalpe kayınca sinirli bakışları gördü. Hafif gülümsedi galiba yanlış anlamıştı eniştesi ama çaktırmadı, biraz oyundan zarar gelmezdi.

 

Gökçen ise geldiğinde beridir yemek kokusu aldığı için sadece yemek düşünüyordu. Kimse umurumda değildi.

 

Asena hanım kızının Çaktırmadan masaya baktığını görünce kıkırdadı ve "lütfen masaya geçelim. Orada sohbet ederiz. "

 

Herkez onaylamıştı. Masaya oturunca Gökçen yemeğe o kadar dalmıştı ki onu izleyen gözleri bile fark etmiyordu.

 

Gökalp ise karsısnın tabağına sürekli yemek koyuyordu. Sonuçta onlar artık iki kişiydiler ve buna göre yemek yemesi gerekiyordu gökçenin.

 

Gökçen hafif doyduğunu hissedince başını tabağından kaldırdı.

 

Etrafına baktığında tüm gözler ona bakıyordu. Herkez tebessüm etmiş onu izliyordu.

Gökçen utandığı için yanakları kızarmıştı. Normalde bu kadar utanma duygusu olmayan Gökçen hormonları yüzünden domatese dönmüştü.

 

Gökçen daha fazla dayanamayıp boğazını temizledi ve herkezin yüzne bakmaya devam etti "yemekten sonra sizinle bişey konuşmam gerekiyor tabi müsaitseniz?"

 

Kerem bey "sana her zamana müsaitiz lütfen çekinme "

 

Kafasıyla onayladı Gökçen. Tekrar doğuyla göz göze gelince ona baktı. Anlamaz bir bakış atıp önüne dönecekken Asena hanımın aklına yeni gelmiş olacak ki "ah unuttum. Gökçencim bu benim en küçük oğlum Doğu. Kara harp okulunda okuyor "

 

Gökçen doğuya bakıp "memnun oldum " demişti.

 

Doğu ise "bende. Bende çok memnun oldum "

 

Gökçen karşısındaki adamın kardeşi olduounu öğrenince içini sıcaklık kapladı. Çünkü hep bir kardeşi olsun istemişti.

 

 

Ondan sonra sessizce yemekler yenildi.

 

 

Herkez tekrar masadan kalkıp koltuklara oturdu. Gökçen gökalpin yanına oturmuştu. Türkoğlu ailesi ise tam karşısındaydı.

 

 

Biraz sessizce birbirlerini incelediler. Gökalp karısının ondan destek beklediğini anladı. Zaten yanında oturudğu için gökçenin elinden tuttu. Gökçen kocasına döndüğünde tam gözlerinin içine baktığında Gökalp hem gökçenin elini sıktı hem de gözlerini ben arkandayım dercesine açıp kapattı.

 

 

Boğazını temizleyip "söze nasıl gireceğimi hiç bilmiyorum ama artık sır ve gizli saklı olsun istemiyorum. Biliyorum siz benim biyolojik ailemsiniz. Sizin de bunu bildiğinizi biliyorum. Daha fazla uzatmanın anlamı olmadığını düşünüyorum. Sizin suçsuz olduğunuzu da biliyorum. Yani sizi artık suçlamıyorum. "

 

Asena hanımın zaten dolmaması için çaba sarf ettiği gözlerinden yaşlar gelirken" kızım! " demişti.

 

Ama Gökçen devam etti. Asena hanımı öyle görmesi yüreğini dağlamıştı. Derin nefes aldı. " ama beni de anlayın size birden yakın olamam. Yanlış anlamayın lütfen sizden uzaklaşmayacağım ama hemen de yakın olamam. "

 

Omuzlarından koca bir yük kalktığını hissetti o an Gökçen. Kuş gibi hafiflemişti.

 

Asena hanım ağlamaktan bişey diyemiyordu. Ama artık dayanamayıp" bir kez sarılabilirmiyim? "

 

Gökçen sadece başıyla onaylamıştı.

 

Diğerleri ise sadece izliyordu. Konuşmak için Asena hanımın sakinleşmesini bekleyeceklerdi.

 

Asena hanım ise gökçenin izin veridiğini görünce hızla yerinden kalktı ve Gökçenin yanına oturup onu kendisine çekti. Sarıp sarmaladı kızını. Kaç kere saçlarından öptü Allah bilirdi. Hem ağlıyor hem kızını seviyordu.

 

Aynı zamanda da konulmaya başlamıştı. "özür dilerim annem seni koruyamadım. Bu yaşına kadar yanında olamadım. Beni affet. "

 

Gökçen de ağlamaya başlamıştı. Daha doğrusu herkez ağlıyordu çünkü anne kızın birbirine kavuşması hepsi için çok başka bir duyguydu.

 

Gökalp bu ailenin birleşmesine çok sevinmişti. Özellikle karsısnın mutlu olması onu çok mutlu ediyordu. Gözleri dolu olsa da mutlulukla anne kıza baktı.

 

Gökçen Asena hanıma sarılarak "başta da dediğim gibi sizin bir suçunuz yok ki. Ben tüm gerçekleri öğrendim. "

 

Biraz daha öyle kaldıktan sonra Asena hanım sakinleşmişti ama gökçenin yanından kalkmamış orada oturuyordu. Elinden sıkı sıkı tutmuştu. Bir daha kaybetmek istemediğini belli eder gibi.

 

Kerem bey ağayı kalkıp kızının yanına adımladı. Daha fazla dayanamaamıştı. "hatun bırak da kızımla biraz da ben hasret gidereyim " diyerek Gökalpi karşı koltuğa posyalayıp kızının yanına oturdu.

 

Gökçeni kendine çekip göğsüne yasladı ve "güzel kızım özür dilerim. İyi bir baba olsaydım ne olursa olsun seni korumayı başarırdım " bir yandan da saçlarına öpücük bırakıp kokusunu içine çekiyordu.

Gökçen çok farklı hissediyordu. Tamam Gökalp ve yağızın yanında da güvende hissediyordu ama babası çok farklıydı.

Huzura ermiş gibi hissediyordu.

 

Biraz daha öyle alacaklardı ki Demir dayanamayıp. "yeter kardeşimi biraz da bana bırakın ya. Ben onu yıllardır bekliyorum "

 

Herkez kıkırdamıştı. Gökçen kerem beyden ayrılıp ayağı kalktı. Demir de kardeşinin yanına gelmişti bile. Hiç beklemeden kendine çekip sarılmıştı. "yıllardır bu anı bekliyorum güzel kızım. Seni bulduğumuzdan beri bu anın hayaliyle yatıp kalkıyorum abisinin canı. Abisinin bir tanesi." Tekrar tekrar saçlarından öptükten sonra "güzel kızım benim" diyip tekrar tekrar öptü.

 

O sırada Yankı "yeter be sadece senin kardeşin değil tamam mı abi. Çok bile sarıldınız. Bırak bende sarılacağım. "

 

Yankı isyan ederek konuştuktan sonra abisinin itiraz edeceğini anlayınca gökçeni kendisine çekip sarılmıştı. Saçından öpüp "nerede kaldın kız. Sensiz tat tuz yok. " demişti.

 

Selim Yankının uzatacağını anlayınca "abi çek o ellerini kardeşimden biraz da ben sarılayım"

 

Yankı "lan bir dur zaten yeni sarıldım "

 

Selim "beni ilgilendirmiyor " diyip kardeşine zarar vermemek adına yavaş çekip sarıldı. O da saçlarından öpmüştü.

 

O sırada Doğu konuşunca tüm ilgi ona kaydı "yeter be sıra bana gelmek bilmedi. Hem ablamı oradan oraya çekip durmayın kız hamile. "

 

Herkez yeni akıllarına gelen detayla biraz sakinleşmişti. Çünkü Yağız gökçeni kendine çekiyor selim ise vermek istemiyordu.

 

Doğu ablasının yanına gelip utanarak " şey rahatsız olmazsan sarılabilirmiyim abla? " demişti.

 

Gökçen kocaman gülümseyip" gel buraya " demiş ve doğuyu kendine çekip sarılmıştı. Biraz öyle kalmışlardı ki Gökçen nazikçe belinden çekilmişti.

 

Kimin çektiğine bakınca Gökalp olduğunu gördü.

 

Gökalp" güzelim kendini çok yorma gel otur lütfen. " demişti.

 

Gökçeni de kendi yanına çekip oturmuştu. Herkez biraz daha sakinleşince kerem bey " kızım kocan haklı kendini yorma iki canlısın sen. "

 

Gökçen sadece başıyla onayladı. Kerem bey ise devam etti" kızım herşeyi öğrendim dedin. Öğrendiklerin nedir bizimle patlaşırmısın?"

 

Gökçen başıyla onayladı kerem beyi ve anlatmaya başlayacaktı ki Gökalp hendine çekip sırtını göğsüne yasladı.

 

Gökçen bişey demeden anlatmaya başladı.

 

" şöyle ki kemal tarafından kaçırıldığımda gerçekleri öğrendim. "

 

Gökçen kemal diyince Gökalpin bedeni kasılmıştı. Gökçen sakinleştirmek için elinden tutmuştu.

 

Hepsi ikiliyi izliyordu. Demir kalkıp ayırmamk için kendini zor tutuyordu. Bişey yapamıyordu çünkü kardeşiyle evlenmişti bu herif.

 

Gökçen boğazını temizleyip devam etti "işte kaçırdığımda aslında yıllar önce beni sizden ayıran kemalin ta kendisiymiş. Şöyle ki güya biz türküler onun ablası ve sevdiği kadını öldürmüşüz. O da intikam almak için onları kimin öldürğünü araştırdığında ise siz yani Asena hanım ve kerem beyin öldürdüğünü öğrenmiş. O da intikam almak için beni öldürecekmiş ama rüyasına sevdiği kadın gidip beni öldürmemesi gerektiğini söylemiş. O da kıyamamış. Daha sonra ise beni Erzurumdaki yetimhaneye bırakrırmış. Afet ise onun yardımcısıymış. "

 

Herkez Gökçene şokla bakıyordu. Tek Gökalp bakmıyordu o sinirliydi sadece.

 

" Ne yani yalan bişey yüzünden mi biz senine yıllarca ayrı kaldık. " bunu diyen tabi ki yankıydı.

 

"öyle görünüyor " demişti Gökçen de.

 

Gökçen gökalpin sıcaklığıyla mayışmıştı o yüzden esnedi.

 

Gökalp karısına biraz daha sarılıp "müsadeniz olursa biz artık kalkalım malüm biliyorsunuz görevden geldiğimiz için Gökçen çok yorgun. Eve gidelim dinlensin biraz "

 

Demir kaşlarını çattı kardeşimin gitmesini istemiyordu kimse konuşmadan "istersen sen evine gidebilirsin damat bey ama kardeşim burada kalacak değil mi baba? "

 

Kerem bey ise "kızım nasıl isterse öyle olacak oğlum "

 

Gökalp ise demire dönüp "benim evim yanımda kollarımın arasında. Çocuğumun annesi. " alayla güldü ve "ayrıca karımı bırakacak değilim Demir. Kenine gel. "

 

Gökçen demirin daha fazla uzatmasına izin vermeden "ay yeter ya ne oluyorsunuz? "

 

Gökalpe dönüp "Alp "

 

" efendim güzelim " demişti gökalp.

 

"evimize gidelim tamam " demişti.

 

Demirin omuzları düşmüştü. Kendine kızarak " ne bekliyorsun ki salak? " demişti.

 

Gökçen herkeze bakıp konulmaya başladı "bu gün eve gidelim. Söz yarın sizde kalacağız. " gökalpe dönüp "değil mi Alp? "

 

Gökalp ise "sen nasıl istersen güzelim " demiş ve Gökçenin şakağından öpmüştü.

 

Asena hanım "burada kalsaydınız kızım? "

 

Gökçen "yok teşekkür ederiz Gökçen hanım ama bu gün eve gidelim. Hem burada pijamam bile yok. Yarın buraya kalmak için geleceğiz "

 

Asena hanımın moreli bozuk olsa da "peki kızım demişti. "

 

Gökçen sırayla herkeze sarılmaya başladı. Sıra demire gelince demirin kırgın bakışlarını görmüştü dayanamayıp "kırılma bana bu gün eve gitmem gerekiyor söz yarın geleceğim " demişti.

 

Demir ise daha fazla dayanamayıp kardeşini kedisine çekip sarılmıştı. "kurban olurum sana. Hiç küsermiyim sana güzel kızım. Abinin canı kurban sana " demişti.

 

Gökçen ise çekinerek sarılmıştı.

 

Daha sonra herkezle vedalaşıp evlerine gelmişlerdi.

 

Gökalp ise gökçeni kendisine çekip "ee güzelim nerede kalmıştık." demişti.

 

Gökçenin dudaklarından öpmeye başladığında bir anda hamile olduğu aklına geldi.

 

Hızla kendini geri çekince Gökçen ne olduğunu anlamadığı için kaşlarını çatmıştı.

 

"çatma kaşlarını güzelim. Hamilesin ya sana zarar verirsem. Ya bebeğimize bişey olursa? "

 

Gökçen de hak verdi ve " bir an önce doktora gitmemiz gerekiyor. Herşeyi öğrenip sonra hal çaresine bakarız kocacım "

 

Gökalp onu onaylayıp tekrar dudaklarından öpüp" hadi uyuyalım güzelim yoksa kendimi tutamam. "

 

Gökçen ise onaylamıştı. Çok geçmeden de uyumuştu zaten.

 

 

Yazım yanlışı varsa bana belirtirseniz sevinirim.

 

Yıldıza basmayı unutmayın... 👀

Loading...
0%