

Aselamun aleyküm nasılsınız?
Odadan çıktıktan sonra Alpin savcının odasına girdiğini gördüm. Şimdi boku yemiştik adamı gebetecekti.
Zekiye "Cafer bez getir " dediğinde duraksadım. Çünkü ne zamandır ortalıklarda görünmüyordu.
"oo Zekiye hanım nerelerdesin sen öyle " diye sordum.
Zekşye"şu anki konumuz sence o mu gökkuş kocan adam öldürecek koş " dediği an aklıma yeni jeton düşmüş gibi savcının odasına gittim. Gökalp ayakta durmuş savcı ise masasında oturuyordu.
Kapıyı çalınca ikisi de bana döndü. Gökalpe göz gezdirdiğimde gözlerinde sinir kırıntıları dolanıyordu. Savcıya dönüp" savcı bey kusura bakmayın rahatsız ettim eşim yani Gökalp yüzbaşıyla iki dakika kapının önünde konuşabilirmiyiz? " diye sordum.
Savcı konuşacakken Gökalp araya girdi" üsteğmenim iki dakika geç konuşalım hazır sen de buradayken savcı beyle konuşalım " dedi. Harbi boku yemiştim. Bişey yapmamama rağmen içim huzursuzdu hadi hayırlısı.
Kafamı sallayarak onaylayınca Alp beni oturtup kendisi de karşıma oturdu, savcının karşısına oturmuştuk.
Savcı" sizi dinliyorum yüzbaşı ne konuşacaksınız benimle? " diye sordu.
Gökalp "öncelikle sizinle bir derdim yok tanışmadık bile ama eşime bakışlarınızdan rahatsız oldum açıkcası ve derdinizin ne olduğunu merak ettim. " diye konuştu.
Sessizce savcıya baktım. O da önce bana baktı gözünde alay vardı. Kaşlarımı çattım, lan ben bu adama ne yapmıştım?
Boğazını temizledi ve konuşmaya başladı " öncelikle eşinizle şahsi bir meselem yok ama eşinizin " eşinizin kısmını vurgulayarak ve küçümseyerek demişti "buradaki askerlerle özelliklerde kendinden üstün olan askerlerle çok samimi olduğunu gördüğüm için bu ahlaksızlığa göz yumamam. Ayrıca evlisiniz ama eşinizin parmağında yüzük yoktu ve hala göremiyorum " dedi.
Alp sinirden kıp kırmızı olmuştu ve hızla konuşmaya başladı. Bana güveniyordu biliyordum bunu ve Alp de bana bakmıyordu zaten ama korkuyordum ve gözümü bir kez bile kırpmadan kocamı izliyordum.
Alp önce kahkaha attı sinirden gülüyordu sonunda bitirince konuşmaya başladı ve " ne saçmalıyorsun lan sen! Karım hakkında düzgün konuş! Ben güveniyorum ayrıca o rütbeli dediğin kişileri de çok iyi biliyorum. Sana mı kaldı? " demişti çok sakin şekilde. Görünüşüne nazaran sakin ve bağırmadan bağırma etkisi yapmıştı. Ayrıca biliyordum bana güvendiğini o yüzden kimsenin ne düşündüğü umrumda değildi.
Savcı" öncelikle düzgün konuşun yüzbaşı burası hâla benim makamı. Ayrıca yüzü burada kendisi açıklasın binbaşı Demir Türkoğlu, yüzbaşı Yankı Türkoğlu ve hatta albay kerem Türkoğlu ile alakası ne? Neden bu ailenin erkekleri ona fıstığım, meleğim, güzleim diyip duruyor? Hadi onu geçtim gecenin bir vakti Demir binbaşıyla sokakta ne işi vardı? Karın ya hani öğren. Ve benim neden böyle düşündüğümü anla. " demişti.
Savcı bir yandan haklıydı ama benim özel hayatım onu ne kadar ilgilendirirdi ki? Ona neydi babasını satayım. Ayrıca bilip bilmeden ne konuşuyordu? Haklılığını yerim onun.
Gökalp konuşacakken onu elimle durdurdum ve konuşmaya başladım" bakın savcı bey benim özel hayatım sizi bağlamaz bir. İkinci ise başıma namus bekçisi kesilemezssiniz bu da iki. Son olarak hani size demiştim ben torpilli değilim bu yaşıma kadar yetim hanede yaşamışım " o da onayladı Kafasıyla. Alp beni dinliyordu kaşları çatık şekilde. Devam ettim konuşmama" hatta buraya da yeni atandığımı da biliyorsunuz ya hani? Ha işte ben buraya atandıktan sonra ailemi buldum. Meğersem ailem beni ölü olarak biliyormuş yani bebekken karışmışım. Ha kim diye sorarsanız eğer az önce saydığınız isimler Ha annemi saymamışsınız o da Asena Türkoğlu siz belki anlamazsınız babam albay kerem Türkoğlu, büyük abim Demir Türkoğlu, küçük abim Yankı Türkoğlu. Şimdi sizinle işimiz bittiğine göre gidebiliriz. " o bana şokla bakarken gökalpe dönüp" hadi hayatım kurt gibi açız biz " demiştim elimi karnıma koyarak. Bunu görünce daha büyük bir şok yaşamıştı. Alp ise bana gururlu gözlerle bakıyordu. Göz kıpıp elinden tutup çıktım odadan.
Alp de benimle geliyordu zaten.
Zekiye" elinden adamı çekersen tabi senin peşinden gelir " zekiyeye cevap vermedim ama göz devirdim. Allahtan alpe arkam dönüktü de görmemişti.
Arabanın önüne gelince ellerimizi ayırıp arabanın kapısını açan kocama öpücük atıp koltuğa oturdum. Kemerimi takacakken kocam bey bana izin vermeden kendisi taktı, geri çekilirken anlımdan öptü. Tam geri çekilecekken yakasından tutup çektim ve bende onun yanağından öptüm, çok özlemiştim. O da tekrar yanağımdan öpüp geri çekildi ve kendi yerine geçip oturdu. Yol boyunca onu izleyerek eve gelmiştim.
Koltukta mayıştığım için arabadan inesim bile yoktu sevgili kocam bunu anlamış olacak ki kendimi havalanmış şekilde kocamın kucağında bulmuştum. Boynuna kollarımı sararken aynı zamanda da konuşuyordum "kocacım yorgunsun ben yürürdüm indir beni " demiştim. İsteme yan cebime koydu benim yaptığım . Alp de anlamış olacak ki gülümsedi ve "yok güzelim senden sizden önemlisi mi var? " demişti.
Boynundaki elimi daha çok sıklaştırıp daha çok sarıldım. Kafamı da göğsüne yasladım, Alpin kokusuyla daha çok mayıştım. Eve gidene kadar uykuyla uyanıklık arasında gidip geliyordum daha sonra ise kapı sesi duydum sonrasında ise yumuşak bir yerde buldum kendimi. Alpe daha çok sıkı tutundum yanımdan gitmesini istemiyordum Alp de anlamış olacak ki yanıma uzanmıştı. Alpe biraz daha sokulunca onun kokusuna dayanamayarak karanlığa çekilmiştim.
Hafiften uyanmaya başlayınca yüzümde el hissettim. Daha doğrusu kirpiklerimde, Alp kirpiklerimi seviyordu ben bu adama aşık olmayayım, sevdalanmayayım ne yapayım? Siz söyleyin a dostlar.
Uyanmıştım ama uyumuş numarası yapıyordum ne de olsa fark etmezdi bordo bereliydim ben anlayamazdı, gerçi karşımdaki benden daha üst rütbeli ve bordo bereli kocam vardı. Olabilir bende kos koca Alacaydım.
Bu aralar pek alaca da olamıyordum ama olsun yapabileceğim bişey yoktu. Düşüncelere dalmışken Alpin elini karnımda hissettim, az da olsa çıkmış göbeğimdeydi eli. Daha sonra dudaklarını hissettim, öpüyordu. Bu anı kaçırmamak için gözlerimi açtım ve izlemeye koyuldum. Çok güzel seviyordu. Bir kez daha hayran olmuştum kocama, iyi ki benim kocam olmuştu. Gülümseyerek izliyordum karnıma bişeyler fısıldıyordu ama ağzının içinden konuştuğu için anlamıyordum, uyku sersemliğimde vardı tabi.
Alp uyandığımı anlayınca gıdıklamaya başlamıştı. Gülmekten alıkoyamadım kendimi. Ben gülerken o beni hayran hayran izliyordu bunun farkındaydım.
"ayy yeter valla yeter çatlıyicam ortadan şimdi. " dedim dayanamayarak.
Şükür durmuştu ve bana iç çekip baktı iç çekti "sen hep gül tamam mı güzelim? Sen hep gül. " dedi.
Hayran hayran kocama baktım "sende hep gül bitanem sende hep gül, beraber gülelim hep. " dedim.
Kendime çektim tam dudaklarından öpecekken Alpin telefonu çalmaya başladı. Ben gülmeye başlayınca Alp küfretmeye başladı "amına koyayım karımla arama her zaman girmeye başarıyorlar. Kim arıyor şimdi? " diye söyleniyordu. Aklına bişey gelmiş gibi bana dönüp elini karnımın üstüne koydu "babacım siz kulaklarınızı kapatın tamam mı? Duymayın bunları" dedi. Ben kahkaha atarken telefonunu açmıştı.
"ne var lan! Niye rahat vermiyorsunuz? karımla baş başa da mı kalamayacağım? " diye sordu.
Kaşlarımı kaldırıp alpi izleyince kim olduğunu gösterdi. Demir binbaşı yazıyordu, Abim aramıştı. Karşıdan ne dediyse abim Alp sinirlenip "ne yapayım benim karım olduğuna göre kardeşin olması pek de önemi kalmıyor. Feriştahı gelse benim karımı elimden alamaz, ayrıca çocuklarımın yanında düzgün konuş ağzınıı dağıtırım senin " demişti. Oysaki Demir abimin dediklerini duymamıştık bile.
Abim ne dediyse " boş yapma Demir şu an komutanım değilsin. Emir almıyorum şu an senden. Ayrıca kapat yarım saate geliyoruz anca hazırlanırız. " dedi ve yüzüne kapattı.
Ben kendimi gülmemek için tutuyordum ve bunu Alp anlamıştı. "sıkma kendini güzelim gül. " demişti. Omuzlarımı silkip sırıttım, kollarımı boynuna doladım, burnumu burnuna sütrrüm. O da beni izliyordu, kedi gibi biraz daha sokulup "demek çocukların " diyip bir kez daha burnuna sürttüm burnumu. Alp de beni taklit edip burnuma burnunu sürtüp mırıldandı hımm diye. Daha sonra burnumun üstünden öptü "size kurban olurum ben " diye mırıldandı. Boynundaki kollarımı biraz daha sıklaştırdım. Eğilip dudağımın üzerinden öpüp hafifçe geri çekildi "size kurban olurum ben, siz benim her şeyimsiniz. Siz olmasanız ne yaparım ben? Sen olmasan ne yaparım ben? " diye söyledi.
"şşş olmamak falan yok. Bende sana kurban olurum, sen benim her şeyimsin, siz benim herşeyimsiniz. İyi ki girdin hayatıma, iyi ki çocuklarımın babası sensin. Seni çok seviyorum bitanem. " dedim ve dudaklarından öptüm.
Alpin ise gözleri dolmuştu. Uzanıp gözlerinden öptüm, çok özlemiştim, onun gözünden düşen tek damlaya yakardım herkesi. Bu ilişkinin odunu benim kızlar o yüzden pek de şey yapmayın.
Gözlerinden öpüp geri çekilince o konuşmaya başladı "bende seni çok seviyorum yavrum. Siz de benim her şeyimsiniz," dedi. Daha sonra ise eğilip önce anlımdan sonra burnumdan daha sonra ise yanaklarımdan en son ise dudaklarımdan öpüp geri çekildi.
" güzleim benim burada kalmak için bin bin türlü bahanem var ama baban albay annen yarbay abin binbaşı, bekletmek olmaz valla kimseden korkmasam da babandan çekiniyorum sonuçta albay en önemlisi de senin baban. Annenden çekinmiyorum minnoş bişey senin gibi " diyip yanaklarımdan sıktı.
Gülüp geri çekildim ve" göt korkusu bu olsa gerek Ha kocacım? " diyip yataktan kalktım. Şaşkın şekilde bana baktı önce, o öyle bakınca bende kahkaha atmaya başladım. Ben gülünce kendisine geldi ve " aynen güzelim göt korkusu napalm? " dedi. O öyle diyince iyice güldüm, ben gülünce Alp de gülmeye başladı. Sakinleşince ikimizde üzerimizi giyindik.
Ele ele tutuşup evden çıktık. İki dakikaya kalmaz zaten varmış olurduk. Zaten binadan çıkıp yolu geçmiştik sadece.
Gelince kapıyı çaldık, çok geçmeden annem açmıştı. Beni görünce gözleri parladı. Kapıdan geçince montları çıkarıp astık, Alp anneme selam verip içeri geçmişti. Çünkü biliyordu ki annemle sarılmam uzun sürecek.
Annem beni kendine çekip sarıldı bende anında kollarımı ona dolamıştım. Annem çok geçmeden söze girdi "meleğim güzel kızım biz senden ayrı nasıl yaşayacağız çok alıştık sana. Kocana da söylesen burada bizimle yaşasanız? " demişti. Bana önce kal gelmiş gibi olmuştum. Ne demek bizimle yaşayın?
İki saniye sonra kendime gelince annemden ayrıldım ve "anne tamam sizi anlamaya çalışıyorum ama asla böyle bir şeyi kabul edemem. Ben kabul etmiyorum Alp hiç duymasın lütfen. Sen bu sözü hiç demedin bende duymadım. " dedim.
Annem hatasını anlamış olacak ki Kafasıyla onayladı. Biraz üzülmüştü ama yapabileceğim bişey yoktu, alpe gel iç güveysi ol diyemem onu geçtim ben kocamla anne ve babamın evinde yaşamak istemem o ne öyle? Evlerden ırak.
Annem onaylayınca içeri salona geçtik. Babam beni görünce ayağı kalkıp yanıma geldi. Ben daha içeri girer girmez hemde. Beni kendine çekip sarıldı. Saçlarımın üzerinden koklayıp öptü "oh benim güzel kızım, bir tanem. Nasılsın daha iyi oldun mu? " dedi.
Gülümseyip bende kollarımı sıklaştırdım "iyim babacım çok iyim teşekkür ederim. Sen nasılsın? " demiştim.
Sesini üzgün çıkartıp "eh nasıl olayım kızım evine dönüyor artık. " demişti.
Kıkırdadım önce daha sonra ise bende üzülmüş gibi sesimi çıkardım ama babam da biliyordu ama çaktırmamaya çalışıyordu "maalesef babacım bende üzgünüm ama biliyorsun ben evli bir kadınım yerim kocamın yanı " demiştim.
Babamın hafiften güldüğünü hissettim. Tekrar saçımdan öptü ve "deli kız seni. Bu sarılmamızı asla bitirmek istemiyorum ama biraz daha ayrılmasak eşek sıpaları beni boğacaklar " dedi.
O öyle diyince kafamı kaldırdım ve babamın arkasına baktım Demir abim ve yankı abim kollarını bellerine koymuş bizi izliyorlardı. Ama bir farkla Yankı abim gülerken Demir abimin kaşları çatık bizi izlediğini gördüm. Kimse fark etmeden dilimi çıkardım Demir abime k bana şokla bakarken Alp kahkaha atmaya başladı. Babamın yanağından öpüp ayrıldım ondan, Demir abime baktığımda şaşkınca bana bakıyordu. Yankı abim ise anlamamış şekilde bize bakıyordu. Ne oldu anlamında kaşlarını kaldırdığında omzumu silktim ve şirince güldüm. O da olmusuzca başını sallayıp gülmüştü.
Demir abim şaşkın balık modundan çıkıp yanıma gelip beni kendine çekti ve sarıldı, bende ona sarılınca konuşmaya başladı "cimcime demek abine dil çıkarıyorsun. Çok ayıp biliyorsun değil mi? " diye sordu.
Kıkırdayıp omzumu silktim, yanağından öpüp ayrıldım. Demir abimden ayılınca Yankı abimle de sarılmıştık. O saçımın üzerinden öpüp geri çekildi ve elimden tutup alpten uzak bir yere götürmeye çalıştı. Kaşlarımı çatıp durdum" ne yapıyorsun abi? " dedim. Çünkü kocamın yanında oturacaktım.
Omzunu silkip gözleriyle alpi gösterdi " o heriften uzağa. Bir sorun mu var? " dedi. Ben şaşkınca ona bakarken Alp yanıma gelip beni belimden tutmuştu bile ama bişey demiyordu, çünkü benim cevap vereceğimi biliyordu.
Ben şaşkınca ona baktım bir iki saniye kadar. Daha sonra ise "ne alaka ya kocamdan uzak neden oturayım? Zaten yeni kavuşmuşum. " dedim.
Mızmız çocuk gibi omuzlarını kaldırıp indirdi ve "banane bahane oturma onun yanına. Bu evden de gitme biz sana çok alıştık. Ayrıca bu herifi hiç sevmiyorum seni elimizden aldı. " demişti.
Alpi sevdiğini biliyordum ama gitmemi istemediği için mızmız çocuk gibi davranıyordu. Alp daha fazla dayanamamış ki cevap verdi." Yankı saçmalamayı kes lütfen canım kardeşim. Yoksa benden dayak yiyeceksin, karım lan o benim çocuklarımın anası ne saçmalıyorsun? " dedi. Kalbini kırmak istemediği çok açıktı çünkü daha ağır konuşurdu biliyordum. Ayrıca iyi ki beni de konuşturmamıştı çünkü ben sizden önce o vardı derdim ve Alp de bunu çok iyi biliyordu.
Alp geriliğimi anladığı için belimi okşamaya başlamıştı yavaştan yavaştan. Yankı abim ise "aman iyi be al karını. Senin karınsa benim de kardeşim gitmesini istemiyorum o kadar " demişti.
Bende "bir yere gittiğim yok abi karşı binadayım " dedim. Beni sadece başıyla onaylayıp geçip oturdu üzgünce.
Yanına gidecekken Alp tuttu ve kulağıma "güzelim bırak biraz alışsın sonra konuşursun " dedi. Kafamla onayladım sadece.
Alp oturup Yanına beni de çekince oturmuştum. Alpin eli anında belimi sarmıştı aynı zamanda da karnımdaydı. Beni kendisine yapışrımıştı resmen. Babama baktığımda anlamış gibi sorun yok diye söz kırptı. Çünkü ayıptı babamın yanında ve çekiniyordum. Babam da öyle yapınca sırtımı Alpin göğsüne yasladım ve gözlerimi kapattım, herkes gelene kadar gözlerimi dinlendirebilirdim. Babamla Gökalp konuşuyorlardı Demir abim de katılıyordu arada. Üzerimde göz hissediyordum Yankı abim beni izliyordu. Biliyorum pişman olmuştu ama şimdi sırası değildi, sonra konuşurduk.
Alpin eli karnımı yavaştan yavaştan okşadığı için ve sırtımda da onun sıcaklığı olduğu için mayışmıştım. Bu hamilelik bana yaramamıştı, her fırsatını bulduğumda uyuyordum ya da yemek yiyordum ama şu an onu düşünemezdim.
Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum ama adım sesi duyunca uyanmıştım. Gözlerimi açtığımda timin geldiğini görmüştüm. Hepsi bana bakıp gülümsüyordular. Niye güldüklerini anlamadım ama bende onlara gülümsedim. Ayağı kalktığımda Salih koşa koşa yanıma gelmişti. Peşinden ise diğerleri geliyordu.
Salih karşımda durup "komutanım en sevdiğiniz askeriniz geldi da " demişti. Kahkaha atıp sarıldım "hoş geldiniz hepiniz, çok şükür bişey olmadı hiç birinize. " dedim.
Salihten sonra hepsiyle sırasıyla sarıldık. Hepsini çok özlemiştim, sıra Yağız aliye gelince o sarılmadan boynuna atladım. Yağız Gülüp bnei havaya kaldırdı ve "nasılsın kardeşlerin birtnesi " demişti.
Omzuna vurup "benden başka kardeşin mi var? Salak gebertirim seni. İyim sen nasılsın canım? " demiştim. Yağız bu dediğime kahkaha atıp "haklısın balım. Seni gördüm daha iyi oldum çiçeğim " dedi.
Yanağından öptükten sonra ayrılmıştık. Alp ise yağızla selamlaştıktan sonra beni kendisine çekip yerine oturmuş beni de oturtturmuştu.
Babama bakınca bizi tebessümle izliyordu. Göz göze gelince gülümsedim o da gülümsedi. Daha sonra ise" bir kişi daha gelecek o da gelince geçeriz yemeğe " demişti. Acaba kim gelecekti bizden başka. Tam soracakken kapı çaldı, sormaya gerek duymadım daha fazla çünkü zaten kimse gelmişti.
Biliyorum çok geciktim kururum bakmayın lütfen. Desteklerinizi esirgemeyin olur mu? Sizleri seviyorum 🫶
KADINLAR GÜNÜMÜZ KURLU OLSUN 🫶🫶🫶
Yıldıza basmayı unutmayınn..... 👀
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 64.76k Okunma |
5.27k Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |