Yeni Üyelik
5.
Bölüm
@kafautuluyoruz

Gün ağarmak üzereydi. Yataktan kalkıp tuvalete gittiğim de evde derin bir sessizlik hüküm sürüyordu. O kadar çişim vardı ki telefona dalıp lavaboya gitmeyi unutmuştum ve sanırım biraz daha beklersem bağırsaklarım düğümleneceği kesindi. Tuvalete girip kapıyı kapattım fakat tam kapanmamıştı. Umursamayıp işime döndüm. Uzun bir süre içeride kalınca ayaklarım uyuşmuştu. Dahası kapı aralığından uzanan o siyah ele takılmıştı gözlerim. Hayal miydi yoksa bir kabus mu bilmiyorum? Bir süre sonra kapı aralığındaki el kaybolunca gözlerime inanamadım. Ne oluyordu bugün bana? Birkaç gündür doğru düzgün uyku çekmiyordum diye halüsinasyon mu görüyordum yoksa?

O esnada etraf o kadar sıcak olmuştu ki hızlı nefes alış verişim beni su içinde bırakmıştı. Çişim çoktan bitmişti ama ben bu kapıyı açtıktan sonra karşılaşacağım herhangi bir şey olmasından çok korkuyordum. O siyah el... Rüyalarımdaki ve geceleri uyumama engel olan o şey... Onu görmemek için yaptığım onca şey...

İçimden kendi kendimi telkin ediyordum. Evde yalnız değilsin bağırsan sesini duyabilecek bir annen var, diyerek hızla kapıyı açtım. Kimse yoktu. Rahatlıkla bir nefes alıp tam yanındaki lavaboda ellerimi yıkarken içimden garip bir his aynaya bakmamı söylüyordu.

Bakmadım. Hemen ellerimi kurulayıp koridora koştum.

Annem uyuyordu. Gidip yanına sokuldum. Yatağa girince uyanıvermişti kızmasına sesimi çıkarmayıp sessizce lafının bitmesini bekledim zaten kısa sürdü anlaşılan uyumak istiyordu. Başımı yastığa koyduğum da kafamın ağrıdığını hissedince gözlerimi kapadım.

Ev henüz karanlıktı ve korkuyordum o sırada çıt sesine bile uyanan annem benim bu saatte yatağa geldiğimi görünce hemen uyanmıştı fakat o gördüğüm el. Bana korkunç şeyler anımsatıyordu. Hatırlayamadığım şeyler... Düşüne düşüne uyumaya çalışırken annem elini omuzuma atmıştı. O kadar rahatlamıştım ki şimdi uyuyabilirdim ama son kez anneme bakıp ona sarılmak istiyordum kimse bana inanmazken beni yalnız bırakmadığı için ona teşekkür etmek istiyordum. Gözlerimi açıp baktığımda omuzumdaki elin kabuslarımdaki el olduğu görünce hızla anneme döndüm. Bana sarılan kişi annem değildi. Bir an nefesim kesilir gibi olmuştu korkudan ne yapacağımı şaşırmıştım. O şey ise simsiyah ve korkunç çehresiyle bana bakıp gülümsedi. Bu gülüş tehlikeydi. Çığlık çığlığa üstümdeki yaratığın beni boğmasını engellemeye çalışırken birden uyanıp korkuyla doğruldum. Nefes nefese sanki gerçekten boğazım sıkılmış gibi bir güçlükle nefes alırken komidinin üzerindeki suyu alıp kafaya diktim. Kabus görmüşüm... Ne kabus ama!

Karnımın ağrısından neredeyse yatağa işeyecekken tuvalete gitmeye korkup anneme seslendim. Çoktan uyumuştur, diye düşünürken odama geldi. Ondan hâlâ korkuyordum. Ya annem değilse ya yine kabus görüyorsam? Aylardır böyleydi rüya içinde rüya görüyordum. Doktor normal olmadığını söylemişti. Aslında her şey bu rüyaları görmek istemediğim için uykusuz kalmamla başlamıştı şimdi ise her günüm böyle geçiyordu. Birbirinden korkunç rüyalar...

Ama bir gün kabus görmediğimi anladığım da korkudan düşüp bayılmıştım. Kimse inanmamıştı kabusumdaki o siyah elin beni takip ettiğine oysaki her gece kah yatağımın baş ucunda kah odanın kapısından beni izlediğini biliyordum. Onu benden başkası görmüyordu. Arkadaşıma ispat etmek için onu eve davet etmiştim fakat ona görünmemişti ardından pis pis bakıp gitmişti. Şimdi beni delilikle suçluyorlardı. Bir sürü tedavi gördüm hastalığımın şizofreni olmadığını bir türlü anlayamamışlardı. Verilen ilaçlardan sonra onu kabuslarımda görüyordum. Uyurken başımda durup tepeden bana baktığını hissedebiliyordum ama bana kimse inanmıyordu... Onlara göre başkalarının görmediği bir şeyler gören delinin biriydim. Bir de benim gözümden görselerdi kim bilir ne diyeceklerdi? Ama hayır onlara bir gün ispatlayacağım!


Loading...
0%