Yeni Üyelik
20.
Bölüm

Komşu

@kafautuluyoruz

İşten eve geldiğimde kapı açıktı. Şüpheyle kapıyı iteleyip içeriye göz gezdirdim. "Anne?" diye seslendim. Derin bir sessizlik...

Ayakkabılarımı çıkarıp eve girdim. Annem belki de kapıyı kapatmayı unutup bir yere gitmişti. Daha önce birkaç kez yine yapmıştı. Defalarca kez uyarmama rağmen gene aynı şeyi yapıyordu.

Telefonumu montumun cebinden çıkardım ve nerede olduğunu sormak için çaldırdım. Nereden geldiğini tam kestiremediğim bir titreşim sesini duyunca telefonu kapatmadan sesin geldiği tarafa gittim.

Uzun koridoru geçip banyoya doğru ilerledim. Kapının kulpunu çevirmemle lambası sönük karanlık banyoda, etrafı aydınlatan annemin telefonunu gördüm.

Bunun ne işi vardı burada? Hemen banyodan çıkıp salona geldim. Bu hâl beni korkutuyordu. Derken bir şey yere düştü. Bir cam sesi. Artık emindim, içeride birisi vardı. Mutfaktan keskin bir bıçak alıp yatak odasına doğru ilerledim. Kapısı açık odada kimse görünmüyordu. İçeriye bakmaya cesaretim yoktu. Kafamı uzatsam yabancı birisiyle karşılaşacak olma ihtimaliyle korkup geri çekildim. İçerideki her kimse karşıma çıkmıyor. Benim odaya gelmemi bekliyordu. Aklıma gelen bir şeyle kapıyı hızlıca kitledim ve kim olduğunu bilmediğim kişiyi oraya hapsettim. Tam da düşündüğüm gibi kapının kitlendiğini anlayınca birkaç adımla kapıyı zorladı.

Kulpun hızlıca çevrilmesi içeride birisi olduğunun kanıtıydı. Kapının altındaki aralıktan siyah botlu birisini gördüm. Evden çıkıp kapıyı üzerine kitledim. Apartmandan koşarak uzaklaştım. O şey evimin penceresinden bana bakıyordu. Yüzündeki maskeden kim olduğunu kestiremiyordum. Korkuyla telefonuma sarıldım ve polisi araya çalıştım. Adam, siyah eldiven geçirdiği ellerini boğazına götürüp bıçakla kesermiş gibi bir hareket yaptı.

Polis geldiğinde adamı alıp götürdüler. Akşama kadar eve giremedim. Annem de ortalarda görünmüyordu. Telefonlara çıkmıyor, mesaj dahi atmıyordu. Beni eve gönderdiklerinde asla tek başıma kalamayacağımı söyledim. Yan komşumuz bana yardıma gelmiş ve yanımda durmuştu. Bu gece benimle evde kalabileceğini söyleyince birlikte bizim eve gittik. Bir yandan annem kayıptı bir yandan da eve girmeye korkuyordum. Komşu omzuma dokunup beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Eve geldiğimde olayı şokuyla gözümü yumamadım.

Gecenin ilerleyen saatlerinde ikimizinde uykusu gelmişti. Uyumamak için kahve yapmaya mutfağa gittiğimde komşum da garip bir şekilde bana yardım edeceğini söyledi. Fincanı çıkarıp tezgaha koyduğum da bıçakların olduğu çekmeceyi açarken onu durdurdum.

"Kahve orada değil!" dedim ve çekmeceyi açmadan kapattım. Artık en yakınımdakinden bile şüphe ediyordum. Kahveyi ocağa koyup altını yaktım. Ayakta durmaya mecalim yoktu. Masaya oturdum. Komşum ayakta bekliyordu.

"Otursana.." dedim. Kaşlarını yukarı kaldırıp istemediğini belirtince yine bıçakların olduğu çekmeyece doğru gitti. Koşarak mutfaktan çıktım. Bıçağı alıp peşime verdi. Uyandığım da bunun bir kabus olduğunu anladım. Ev kahve kokuyordu. Komşum mutfaktaydı. Sessizce ona görünmeden ne yaptığına baktım. Masum bir şekilde kahve yapmaktaydı. Korkudan kabus görmüştüm. Kadıncağızdan boşuna şüphelenmiştim. Bana gülümsedi ve fincanı uzattı. Teşekkür edip ilk yudumu aldım. Birlikte salona geçtik.

O kadar güzel olmuştu ki ikinci ve üçüncü yudumu içmekten kendimi alamadım. "Ne güzel olmuş.." dedim.

Afiyet olsun, dedi. Ve gülümsedi. Kendisi de içince arkama yaslanıp kötü düşünceleri kafamdan atmaya çalıştım. Sohbet, muhabbetle kahvelerimizi yudumlayıp bitirdik. Fincanları alıp mutfağa götürdüğü esnada ben de biraz uzanmak istedim. Uzun koltuğa geçip kırlenti kafama koyacağım sırada bıçağı görmemle beynimden vurulmuşa döndüm. Bu çekmecedeki bıçaktı. Komşu mutfaktan dönmüş salonun kapısından bana bakarken hızlıca ona döndüm. Elinde bir bıçak vardı ve hiçte masum görünmüyordu.

....

Bunu saat 22.53'te yazıyorum. Korkmaktan daha çok gülme krizine girdim. Bütün korku hikâyelerinde sürekli bir cahil cesaretiyle gizemli şeylerin peşine düşen cesur görünen ama aslında hikayenin sonunda naneyi yiyecek olan karakterler vardır. Bu da onlardan bir tanesiydi.

Bir şey daha var ki o da hiçbir korku hikâyesinin aslında komik olmaması.. ben bunları dalga geçmek için yazıyorum. Valla birisi bana bu hikâyedeki gibi gelse aval aval bakmak yerine fırlatırdım artık neresine gelirse shajdhakshqk

Siz de ciddiye almayın yazdıklarımı ben öylesine yazıyorum. Yazmayı becerebiliyor muyum bilmiyorum ama bildiğim tek şey var ben bu şten zevk alıyorum ve korku hikâyesi yazmayı seviyorum.

 

 

 

Loading...
0%