⚠️ Bu hikâye tamamen benim başımdan geçen bir metindir. Üstüne herhangi bir şey eklemedim, kurguyla harmanlamayıp olduğu gibi aktarıyorum. Madem korku hikâyesi yazıyorum neden kendi başımdan geçen bu şeyi aktarmıyorum ki? Buyrun:

Bundan bir sene önce evde tek başımayken namaz kılıyordum. Annemle ablam pazara gitmiş beni yalnız bırakmışlardı. Evde ürkütücü bir sessizlik hakimdi.

Namaz vaktine kadar her an bir şey olacak gibi sürekli kapıya dolaptaki boydan aynaya bakıyordum. Bir şeylerle karşılaşacağımı zannetmiyordum elbette ama yine de oraya bakıp kontrol etmek geliyordu içimden.

O gün ezan okundu ve seccademi sarıp namaza durduğum da vesveselerin arasında namaza konsantre olmaya çalışıyordum. Yalnız olduğumu düşünmemek isterken bir şey ısrarla bana evde yalnız olduğumu söylüyordu. Bu ses tabi ki de içimdeki paranoyaktan başka birisinin sesi değildi.

Her zaman okuduğum ayeti şaşırıp tekrar tekrar okudum. Bir yandan şaşırdığım için kendime kızıyor bir yandan da nedenini anlamadığım bir şekilde korkuyordum.

Dört duvar arasında korkulacak hiçbir şey yoktu. Dediğim gibi bunlar sadece benim paranoyaklığımdı. Kötü düşüncelerden sıyrılıp şöyle düşündüm: Eğer beni kollayıp gözeten bir ilah varsa ;benim onun haricinde olmadık şeylerden korkmam O'na karşı saygısızlık yapmaz mıydım?

Evet bu düşünce içimi ferahlatmıştı. İkinci rekatta Ayet-el Kürsi manasını düşünerek okumaya başladım. Ancak ben sûreyi okurken tam arkamda biri varmış gibi derin derin nefes alıp veren bir ses duyuyordum. Kızgın bir boğayı andırıyordu. Çok korktum, kalbim çarpıyor ancak namazda olduğum için gözümü seccadeden ayırmadan hem sûreyi okudum hem de Allah'tan beni korumasını diliyordum.

İki farklı şeyi yaparken hiç korkmuyormuş gibi secdeye gittim. Gözüm seccadede olmasına rağmen karşı tarafta canlanan şeye takılıyordu. Tesbihleri çekip secdeye vardığımda başka bir şey düşünmeye çalıştım.

Şeytan ben namazdayken oraya bakmam için göz yanıltıcı şeyler yapıyor diye düşünüyordum. Ya da sadece kendimi kandırıyordum. Su içinde kalmış bir vaziyette, başımı secdeden kaldırdım. Gözüm tam karşıya takıldı.

Elbette hiçbir şey yoktu. Ben sadece duyduğum sesin gerçek olduğunu düşünüyordum.