@kafautuluyoruz
|
Evi temizlediğimiz gün kullanmadığımız eşyaları kömürlüğe kaldırdık. Çocukken buraya gelir kulağımızı dayardık içeriden kahkaha seslerini duyar biz de gülerdik. Aklıma geldikçe hâlâ korkuyla ürperiyordum. Çocuk olduğum için içeride birisi televizyon izliyor zannediyordum. Şimdi önünden bile geçmeye korkuyordum. Ablam korkusuzca kapıyı açtı. Eşyaları yerleştirdi. Seyrettiğimi görünce azarlayarak "Ne duruyorsun yardım etsene!" dedi. Olduğum yerde kalakaldım. Beni oraya kimse sokamazdı. "Ses falan duydun mu?" diyince işini yarıda bırakıp bana döndü. "Ne?" Cümlemi tekrar ettikten sonra kömürlüğün kapısına geldi. "Hayır ses falan yok, işten kaytarmak için bahane bulma!" dedi. Korkumu çocukca bulup içeri girdim. O sırada daha önce hiç görmediğim bir aynayla karşılaştım. İstemsiz kaşlarım çatıldı. Çok kirliydi. Yansımamı görmek için yaklaştım. İçinde uzun bir karartı belirince tuhaf bir şekilde seyretmeye devam ettim. O şey sanki dik dik bana bakmaktaydı. Omuzuma dokunan elle yerimden sıçradım. Ablam.. "Ödümü patlattın!" diyince arkamdaki aynaya bakmaya başladı. "Ne yapıyorsun sen orada?" "Hiç.." dedim. "Bizim böyle bir aynamız var mıydı ya? Ben hiç hatırlamıyorum." Ablam, aynaya dikkatle baktıktan sonra "Anneannemin!" dedi. "Sen daha doğmadan önce getirip buraya koymuşlardı." Dönüp aynayla göz göze geldim. "İçinde bir şey var!" dedim. Ablam gülüp aynayı kontrol etti. Benim göremediğimi o görememişti. Tek kalınca aynanın içindeki adam duvarda gölgesi belirdi. Hemen oradan çıktım. Anneme aynayı sordum. Bana çok ilginç şeyler anlattı, daha önce hiç duymadığım şeyler.. Anneannem gençken çok güzelmiş onu ve evliliğini kıskananlar aynanın arkasına büyü saklamışlar. Bir gece farkına varmış, bu işlerden anlayan bir kadına götürmüşler. O da aynayı sakın kırmayın onları kızdırırsınız, demiş. Onlarda aynayı burada saklamış! Gece olunca korkudan yatamadım. Ablamın yanına kıvrıldım. Yeri dar gelmiş gibi yorganı çekiştirip "Çocuk musun sen?" dedi. Hiçbir şey demeden gözlerimi yumdum. Artık huzurla uyuyabilirim. Gece geçti. Bir aralık uykumdan uyandım. İstemsiz bir şekilde karanlık koridordan geçip evin kapısını açtım. Bir şey beni zorla kömürlüğün oraya götürüyor gibiydi. Oraya gidersem onunla karşılaşacağımı biliyordum. Gitmek istemedikçe daha da yaklaşıyordum. Sonunda kömürlüğün kapısına geldim. Kapıyı iteleyince cırlayarak açıldı. İçeri girip aynanın karşısına geçtim. Kendi yansımamı görüyordum. Birden, o şey aynada belirdi. Benimle konuşmaya başladı. Uyandığımda kan ter içinde kalmıştım. Ablam yanımda bulamayınca çok korktum. Uzun beyaz geceliğiyle, karanlık koridordan geçerken görünce "Ablam ne yapıyorsun?" dedim. Bir kapı sesi... Kalbim hızla çarpıyordu. Pencereden bakınca ablam yalın ayak, büyülenmiş gibi kömürlüğün o tarafa gittiğini gördüm. O sırada tekrar uykumdan uyandım. Bu sefer ablam yanımdaydı. Kabusmuş, dedim. Korkudan nefesim kesilirken ablam bana döndü. Siyah bir surat gülerek yüzüme bakıyordu. O günden sonra beş gün geçti. Ablam onunda bir kabus olduğu söyledi. Beni en son eşyaları yerleştirirken aynanın önünde baygın bulduğunu söylüyordu. Kabus içinde kabus görüyor hangisinin gerçek, hangisinin rüya olduğuna karar veremiyordum. |
0% |