"Cennete gittin güzel kızım" dedi annesi

"İsa seni kutsasın Ava" dedi babası

"Artık linda ava bu dünyadan göç etti onun tanrıyla birlikte olması bir nebze içimizi ferah tutuyor" dedi rahip

"Selam Yu tan"

"Selam Linda"

Linda ve Yu tan yol boyunca yürür.

"Aaa bak manastır"

"Evet öyle"

Yu tan manastır'ın içine doğru yürümeye başlar.

"Yutan beni bekle"

Linda yutan peşinden gider ama gözden kaybeder. Ailesini ve arkadaşlarını bir tabutun görür.

Linda Ava'nın iç sesi: Ailem niye tabutun başında bekliyor.

O sırada yanına yutan gelir.

"Ne oldu linda Ava"

"Aile ve arkadaşlarım bir tabutun yanındalarma kim ölmüş de bu kadar üzgünler"

"İstersen bakalım kim ölmüş "

"Olur"

Linda Ava ve Yu tan tabutun olduğu yere gelir ve ölen kişinin kendi olduğunu
görur.

"Nasıl ama ben burdayım
yaşıyorum anne"

"Onu çok özledim" dedi annesi

" Anne ben burdayım"

"Üzülme Diana o tanrının yanında" dedi babası

"Baba ben burdayım Yu tan
nerdesin? Yu tan"

Linda birden uyanır.

"Yu tan"

"Kızım niye bağırıyorsun?"

"Anne"

" Kızım ne oldu neden ağlıyorsun"

"Kabus gördüm"

"Sadece kabusmuş o yüzden üstünü değiştir kahvaltını yap daha sonra okula gidersin"

"Tamam"

Linda üstünü değiştirip aşağıya iner ve biraz atıştırmalık yiyip daha sonra
Linda Ava okula gelir Ariana
birden koluyla boynunu kavrar

"Nasılsın?"

"Ödümü kopardın"

"Kusura bakma dostum
hadi diğerlerinin yanına gidelim"

"Tamam"

Diğerlerinin yanına giderler

"Selam gençlik henry nerde?"

"Sınıfa gitti bizde gideriz birazdan" dedi cedric

"O zaman sınıfa gidelim"

Sınıfa gelirler

"Nerde kaldınız? hani hemen gelecektiniz" dedi henry

"Kızları bekledik onlar da gelince geldik"

"İyi bakalım bu arada linda yüzün neden solgun bişey mi oldu?"

"Hayır bişey olmadı"

"Emin misin bişey olmadığına?"

"Emin değilim"

"O zaman ne oldu söyler misin?"

"Bir rüya gördüm"

"Ne rüyası?"

"Ben ölmüştüm ve sizler de cenazede tabutun başında ağlıyordunuz"

"Henry:Sadece bir rüya bunun için üzülme"

"Aynen sadece bir ruya gerçek olacak degil"

" Evet ama yamada tanımadığım biri daha vardi"

"Kim vardı?" dedi Justin

" Yu tan diye biri"

" Yu tan mi?"

" Evet bu ismi daha önceden duydunuz mu?"

Hepsi aynı anda hayır der

" Emin misiniz tanımadığınıza bana tanıyor gibi geldiniz"

"Nerden tanıyalım onu"

"Bilmem artık ama içinizden biri onu tanıyor hemde yakından"

"Sadece bir rüya görmüşsün ve o gördüğün kişiyi bizim tanıdığımızı mi düşünüyorsun?"

"Evet öyle düşünüyorum"

"Peki neden bu kanıya vardın"

"Çünkü o ismi duyunca şaşırdınız bir bildiğiniz varsa söyleyin"

"Tamam ben söyleyecem zaten yakında
öğrenecek"

"Neyi öğreneceğim?"

"Yu tan bu okula yeni geldi ve yeni
matematik öğretmenimiz"

"Başka bişey yok değil mi?"

"Ne gibi baska bişey"

"İlk önce tanımadığınızı Şimdi de tanıdığınızı söylüyorsünuz"

"Fazla kurcalamasan iyi"

"Neyi fazla kurcalamayayım"

"Boşver zamanla herşeyi daha iyi öğrenirsin"

O sırada zil çalar