@kaldirdikrafakocum
|
Tekrardan kaçıp malca bir hata yapmayacaktım.
Onlardan izin de almıyordum ki zaten sadece haber veriyordum.
Evet aynen öyle.
Hemen daha da yerleştirmediğim çantamı açtım ve içinden kalın bir eşofman siyah ince badi ,üstüne ise bana bayağı büyük gelen erkek reyonundan aldığım kot ceketimi giydim.
Saçlarımı açık bırakıp taradıktan sonra sadece maskara ve lipbalm sürdüm.
işte hazırdım.
Hemen aşağıya inince avluda oturan ev halkına baktım.
Umarım tekrar aynı sahne yaşanmazdı.
"kızım"diyerek beni baştan aşağıya süzen hafsa hanımla gözümü kimseye değdirmeden"ben dışarı çıkıyorum.Sizden izin aldığımı düşünmeyin sadece haber veriyorum"
Hafsa hanım'ın"kızım bari numaranı alalım merak etmeyiz"demesiyle başımı salladım ve numara mı verdim.
Ardından da kimseye birşey demeden dışarı çıktım.
Konağın dışına çıktığımda derin bir nefes verdim ve hemen konağın arkasına kartalın yanına doğru yürüdüm.
Motoruyla beni bekleyen kartal hemen elindeki kaskı bana verdi.
"neden benle buluşmak istedin"diye sorduğumda kartalın "sen neden hemen kabul ettin"demesiyle yutkundum ve söyleyeceğim yalanı düşünmeye başladım.
Ama lanet ki aklıma yalan gelmiyo du.
"Aslında"diye lafa başlatan kartalla onu merakla dinlemeye başladım.
"Burdan geçiyordum ve aklıma senin kıyafetlerinin bende olduğu geldi.Bende bunu söylemek yerine buluşalım mı dedim"
"hımm,bende onun için evet dedim zaten yoksa seni tanımıyorum bile neden hemen olur diyeyim"dedim.
Kartal gözlerime at yalanı sevsinler inananı der gibi baktı ve motoruna atladı.
"hadi"demesiyle bende motora binince"benim kıyafetlerimi alalım sonra ayrılalım"dedim.
Kartal hiç birşey demeden motoru çalıştırınca gözlerimi devirip yolculuğun keyfini çıkardım.
Kısa süre sonra kartal'ın evine gelince kıyafetlerimi aldım ve kartala"senin de kıyafetlerin haşat oldu be kartal.Ama benim suçum yok tek suçlu bana çarpan araba"dememle kartal"önemli değil"dedi.
Ne yani önemli değil sana bişey olmamış ona şükür diyeceğine sadece önemli değil mi.
Alındım gücendim beyefendi yanii.
"eee beni geri konağa götürmeyecek mısın"
"sen gitmek istiyormusun"
"hayır "dedim hemen.
O insanlarla çok yüz yüze gelmek iyi değildi buna çok emindim.
"Bildiğim güzel bir yer var seni oraya götüreyim mi o zaman"
Yani şimdi ne cevap vericem ki ben bu çocuğu tanımıyorum tam.
Ya beni bir dağın başına getirip keserse.
Olabilir yani burası Türkiye.
'gerizekalısın sen kızım,onun evinde bile kaldın ve hala şüphecisin'
Evet olabilir ama..
Ya neyse kabul edeyim ya hem bu çok yakışıklı bir erko.
"Tamam olur".
"hadi o zaman"demişti benim kabul edisimin ardından kartal.
Ardından olaylar hızlı gelişmiş onun motoruyla tepe gibi bir yere gelmiştik.
Kartalı beklemeden bomboş olan bir sürü banka inat gidip çimlerin üzerine oturdum ve derin bir nefes aldım.
Temiz hava gibisi yoktu vala.
Kartalın da yanıma oturmasıyla içimdeki merak duygusuyla ona şöyle dedim ;"Kartal hadi birbirimize karşılıklı soru soralım"
"peki"demişti kartal ama sanki zorla demişti.
Mal iste nolcak.
Ama onun hakkında birşeyler öğrencem bunu iyi değerlendirmeliyim.
"yaşın"dedim ilk olarak.
19 sen"
"16 bende ama 17 olcam az kaldı" "iyi"
"soyadın"
"TC mi vereyim mi hiç zahmet etme sormakla"
"Tamam kartal ya ne kasıyon bu kadar alt tarafı soy adını sordum be"
"tamam tamam "diyen kartal ardından"Karahan"demişti.
"Güzelmiş"dedim bende.
Kartal ise bana garip bir bakış atıp önüne dönmüştü.
'Yani normal tabi gerizekalı sana garip bakması sanki ilerde senin soyadın o olacakmış gibi güzelmiş demen '
Off iç ses yaa fazla kasıyon alt tarafı güzelmiş dedik.
"okuyormusun peki"dedim bu sefer de .
"evet lise son sınıfım sen"
"bende 11 de niye son sınıfsın geç mi başladın okula"
"yoo sınıfta kaldım "
"aferin "dedim alayla.
O da bana sinirli olduğunu düşündüğü bir bakış attı ama aksine aşırı tatlı oluyordu.
öhmm kendine gel aylança.
"hmm başka soru gelmiyor aklıma ya"dedim hemen.
Ciddi gelmiyordu.
Kısa bir sessizlikten sonra kartal"hani,sen dedin ya ailem sandığım kişilerin ailem olmadığı öğrenince kaçtım ve adanaya geldim diye ,hastanede anlatmıştın"
"biliyorum kartal anlattım bunak değilim "dedim hafif sinirle.
Neden sinirli olduğum konusunda ise hiç birşey bilmiyorum.
"ee o zaman bu senin eski ailen seni bu zamana kadar hiç aramadı sormadı mı"
"aramadılar valla zaten benden haz etmezlerdi"
"hmm anladım "
Yine aramız da bir sessizlik olduğunda uzun bir süre öylece oturmuştuk.
Ve hava yavaş yavaş kararmaya başladığında ben ayağa kalkıp"artık eve gitmem gerekiyor"demiştim.
Bu söylediğimin ardından kartal da ayağa kalkmıştı ve beraber motorunu park ettiği yere doğru yürümüştük.
Motoru bindigimizde kısa sürede konağa varmış ve kartala görüşürüz diyerek konağın dış kapısının önüne gelmiştim.
Korumalar bana garip bakışlar atarken bende şu kapıyı açın amk gibisinden bakıyordum.
Ne yani beni kartalla görünce korkup nolur barlasa söylemeyin dememi mi bekliyorlardı.
Ben yanlış bişey yapmamıştım.
Hala bana bön bön bakan korumalara " şu kapıyı açmaya ne dersiniz"dediğimde sanki bu sözü mü bekliyorlarmış gibi hemen kapıyı açmışlar ve bende konağın avlusuna giriş yapmıştım.
Konak halkı oturuyor ve çalışan ablalar da yemek hazırlama telaşı içindeydi.
Kimseye bir şey demeden odaya çıkmayı planlar iken Hafsa hanım ın beni fark etmesi ve"hoşgeldin kızım"demesi bir olmuştu.
Hafsa hanımın bana seslenmesi ile artık herkesin ilgi odağı ben olmuş ve mecburen"hoş buldum"demiştim.
"hadi gel yemek hazır olur şimdi hiç çıkma yukarı"
"yok hayır,benim canım istemiyor"diyerek ağır adımlarla odama doğru çıktım.
Odaya geldiğimde kendimi direkt yatağa bırakmıştım.
Nedensiz üstümde bir halsizlik vardı ve canım hiç bişey yemek istemiyordu.
İnşallah hasta olmazdım.
Aminn.
Üzerimdeki yorgunluğun git gide beni uykuya çektiğini anlayınca üstümdeki pikeyi iyicene çekerek gözlerimi kapadım. | | |
Yüzüme gelen güneş ışığı ile gözlerimi istemeden aralayarak pencereye kötü bir bakış attım.
Uykumun içine çok güzel edilmişti.
Yani Allah'ım isyan etmiyorum ama neden ben.
Yani off ben iyicene saçmalıyorsun artık.
Aslında çok ders çalışınca böyle olurdu ama son iki haftadır onu da yapmıyordum.
Ayy hadi hayırlısı.
Yataktan kalkınca hafif yalpalayan adımlarla tuvelete doğru ilerledim ve aynadan yüzüme göz gezdirdim.
Yüzümü kaplayan kocaman sargı bok gibi duruyor, oldukça kaşınıyor du.
Ve banyo yapmam da gerekiyordu.
Kesin leş gibi kokuyordum banyo yapmamaktan.
Tam başımda ki sargıyı çıkartacakken Rüzgara söyleyip öyle çıkartmanın daha mantıklı olacağına karar vererek odadan çıktım.
Ama bir sorun vardi ki Rüzgarın odasını bilmiyordun.
Derince bir oflamaçıkartıp etrafa bir göz kulak edince azizi az ilerde balkonda telefonla konuşurken gördüm.
Ee napcan işimiz gereği muhattap olacağız düşüncesiyle "Aziz"diye seslendim ona.
Aziz bana garipce bakıp seni sonra arayacağım diyerek telefondaki kişinin yüzüne telefonu tabiri caizse kapatmıştı.
"noldu aylança"diyerek hafif bir heyecanla soran azizle kendimi istemsizce kötü hissetim.
Abartıyor muydum acaba.
Yani onlar sırf beni savunmadı diye.
Ne de olsa kaç yıllık babaları.
Ben olsam ben de öyle yapardım belki.
Off şu an bok gibi hissediyorum.
"aylança"dedi aziz elini önümde sallayarak .
Ben çok dalıp gidiyordum ya.
"haa, şey dicektim rüzgarın odası nerde acaba"
"Bir alt katta en sağdaki oda"
"tamam sağ ol"diyerek azizin yanından uzaklaşarak onun bahsettiği gibi aşağı kata inip en sağdaki odanın yani rüzgarın odasının kapısını tıklattım.
-BÖLÜM SONU-
|
0% |