Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13.BÖLÜM

@kaldirdikrafakocum

Medya:Aziz

Kadın elindeki çaydanlıkta ki daha yeni kaynamış suyu sarsak adımlarla gelip kızının kafasından aşağı dökünce yüzümü buruşturup azize baktım.

Çok korkunç korma diyerek getirdiği korku filmi cidden bumuydu.

Salondan hafif bağırtıyı sesleriyke yeniden yüzümü buruşturdum.

Buna da korkana ne diyeyim.

Aziz benim bakışlarımı daha yeni fark etmiş olacak ki bana baktı ve "kusura bakma ya ben bu kadar kalitesiz bir şey beklemiyordum"

"önemli değil, hadi çıkalım "diyerek ayağa kalkıp salonun çıkışına doğru ilerlediğimde azizde hemen arkamdan geliyordu.

AVM nin sinema bölümünden çıkıp bu sefer de yemek yemek için bir restorana geldiğiniz de aziz"ne yemek istersin"diye sordu.

"yemek olsun yeter bana valla açlıktan öldüm"dedim yakınarak.

Aziz bana gülümseyerek baktı ve "o zaman ikimize de hamburger söylüyorum olur mu"dedi.

Başımı olumlu anlamda sallayarak"olur"dediğimde aziz sipariş vermek için garsona seslenmiş ve yanımıza gelen garsonla siparişi vermişti.

Garson gittiğinde azizle karşılıklı bakışıyorduk.

Ne o konuşuyor du ne ben.

'siz kardeşsiniz kendinize gelin'

Evet öyleyiz .

Benim iç sesim çok mal yav.

"ne öyle bakıyon"dedim en son dayanamayıp.

"tamam çok güzelim bana aşık olmuş olabilir sin ama biz kardeşiz hemde öz "

Aziz bana sırıtarak baktı ve "egon da tavan bakıyorum "

"bu ego falan değil bir kere dış görünüşümüzü biz seçmedik o nedenle çirkin demek de bize düşmez kendimize de kimseye de"

"evet haklısın"

"o kadar şey dedim sen sadece iki kelime ettin ha nerede o ilk tanıştığım aziz"

"yani aslında ben şey sen bana küstün ya ondan benle çok muhattap olma diye çok konuşmuyorum,şebeklik yapmıyorum "

"küstün ne be"

"küsmedin mi "

"yani kırıldım evet biraz ondan da soğuk yapmış olabilirim ama sizin yaptığınız da hafife alınacak bir şey değil "

"evet aylança biliyorum sustuk o gün hepimiz ama emin ol dilim tutuldu diğerlerini bilmiyorum ama siz tartışırken ne diyeceğimi bilemedim.Biri babam biri kız kardeşim "

"tamam aziz seni anlıyorum kaç yıllık baban ne de olsa"

"bak aylança sen beni yanlış anladın "diyerek yeni bir söz söyleyecek olan azizin sözü gelen garsonla yarım kalmıştı.

Garson gelip yemekleri bıraktıktan sonra afiyet olsun diyerek ayrıldı.

"evet ne diyordum ha sen beni yanlış anladın yemin ederim seni kırmak istemiyorum istemiyoruz hiçbirimiz.Bazen susmak en kötü şeydir bunu farkındayım ben ve senden tüm içtenlikle özür diliyorum gerçekten"

"bunu anlaman güzel bende abarttım galiba biraz"

"abartmadın aylanca hatta az bile ettin emin ol"

"tamam aziz ya hadi ölüyom ben açlıktan "diyerek önümdeki hamburgerden kocaman bir ısırık aldığımda aziz bana umutla baktı ve"affettin mi şimdi "dedi.

Ona yandan bir bakış alıp" düşünmem lazım"diyerek önümdeki koladan büyük bir yudum aldım.

Azizin yine yüzü asılırken lanet vicdanım yüzüne "taam lan affettim"dedim hemencecik.

Aziz oturduğu sandalyeden kalkıp bana yaklaştığında "noldu be değişik"diyiverdim.

Aziz gelip bana sarılınca bende onun başını okşadım hemencecik.

Seviyordum keratayı valla.

Hala bana sarılmaya devam eden azizi en son pekte insancıl olmayan bir yolla itip "abartma azizim"dedim.

Aziz yerine geçirip oturduktan sonra yüzünü buruşturarak bana baktı ve "Azizim?"diye sordu.

Bende bu kelimeden huylandığını anlayınca zevkle sırıtarak "evet Azizim"dedim.

"Osmanlı filmi çevirmiyoruz aylança"diyerek bu sefer sert bir dille konuşan azizle kahkaha attım.

Lan şu an onu o kadar ciddiye alamıyordum ki.

"alt tarafı azizim dedim be"diye çirkefleştim ardından.

Bir espri yapma hakkımız da yoktu.

"tamam tamam"diyerek gülen azizle ona sinirlice baktım.

"taamm taam"diyerekte onun ağzını taklid ettim.

Aziz ise bana gülümseyerek baktı ve hamburgerine gömüldü.

Bende gömüldüm tabii ek olarak.

Yemeğimizi bitirdikten sonra ayağa kalktık ve AVM nin dışına çıktık.

"ee neyle gideceğiz"diye Azize sorduğumda Aziz"valla ben Atakan abimi arayacaktım ama beklemek istemezsen otobüsle ya da taksiyle gideriz"dedi.

"Ara ya o zamam abini"dedim bende azize hiç otobüse binemezdim.

Aziz tam atakanı arayacakken gelen taksiyi görmemle "arama Aziz taksi geldi"diyerek taksiyi durdurdum.

Azizde telefonu cebine attı ve beraber taksiye bindik.

Aziz şoföre adresi verirken ben dışarıyı izliyordum.

Kısa süre sonra taksi konağa gelince indik ve konağa girdik.

O değilde hava çok soğuktu.

Ve ben donmuştum.

Hemen hızlıcana oturma odasına girip karşılaştığım sıcak havayla kendimi koltuğa atmıştım kine barlasla göz göze geldik.

Ya bu adam mal mı.

Neden benim bulunduğum ortam da .

'sen onun bulunduğu ortama girdin'

Olabilir ama ikimizde birbirimizden haz etmiyoruz yani şimdi siktirip gidebilir.

Hala bakışlarını üstümden çekmeyen barlasla derince ofladım ve odadan çıktım.

Gerizekalı adam.

Galiba onların zamanında küvez yoktu onun da küveze girme ihtiyacı vardı ondan oldu.

Ya da babaannem onu kucağından düşürdü.

Yoksa bu mallığın başka bir açıklaması yok yani.

Oturma odasından çıkıp kendi odama geldiğimde öncelikle hemen okul eşyalarımı yerleştirmeye koyuldum.

Ama müziksiz olmayacağına karar vererek telefonumdan dumandan bir parça açtım.

Duman-Kırmış kalbini

Ve bir yandan da ultra karga sesimle eşlik etmeye başladım.

"kahpe dölün soyuu drrrnn"dedim kine odaya aniden giren mete ile kahkaha atmaya başladım.

Mete bana garipçe bakarken "ne gülüyon be"diye sordu.

Hala kahkaha atarken konuşmaya çalışıyodum ama gülmemi durduramıyordum.

"Lan HAHHAHA"gibisinden gülerken mete en sonunda kolumdan tutup "neye gülüyon"dedi.

"Ben hahahhah"diye tekrar gülmeye başlamıştım ki "banane amk senin yanına gelende kabahat"diyerek trip atarak odadan çıkan meteyle bende hemen peşinden odadan çıktım.

Hızlı hızlı merdivenlerden inen meteyle "lan mete bir dakika"diyodum ama hala gülüyordum.

'abartma amk sende'

Diyen iç sesle ona içimden siktir git diyerek meteyi kolundan yakaladım.

"ne trip atıyon"dedim meteyi kolundan yakaladığımda.

"trip falan atmıyom ben mal gibi deminden beri bana gülüyorsun bi de söylemiyorsun"

"taam ya işte ben şarkı söylüyodum dedim ki işte kahpe dölün soyu sen de hoppadanak içeri daldın sana demişim gibi oldu,senin de kendini bilmen gibi oldu ya ona güldüm hhahaha "

Ve bir sorun vardı ki hala gülüyordum.

Mete nin yüzünde önce bir afallama oldu ardından o da gülmeye başladı sonra gülmesini kesip "anneme ve babama ayıp olmuyor mu"dedi.

"ya zaten dedim ya sana demedim sana demişim gibi oldu diye"

"tamam yav kapatalım şu konuyu"

"aynen"

"hadi gel bizimkiler salonda anlat bakalım oynuyor bizde gidelim"diyerek kolumdan tutup beni sürükleyen meteyle "daha kitaplarımı yerleştirmedim"dedim.

Mete boşver dercesine elini salladı ve "akşama daha çok var söz veriyorum sana yardım da edeceğim hadi"diyerek beraber salona kendisiyle birlikte beni de getirdi.

Salona girdiğimizde Pars ve Murat dışında herkes yere oturmuştu.Onlar ise telefona bakıyordu.

Meteyle beraber yere oturduğumuzda mete"takımları ayarladınız mı"diye sordu.

"evet ben, alper abim, berk abim, rüzgar abim ,haktan bir takım" demişti aziz.

"tamam o zaman ben, aylança,atakan abim, tarık abim ee biz 4 kişiyiz"diyerek başını kaşıyan meteyle bende başımı olumlu anlamda salladım.

Ardından içimdeki garip duyguyla abi takımını saydım ee burda 6 sı vardı.

7 tane değil miyidi benim biyolojikler.

Haa tabi ya Merih o nerdeydi.

Hoş merih hiç bir zaman yoktu.

"merih nerde"dedim aklımdaki düşünceleri dışıma yansıtarak.

"o odasındadır pek çıkmaz odasından hep çalışır"diyerek bana başını kaldırdığı telefondan cevap veren parsla "o kadar çok çalışıyor mu cidden"dedim.

"evet malaasef marih abim öyledir çok konuşmayı sevmez, bayağı işkoliktir,bizle çok az vakit geçirir ama alıştık artık onun bu hallerine"diye sıkıntılı bir nefes verdi aziz.

Abi ciddi şaka gibiydi merih sessiz biri diye unutmuştum.

Ben değil herkes unutmuştu gerçi kaç yıllık ailesi bile.

'ama söylediler ya merih öyle takılmayı seviyormuş '

Tamam da illa böyle diye o yokmuş gibi mi davranmaları gerek.

Aniden aklıma gelen fikirle hemen ayağı kalkıp bana şaşkınca bakan abikere hitaben "geliyorum" diyerek salondan çıkıp abilerin odasının olduğu kata çıktım.

Zaten tüm abiler aşağıdaydı yani merihin odasını bulmak zor olmayacaktı.

Koridorun başında başlayıp tek tek tüm kapıların kapısı çalıp açıp baktım.

Hepsi boştu.

Son bir oda kalmıştı,onun da kapısını çaldım ancak yine ses yoktu.

Ama yine de ne olur olmaz diye odanın kapısının kulpunu indirerek açtım.

-BÖLÜM SONU-

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%