@kalemdendusen
|
Merhaba sevgili okuyucum❤! Şimdi, Aylin ve Bora’nın karmaşık, ama bir o kadar da heyecan verici hikayesine tanıklık ettin. Peki, sence Aylin, geçmişin yaralarını sarıp Bora’ya bir şans vermeli mi, yoksa kalbinin sesini dinleyip ona kapılarını tamamen kapatmalı mı?
Kararı sen ver! Hikayenin yönünü değiştirecek olan sensin. Hadi, oyunu kullan ve Aylin’in geleceğini şekillendi r! Bora'nın ellerinin sıcaklığı tenimi terk ederken, gözlerim tekrar telefon ekranına kaydı. Sonra, yavaşça ona döndüm. "Sence gerçekten değiştin mi Bora?" diye sordum, sesimde bir titreme hissediyordum. Sanki bu soru, aramızdaki buzları kıracak, yılların biriktirdiği tüm soruları ortaya çıkaracaktı. Bora bir an duraksadı, gözlerindeki endişe yerini kararlılığa bırakırken, "Evet, değiştim," dedi. Sesindeki samimiyet miydi yoksa sadece iyi bir oyunculuk mu, bilemiyordum. "Ama biliyorum ki, bu sadece kelimelerle anlatılacak bir şey değil. Sana kanıtlamam gerek." Kaşlarımı kaldırdım, "Ve bunu nasıl yapacaksın?" diye sordum, sesimde alay yerine umut kıvılcımları parlıyordu. Belki de içinde bir yerlerde, ona inanmak istiyordum. Bora omuzlarını silkti, "Açıkçası, henüz bilmiyorum, dedi. "Ama seninle beraber denemek istiyorum, Aylin. Beni affetmen için ne yapmam gerekiyorsa onu yapacağım." İçimden bir kahkaha patlamak istedi, ama dudaklarım sadece ince bir çizgi halinde kaldı. "Affetmek mi? Bora, affetmek tek başına yeterli değil," dedim. "Geçmişi silemezsin. Bana yaşattığın o anıları, o hayal kırıklıklarını, o acıyı... Bunların hepsi hâlâ burada, içimde." Kalbime bastırarak, gözlerimden süzülen yaşları görmemesi için başımı çevirdim. Bora elini masanınüzerine koydu, sanki bana uzanmak istiyor ama çekiniyormuş gibi. "Haklısın," dedi sessizce. "Geçmişi değiştiremem. Ama geleceği birlikte inşa edebiliriz, Aylin. En azından bir şans ver. Seninle beraber olmak istiyorum çünkü..." Sözünü kestim, "Çünkü ne, Bora? Neden bunca zamandan sonra hâlâ bana geliyorsun?" Sesimdeki kırgınlık, saklamak istemediğim bir gerçeği ortaya çıkardı. O da hissetti bunu. Bir an sessiz kaldı, sonra derin bir iç çekişle cevap verdi. "Çünkü senden vazgeçemedim. Hiçbir zaman vazgeçmedim." Sözleri bir bıça gibi yüreğimi delip geçti. Vazgeçmedi mi? Peki ya ben? Ben ne zaman vazgeçmiştim ki? Yıllar boyunca onu unutmaya çalışsam da, kalbimde her zaman bir yer kaplamıştı. Ama şimdi, bu sözler bana umut ışığı mı tutuyordu, yoksa beni daha da karanlıklara mı sürüklüyordu? Bilemiyordum. Eve döndüğümde, annem kapıda beni bekliyordu. Yüzündeki derin çizgiler, yaşadığı sıkıntıyı gözler önüne seriyordu. "Aylin, konuşmamız gerek," dedi, sesi titriyordu. İçimde bir şeyler koptu. "Ne oldu anne?" diye sordum, sesimdeki panik giderek artıyordu. Annem derin bir nefes aldı ve gözlerini yere dikti. "Boranın babası... yarın buraya gelecekmiş," dedi, her kelimesi kalbime bir hançer saplıyordu. "Geçmişte olanlarla ilgili konuşmak istiyormuş." Şaşkınlıkla yerimde doğruldum. "Ne demek istiyorsun anne? Neden şimdi? Neden bunca yıl sonra?" diye bağırdım, sesim yankılanıyordu. "Yıllarca sessiz kaldı, şimdi ne söyleyebilir ki?" Annem gözlerime bktı, içindeki acıyı ve çaresizliği görebiliyordum. "Belki de geçmişin peşini bırakması gerektiğini fark etmiştir," dedi sessizce. "Ama biliyorum, bu senin için çok zor olacak." Ertesi sabah Bora'yla sahil kafesinin önünde buluştuk. Beni görünce bir adım attı, ama ona sert bir bakış attım ve durdu. "Dün annemden öğrendim," dedim. "Baban yarın eve gelecekmiş."
Bora'nın yüzü soldu. "Biliyorum," dedi. "O da benimle konuştu. Geçmişte olanlar yüzünden özür dilemek istiyor. Ama ben... ben gerçekten ne söylemem gerektiğini bilmiyorum."
"Ne söylemen gerektiğini mi?" dedim alaycı bir şekilde. "Bora, bu bir özürle çözülecek bir şey değil. Senin baban, bizim ailemize... Bana... Neler yaşattı, hiç unutamıyorum. Şimdi o gelip bir özür dileyecek diye her şey silinecek mi sanıyorsun?"
Bora başını eğdi. "Hayır," dedi. "Ama en azından bir yerden başlamamız gelrektiğini düşünüyorum. Belki de bu, iyileşmek için bir fırsat."
Bir an sessiz kaldım, Bora'nın söylediklerinin ne kadar doğru olduğunu düşünüyordum. "Tamam," dedim sonunda. "Ama bu sefer, kontrol bende olacak. Eğer bir kez daha canımı yakacak olursan, bu sfer seni affetmeyeceğim."
Bora'nın gözlerinde o kararlılığı tekrar gördüm. "Bir daha seni üzmeyeceğim, Aylin," dedi. "Söz veriyorum." O an ne kadar doğru olduğunu bilmiyordum ama belki de ilk defa kalbimin sesini dinlemeye karar verdim. Ve belki de bu sefer, gerçekten değişen sadece o değil, bendim
|
0% |