@kalemdendusen
|
Sevgili Okurlar,
Bu bölümde Aylin ve Bora'nın karşılaştığı zorlukları ve gerilimi derinlemesine yaşadık. Ailelerin geçmişiyle yüzleşmek, ilişkilerdeki karmaşayı açığa çıkarıyor. Hikayemizin bu noktasında sizin desteğinize ihtiyacım var!
Eğer Aylin'in ve Bora'nın hikayesinin devam etmesini, onların savaşlarını ve aşklarını daha da derinlemesine keşfetmeyi istiyorsanız, lütfen yıldızlarınıza basarak oy verin! Her bir oylama, hikayemin kalbinde yeni bir kapı açıyor. Düşünceleriniz benim için çok değerli!
Unutmayın, birlikte daha da büyüyeceğiz. Keyifli okumalar dil erim! Akşam olmuştu. Annem’yle birlikte mutfakta yemek hazırlıyorduk, ama aklım hâlâ Bora’nın söylediklerinde takılı kalmıştı. Gerçekten değişmiş miydi? Kalbim ve aklım arasında sıkışmış gibiydim, tam da o sırada kapının zili çaldı. Annemle birbirimize baktık; ikimiz de nedenini bilmiyorduk, ama içimizde kötü bir his vardı.
"Ben açarım," dedim, kalbimin hızla attığını hissederek. Kapıyı açtığımda karşımdaki manzara beklediğimden çok daha kötüydü. Bora’nın babası Kayhan Bey, annesi Sema Hanım ve Bora karşımdaydı. Kayhan Bey’in gözlerinde öfke, Sema Hanım’ın yüzündeyse derin bir kaygı vardı. Bora’nın yüzü ise endişeyle doluydu, sanki az sonra kopacak fırtınanın farkındaymış gibi.
"Aylin," dedi Bora. "Konuşmamız gerek." Tam bir şey söylemek üzereyken, Kayhan Bey araya girdi.
"Konuşmak mı?" dedi alaycı bir tonda. "Ne konuşacaksınız, ha? Yalanlarınızı mı?"
O anda annem de kapının eşiğine gelmişti. Gözleri Kayhan Bey’le buluştuğunda, tüm vücudu bir anlığına gerildi. "Kayhan, ne işin var burada?" dedi annem, sesi buz gibi soğuktu.
Kayhan Bey bir adım öne çıktı, aralarındaki gerginlik neredeyse havada hissediliyordu. "Konuşmaya geldim, Emine hanım.," dedi, her kelimesini neredeyse dişlerinin arasından çıkararak. "Geçmişin hesabını kapatmaya geldim."
Annem, gözlerindeki öfkeyi ve acıyı saklamaya çalışarak karşılık verdi. "Seninle konuşacak hiçbir şeyimiz yok. Bizi rahat bırak."
Ama Kayhan Bey geri adım atmıyordu. "Bunca yıl sonra hâlâ yüzsüzce buraya yerleşip, oğlumun peşine düşeceğini mi sandın?" dedi öfkeyle. "Ailemi batıran, beni mahveden senin ailendi. Ve bu hesabı kapatmadan gitmeyeceğim."
Annem derin bir nefes aldı, elleri titriyordu. "Senin yaptıklarının bedelini biz ödedik," dedi. "Bize yaşattıklarının hesabnı nasıl vereceksin?"
O an Bora'nın babasına karşı çıkmaya çalıştığını gördüm. "Baba, lütfen," dedi sakinleştirmeye çalışarak. "Şu an bunun sırası değil."
Ama Kayhan Bey sert bir hareketle Bora’yı kenara itti. "Karışma sen! Bu işin hesabını sormadan buradan gitmem."
Sema Hanım bir adım öne çıktı, sesi zayıf ama çaresizdi. "Kayhan, lütfen... Burada böyle tartışmayalım."
"Sus, Sema!" diye bağırdı Kayhan Bey, gözlerinde delice blir öfke parıltısıyla. "Yıllarca bu kadının yalanları yüzünden mahvoldum. Ve şimdi oğlumun da aynı hataya düşmesine izin vermem."
Tam o anda, Bora’yla göz göze geldim. Gözlerindeki çaresizlik beni derinden yaraladı. Ona yardım edemediğimi hissetmek, elimden hiçbir şey gelmemesi canımı yakıyordu.
"Baba, yeter!" diye bağırdı Bora. "Bu şekilde hiçbir şey çözemeyiz. Bizi daha fazla yaralamana izin vermeyeceğim!"
Bir anlık sessizlik oldu ve sonra Kayhan Bey'in eli Bora'nın yüzüne sert bir tokat gibi ind. Şok oldum, kalbim hızla çarpmaya başladı, gözlerime dolan yaşları tutamadım. Annem öne atıldı, "Yeter artık, Kayhan! Evimden defol git!" diye bağırdı, ama Kayhan Bey yerinden kıpırdamıyordu.
Sonunda tüm cesaretimi topladım ve bir adım öne çıktım. "Bu savaşı kazanamayacaksın," dedim ona bakarak. "Bize yaşattıklarının karşılığını sen de göreceksin. Ailemi mahvettin, ama beni yok edemeyeceksin."
Kayhan Bey bana sert bir bakış fırlattı ve soğuk bir gülümsemeyle başını salladı. "Oğlumun peşini bırakacaksın," dedi, tehditkâr bir sesle. "Yoksa bedelini çok ağır ödersiniz."
Bu sözler, sanki içime bir bıçak gibi saplandı. Bora gözlerimin içine baktı, orada gördüğüm acı beni derinden etkiledi. Onu kurtarmak istiyordum, ama nasıl yapacağımı bilmiyordum.
Kayhan Bey arkasını döndü ve kapıdan çıkarken son kez bağırdı. "Bu iş daha bitmedi!" Sema Hanım arkasından gitmek için bir an tereddüt etti, bana bakarak "Özür dilerim," dedi kısık bir sesle ve ardından hızla kocasının peşinden çıktı.
Kapı kapandığında, her şey bir anda çöktü. Bora sessizce yere çöktü, yüzünü ellerinin arasına alarak ağlamaya başladı. Ona doğru bir adım attım ama ne söyleyeceğimi bilemedi. Annem, titreyen elleriyle bana sarıldı ve ikimiz de, o an yaşananların ağırlığı altında ezildiğimizi hissettik.
O gece, bir kez daha geçmişin gölgesinde ne kadar derin yaralarımızın olduğunu anladım. Ama bu sefer yalnız değildim. Bora da benim kadar acı çekiyorduve bu savaşı braber vermek zorundaydık.
|
0% |