Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Bölüm 10: KARARLILIĞIN BEDELİ

@kalemdendusen

Evet Borayla çok seviyorum. Ama babamı da yapılanları unutucak değilim. Bir planım vardı. Borayla evlenmek. Boraya evlilik için bir tarih aldık. Ve o gün yıldırım nikahiyla evlendik ailelerimizin haberi yoktu.

 

Hayatım boyunca birçok şeyle mücadele ettim. Kendi kendime yetmeyi, acılarla başa çıkmayı öğrendim. Ama bu sefer farklıydı. Bu sefer savaşı ben başlatmıştım ve düşmanın kim olduğunu biliyordum. Bora ile evlenmek, sadece bir adım değil, geçmişin hesaplaşması için attığım en büyük hamleydi. Ne kadar acımasız görünebilirsem gözükeyim, içimdeki intikam ateşi bana yol gösteriyordu.

 

İkimiz de ellerimizi sıkıca tutarak belediyeden çıkmıştık. O an Bora'nın yüzündeki gülümsemeyi görünce, içimde bir anlık bir şüphe belirdi. Ama hemen susturdum o sesi. Bu, geçmişte yaşadıklarımın karşılığıydı. Babamın gözlerinde gördüğüm o acıyı, onun öfkesini ve annemin sessiz gözyaşlarını unutmak mümkün değildi. Bugün, bu evlilikle onlara o hak ettikleri intikamı verecektim.

 

"Buna inanamıyorum, Aylin," dedi Bora, elimi sıkıca tutarken. "Gerçekten evlendik."

 

“Evet,” dedim, gülümsemeye çalışarak. "Evet, evlendik." Ama içimdeki ses, "Bu sadece bir başlangıç," diye fısıldıyordu.

 

Arabaya binip Bora'nın ailesinin evine doğru yola çıktığımızda, kalbim hızla atmaya başladı. Bir yanım Bora'ya acıyordu, diğer yanım ise kendi kararlılığımdan gurur duyuyordu. Bu evlilik, babamın intikamını almak için bir fırsattı ve ben bu fırsatı kaçırmayacaktım.

 

Bora, ailesinin evine yaklaştığımızda derin bir nefes aldı. "Sence nasıl tepki verecekler?" dedi, hafif bir endişeyle.

 

“Ne yapabilirler ki?” dedim sert bir sesle. “Sonuçta olan oldu.”

 

Arabadan indiğimizde Bora'nın annesi Sema Hanım, kapıyı açmış, bizi bekliyordu. Bizi görünce yüzünde hafif bir gülümseme belirdi, ama hemen ardından bu gülümseme bir endişeye dönüştü. "Ne oldu? Hayırdır, bu saatte buradasınız?" diye sordu.

 

Bir adım öne çıktım ve elimi Bora'nın elinden çekerek evlilik cüzdanını çıkardım. "Biz evlendik," dedim, sesimdeki soğukluk beni bile ürküttü. “Artık bu ailenin bir parçasıyım.”

 

Sema Hanım’ın yüzündeki gülümseme aniden kayboldu. "Ne… ne diyorsun sen? Bu nasıl olur?”

 

Tam o sırada Bora'nın babası Kayhan Bey de içeri girdi. “Neler oluyor burada?” dedi sert bir sesle.

 

“Evlendik,” dedim, cüzdanı havaya kaldırarak. "Resmi olarak evlendik. Artık ben de bu ailenin bir üyesiyim."

 

Kayhan Bey'in gözleri bir an için büyüdü, sonra sinirle Bora'ya döndü. "Bora, bu ne demek oluyor? Bu nasıl bir saçmalık?"

 

“Baba, biz birbirimizi seviyoruz,” dedi Bora, sesi titreyerek. “Evlendik çünkü birlikte olmak istiyoruz.”

 

Bu anı bekliyordum. İçimdeki öfke ve intikam arzusu kabardı. Bir adım daha attım ve Kayhan Bey'in gözlerinin içine bakarak, “Sadece sevgi değil,” dedim. “Bu aynı zamanda geçmişin hesabını kapatma zamanı. Babamın çektiği acının bedelini ödetme zamanı.”

 

Bir an için herkes dondu. Kayhan Bey, sanki ne dediğimi anlamamış gibi bana bakıyordu. “Ne saçmalıyorsun sen?” diye bağırdı. “Babanın bununla ne ilgisi var?”

 

Gözlerimi kısarak ona doğru yaklaştım. "Babamın senin yüzünden kaybettiklerini hatırlamıyor musun?" dedim. "Onun hayatını mahvettin, ailesini dağıttın. Şimdi sıra bende. Bu evlilik, senin geçmişte yaptıklarının hesabını sormak için."

 

Kayhan Bey'in yüzü öfkeyle kıpkırmızı olmuştu. “Sen… sen ne diyorsun? Bora, bu kız ne saçmalıyor?”

 

Ama Bora cevap vermedi, sadece sessizce bana bakıyordu. Gözlerinde karışık bir ifade vardı; hem şaşkınlık, hem de hayal kırıklığı. Ama artık geri dönüş yoktu. Bu savaşı ben başlatmıştım ve bitirecektim.

 

“Bu evlilik, senin için bir yıkım olacak,” dedim Kayhan Bey'e doğru yaklaşarak. “Ben, bu ailenin içine girdim ve seni yok edeceğim.”

 

Sema Hanım ağlamaya başladı. “Ne olur yapma,” dedi yalvararak. “Bu kadar nefret… Bu kadar öfke… Bu evliliği böyle yapamazsınız.”

 

Gözlerimi Bora’ya çevirdim. “Beni anlamıyorsun, değil mi?” dedim yumuşak bir sesle. “Ama bir gün anlayacaksın. Bu, sadece seninle ya da bizimle ilgili değil. Bu, bir ailenin intikamı.”

 

Bora, gözlerindeki yaşları silmeye çalışarak, "Aylin... Sen… Sen böyle biri değildin," dedi, sesi kırılmıştı. “Biz birlikte olmayı hayal etmiştik. Geleceğimizi…”

 

“Benim geleceğim, babamın geçmişinde kaldı,” dedim. “Ve o geçmişin hesabını kapatmadan hiçbir şeyin geleceği olamaz.”

 

Kayhan Bey, sonunda sessizliği bozdu ve “Bu evlilik kabul edilemez,” dedi sert bir sesle. “İptal edeceğiz. Derhal…”

 

“Çok geç,” diye fısıldadım gülümseyerek. “Resmi olarak evlendik. Bu ilişkiyi bozmak o kadar kolay olmayacak.”

 

Bir zafer kazanmıştım. En azından şimdilik. Kayhan Bey'in öfkesi, Sema Hanım’ın çaresizliği ve Bora’nın kırgınlığı… Hepsi gözlerimin önündeydi. Ama ben o an, yalnızca babamı düşündüm. Onun çektiği acıları ve kaybettiği her şeyi…

 

“Bundan sonra hep birlikteyiz,” dedim. “Ve ben, buradayım. Geçmişin izleriyle birlikte, geleceğin gölgelerinde…”

 

O an, Bora'nın gözlerine baktım ve bir şeyin kırıldığını gördüm. Belki de bu yolculukta yalnız değildim, ama benim seçtiğim bu intikam yolu, bizi ayıracaktı.

 

Sema Hanım ağlayarak odadan çıkarken, Kayhan Bey arkasından bağırarak Bora’yı çağırdı. Bora ise sadece bana baktı. "Bunu gerçekten mi istiyorsun?" dedi, gözleri dolu dolu.

 

Kelimeler ağzımdan dökülmeden önce bir an tereddüt ettim. Ama sonra başımı salladım. “Evet, bunu istiyorum.”

 

O an, Bora’nın içindeki ışığın söndüğünü gördüm. "O zaman umarım bir gün pişman olmazsın, Aylin," dedi ve sessizce arkasını dönüp odadan çıktı.

 

Kaldığım yerde bir an durdum. Her şey tam da istediğim gibi gitmişti, ama içimde bir boşluk vardı. Zafer naralarını atmıştım, ama bu zaferin bedeli ne olacaktı?

 

Kapının kapanışıyla birlikte, hayatımda yeni bir sayfa açılmıştı. Ama bu sayfa, geçmişin kanlı izleriyle doluydu. Bora’nın yokluğunda, yapayalnız kalmı

ştım. Zaferin sesi, sadece kalbimin derinliklerinde yankılanıyordu.

 

Loading...
0%