Yeni Üyelik
5.
Bölüm

4. Bölüm

@kalemdendusen

Elif, akşam yemeğinde sessizce otururken, tüm aile sofrada toplanmıştı. Başta babası Halit Bey, annesi Sema, ablası Zeynep ve teyzesi Melis, odayı dolduran derin bir sessizliğin ortasında birbirlerine bakıyordu. Ancak bu sessizlik kısa sürdü.

 

Melis, çatalını masaya bırakıp Halit Bey’e dönerek, "Halit Bey, bizim memleket Urfa’dan Elif’e uygun bir kısmet bulmak için gitmeye karar verdim. Yarın bir uçağa biner, Urfa’da olurum. Hem orada tanıdıklarımız var, bize uygun bir damat bulmak zor olmayacak," dedi.

 

Halit Bey, sözlerini memnuniyetle karşıladı. "Aferin sana, Melis. Bizim adetlerimize uygun bir şeyler yapmak lazım. Git, bize uygun bir damat bul, haber et. Biz de hazırlıklarımızı yapalım. Evlenmesi için en güzel geleneklerimizle bir düğün yaparız," dedi.

 

Melis, bu kararlılıkla Halit Bey’e destek olurken, Sema’ya dönüp sordu, "İstersen sen de gel, Sema. Sonuçta Elif’in annesisin. Orada senin de gözün üzerinde olur."

 

Halit Bey, başıyla onaylayarak ekledi, "Tabii, tabii gelir. Bu işler kadın kadına daha iyi olur. Hem kızımızın geleceği için birlikte hareket etmeliyiz."

 

Sema, kocasının sözleri karşısında başını sallayarak, "Tabii ki gelirim," dedi. İçten içe huzursuzdu, ama bunu kimse fark etmiyordu.

 

Ancak Elif, duydukları karşısında şoktaydı. Masada dönüp duran evlilik planları onun kafasını karıştırıyordu. Kalbindeki kararsızlık ve çaresizlik birden öfkeye dönüştü. Dayanamayarak konuştu. "Baba, ben evlenmek istemiyorum!" diye itiraz etti. "Teyze, anne, lütfen bir şeyler deyin!"

 

Sema, kocasına ters düşmek istemese de kızının bu isteğine sessiz kalmak onu içten içe yaralıyordu. Yine de ne söyleyeceğini bilemeden bakışlarını masadan kaçırdı.

 

Melis ise kızgın bir bakışla Elif’e döndü. "Elif, bu işler böyle olmaz. Senin yaşına geldin, artık evlenme vaktin geldi. Evlilikten kaçış yok. Bizim örf ve adetlerimize uygun bir yol seçilecek, hepsi bu."

 

Bir anlık sessizlik çöktü masaya. Herkesin gözleri Halit Bey’e dönmüştü. O da kaşlarını çatarak kızına baktı. "Sen ne diyorsun, kızım? Bu konu burada kapandı. Evleneceksin. Kimse daha fazla konuşmasın!" dedi, sesi otoriter ve sertti.

 

Elif, babasının keskin sözleri karşısında dondu kaldı. O an, masada ona destek olacak hiç kimse yoktu. Teyzesi, annesi ve babası onun kaderini çoktan çizmiş gibiydi. Elif’in içindeki umut kırıntıları birer birer yok oluyordu. Zeynep, kardeşinin gözlerinde gördüğü acıya dayanamayarak aniden masadan kalktı ve odasına çekildi. Elif, ablasının ardından üzgün gözlerle bakarken, onun da çaresizliğini hissediyordu.

 

Zeynep’in odasına gitmesiyle masadaki hava daha da ağırlaştı. Elif, gözyaşlarını tutmakta zorlanıyordu ama babasının önünde zayıf görünmek istemiyordu. Yemek masasında oturmak, boğucu bir hale gelmişti. Sonunda sessizce yerinden kalktı, hiçbir şey söylemeden odasına yöneldi. Ardı ardına kapanan kapıların sesi evde yankılanırken, Halit Bey sinirle masada oturmayı sürdürdü.

Loading...
0%