@kalemdendusen
|
Merhabalar yeni bölüm geldi Lütfen şarkı kısmında melodiyi açar mısınız? Aslı'dan Kiraladığız evin manzarası tek kelimeyle muteşemdi ama ben biraz yorulmuştum. Cem'e " ben biraz kestireceğim. Sen ne yapacaksın?" dedim. Cem " ben biraz dışarıda dolaşacağım. Hadi sen yat uyu aşkım. Ben gelirim bir yarım saate."dedi. Yatak odama geçtim ve birden uykuya daldım. Az zaman geçtikten sonra telefonumun ekranı birden parladı. Gözlerimi ovuşturarak bildirime baktım. Kalbim yerinden oynayacak gibi oldu! Yarın köy meydanında üzüm festivali varmış! Hemen Cem'i aradım. 'Duydun mu?' diye bağırdım heyecandan. 'Yarın köy meydanında festival varmış! Hem de üzüm festivali!' 'Hı hı, duydum.' dedi sakin bir sesle. 'Ama sen ne alaka şimdi?' diye sordu gülerek. 'Şşşt, dur şimdi anlatacağım!' dedim. 'Yarın sahnede sen şarkı söylesen nasıl olur?' diye fısıldadım. Bir an sessizlik oldu. Sonra, 'Ben mi? Sahnede mi? Şaka mı yapıyorsun?' diye sordu gülerek. 'Hayır, çok ciddiyim! Hem senin sesin de çok güzel. Köylüler çok sevinir.' dedim. 'Ben senin yanındayım. Hadi ama, lütfen!'diye yalvardım. Uzun bir sessizlikten sonra, 'Tamam, deneyelim.' dedi. İçimden bir sevinç çığlığı atmak geldi. Yarın çok eğleneceğiz! Cem'e " hadi bana konum at, yanına geleyim. Oradan muhtar Amca'nın yanına gidelim."dedim. Cem " tamam kapatıyorum o zaman." Cem bana konumu attı ve yanına gittim. Oradan muhtarlığa geçtik. Kalbim göğsümden fırlayacak gibiydi. Cem'le birlikte muhtar amcanın kapısını çalarken dizlerim titriyordu. İçimde hem heyecan hem de kocaman bir endişe vardı. Muhtar amca bizi içeri alıp gülümsedi. 'Buyurun çocuklar, ne işiniz düştü?' dedi. Yutkunarak, 'Muhtar amca, yarınki festivalde sahnede şarkı söyleyebilirmi, Cem.' dedim. Cem de başını onaylarcasına salladı. Muhtar amca bir süre düşündü. "Güzel bir fikir çocuklar. Ama sahne için biraz prova yapmanız gerekiyor." dedi. İçimden bir sevinç çığlığı atmak geldi ama aynı zamanda da acaba sahnede iyi bir performans sergileyebilir mi? diye düşündüm. Cem'e baktım, o da benim kadar heyecanlıydı. Muhtar amcanın izniyle köy meydanına geldik. Sahne, yarınki festival için hazırlanmıştı. Mikrofonu elimize alıp şarkı söylemeye başladı. İlk başlarda biraz çekingenlik yaşadık ama sonra kendine geldi. Fakat bir sorunumuz vardı. Cem, şarkı sözlerini karıştırıyordu. 'Cem, burası böyle değildi ki!' diye söylendim. O da gülerek, 'Sakin ol Aslı, heyecandan biraz karıştırıyorum.' dedi. Birkaç kez daha denedik ama sonuç aynıydı. Moralim bozulmuştu. Acaba yarın sahnede de aynı şey olur mu diye düşünmeye başladım. Köy meydanında prova yaparken, bazı köylüler bize katıldı. Bizi alkışlayıp tezahürat yaptılar. Bu sayede moralimiz yerine geldi. Özellikle Ayşe teyze, 'Çocuk, çok güzel söylüyorsun. Yarın sahnede herkes seni dinlemek için sabırsızlanacak.' dedi. Ayşe teyzenin bu sözleri beni çok mutlu etti. Cem'e güvenim yerine geldi. Yarın sahnede en iyi şekilde performans sergilemeye kararlıydı. Provadan sonra eve geçtik. Ben biraz uyuduğum için yorgun değildim. Ama Cem'in gözlerinden uyku fışkırıyordu, birde baktım uyumuş kotukta. "Uyku modunu açmışsın Cem bey."dedim içimden. Bende televizyonu açtım. Bir şeyler izlemeye başladım. Kanepede öylece uzanmış, horlayışıyla beni rahatsız etmeye çalışıyordu. Cem! Cem! diye fısıldadım ama faydası olmadı. Yavaşça ayağa kalktım ve yanına gittim. Ne kadar da rahat uyuyabiliyordu böyle! Yatağına taşısam daha iyi olurdu. Dikkatlice onu omuzlarından tuttum. 'Cem, hadi kalk yatağına geç.' dedim ama o kımıldamadı bile. Gözlerimi devirdim ve onu kucağıma almayı denedim. Tam o sırada dengesizlik oldu ve ikimiz birden yere yuvarlandık. 'Ah!' diye inledim. Dirğim sızlıyordu. Cem ise gözlerini ovuşturarak bana baktı. 'Ne oldu?' diye mırıldandı. 'Senin yüzünden yere düştük!' dedim sitemle. 'Affedersin, uykusuzdum.' dedi gülerek. 'Sen de beni bu kadar dikkatsizce kaldırmaya çalışmasaydın olmazdı.' dedi. Birbirimize bakıp gülmeye başladık. O an, her şeye değdi. Yataklarımıza geçip güzel bir uyku çektik. Sabah olunca yataklarımızdan kalkıp akşamki konsere hazırlandık. Hazırlanmamız bitince meydana gittik el ele. Ben boş bir koltuğa oturdum ve konserin başlamasını bekledim. Sonunda Cem sahneye çıkmıştı. Kalabalık coşkuyla alkışlarken gözlerim Cem'e kaydı. Sahne ışıkları altında o kadar yakışıklı ve o kadar yetenekliydi ki gözlerimi ondan alamıyordum. Gitarının tellerine dokunuşu, her bir kelimesiyle içimi titretiyordu. Ve sonra, sanki tüm duygularını bir anda dışarıya dökmek ister gibi, şarkının sözlerini hızla söylemeye başladı: > Keşke seni hiç bırakmasaydım, diyeceğim. > Parçalara ayırdın beni, ama tozlarımdan yeniden doğacağım. > Gidişin acısı yüreğimde, bir yara gibi. > Ama umudum tükenmez, güneşe doğru bakayım. > Sensiz geçen her an, bir ders oldu bana. > Kalbim atıyor, senin hatırana. > Arama beni bir daha arama dedin, ama ben seni ararım. > Ne kalır ne gider, ama sen hep kalbimde kalırsın. > Gidişin acısı yüreğimde, bir yara gibi. > Ama umudum tükenmez, güneşe doğru bakayım. > Sensiz geçen her an, bir ders oldu bana. > Kalbim atıyor, senin hatırana. > Ölüyorum anla, demiştin. > Ama ben yaşıyorum, senin hatırana. > Düzelmiyor zamanla, demiştin. > Ama ben iyileşiyorum, her geçen gün. > Sensiz geçen her anı, bir başlangıç sayıyorum. > Kalbim atıyor, senin hatırana.
Sözcüklerin anlamı beynimde yankılanırken, gözlerim doldu. Cem'in her bir kelimesi, benim için bir anlam ifade ediyordu. Sanki bu şarkıyı sadece bana söylüyormuş gibi hissediyordum. Gözlerimle ona doğru ilerledim. Kalabalıktan sıyrılarak sahneye doğru yürümeye başladım. Cem'in gözleri benimle buluştu. O an, tüm dünya durdu. Sadece o ve ben vardık. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki sanki yerinden çıkacak gibiydi. Sahneye ulaştığımda. Şarkının son notalarıyla birlikte, Cem bana doğru eğildi ve kulağıma fısıldadı, "Seni seviyorum." Kalbim yerinden oynamıştı. O an, tüm kalabalık yok olmuştu, sadece o ve ben kalmıştık. Hemen ayağa kalktım ve ona doğru koştum. Kollarımı boynuna doladım ve dudaklarıma doğru çektim onu. Öpücüğümüz, anlık ve tutkuluydu. Kalabalık şaşkınlıkla bize bakarken, biz sadece birbirimize odaklanmıştık. O an, hayatımın en güzel anıydı.
|
0% |