Cem'den

O an, hayatımın en güzel anlarından biriydi. Aslı'nın gözlerindeki şaşkınlık ve mutluluk beni daha da mutlu etti. Hemen bana doğru koştu ve kollarımı boynuna doladı. Dudaklarımız birleştiğinde, tüm dünya bir anda yok oldu. O an, sadece o ve ben vardık. Kalbim göğsümden fırlayacak gibiydi. O kadar tutkuluydu ki, sanki bu an hiç bitmeyecekmiş gibi hissettim.

Kalabalık alkışlarken biz birbirimize daha sıkı sarıldık. Aslı'nın sıcaklığı beni sarmalamıştı. O an anladım ki, hayatımın geri kalanını onunla geçirmek istiyorum. Sahne ışıkları altında, göz göze gelerek gülümsedik. Bu anı asla unutmayacaktım.

Sahneden indiğimizde, kalabalık bizi tebrik etmek için etrafımızı sardı. Aslı'nın elini sıkıca tutarken, gözlerim onu hiç bırakmak istemez gibiydi. Bu gece, hayatımın dönüm noktasıydı. Artık biliyordum ki, Aslı benim her şeyimdi.

Onu ilk gördüğüm an gözümün önüne geldi. O küçük, şık avukatlık bürosunda, ilk kez karşılaşmıştık. Miras davasıyla ilgili sorunlarımla boğuşurken, o odada belirmişti. Gözleri, okyanus mavisi kadar derin ve bakışları, içimi ısıtan bir güneş ışığı gibiydi. O an, avukatım değil de, bir melek zannederdim. Hayran kalmamak elde değildi. Her seans, onunla geçirdiğim her dakika benim için özeldi. Sadece bir avukat değildi, aynı zamanda bana güven veren, beni anlayan bir dost olmuştu. O zamanlar, bu kadar yakın olacağımızı hiç düşünmezdim. Ama kader bizi bir araya getirmişti ve ben buna sonsuz şükrediyordum.

Aslı'dan

Sahneden indiğimizde, kalabalık bizi adeta parçalayacak gibiydi. Cem'in elimi sıkıca tutması, o anki karmaşada bana güven veriyordu. Gözlerim, sahnedeki o muhteşem anı tekrar tekrar canlandırıyordu.

Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum sanki dünmüş gibi. O küçük, loş avukatlık bürosunda, karşımda dikilen o adam... İlk başta biraz sert ve mesafeli görünüyordu. Miras davasıyla ilgili sorunlarımla boğuşurken, o bana bir çıkış yolu sunmuştu. Bana güven veren, dert ortağı bir dost olmuştu.

O zamanlar, onunla aramızda böyle bir bağ olacağını hiç düşünmezdim. Ama zamanla her şey değişti. Onunla geçirdiğim her an, hayatıma renk kattı. Bugün sahnede, karşılıklı duygularımızı tüm dünyaya ilan etmiştik. Bu gece, hayatımın en güzel gecesi olmuştu. Cem'e daha sıkı sarıldım. Onunla bir ömür boyu mutlu olacağıma emindim.

C​​​​​em'den

Eve geldiğimde üzerimde büyük bir yük kalkmıştı. Aslı ile elimizi, yüzümüzü yıkadık. Benim artık taakatim kalmamıştı. Uykunun o güzel kollarına bırakmıştım...

Sabah uyandığımda odanın penceresinden süzülen güneş ışığı, yüzümü okşuyordu. Bugün Aslı ile birlikte denize gidecektik. Düşüncesi bile beni heyecanlandırıyordu. Odaya girdiğimde, Aslı henüz hazır değildi. Banyo kapısının önünde durup, derin bir nefes aldım. İçimde kelebekler uçuşuyordu.

Odanın içinde dolaşırken gözlerim, masanın üzerindeki havluya takıldı. Üzerine ismimizi karalamıştık. Bir an için gülümsedim. Aslı'nın o güzel el yazısı... Kapı açıldı ve karşımda deniz mavisi bir mayoyla göründü. Gözlerim kamaşmıştı. O kadar güzeldi ki, ne diyeceğimi bilemedim.

'Hazır mısın?' diye sordu gülümseyerek.

'Sen hazırsan ben de hazırım,' dedim ve elini tuttum.

Plaja doğru yürürken, kumların altındaki ayaklarımızı hissediyorduk. Güneş tenimizi ısıtırken, hafif esen rüzgar saçlarımızı dalgalandırıyordu. Şezlonglara yerleştik ve gözlerimizi kapattık. Bir süre sessizlik içinde dinlendikten sonra, Aslı ayağa kalktı.

'Denize girelim mi?' diye sordu.

'Tabii ki,' dedim ve peşinden kalktım.

Deniz suyu o kadar serindi ki, içimi titretiyordu. Aslı'nın elini tutarak suya girdim. Birlikte yüzerken, hayatın bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmemiştim. Güneş, tenimi yakarken, gözlerim sürekli Aslı'yı arıyordu. Deniz mavisinde kaybolan o zarif figür, kalbimi huzurla dolduruyordu. Bir an olsun gözümden ayırmadan onu izledim. Dalgaların üzerinde zarifçe süzülüşü, adeta bir deniz kızı gibiydi.

"Çok güzel değil mi?" diye sormuştu gülümseyerek.

"Senin kadar güzel değil," demiştim içtenlikle. Gözlerindeki o parıltı, beni her zaman büyülemişti.

Bir süre daha yüzdükten sonra, karaya çıkmaya karar verdik. Şezlonguma uzanırken, Aslı'nın gözden kaybolduğunu fark ettim. "Aslı?" diye seslendim. Cevap yoktu...