@kalemdendusen
|
Aslı'dan Ofisimde, yığınla dosyanın arasında boğuluyordum. Cem’le olan ilk karşılaşmamızdan beri geçen süre zarfında, bu miras davasının ne kadar karmaşık olduğunu daha iyi anlamıştım. Müvekkillerim, bu şirketin geleceği için bana güvenmişlerdi ve ben de onları hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum. Ama Cem’in umursamaz tavırları işimi oldukça zorlaştırıyordu. Odama girdiğinde, yine o rahat tavrıyla koltuğa yerleşti. Gözleri, odadaki her detayı tararken, ben dosyaları önüme dizdim. “Bu davanın çözülmesi için seninle iş birliği yapmak zorundayız,” dedim soğuk bir sesle. “Senin için de en iyisi bu olacak.” Gülümsedi. “Miras umurumda değil,” dedi alaycı bir şekilde. “Ben zaten payımı istemiyorum, ama ailem peşimi bırakmıyor. Ne yapmamı bekliyorsun?” Sesindeki bu kayıtsızlık beni sinirlendirse de, profesyonel kalmaya çalıştım. “Bu iş o kadar basit değil,” dedim. “Ailenle olan sorunlarını anlıyorum, ama hukuki süreçler böyle yürümez. Dava sadece seninle ilgili değil, tüm aileyi ilgilendiriyor.” Bir süre sessiz kaldı. Gözleri, odanın bir köşesinden diğerine kayarken, düşüncelerinin nelerle meşgul olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sonra bana baktı ve “Ailemle olan sorunları anladığını mı söylüyorsun?” dedi. “Hayır, Aslı. Sen benim hayatımı anlamazsın. Ben ailemle yıllardır konuşmuyorum bile.” Bu sözleri beni şaşırttı. Onun bu kadar kopuk bir aile yaşamı olduğunu bilmiyordum. İçimde bir anlık merhamet duygusu uyanmıştı. Belki de o da benim gibi, geçmişinin yaralarını taşıyordu. Ama profesyonel kimliğimi bir kenara atamazdım. “Öyle olsa bile, işbirliği yapmadan bu iş yürümez,” dedim kararlılıkla. “Hukukun kuralları bellidir.” “Peki, nasıl bir işbirliği düşünüyorsun?” diye sordu alaycı bir şekilde. “Plan belli,” dedim, dosyalara göz atarken. “Senin ifadenle aile içindeki miras davasını çözüme kavuşturacağız. Ama bunun için tüm detayları bilmem gerek. Mirasın içinde olan varlıklar, mal varlığı payları… Her şeyi öğrenmem lazım.” Bir süre sessizlik oldu. Cem, gözlerini kısarak bana baktı. Sonunda başını salladı. “Peki. Yardım edeceğim, ama benden tam anlamıyla iş birliği bekleme. Bu iş, benim ilgimi çekmiyor.” İçimden bir kez daha derin bir nefes aldım. Bu adamla çalışmak gerçekten zordu. Ama başka seçeneğim yoktu. Bu davanın sonunda, hem müvekkillerimi memnun etmeli hem de kendi kariyerime bir adım daha atmalıydım. Cem’le olan bu zorlu iş birliği, beni hem profesyonel hem de kişisel olarak geliştirecekti. Onunla geçirdiğim her dakika, hayatın karmaşıklığı ve insan ilişkilerinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha anlıyordu.
|
0% |