Diyerek çekiştirip sınıfa çıkarttım . Son derse kadar her teneffüste Halil sınıfa gelip Meryem’i çağırıp bir şey sordu anlamıştım benim bir cevap verip vermediğimi soruyordu . Son ders zili çaldığında utanarak , hiç bir açıklama yapmadan Meryem’e elimdeki zarfı uzattım . Gülümseyerek alıp çantasına koydu . Çıkışta bir müddet birlikte yürüyor sonrasında yolumuz ayrılıyordu . Halil’in yüzüne bakmaya utandığım için İsmail abime yada Meryem’e bakarak konuşuyordum konuşmam gereken durumlarda . Bir ara İsmail abim ile Meryem’in bakışmalarını yakalamıştım benim baktığımı farkedip hemen kendisine çeki düzen verdi İsmail abim . Eve gidince benim bir şeyler soracağımı bildiği için kaçıyordu resmen . En son mutfakta su içerken yakaladım

-Hayırdır neydi bugün ki göz göze bakışmalar ?

-Ne bakışması? Ne saçmalıyorsun?

-Anlaşıldı rüyamda ki gelinin kim olduğu .

-Elif sakın Meryem’e bir şey söyleme o onun hakkında ki düşüncelerimi bilmiyor .

-Bence biliyor ve oda seni seviyor bakışlarından belli

O gün yemek sonrası ders çalışırken sürekli bu konuları konuştuk İsmail abide Meryem’e mektup yazmaya karar verdi ve yazıp bana Meryem’e vermem için verdi. Sabah okula gittiğimizde zarfı Meryem’e verdim ne olduğunu az çok tahmin etmişti tabii.

Sonra ki gün Meryem okul çıkışı cevap mektubunu elime tutuşturup hızlıca uzaklaştı yanımdan . Heyecanla İsmail abimi beklemeye başladım . Kapıda görür görmez koşarak yanına varıp elimde ki mektubu gösterdim . Elimden mektubu alıp hemen cebine attı

-Ne yapıyorsun birileri görecek . Hemen gidelim eve hadi .

Hızlıca eve doğru yola koyulduk yolda iken İsmail abim hiç konuşmuyor sorduğum sorulara da cevap vermiyordu eve vardığımızda hemen odaya doğru yürüdük ,teyzem arkamızdan seslendi

-Eller ayaklar yıkanmadan odaya girmek yok demedim mi daha önce ?

İsmail abim sanki duymamış gibi teyzemi aldırış etmeden odaya girdi . Hızlıca cebinde ki mektubu çıkarıp gözleri ile okumaya başladı . Okudukça yüzü kızarıyor bazen de istemsizce bir gülümseme oluyordu yüzünde .

-Ne yazmış abi hadi söylesene !? Meraktan çatlatma insanı .

-Dur Elif sabret okuyorum daha .

-Tamam da en azından gönlü var mıymış sende onu bari söyle

Aniden kapı açıldı . Teyzem elinde terlik ile bize doğru yürüyerek söyleniyordu

-Kime diyorum ben acaba ? Neden duymazdan geliniyor lafım?

İsmail abim elinde ki mektubu hızlıca cebine soktu ama teyzem çoktan farketmişti

-Ne o cebine sakladığın mektup ?

-Yok anne bir şey

-Var var .. ver bakalım onu bana

İsmail abim hiç ummadığım bir şeyi yaptı . Aniden cebinden çıkardığı mektubu bir çırpıda ağzına alıp çiğnemeye başladı . Şaşkınlıktan gözlerimi açmış olanları izlerken ben, teyzem kahkaha ile gülmeye başladı

-İsmail bu ne şimdi Allah aşkına ? Tamam çıkar şunu ağzından anladım ben anlayacağımı .

Teyzemin odadan çıkışı ile bende bir kahkaha patlatmış İsmail abimin yaptığı bu saçma hareket ile alay etmeye başlamıştım. Neyse ki teyzem içeri gelmeden mektubun tamamını okumuştu İsmail abim . Meryem mektupta İsmail abimin kendisine olan sevgisine karşı kendisinin de kalbinin boş olmadığını onunda İsmail abimi sevdiğini yazmıştı .

Günler geçiyor havalar ısınmaya başlıyordu ve tabii buda okulun kapanma zamanının yaklaştığını gösteriyordu . Küçüktük belki ama birbirimize başka kimseye bakmayacağımıza ve büyüdüğümüzde evleneceğimize dair sözler vermiştik . Halil öğretmen olup bulunduğumuz kasabaya gelmek istiyordu bende doktor olup bu kasabada sağlık ocağı açılmasına ön ayak olup orada çalışmak istiyordum . İsmail abimde Meryem gibi doktor olup aynı okulda okuyup aynı hastanede çalışmak istiyordu .

Teyzem de bu durumdan haberdardı canım teyzem kendisi bir sarhoşun elinde heba olup giderken bizlerin geleceğe dair olan hayalleri ile oda mutlu oluyordu .

Günlerimiz gelecek hayalleriyle geçiyordu ve tatil zamanı gelmişti . Yaz dönemi ara ara görüşmeye devam etmiştik . Bazen onlar bize bazende biz onlara gidiyorduk . En mutlu olduğum zamanlar Halil ve Meryem ile geçirdiğim zamanlardı . Meryem en iyi dostum Halil’de sevdiğim insandı .

İsmail abim yaz dönemi ağanın tarlasında mevsimlik işçi olarak çalışıp biraz para biriktirmiş liseyi okurken lazım olur diye saklamıştı . Bir akşam eniştem eve erken gelip teyzemden para istedi alkol almak için teyzemde olmadığını söyleyince sinirle teyzemi dövmeye başladı . İsmail abim henüz ağanın tarlasından dönmemişti ve benim gücüm ayırmaya yetmiyordu . Bir müddet teyzemi dövdükten sonra İsmail abimin eşyalarını kurcalamaya başladı ben engel olmaya çalışınca iki tokatta bana patlattı . Tokatın etkisi ile yere savrulmuştum ve dudağım patlamıştı . Eniştem İsmail abimin parayı sakladığı yeri bulup paraları alıp çıktı evden. O çıkarken İsmail abim eve giriyordu. Bizi görünce koşarak geldi yanımıza

-Elif iyi misin bacım ? Dudağın kanıyor

-Engel olamadım abi . Her tarafı karıştırıp buldu paranı ve aldı .

-Önemli değil boşver şimdi sen parayı sen nasılsın önemli olan o .

-Teyzemi çok kötü dövdü içeride ona bak sen

İsmail abim fırlayıp içeri gitti . İçeriden İsmail abimin söylenme sesleri geliyordu

-Eli kırılsın nasıl bu hale getirdi seni . Kalk anne otur şu yatağa elini yüzünü sileyim.