Aferin Elifim . Doktor ol kurtar kendini . Ayyaş bir adamın eline kalma benim gibi .

Teyzemin yüzünde ki hüznü görünce istemeden de olsa onu üzdüğüm için çok üzülmüştüm .

Kahvaltı hazır olunca teyzem Mehmet enişteyi ve İsmail abimi kaldırmamı istedi . Tedirgin bir şekilde odaya gidip uzaktan seslendim

-Mehmet enişte .. Kahvaltı hazır teyzem kalkmanı söylüyor .

Cevap gelmeyince korkarak biraz daha yaklaşıp elimle dürtükleyerek seslendim .

-Mehmet eniş…

-Tamam kız ne bağırıyorsun kalkıyoruz işte . Ne buruşturuyorsun yüzünü çok mu pis kokuyorum .

Gece yine sarhoş geldiği için ağzı leş gibi kokuyordu istemsizce yüzümü buruşturmuş olmalıydım . Tutup kolumdan çekerek beni

-Gel bakalım buraya bende seni koklayayım sen nasıl kokuyorsun .

İçeriden İsmail abinin sesi duyuldu

-Baba kalkmadın mı daha ? Elif neredesin , nerde kaldın bak geç kalacağız .

-Burdayım abi . Eniştemi uyandırdım geliyoruz

Çok şükür ki İsmail abimin seslenişi ile eniştem beni bırakmıştı . Koşarak dışarı çıktım odadan .

Kahvaltımızı yaparken İsmail abi Azad ağanın dediklerini babasına anlattı

-Azad ağa bu defa çok sinirli görünüyordu baba . Bir görün istersen . Mutlaka gelsin yanıma dedi .

-Tamam uzatma . Uğrarım bugün . Olmadı bir kaç gün çalışırım yanında .

Azad ağa o bölgenin en zengin ağasıydı . Koskoca pamuk tarlaları , binlerce küçük ve büyük baş hayvanları ile oldukça zengin bir adamdı .

Kahvaltıdan sonra İsmail abi ile birlikte Meryem’lere gitmek için evden çıktık . Yol boyu şakalaşarak, bazen koşup bazende yürüyerek 20 dakikada varmıştık Meryem’lere . Evleri büyük bir bahçe içerisinde iki katlı bir evdi. Üst katta Meryem’in babaannesi alt katta da kendileri oturuyordu . Meryem’in babası Almanya’da çalıyor yılda bir bazende iki yılda bir gelebiliyordu . Gelirken onlardan güzel oyuncaklar getiriyordu ki herkes hayran kalıyordu .

Meryem’lere vardığımızda Meryem’in annesi Münevver teyze bahçede elinde çapa ile eğilmiş bir şeyler yapıyordu bizi görünce ayağa kalktı

-Aa hoş geldiniz çocuklar . Meryem arkadaşların geldi

Meryem koşarak çıktı dışarı

-Elif hoşgeldin hadi hemen gel içeri.

Birlikte içeri girip odasına geçtik abisi Halil televizyon izliyordu geldiğimizi görünce oda odaya gelip selam vererek içeriye girdi

-Selam. Hoş geldiniz . İsmail biz seninle dışarıda oynayalım mı ?

-olur ama hava soğuk değil mi ?

-ceketlerimiz ile çıkarız ne olacak . Yemek hazır oluncaya kadar top oynarız .

Abiler dışarıda oynarken bizde Meryem ile evcilik oynadık . Meryem’in birden fazla oyuncak bebeği vardı hepsinde birbirinden güzeldi ama bir tanesi gelinlik giymiş bembeyaz melekler gibiydi çöm sevmiştim onu . Gün boyu onunla oynadım . Yemek zamanı da yanımdan ayırmadan onunla oturdum yemek sofrasına .

Akşama kadar o gün orada çok eğlendik yemekten sonra Münevver teyze meyve suyu ile birlikte pasta ikram etti bize . Yemek sonrası Halil ile İsmail abi de dahil olmuştu oyunumuza . Halil sürekli alay ediyordu benimle yada saçımı çekip canımı yakmaya çalışıyordu. Meryem annesine şikayet edince Münevver teyze onu odadan çıkardı ama birazdan yeniden gelip dahil oldu oyunumuza . O zaman ki çocuk aklımla anlamamıştım Halil’in bu tavırlarının nedenini aslında beni sevmediğinden değil aksine farklı şekilde sevdiği için bu tavır içerisindeydi .