@kaleminsesi1905_01
|
Yazar bakış açısı Mehmet Fazıl odasına çekilip onlarla ilgilenmesi için Toprak'ı gönderdi. Odasına geçtip kapıyı kapatıp, kapının önünde ağlamaya başladı.  İçindeki bütün acıları haykırarak dökmek istedi. Kendini tutuğu için boğazı yanıyordu üstüne ağlayınca daha çok ağrıdı ama bu acı kalbinin acısının yanında kâr kalır. Sanki kalbini birileri eline almış avuçlarında sıkıyordu. Hüngür hüngür ağlıyordu. Resul Ali ile Attila kapısının önündeydi. Resul Ali kapının önüne oturup ağlamamak için kendini sıkıyordu. "Biliyorum beni affetmeyeceksin." Atilla elini onun omzuna vurup konuştu. "Komutanım toparlanın sizi böyle görmesin." Kafasını kaldırıp yüzüne baktı. "Atilla beni affetmeyecek ben onun canını çok yaktım." "Ama komutanım sizde gizli görevdeydiniz." Yutkundu Resul Ali. "Gizli operasyon için değil onun arkasından iş çevirdiğim için affetmeyecek." Atilla kolundan tutup ayağa kaldırdı. "Onu siz eğittiniz komutanım elbette size kırgın ama bu zamanla geçer sizin konunuz geçtiğinde gözlerindeki ışığı görmemek için kör olman gerekirdi." . . . . Rıza albay odasına kendini kitleyip bıraktı ve ağlamaya başladı. "Neden neden abi 25 yıl bizden saklandın." Enes kapıyı çalıyordu açması için ama açan yoktu. "Rıza aç şu kapıyı lütfen." Enes'in sesi titriyordu kendini tutuyordu. "Abim hadi aç kapıyı bir konuşalım." Kapıdan kilit sesi geldiğinde açılmıştı. "Ne konuşacaksın yaa ne konuşacaksın sen git buradan beni yalnız bırak 25 yıldır yalnızım ben." Kapıyı tekrar suratına kapattı. Enes gözlerini kapatıp yutkundu. "Özür dilerim abicim." Kolidorda bekledi onun çıkmasını bekledi. Ama çıkmadı. . . . . Albay kopuz odasından çıktığında Enes komutanı gördü Rızanın kapısının önünde. "Komutanım konuşmuyormu." "İkiside beni affetmeyecek." "Zaman geçsin komutanım belki affeder." "Keçi inadı var onda, bir benimle konuşsa neden yaptığımı öğrense." "Biraz ona zaman verin komutanım, zamanı geldiğinde sizinle konuşacaktır." . . . . Ne Fazıl ne Rıza ikilisi sabaha kadar odalarından çıkmadı. Lina babasının odasının önüne geldiğine Enes komutanı gördü. Oda sabaha kadar beklemişti. "Komutanım ikinizde dün sabahtan beri açsınız." Enes yeğenine döndüğünde sesi kırgın çıkmıştı. "Sen de bana kırgınsın." Lina yutkundu "babam biz küçük iken Enes amcamın hikayesini anlatırdı... Ama komutanım amcamı anladığında gözlerindeki gurur ve ışığı hiç eksik olmazdı." Sessizlik oluştuğunda Lina devam etti. "Sizinde haklı nedenleriniz var komutanım ama bu baya uzun sürmedimi babam da askerdi o zaman onun neden haberi olmadı." "Beni dinle Lina kesmeden dinle... Bundan 26 yıl önce kırmızı listede aranan bir alçağı bulmamız gerekiyordu... Birgün konağa erken gelmiştim operasyon raporları ile, o zaman Fazıl yeninyeni yürümeye başlamıştı." Lina pür dikkat amcasını dinliyordu. "Bana doğru geldiğinde kucağıma almak istedim elimdeki dosyaları oradan bir korumaya verip odama götürmesini istedim. Resul ile onunla ilgilendiğimizde ikiside uyuyunca odama gitmek için ayaklandım... Bizim yatak odasında sesler geliyordu Nergiz bizim aradığımız adam ile konuşuyordu o dosyada yazanları anlatıyordu. Beni ve Rızayı etkisiz hale getirmek istiyordu." Lina duyduğu ile şok yaşadı. "Ama komutanım yengem-" "İyi rol oynuyordu sizden ayrılırsa eline para geçmezdi. Ben sizi her gün izledim her adım attığınız da, Rızanın ödül törenlerinde gizli gizli onu izledim ben." Lina amcasının boynuna sarılıp konuşdu. "A-a-amca özür dilerim." Enes yutkundu yeğenine sarılıp."senin bir suçun yok amcam." İkili ağlamaya başladı. Kapının arkasından onları dinleyen Rıza ile. . . . . Mehmet Fazıl oturduğu yerde hiç kalkmadı sabaha kadar ağladı o odadan çıkmaya niyeti yoktu. Toprak" Kardeşim hadi dün sabahta bir şey yemedin, çık şu odadan." Fazıl duyordu onları ama kimsenin görmesini istemiyordu. Yıkılmış bir Fazıl'ı. Çatlamış sesi ile konuştu"yalnız kalmak istiyorum Toprak lütfen." Çağatay."Dayım hadi çık odadan bir dinle onları bir açıklamaları vardır." "Dayı yalnız kalmak istiyorum ben lütfen yalnız bırakın beni." Çağatay oğlu Azat'a baktı. "Bir de sen dene belki çıkar." "Komutanım girebilirmiyim." Mehmet Fazıl ses vermedi çünkü biliyordu onların oradan gitmeyeceğini. "Komutanım izin verin giriyim konuşalım dertleşelim." Yine ses yoktu. Resul"abicim bir dinlesen beni hadi." Onun sesini duyunca sinirlendi. Sert sesi ile "siz benim abim değilsiniz." Resul "sen bu kapıyı açana kadar buradan çıkmayacağım Mehmet." "Bana Mehmet deme senin ağzına yakışmıyor." . . . . Rıza odadan çıktı. "Kardeşim." Bir adım attığında Rıza elini kaldırdı. "Neden söylemedin bende sana yardım ederdim ve kendini şehit olarak göstermezdin." Enes" Gizli bir görevdeydim Rıza Nergiz benim yaşadığımı bilseydi onun suçlu olduğunu gösteremzdim." Biraz yüksek konuşarak."ve bu 25 yıl sürdü... Fazıl o kavgayı çıkarmasaydı daha saklanacaktın." "Üstler bize gizli görevler veriyordu." "Sana bir şey diyemem ama çok kırgınım." Oradan uzaklaştı. Bir kat aşağıya indi Fazıl'ın yanına gitmek için. Kolidora girdiğinde Fazıl'ın odasının önünde ki kalabalığı beklemiyordu. Çağatay"DİKKAT" Herkes hazır ola geçti. Onun gözleri bir kişideydi. Resul Ali Ateşoğlu. Ona da kızgındı. Kapıya vurup"amcam benim aç şu kapıyı." Fazıl ayağa kalkarak kapıdan uzaklaştı. "Kapı kitli değil." Rıza içeri girdi Resul'a bakarak " sen de gel." Arkasından girince dağıpmış bir adam ile karşılaştı. Rıza Toprağa bakıp"yiyecek bir kaç bir şeyler ile Fazıl'ın ilaçlarını getir." Toprak onaylayıp oradan uzaklaştı. Çağatay, Atilla ve azat kalmıştı. "Sizde girin içeriye." Üçüde girmişti Fazıl yatağında oturmuş dirsekleri dizlerinde ellerini birbirine kenetlemiş dudaklarında karşı duvara bakıyordu.  Resul Ali yutkundu kardeşini öyle gördüğü için kendine kızdı. "Abicim." Yerinden bir milim bile kıpırdamadı adeta orada donmuş. "Mehmet'im lütfen konuş benimle." Yine ses yok. Toprak kapıyı çalıp içeri girdi. Rıza elinden alıp fazılın yanına oturdu. "Amcam hadi ye ilaçlarını iç." Yine ses yok. Ne kadar uğraşsalarda bir lokma bir şey yemedi ve konuşmadı. Ardından Enes ile Lina girdi odaya odadaki kişiler hazır ola geçtiklerinde Fazıl şeklini bozmadı aynı posisyonda kaldı. Enes"kıdemli yüzbaşı Mehmet Fazıl ATEŞOĞLU." Ve hâlâ aynı. Gözlerini yumdu bir kaç sn geri açtı. "Haklısın bize sövsen de dövsen de haklısın ama böyle kalma konuş ilaçlarını iç." Kafasını kaldırdı çatlamış sesi ile"neden diye sormayacağım ama neden benimle oynadınız." Resule baktı. " Gizli numaradan arayıp neden bana benim için önemli olan şarkıyı dinletin." Sustular haklıydı Fazıl. Lina."abi ilaçlarını iç lütfen." "O ilaçlar benim acımı geçirmiyor daha fazla yara bağlayan kabuğumu kanatıyorlar." "O zaman bir şeyler ye kendine gel sen bize lazımsın." Ayağa kalkıp konuştu. "Ben izinliyim eve gidiyorum." der demez oradan uzaklaştı. . . . . Konağa vardığında kimseye bakmadan sinirli bir şekilde alt kattaki odasına girdi. Üstünü giyip spor odasına girdi  Bir süre durdu düşündü. Ellerine eldiven giyerek kum torbasının önüne geldi.  Aklına yaşadığı kötü düşünceler geldikçe vurdu her vuruşu çok hızlıydı. "Abim Resul Ali Ateşoğlu." "Sarp çelik Abim Resul Ali Ateşoğlu." "Beni bu duruma getiren Resul Ali Ateşoğlu, seni affetmeyeceğim." . . . . Konağın kapısı çaldığında Ayşegül hanım. "Ben açarım." Koşarak kapıya gitti kapıyı açtığında gelen kişiye baktı. "İyi günler Ayşegül hanım, Mehmet Fazıl ATEŞOĞLU burada mı?" "E-e-evet kendisi aşağıdaki spor odasına gitti genelikle girdiğinde kimsenin girmesini istemez." Kapıda ki kişi." Anlıyorum ama benim onunla konuşmam gerekiyor, bana yolu gösterebilir misiniz?" "Tabi buyurun." İkisi odanın kapısına geldiğinde. "Ben sizi yalnız bırakıyım." Ayşegül hanım oradan uzaklaştığında adam içeriye girdi hırsını kum torbadan çıkaran adamı izledi kendisine zara veriyordu. Yanına gittiğinde fark etmedi. Kum torbasını tutuğunda Mehmet Fazıl tökezledi. Kum torbasını tutan kişiye dönerek. "Sikerler böyle işi."dedi Gördüğü kişi ile şok yaşadı. . . . . Karargahta Herkes odalarına dağıldı. Toprak timi bir araya toplayıp hangara girdi. Lina"şimdi ne olacak onu nasıl toparlayacağız." Azat."zaman herşeyin ilacıdır üsteğmenim." Ali"komutanım doğru diyorsunuz ama böyle olmaz onun yanına gidelim tek kalmsın." Toprak." Yanımda durursak daha çok sinirlenir genelikle yıkıldığını kimsenin görmesini istemez." Tim ne diyeceğini bilemedi. . . . . Albay kopuz Rızanın odasına dosyalar ile girip. "Albayım bunları incelemen gerek." Rıza onaylayıp kopuza bakmadan aldı. "Ne zaman konuşacaksın. " "Neden sakladın." "Asker sözü verdim." Kafasını kaldırıp kopuza baktı. "O yüzdenmi beni Mardin'e gönderdin." . . . . Merhaba canlarım Fazıl'ın yanına giden kimdir? Rıza can dostunun arkasından çevirdiği işileri affedecekmi? Mehmet Fazıl abisi ile babasını affedecekmi? Yorumlarınızı bekliyorum. Oy vermeyi unutmayın. ❤️❤️❤️ |
0% |