Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@kaleminsesi1905_01

Yazar bakış açısı 

Kurt timin gözleri Fazıl'da, Mehmet Fazıl "helikopterin indirdiği alana gidiyoruz."dedi ve hep beraber yürümeye başladılar.


Lina abisinin yanına yaklaşarak kısık sesi ile "Abim-" "hiç boşuna uğraşma karagaha gidelim Yazgı'm"


Lina buna sevinmişti ikinci ismi ile seslenişi kızgın değildi ama ses tonundan 'seninle konuşmam gereken bir şey var' ses tonuydu.


Helikopterin buluşma noktasına vardıklarında helikopterin gelmesini beklemeye başladılar önce kurt timin helikopteri geldi Azat "komutanım inşallah birgün izinli olduğumuzda buluşalım." "Nasip kısmet, kurt kendinize iyi bakın." "Emredersiniz komutanım."


Kurt timi gittikten sonra efsane timin helikopteri geldi.


Karagaha geldiklerinde albay kopuz karşıladı.


Fazıl asker selamı verip "Efsane timi eksiksiz geri dönmüştür komutanım."


"Aferin asker bir hafta izinlisiniz, Ateşoğlu benimle gel."


"Emredersiniz komutanım" diyip takip etmeye başladı, önde kopuz arkadasında genç adam odaya girdiler kopuz yerine aturup genç adama bakıp "otur yüzbaşım "


Genç adam yerinden milim kımıldamadı.


Albay gülüp başını iki yana salayıp "bu bir emirdir otur yüzbaşım."


Ateşoğlu oturduğunda konuşmaya başladı.


"Fazıl seni Ankara özel Bozkurt hastanesinden aradılar. Bundan 27 yıl önce hastanede karıştırılmışsın."


Genç adam son duyduğu 'karıştırılmışsın' kelimesinde kaşlarını çatarak Albaya baktı.


"Ne demek komutanım karışmak."bekledi komutan devam etti.


"Yüzbaşım bende bilmiyorum bana bunu dediler bende senin yurt dışında seyehatta olduğunu söyledim henüz yeni ailenle bilgi bilmiyoruz."


"Şimdi ne olacak komutanım, ben..."


"Yarın öğlenden sonra DNA testi için hastaneye çağırıyorlar. Şimdi eve geç ve iyice dinlen yüzbaşım."


"Emredersiniz komutanım" Ayağa kalkıp asker selamı verip dışarı çıktı.


Lina kapıda abisini bekliyordu onu görünce yanına gitti. "Ne oldu abi bir sorun yok dimi."


Fazıl "bende bir şey anlamadım Yazgı'm hayra selamet gidiyoruz."


Genç kız abisinin öyle konuşmasından baya büyük bir şey olacağını düşünmeye başladı.


"Abim konuşalım hem sen benimle bir şey konuşacaktın."


"Amcamla konuşmuştum Yazgı'm, tahini buraya çıkmış."


"Babam buraya geliyor"


"Evet abim amcam bu karagaha geliyor."


"Abi bu hiç hayra alamet değil."


"Abicim bende biliyorum duyduğumda bende şaşırdım."


"Haydi hayırlısı."


Lina abisinin yüzüne iyice bakıp.


"Eeee anlatta derdine derman bulalım."


Fazıl herşeyi anlatığında Lina


"Ne olursa olsun benim üç tane abim var."


"Resul abim ne derdi ki acaba."


"Fazıl abi abim şuan burada olsa benim dediklerimi derdi adım gibi biliyorum."


"Haydi hayırlısı, eve geçelim ben çok yorgunum sırtıma masaj yaparsın fenamı."


"Hiç de bile ben de yorgunum."


"Cezalısın küçük hanım."


Lina duyduğu cümle ile ofladı.


"Abiye of denmez küçük hanım hem eve bir an önce gidelim amcam çoktan gelmiştir."


"Tamam"


İkisi ateşoğlu konağına doğru sürmeye başladı önde Lina arabasıyla Arkada Fazıl motoruyla konağa girdiler.



Nergiz hanım"oy kuzularım geldiler sonunda rıza abi."


Rıza bey üstünde üniformasıyla salonda beklemeye başladı.


İkili salona girince ikisininde üstüne üniforma olunca ve karşısında ki kişiyi ünüformalı görünce hemen temkil vermeye başladılar.


"Kıdemli yüzbaşı Mehmet Fazıl ATEŞOĞLU/Mardin emredin komutanım."


"Üsteğmen Lina Yazgı Ateşoğlu/ Mardin emredin komutanım."


Rıza bey ellerini arkasına bağlayıp ikilinin önüne geçti.


"Rahat asker taburda değiliz."


Lina babasının üstüne atlayıp sarılarak "hoş geldin kahramanım."dediğinde


Rıza bey tebessüm ederek"senin kahramının arkanda kızım cümlelerini kurarken dikkatli ol."


Fazıl baba kız sarılmalarına bakarak sıkıntılı bir nefes çekti.


"Geldiğiniz iyi oldu amca benim sizinle ve ev halkıyla konuşmam gerek."


"Hayırdır oğlum."diyerek kalktığı yere geri oturdu.


Lina ile Fazıl yan yana oturarak ortama baktı Amcası Rıza beye,Yengesi Ayşegül hanıma,Annesi Nergiz hanıma,canlarından çok sevdiği kuzenlerine bakarak konuştu.


Rıza bey "bak oğlum Abimin şehitinden sonra size öz baba gibi olmaya çalıştım, sen daha iki yaşındaydın abin ise sekiz yaşındaydı."


Fazıl "amca sizce abim şu kabından girip bana ne derdi."


"Ne olursa olsun sen benim her zaman kardeşim olacaksın derdi."


"Ama ben yirmi yaşımdayken sancağını elime verdiler kara harp okulunda."


"Oda istermiydi oğlum seni tek başına bırakmayı vatan için savaştı ve vatan için şehit oldu."


"Haklısınız amca ben bir Nil'e bakıp geleyim."


Genç adam kalkarak abisinin emanetine giderken sol tarafında bir sızı hissetti.


Bu sızı abisinin şehit haberini aldığında da olmuştu. İçinden 'Rabbim sen büyüksün.' Dedi.


Annesi onu takip ederek Nil'in odasına girdiler, yengesi Nil'i çoktan uyutmuş üstünü örtüyordu kapıdan ses gelince kapıya kim diye baktı Fazılı görünce sevindi kardeşi gibi gördüğü adama baktı gururla üstündeki üniformaya bakıp.


"Hoş geldin kardeşim."


"Hoşbulduk yengem ben Nil'e bakmıştım ama küçük cadı çoktan uyumuş."


"Evet yengem bugün çok yoruldu bir de üstüne amcamla Dedeli torunlu oyunda oynadı yorgunluktan amcamın kucağında uyuya kaldı."


Kapıdan yine ses gelince ikiside kapıya kim geldi diye baktı Lina ile Nergiz hanım gelmişti Lina Nil'in yatağına oturup abisine baktı.


Ortamda bir gerginlik olduğunu anladığında Gamze "hayırdır yengem bir sorunmu var."


Fazıl annesinin oturduğu koltuğa uzanarak başını annesinin dizinin üstüne koyup herşeyi anlatmaya başladı.


Nergiz hanım Fazıl'ın saçlarıyla oynayarak konuştu " Ah be oğlum sen benim cennet kokulu oğlumsun her zaman."


Gamze Lina'nın yanına oturarak "Yengem, amcamın dediği doğru Resul'da aynı şeyleri derdi senin içindeki sıkıntı ne."


"Ben hiç bir zaman iyi bir kardeş olamadım abime ama o hep bana babaklık yapmıştı yirmi yaşıma kadar, hem kızının kokusunu bile içine çekemedi, ben abime haksızlık ediyorum galiba yengem yarın o hastaneye gitmeyeceğim."


"Abi-" "Yazgı'm ben-"


"Oğlum Lina kızımda rıza abimde Gemze kızımda haklı ne demek o abime haksızlık ediyorum demek abine haksızlık falan etmiyorsun hata bende geliyim yanından yada Lina kızım gitsin."


"Evet abi yengem haklı yarın o hastaneye gidilecek."


Lina annesinin dizinde yatan abisine bakıp tekrar konuştu.


"Hem benim Resul abimden, senden ve Rüzgar abimden başka abim yok benim."


"Tamam küçük meleğim ben giderim hastaneye sizin gelmenize gerek yok orada da gereken konuşmayı yaparım bitanem sen sinirlenme."


Son cümlede odadaki herkes kahka attı kahka sesine Nil mızmızlandı.


"Hişt tamam bu kadar şaka benim torunumu uyandıracaksınız."


Nergiz hanımın bu sözüne tebessüm ederek annesine bakan Fazıl yattıgı yerinden kalkarak. " Bir hafta izindeyiz yarın çok güzel bir kahvaltı bekliyorum sizden Yazgı'm sen hariç bir duş al yat ben de duş alıp amca yeğen yatayım sabah uyandıgında beni görünce sevinsin prensesim."


Fazılın bu sözüne Lina tebessüm ederek abisini onayladı yengelerine bakarak."hadi bakalım emir büyük yerden"


Odadan hep beraber çıkıp odalarına dağıldılar fazıl duştan çıkıp üstüne eşorfman giyip tam çıkacakken kapısı çaldı Fazıl kapıyı açıp baktı Rüzgar abisine bakarak.


"Abim musitmiydin Asiye'yle Fatma Nur'da geldi."


"Musaitim abim gelin."


Asiye "abim bak sıkma canını vardır herşeyde bir hayır."


"Aynn abi ablam haklı."


Fazıl evin en küçük kızına bakarak onayladı.


"Eee abim yarın gidemem dersen ben de gelirim hata yarın öğlenden sonraki toplantıları iptal ettirip gelirim."


Asiye"Sen yarın ki toplantıyı iptal ettirme ben giderim abimle."


Fatma Nur ablasına bakarak "Ablam senin yarın duruşman vardı."


"Erteletiririm ablacım hem-"


"Yok abim yok siz işinizin başına dönün hem Rüzgar abicim yarın ki toplantı çok önemli o ihale alınacak."


Rüzgar asker selamı vererek" Emredersiniz komutanım " demesiyle kızlar kahka attılar.


Fazıl "hadi herkes yatsın, kaldığı yerden devam etsinler hem küçük hanım yarın ki sınavdan düşük alıyım demek yok."


Fatma Nur gözlerini büyütüp"sen nereden biliyorsun abi."dedi


"Gece kuşlarım söyledi."dedi tebessüm ederek


"Ben ve Lina bir hafta izinliyiz yarın Allah tarafından bir şey olmasa bir güzel kahvaltı yapmak istiyorum, asiyem bana yarın kuymak yapabilirmisin sen çok güzel yapıyorsun."


" O ne demek abi benden izin istiyorsun tabikide yaparım sen yeter ki işte kuymağın kralını yaparım."


Rüzgar " cık cık hiç yakıştıramadım sana abicim, ben istersem yapması."


Odadakiler kahka atmaya başladı Rüzgar'ın imayla konuştuğuna kendiside kahka attı.


"Hadi Allah rahatlık versin size ben prensesimin yanına gidiyorum bu gece orada yatacağım."


Hepsi bir ağızdan "Emredersiniz komutanım Allah size de rahatlık versin." Dediler


Mehmet Fazıl kahka atarak odasından çıkanları izledi çıktıklarında Nil'in odasına gidip uzandı ve tavanı izlemeye başladı içinden 'ah be abim neden beni erkenden bırakıp gittin sana çok ihtiyacım var Resul babam' diyerek gözlerindeki akan yaşları silip yeğenine dönüp kokusunu içine çekti.


Yeğenine bakarak 'prensesim senin gibi kokuyor abim' diyerek tekrar koklayıp gözlerini yumdu.

.

.

.

.

.


Mehmet Fazıl


Sabah yüzümde ki ıslaklıkla uyandıgımda Nil korkarak" amcam uyandırdımmı seni."


"Yok prensesim ben kendim uyandım."


Neşeyle" O zaman günaydın amcam, hoşgeldin ikinci babam benim." Diyip boynuma sarıldı.


"Günaydın amcasının gülü hoş buldum biricik kızım."


Nil henüz doğumundan bir hafta önce abimi şehit vermiştik toprağa doğduğunda Gamza yengemin yanından ayrılmamıştık Gamze yengemin ailesiyle arası bozuktu hastaneye gelmemişlerdi.


Üzülmemesi için amcam olaya el atmıştı.


"Ohh benim torunum çok tatlı kızım teyzeleri gibi cadı olmasalar bari"


Cümleyi kurduğunda Yengem hüzünle gülüp amcama bakmıştı o gün bende


"Ben sizin torunuzun manevi babası olmak istiyorum eğer sende izin verirsen yengem abimin emanetine bakmak istiyorum bel-"


Amcam sözümü keserek "sus lan zev zevk konuşma, istiyorum değil istiyoruz olacak." Demişti


"Amca bugün kahvaltıdan sonra beni okula sen götürür müsün?"


"Tabi prensesim götürürüm ben seni, ama önce tuvalete oradan okul formana ordanda kahvaltı masasına anlaşıldımı."


Asker selamı vermeye çalışarak"anlaşıldı komutanım." Dediğinde bende selam vererek" o zaman görevinizi laikiyle yapmanızı emrediyorum küçük asker." "Gözünüz arkada kalmasın komutanım ben amcamın ve Lina halamın minik askeriyim küçük değil." "Anlaşıldı minik askerim benim hatam fırla tuvalete." Dediğimde kendi odasında ki tuvalate koşarak gitti.


Bende kendi odama gelip hazırlandım kahvaltı masasına geldiğimde Ayşegül yengem oturmuş Nil'in benim okula bırakmamı heyecanla anlatmasına tebessüm ile izliyordu.


Ayşegül yengem benim ikinci annem gibidir beni görünce.


" Günaydın oğlum" "günaydın yengem"


"Oğlum, benim gelmemi istermisin öğlen hastaneye, hem benimde işim vardı hastanede."


Amcam arkadan gelip " ne işi Ayşegül hanım."


"Rıza bey test sonuçları çıkmış"


"Hayırdır Ayşegül babaanne iyisin dimi hasta değilsin." Nil ağlamaklı sesiyle konuştuğunda amcam onu kucağına alarak.


"Ah benim güzel torunum ağlama sen kötü bir şey değil Ayşegül babaannen çok öksürüyordu en son ondan git demiştim ben onun sonucu o."


Nil neşeyle " hemen banada söyleyin tamamı sonuçlarını." Dediğinde tebesümle onlerı izliyordum


Ben yengeme dönerek" Yenge ben okula kızları bırakınca şirkete uğramam gerek ordanda seni alır gideriz hasteneye."


Amcam"oğlum senin saat 14:00 da değil mi?"


" İki saat erken gitmiş olurum bende amcam hem biraz o tarafı araştırıyım kimlermiş bakalım bi."


" Abilerin en güzeli guymağın geldi"


"Hadi be oradan bende senin abinim"Rüzgarda geldiğinde kahvaltıya başladık


"Mehmet oğlum eğer onlar biyolojik ailense tam güvenmeden mesleğini söyleme."


"Peki amca siz nasıl isterseniz."


"Ben karagaha geçiyorum sen izinlisin, Lina kızım sen."


"Efsane timi bir hafta izinli babam."


"Tamam kızım, oğlum kendine dikkat et."


"Tamam amca sizde dikkat edin."


"Hadi Fatma Nur, Nil "


İkisi aynı anda" Tamam"


"Abi kızları okula bırakınca direk şirketemi gideceksin."


Rüzgar bana seslendiğinde "yok abicim babam ile abimi ziyarete gideceğim ordanda şirkete gelirim."


"Lina'm sen." "Hiç sorma Rüzgar abi karagaha uğramam gerek."


"Kızım sen izinli değilmisin."


"İzinliyim babam ama bı takım dosya işlerim var."


"Hadi kızım hazırlanda karagaha gidelim benimde kopuzla konuşacaklarım var."


Kızlar ayaklanınca bende ayağa kalktım.


"Biz kaçar." "Annem hastaneden sonra beni aramayı unutma." "Tamam annem ararım."


"Abi bekle giderkende beni savcılığa bırakı ver yaaa."


"Asiyem yolumuz ters korumalardan biri götürsün seni."


Asiye dudak büzünce kıyamadım. Yanına gidip saçlarından öptüm.


"Tamam bitanem tamam hadi."


Bana zafer kazanmış gibi bakıyor tabi ben bu bakışlara kıyamadığım için kozunu çok güzel kulanıyor.


Arabada sesiz giderken Nil birden "ikinci babam yeni ailende eğer yeğenin varsa ve aynı bana davrandığın gibi davranırsan vala amcam, babam demem küserim."


Kahka atarak dikiz aynasından Nil'ime baktım.


Fatma Nur "halacığım o nasıl söz bakalım."


"Bana ne amcam nasıl sizi erkeklerden kıskanıyorsa bende onu diyer yeğenlerden kıskanırım."


Kırmızı ışıkta durup Asiye'yle aynı anda arkamızı döndük ben hemen sacından öpüp.


" Amcasının prensesi olurmu öyle bir şey." Diyip geri önüme döndüm.


Yeşil yanınca kızların okuluna doğru devam ettim.


Asiye'm arkaya bakıp" halacığım amcan bizim turşumuzu kurmak için öyle kıskanıyor."


"Siz bibermisinizde turşunuzu kurşun."


Hepimiz kahka atarak yolumuza devam ettik. İlk Nil'in okuluna geldik.


Arabadan inip Nil'i indirdim aynı boya gelmek için dizimi büküp sarıldım kokusunu içime çekerek.


"Ne olursa olsun sen hep bu koca adamın prensesi olacaksın amcam. Hem ortada hor yok yumurta yok nerden geldi aklına belki ben değilimdir onların öz oğlu."


"Olsun ben şimdiden tetbirimi alıyımda."


"Tamam minik kızım benim. Öğretmenlerinin canını sıkmıyorsun ve yabancılarla konuşmuyorsun seni çağırırlar ise direk öğretmenin yanına gidiyorsun bitanem tamamı."


"Tamam ikici babam tamam bu kaçıncı uyarın."


Uyarır tonda Asiye'yle Fatma Nur aynı anda"Niiiil"


Yanağımdan öpüp koşarak "tamam halalarım benim."dedi


Ben Nil'in öğretmenin elinden tutunca ayaklandım ve binaya girmelerini bekledim girince geri arabaya binip Fatma Nur'un okuluna yol aldık gelince Fatma Nur ile beraber arabadan indik.


"Nur'um kendine dikkat et."


"Tamam abim sen beni merak etme ben daha fazla geç kalmıyım."


"Tamam bitanem."


Binaya girince Asiye'ye baktığımda bana 32 diş sırıtıyordu kafamı 'hayırdır' der gibi Asiye'ye salladım


"Abim bana aynı tehmihleri diyecekmisin."dediğinde arabayı çalıştırıp kavşağın diyer yoluna geçtik malum ters düşüyor yaaa.


"Yok savcı hanım siz kocaman baş savcısı olacaksınız."


"Yüzbaşım başınızın yanmasını istemiyorsanız o kelimeler bana da denecek."


Tebessüm ederek ona baktım o da bana aynı şekilde bakıyordu.


Savcılığa geldiğimizde Asiye elini kapıya doğru uzatmadan sol kolundan çekip saçlarından öpüp kafamı oradan çekmeden konuştum.


"Abisinin birtanesi sen hâlâ benim gözümde beş yaşındasın kendine dikkat et bitanem benim."


"Bunu zaten biliyorum abim sende kendine dikkat et sonucu açıklanır açıklanmaz bizi ara."


"Tamam bitanem tamam"


Mezarlağa doğru yol aldığımda ilk babama bakıp ardından abime baktım.


"Babam, abim , eeee babam ben sensiz tam 25yıl hasretim sana, ben senden başkasına nasıl baba derim."


Abime dönüp konuşmaya devam ettim.


"Abim kızına gözüm gibi bakıyorum senin gözün arkada kalmasın, ne kadar bir tarafı buruk büyürse büyüsün o yerini ben dolduramam."

.

.

.

.

.


"Rüzgar bu ihaleyi almayı düşünüyormusun bak abim bu adamları iyice araştır."


"Tamam abim iyice araştırır dosyalrını sana gönderirim."


"İstanbul'a ne zaman uğruyacaksın abim bu şirket İstanbul'da ÇETİN holding."


"Akşam yola çıkacağım abim hem oradaki şirkettide sorun varmış."


"Tamam abim ben kalkıyım."


"Sonuçları çıktıktan sonra ara."


"Oğlum siz nerde biliyorsunuz iki gün sürmezmı bu DNA."


"Karıştırma olayı var abi özür amaçlı bir iki saat sonra söylerler."


"Sen-"


"Hastane ortaklıklardan biliyorum."


"😒 Ah ah Rüzgar bey"


"Bana göz devirmeyin Fazıl bey."


Kahka atarak odadan çıktım bu katta çalışanlar bana öküzün tren görmüş gibi bakıyorlar.


Eee bir malumda haklılar ben sadece aile ortamında kahka atarım.


Dışşa karşi dişlerimi zor gösteririm.


Biraz sert sesimle "Herkes işlerinin başına."


Dediğimde hemen bana mal mal bakmayı bırakıp işlerin başlarına döndüler.


Eve uğrayıp Ayşegül yengeme baktım oda hazırlanmış benim gelmemi bekliyormuş.


"Annem tek kalma hadi sende gel."


"Tamam oğlum, kızım öğlen yemeğini korumalara göre yapın."


"Peki Nergiz hanım"


Hastaneye doğru yol aldık.geldiğimde saat 11:50 geçiyordu.


"Yengem senin doktoruna uğrayalım."


"Annem biz Ayşegül ile gideriz doktorun yanına sen ailenin ismini öğrende bir araştır bakalım."


"Tamam annem." Danışmanın yanına giderken biri "vay devrem ne yapıyorsun burada yaaa"


Arkamı döndüğümde Ahmet'i gördüm.


"Seni sormalı devrem " tebessüm ederek yanıma geldi."annem çağırdı beni bu hastanede başhekim."


"İyi devrem hayırdır bir sorun yok ya."


"Öğreneceğiz devrem eeee sen."


"Yengemin test sonuçları için gelmiştik."


"Hayrola Gamze abla iyimi."


"Gamze yengem değil Ayşegül yengem."


"Nesi var devrem."


"Sürekli öksürüp duruyordu öğreniriz şimdi."


"Hee iyi devrem aman kötü birşey olmasın Ayşegül hanıma."


"Allah büyük."


Telefonu çaldığında " devrem annem arıyor bir dk."


"Efendim anne."


"..."


"Geldim, bir arkadaşımla karşılaştım."


"..."


" Anne daha saat ikide ya kurban olayım yaaa"


"..." 


"Tamam"


Telefonu kapatıp bana döndü." devrem ben kaçar."


"Kaçma Allah'ın emriyle git."


Kahka atarak gitmeye başladı. Bende tanışmana doğru ilerledim.


"Kolay gelsin, bundan 27 yıl önce bir bebek karıştırma olayı için geldim."


"Bugün saat öğlenden sonra ikide var, isminizi öğrenebilirmiyim."


"Mehmet Fazıl ATEŞOĞLU."


"Mehmet bey bir dakika."


Kafamı saladım hafif bilgisayardan bakıp.


"Mehmet bey 3.katta 4.odada ama doktor bey daha gelmedi kendisi saat 13:40 da gelir büyük ihtimal."


"Peki bu karşı aile kim onu öğrenebilirmiyim."


"Tabiki de, Burak Bozkurt."


"Bozkurt hastenesi ile bir bağlantısı varmı?"


"Onların hastanesi."


"Anladım kolay gelsin."


"Teşekkürler"


Annemlerin yanına uğradığımda.


"Oğlum öğrendin mi?"


"Öğrendim annem öğrendim."


Yengem odadan çıkınca.


"Ha yenge durum ne?"


"Çiğerim intihaplamış

çok üşütmüşüm."


"Anladım yengem, siz şöferle gidin benim işim var, zaten saat 2 de olacak yaaa siz beklemeyin."


"Tamam oğlum."


Annemgili uğurladıktan sonra telefondan çemil abiyi aradım.


"Buyurun Fazıl bey."


"Abi ne iş yapıyorsan bırak bu Özel Bozkurt hastanesinin sahibi Burak Bozkurtu araştırmanı istiyorum."


"Tabi Fazıl bey yarım saate elinize bilgiler ulaşır."


"Tamam abi "


Canlarım tam 2558 kelime


Sizce yeni aile nasıl biri ve Ateşoğlulardan nasıl bir bağ var?


Yorumlarınızı bekliyorum öptüm sizi 🥰😘


Loading...
0%