@kaleminsesi1905_01
|
Fazıl
"Kaç oldu asker!"
"Sıfır komutanım."
Abim anamı ağlatmıştı.
Üstümdeki üniforma terden tenime yapışmıştı. Kollarımda ve bacaklarımda derman namına hiçbir şey kalmamıştı.
Sırtıma da hissettiğim ağırlıkla kafamı kaldırdım.
Nil Asya ve Umut Ali üstüme oturmuştu.
Ne ara geldiler hiç bir fikrim yok.
"Devam et asker!"
Abimin emri ile şınav çekme işine devam ettim.
"Kaç oldu baba."
Duyduğum cümle ile tebessüm ettim.
"Sıfır!"
Çekmeye devam ediyordum.
"Ama ben şaydım baba yüze kaday o kadar şayabiyoyum."
"Yüzden sonra yüz bir gelir akıllım."
"Kızım kaç oldu."
"Sıfır oldu baba"
"Tamam yet-"
Abim cümlesini tamamlamadan şınavı çekmeyi bırakıp uzandım sırtımdaki iki büçür ile."
"Babamı çok yoydun aşkey amca."
Umut Ali'nin cümlesi ile olmayan halimle kahkaha attım.
"Hadi gelin bakalım buraya."
Abim bir dizini kırıp kollarını iki yana açtı.
Nil hemen kalkıp babasının kolları arasına girdi.
Abim onu tek koluyla sarıp Umut Ali'ye baktı.
Kafamı döndürüp Umut Ali'ye baktım.
Bana bakıyordu.
"Git oğlum senin amcan, benim abim."
"Şiz kaydeşmisiniz."
"Evet aslanım."
Üstümden kalkıp abimin yanına gitti ikisini kucaklayıp ayağa kalktı.
"Sen de yerde uzanma kalk Mahru ile Gamze gelmiş bir duş al gel."
"Emredersiniz komutanım."
Abim arkasını dönüp uzaklaştı.
Zar zor ayağa kalkıp karargaha yol aldım.
Tabi yürüye bilirsem.
. . . .
Abimin odasına gelip kapıyı çaldım gelen komut ile içeriye girdim.
Umut direk koşarak yanıma geldi ağrılarımı görmezden gelip kucağıma aldım.
Abim boş olan koltuğu gösterdi vala hiç keyfimi bozmadan direk oturdum.
Sağ dudağı hafif yukarı kalktı kafasını hafif sağa sola salladı.
Odada yengem ile Lina Yazgı vardı Nil Asya babasının kucağında.
"Baba"
Umut'a bakıp.
"Efendim oğlum."
İşaret parmağı ile abimi gösterip devam etti.
"Amcam bana oda yaptıymış. Benim kendiyme ait odam mı olacak?"
Bundan benim haberim yoktu ki.
Abime baktım kafası ile onayladı.
"Benimde şimdi haberim oldu aslanım."
"Amca hadi babamda geldi odamı göşteyebiliy misin?"
Abim elini cebine atıp telefonunu çıkardı bir kaç kere dokunup bana dönderdi.
Gördüğüm resim ile kaşlarım havaya kalktı.
"Abi?"
"Beğendin mi Umut Ali."
"Aaa fiyde vay. Baba bak. Çaydıyda vay."
Biraz abartmış sanki abim. Abime baktığımda bana sinirli bakıyordu.
"Ali amca çok güzey teşekküy edeyim."
Yüzü hemen yumuşadı.
"Beğenmene sevindim Umut Ali."
Kapı tekrar çalınca abim telefonu Umut'a verip komut verdi.
Umut ile bende telefona bakıyordum bir kaç tane daha farklı köşelerde çekilen fotoğraflar vardı.
Önümdeki küçük masaya konulan çikolatalı süt ile bakışım odağı askere kaydı.
"Bir arzunuz varmı komutanım."
Kafamı olumsuzca salladım.
Odadan çıkan asker ile Lina konuştu.
"Bundan sonra ne olacak abi."
"Olduğuna varacak."
Abim kurduğum cümleye anlamsızca baktı.
Bende ona ne var gibi baktım.
Olduğuna varacaktı işte oğlumun velayetini ben alacağım.
"Baba bak bişikletde vay."
Oğlumun saçını okşayarak abimin telefonundan gösterdiği fotoğrafa baktım.
"Çok güzelmiş oğlum."
Çikolatalı süte uzanıp aldım.
"Hadi bakalım Umut bey iç sütü."
Bir yudum içip telefondaki bisiklete baktı.
"Baba?"
"Efendim."
"Şenin vaymı bişikletin."
"Evet oğlum var."
"Peki beyabey şüyeyiz degilmi?"
"Süreriz aslanım."
Esnemeye başladı elimdeki sütü masaya koyup oğluma baktım.
"Uykun varsa uyu aslanım."
Gözünü ovarak başını salladı. Elindeki telefonu abime uzattı abim telefonu alınca boynuma sarıldı.
Uykulu sesi ile.
"Baba şeni çoook şeviyoyum."
"Ben de oğlum."
Ses gelmeyince kucağıma alıp baktım uyumuştu ne çabuk uyudu ki.
Kapı tıklandığında biraz titredi abim komut verince içeriye Mahru girdi.
Kucağımdaki oğluma bakıp tebessüm etti.
Yanımdaki boş koltuğa oturdu.
"Merhaba."
Hep bir ağızdan 'merhaba' dendi.
"Hoş geldin Mahru. Ne arzu edersin."
"Hoşbulduk abi hiç gerek yok babamın yanından geliyorum teşekkür ederim."
"Mahru Umut hemen uyudu normal mi?"
"Merak etme vücudu iyileşme döneminde olduğu için eski alışkanlıkları olur."
"Anlamadım hani iyileşmişti."
"Fazıl iyileşme döneminde dedim tam iyileşmedi tabi zaman gerekir inşallah çabucak toparlanır."
İnşallah oğlum inşallah. Çabucak iyileş.
Yengem. "Fazıl yengem Umut tam iyileşmediği için çabuk yorulur hadi eve gidelim hem odasınıda görürsün.
Aklıma gelenle abime baktım.
"Abi teşekkür ederim de ama-"
"Sus lan yeğenim o benim beğendi de sana konuşmak düşmez."
Ayağa kalkınca hep beraber bizde kalktık.
"Hadi burada şimdilik işler bitti doğru evlere."
Kucağındaki kızı ile yengemin yanına yürüyüp yengemi kolunun altına aldı Lina kapıyı açınca çıktı.
Arkasındanda Lina çıktı.
Mahru ile oğlumla baş başa kaldım.
Ay yüzlüme baktım. Bana tebessümle bakıyordu.
Eğilip dudağından öpücük çalıp kapıya doğru yürüdüm.
Boş olan elimle kapıyı açıp arkama baktım.
Mahru tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.
Kafam ile dışarıyı gösterdim.
Çıkınca kapıyı örtüm kolidorda abimin postası bekliyordu biz çıkınca selam verdi.
Kapıyı gösterdim kilitlemesi için.
Çıkışa doğru yürüdük. Dışarı çıktığımda hava kararmış ve buz gibiydi.
Umut Ali'yi Mahru'ya uzattım kucağından oğlumu alınca üstümdeki askeri ceketi çıkarıp oğlumu sarıp kucağıma aldım.
Elimi Mahru'ya uzattım yüzüme bakarak elimi tuttu.
Beraber arabama doğru yürüdük.
Arabama yaklaşınca mecbur elini bıraktım cebimden anahtarı çıkarıp kilitini açtım.
Arka kapıyı açıp Nil Asya için olan çocuk koltuğuna oğlumu oturttum kemerini takip ceketi örttüm.
Mahru'da arabaya bindi bende sürücü koltuğuna oturup motoru çalıştırdım.
"Evet Mahru hanım istikamet nere."
"Seninle nere olursa."
Sağ elimi yanağına koyup okşadım.
Eğilip alnını öptüm.
"Bende seninle her yere gelirim ay yüzlüm."
Daha çok eğilip kemerini tutup çektim takma yerine takıp yüzüne baktım.
"Ama önce güvenlik."
"Tabi."
Arkamı koltuğa yaslayıp kemerimi taktım.
. . . .
Sağ çekip arabadan indim o sıra Mahru'da inmişti.
Sarılıp veda ettim.
"Dikkatli ol güzelim ne zaman olursa olsun beni ara."
"Tamam canım sende dikkatli git Umut Ali için daha dikkatli ol."
"Tmm güzelim."
Bahçe kapısından girmesini bekledim. Girip bana baktı.
"Hadi gir binaya bekliyorum burada."
Binanın içine de girince arabaya atlayıp dikiz aynasından oğluma baktım.
Mışıl mışıl uyuyordu.
Motoru çalıştırıp konağa yol aldım.
. . . .
Konağa geldim. Oğlumu kucağıma alıp ana kapıya doğru yürüdüm.
Kapı ben gelmeden açıldı Alparslan.
"Hoş geldin kardeşim."
"Hoş buldum kardeşim."
"Gel hadi."
Askeri botlarımı çıkardım Alparslan'ın koyduğu terlikleri giyip salona girdim.
Çağatay dayım da burada.
"Dayı."
"Dayım."
"Ne zaman döndün."
Öğlen sen o sıra cezalıydın.
Hiç sorma çocuklar gelince kurtuldum dayı.
Abim. "Hadi bakalım Fazıl'da geldiğine göre yemeğe geçelim."
"Abi ben Umut Ali'yi yatırıp geliyorum."
Yengem."ondan önce size söylemem gereken bir şey var?"
"Dinliyoruz güzelim."
"Resul Ali bunu emin olunca söylemek istedim bugün Mahru ile emin olduk sana söylemeye gelmiştik ama söyleyemedim."
Bende meraklandım haaa. Dayımın yanına oturup yengeme iyice kulak verdim.
"Bu aileye yeni birey katılıyor."
Tebessüm ettim ne güzel haber.
"Kim güzelim Umut Ali ise o çoktan katıldı."
İnsan bu kadarda odun olmaz abi.
"Yuh abi."
"Ney Mehmet-"
Bir an donup yengeme baktı kafasında ne tartıyor acaba.
Yengemin karnına baktı işaret parmağı ile karnını gösterdi.
"Yoksa." "Evet hamileyim."
Abimin vereceği tepkiyi bildiğim için iki elimle Umut'un kulaklarını kapatıp.
"ALLAAAAH BABA OLUYORUM BABA."
Veee beklenen tepki geldi. Nereden bildin demeyin aynı tepkiyi Nil Asya'yı öğrendiğinde de verdi.
Yengemi kucaklayıp kendi ekseninde döndürmeye başladı.
Bu durumda bende üçüncü kez amca oluyorum.
Selam canlarım ben geldim.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 😊
Mutlu kalın ❤️
Seviliyorsunuz 🥰
|
0% |