Yeni Üyelik
35.
Bölüm

35. Bölüm

@kaleminsesi1905_01

Fazıl

 

"Umarım bu çocuğuna iyi bir babalık yaparsın."

 

Duyduğum cümle ile arkamı döndüm sadece ben değil tüm aile sesin geldiği yere döndü.

 

Fatmanur.

 

"Kızım sen ne diyorsun."

 

Amcam kızına bakarak konuşmuştu.

 

Rüzgar ve Fatmanur daha babam ile abimle konuşmuyordu.

 

"Yalan mı baba Nil Asya'ya Fazıl abim babalık yaptı."

 

"Kızım! Bir daha uyarmam Resul abinden özür dile."

 

Kollarını birbirine dolayıp bizde göz gezdirdi bir kaç saniye abim de oyalandı ve bana baktı yardım bakışı.

 

Ayağa kalkıp ortamı yumuşatmak için konuştum.

 

"Amca ben Umut Ali'yi odasına yatırıyorum. Fatmanur sende benimle gel abicim."

 

Boşta kalan elimi yukarı kaldırdım Fatmanur kimseye bakmadan direk kolumun altına girdi.

 

Beraber Umut Ali'nin odasına girdik oğlumu yatağına yatırıp benim odaya geçtik.

 

Köşede çalışma masama oturup karşımdaki koltuğu gösterdim.

 

"Otur abim."

 

Karşıma oturmak yerine yanıma oturdu.

 

"Bak biliyorum kırgınsın ama gizli görev için kendilerini şehit olarak gösterdiler."

 

Benden kaçırdığı bakışı yüzüme döndü.

 

"Tamam ben ona bir şey demiyorum abi çok şükür ikisininde durumu iyi. Ama madem gizli görevdeler neden beni takip etti. Ben bir kere gördüm net bir şekilde yüzünde maske yokken bir an hayal gördüğümü zannettim. Koştum abi gördüğüm sokağa koştum bir an ortadan kayboldu."

 

Ellerine bakıp konuşmasına devam etti.

 

"Issız sokaktaydım pek tekin olmayan iki tane adam sarhoş olmuş bana doğru geliyorlardı ben ise köşeye sıkıştım korkudan titriyordum."

 

Duyduklarımla kaşlarımı çattım. Ne diyordu neden bizim haberimiz yoktu.

 

"Ondan sonra iki kişi gelip adamı tuttukları gibi oradan uzaklaştırdı."

 

"Sen bu durumu neden bize demedin."

 

"Ne deseydim abi. Resul Ali abimi gördüm, gördüğüm yere doğru koştum ama kayboldu ve benim başıma bunlar geldi mi deseydim?"

 

"İnanmazdınız."

 

Sinirlenerek konuştum.

 

"Sen ne diyorsun Fatma Allah'a aşkına hangi dediğine inanmadık senin ne demek inanmazsınız."

 

Ellerimi yumruk yapıp devam ettim.

 

"Abim okulda seni gördüğünden bahsetmişti ama olan olaydan bahsetmedi."

 

Ayağa kalkıp bir ıhşımla kapıyı açtım karşımda abimi gördüm.

 

Yakasına yapıştım.

 

"Neden söylemedin."

 

Yakasını tuttuğum ellerime kendi ellerini atıp yakasını kurtardı.

 

İkimizin de üstünde üniforma vardı.

 

Direk içeriye girdi bende arkasından girdim.

 

Fatma'nın karşısına oturup ellerini çenesinin altına yerleştirdi.

 

Bende geri Kalktığım yere oturdum.

 

"O gün senin okuluna gitmek durumunda kaldım. Bir hademe teröristi etkisiz hale getirmek için emir geldi. Senin o okulda olduğunu biliyordum bizzat senide görmek için gittim."

 

Yüzünü sıvazlayıp bana baktı.

 

"Mehmet yardıma giden iki kişi benim ekipten di. Ben arabaya binmişti m direk."

 

Sağ dudağı yukarı kalkıp devam etti.

 

"Onların haşatını çıkardık. Sana söylemememin nedeni ortada onlar yoktu. Kendi istekleriyle ortadan kayboldu."

 

"Pek bana kendi istekleriyle gibi gelmedi."

 

Fatma'nın cümlesi ile ağzımdan gülmemi kaçırdım.

 

.

.

.

.

 

Sabah kahvaltıya Bozkurt ailesi bizi davet etmişti.

 

Masa kışlık bahçeye kurulmuştu. Kucağımda oğluma meyve suyunu içiyordum.

 

Burak bey oğlumun saçlarını karıştırıp aileye baktı.

 

Karşımda oturan abime baktım. Dün ben onları yalnız bırakmak için aşağıya inmiştim.

 

Ama anladığım kadarıyla araları daha düzelmemişdi.

 

"Baba."

 

Oğlumun bana seslenmesiyle ona baktım.

 

"Efendim oğlum."

 

"Ben doydum."

 

"Tamam oğlumda bir şey yemedin ki."

 

"Ama kaynım ağyıyor."

 

Yengeme baktım kafası ile onaylamıştı.

 

Kucağımdan yere indirdim.

 

"Ama seninle bir anlaşma yapacağız. Bir yerin acırsa veya uykun gelirse direk benim yanıma geliyorsun tamam."

 

Kafası ile onayladı.

 

Aras. "Baba bende doydum Umut Ali ile oynayabilir miyim?"

 

Ayaz. "Bende doydum baba."

 

Atilla abim ikizlere bakıp onayladı.

 

İkizler direk ayağa kalkıp Umut Ali'ye geldiler. Utangaç oğlum bana yapıştı tabi.

 

"Hadi gel oyun odamız var gidip oyunlar oynayalım."

 

Umut bana baktı.

 

Elimi başına atıp okşayarak konuştum.

 

"Oynamak istiyorsan gidebilirsin babam."

 

Ayaz'ın uzattığı elini tuttu. Üçlü hemen uzaklaşıp merdivenlerden yukarıya çıktılar.

 

Geri masaya dönüp kahvaltıma devam ettim.

 

Masada dönen sohbet devam etti.

 

"Fazıl Umut'un şimdi durumu nasıl."

 

"Çok şükür iyi Miran bey."

 

İkizlerden Umut konuştu.

 

"Umut Ali ismi annesi koydu değil mi?"

 

"Annesi ile eskiden nişanlıydık. Oğlum olursa isminin Umut Ali olmasını isterdim. Kız olursa Aynur Ece, onu da annesi istemişti."

 

"Neden Umut Ali koymak istedin."

 

Umut'a baktım.

 

"Umut bana herşeyiyle iyi gelmesi için Ali ise abimin ikinci adı."

 

Onun ismini de taşımasını istemiştim.

 

Abime baktım bana bakıyordu ne düşündüğümü anlamıştı.

 

"Yeğenimle sadece ben adaş değilmişim."

 

Çaydan bir yudum içip kafa salladım.

 

Ekrem konuştu.

 

"İleride Allah nasip ederse evlenince eğer kızın veya oğlun olursa ne isim düşünüyorsun."

 

O sıra aklıma Ay yüzlüm gelmişti ona benzeyen bir kızım olmasını isterdim.

 

"Annesi ile ortak karar veririz büyük ihtimal."

 

"Oooo bakıyorum da sırıtıyorsunuz Fazıl bey."

 

Umut'un kurduğu cümle ile herkes bana baktı.

 

Yüzümdeki şapşal sırıtmadan habersiz Umut'a baktım.

 

Bana göz kırptı.

 

"Varmı hayatınızda birileri."

 

Başımla onayladım.

 

Asel hanım. "Kim bu şanslı kızımız."

 

"Zamanı geldiğinde sizi tanıştıracağım anne."

 

Burak Bey'in. ' bana da baba demeni isterdim' dediğini duydum.

 

Önüme dönüp çatalla peynirle oynadım.

 

Aklıma Umut'un Cihat'a baba dediği geldi. Karşımda oturan Enes babama baktım.

 

Alparslan ile yan yanaydı. Babam da bana bakıyordu Burak Bey'in dudaklarını okumuştu.

 

Gözünü kapatıp açtı. Gözümü kaçırdım o sıra telefonuma bir mesaj gelmişti elime alıp baktım.

 

Ay yüzlüm:Karar veremedim sence hangisi bana güzel olur.

 

Ay yüzlüm:

 

Ay yüzlüm:😈🔥

 

Gördüklerimle hemen telefonu kapatıp bana yakın olan Burak Bey'e baktım.

 

Babamla konuşuyorlardı. Aklıma gelen görüntüler ile vücudumdaki kan alt taraflarıma gitmeye başladı.

 

Telefonu elime alıp masadan kalktım.

 

Gözler bana dönmüştü.

 

"Müsaadenizle ben bir lavaboya gidiyorum."

 

Arkamı dönüp daha önceden Alparslan bana yerini göstermişti.

 

Merdivenlerden çıkarken mesaj attım.

 

Sevgilim: Akşam için hazırlıklı ol güzelim. 😈

 

Sevgilim: ortalık fena bir şekilde yanıyor.

 

Klozet kapağını kapatıp üstüne oturdum.

 

Sevgilim:

 

Sevgilim:Uyuyan canavarı uyandırdın güzelim.

 

Telefonun güç düğmesine basıp kapatıp cebime koydum.

 

Kafamı eğip baktım.

 

"Ulan sende hemen hazırsın kalkmaya"

 

Elimi atıp okşadım. Ne yaptığımı anladığım da direk elimi çektim.

 

Cebimde titreyen telefon ile elime alıp baktım Mahru görüntülü arıyordu.

 

Açtım. Açmaz olaydım bu defada bordo bir gecelik giymişti.

 

"Sevgilim."

 

Tahrik sesiyle konuşmaya başladı.

 

"Ben aksamı bekleyemem."

 

Yutkundum.

 

"Bu cesur hareketini neye borçluyuz Ay yüzlüm."

 

Bende tahrik olan kalın sesimle konuştum.

 

Telefonu bir şeye sabitleyip koydu yatağın üstüne oturup bacaklarını açtı.

 

"Senin ateşin beni cesur etti aşkım."

 

Elini kalınlığına atıp iç çamaşırın üstünden dairesel hareketlerle okşamaya başladı.

 

Otamatik men sol elim erkekliğime gitti.

 

"Güzelim musafirlikteyim."

 

"O halinlemi çıkacaksın."

 

Gözüm alt tarafa kaydı elimi çekip baktım.

 

Çok belliydi.

 

"İndir o zaman güzelim."

 

Elini iç çamaşırından içeri sokup okşamaya başladı.

 

Elimi kemerin tokasına atıp açtım. Düğmeyi açıp fermuarlı indirdim.

 

Elimi baksırın üstünden okşadım. Mahru'dan inleme sesi geldiğinde kapattığım gözlerimi açtım.

 

"İçimdeki parmağımı senin parmağın olarak düşünüyorum."

 

Derin derin nefesler alıp elimi baksırdan içeri soktum.

 

Elime gelen erkekliğimle avcumu sıktım.

 

"Ahh."

 

Derince inledim.

 

"Benim tutuğumu hayal et."

 

Elimi çıkarıp baksırla beraber dizime kadar indirdim.

 

Telefondaki ön kameradan arka kameraya çevirdim.

 

Mahru gördüğü ile alt dudağını ısırdı.

 

"O şimdi benim içinde olacaktı."

 

Kilotunu çıkarıp odanın bir köşesine attı.

 

Telefonu kadınlığına yaklaştırdı.

 

Parmağını içine gönderdi.

 

Bende aynı hareketlerle kendimi çekmeye başladım.

 

Son raddeye geldiğimde boğazımdan hırlayarak boşaldım.

 

Mahru ikinci kez boşalmıştı.

 

İkimizde birbirimizin özel bölgemize bakarak derin nefesler alıyorduk.

 

Kamerayı ön kameraya aldım.

 

Mahru'da eline alıp yatağa uzandı.

 

Şimdi birbirimizin yüzlerine bakıyorduk.

 

Dilimi dudağımda gezdirip yutkundum.

 

Mahru'nun gözü adem elmama baktı.

 

"Hayal ettiklerini gerçekleştirmek istiyorum Fazıl."

 

Dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldı.

 

"Zevkle güzelim."

 

Ortalık yanıyor itfaiye ekiplerine haber verin.

 

Geçiktiğim için hepinizden özür dilerim.

 

Üniversite için şehir dışına çıktım. Yurt olmayınca aynı bölümde olduğum arkadaşla ev tuttuk eşyasıymış vb.

 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 😊

 

Seviliyorsunuz ❤️

 

Mutlu kalın ❤️

 

Loading...
0%