Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@kaleminsesi1905_01

Mehmet Fazıl


İki gün sonra operasyona gidecektik ve bu iki gün içinde ailemizle vakit geçirmek için izin verilmişti.


Ben eve gitmek istemedim Lina'da bana katılarak bir restoranda gittik akşam yemeği yemek için değişiklik olsun diye Rüzgarı ve kızları da çağırdık.


Ayşegül yengemi unutmadık tabi onları bekliyorduk Nil beni görünce koşarak geldi.


"Amcaaaa"


Kucağıma alarak yengeme baktım.

"Gamze yengem nerede?"


"Bu akşam nöbetçi oğlum gelemedi."


Kafam ile onaylayıp Nil'i sandalyeye koydum, garson gelince yemekleri söyledik.


Rüzgar "abi bu İstanbul'daki şirkette sorun hall oldu. Senin şirketteki sorunda çözüldü."


Kafamı sallayarak." Sen bu işlerin içinden iyi çıktın ha iki şirketi hata İstanbul'daki de dahil üç şirketi bir günde iyi yönettin."


"Eee ne sandınız yüzbaşım benim meslek işim bunlar"


Garson yemeklerimizi getirdiğinde yemeye başladık benim aklım hâlâ annemde. Yengem anlamış olacak yaa.


"Takma oğlum kafana"


Ağzımı açıp tam konuşaçaktım ki iki masa ötedeki olay dikkatimi çekti biyolojik kız kardeşimi gördüm biri zorla götürmeye çalışıyordu ve bir Allah'ın kulu yardım etmiyordu, öküzün trene baktığı gibi izliyorlardı.


Sinirle ayağa kalkarak oraya doğru yürüdüm yıldızın kolundan tutup arkama geçirdim.


Adam bu hareketimi sakız çiğneyerek beni izledi ve süzdü.


Yıldız" Fazıl senin ne işin var burada."


Yıldızı takmayip adama öldürücü bakışlarımı attım.


"Siz kim oluyorsunuz lan yavşaklar."


Birisi."Doğru konuş kiminle konuştuğuna dikkat et."


Yıldızın kolunu tutan adam." Sen yürek yemişsin galiba, ben iş adamıyım adım Serdar Kılınç."


Yanıma Rüzgar gelerek.

"Abi bir sorun yok galiba"dediğinde adam sakızı çiğneyerek devam etti.


"Bir sorun yok biz Fazılcık ile olayı çözmek üzereyiz. Bozkurtlar dan benim kızımı kaçırdı karşılığında berdel istedim Bozkurt aşiretlerinin bir kızı var."


Daha berdel işi devam ediyormuydu

Dedem bunu yasaklamıştı.


"Eee Fazılcık sorun çözüldüğne göre defolun gidin."


Tek kaşımı kaldırarak devam ettim.


"Fazılcık... Pardon benim hatam kendimi tanıtmadım...Ben Fazıl... Mehmet Fazıl ATEŞOĞLU Ateşoğlu aşiratlerdenim namı değer küçük ağa büyü amcam sahibi dedem olur."


Her bastırarak konuştuğumda adam kıpkırmızı oldu. Hazır ola geçerek konuştu. Beni uyaran adam alt dudaklarını ıstırıp gözlerimin içine baktı diğerlerinde pek farkı yoktu. Bir birlerin kulaklarına birşeyler diyordu.


"M-m-mardindeki kürşat Ağamı."


"Doğru ama eksik biz her yerdeyiz... Şimdi ben defolup gidip aşiretlerimlemi dönüp geleyim yoksa sen bu berdel olayını unutup defolup gidermisin."


Adam ve korumaları uzaklaştılar oradan hemen Yıldız'a döndüğüm de kendi kendine konuşmaya başladı.


"Ahmet abim doğruyu söylüyormuş."


Rüzgar hemen şu alıp geldi ona uzattı.


"İyimisin seni eve bırakabilirim."


Yıldız utangaç içinde etrafa bakıyordu herkes bize bakıyordu arkama geçip kafasını iyice sırtıma dayadı.


"ÖNÜNÜZE DÖNÜN LAN SİKTİRMEYİN KENDİNİZİ."


Bağırdım da önlerine döndüler bizimkinler yanıma geldi.


"İyimisin kızım senden ne istiyorlar."


Yıldız'ın yüzü hâlâ sırtımdaydı sesi boğuk geliyordu. "Evet teyze iyiyim, abi lütfen gidelim buradan."


Bana abi demişti de yanlış yerde dedin be güzelim. Lina, Asiye, Fatmanur kaşlarını çatarak bana baktılar Nil'inde bir farkı yoktu.


"Yıldız Bozkurt biyolojik kız kardeşim oluyor."dediğimde Kızlar öldürücü bakışlarını bana atıyordu üstelik Lina'nın bakışı pek hayra alamet değildi.


"Abicim bana öyle bakmayın ben sadece açıklama yaptım. Sizi Rüzgar eve bıraksın bende yıldızı bırakıp geliyorum."


Lina işaret parmağını yüzümde sallayarak." Eve bırakıp geleceksin yoksa ölümlerden ölüm beğenin yüzbaşım."


"Pardon üsteğmenim bir durumu var."


Uzaklaşarak"ben söyleyeceğimi söyledim yüzbaşım."

.

.

.

.


Yıldız ile araba da yola gidiyorduk


"Teşekkür ederim Fazıl."


"Bana teşekkür etme sevmem ben."


"Özür de dilerim."


"Neden."


"Hastanedeki ol-"


"Gerek yok özürlerden de nefret ederim"


Gözümü yoldan çekip yıldıza baktım bana sırıtarak bakıyordu ben hiç isnifamı bozmadan geri döndüm.


"Atilla abime benziyorsun oda öyle senin gibi odun."


"Aman Allah korusun benzetecek başka birini bulamadınmı."


Dediğimde kahka attı ben yüzümde mimik bile oynatmadan yola devam ettim.


"Sizden kim kız kaçırdı."


"Amcam."


Ona döndüğümde nasıl baktıysam


"Bana öyle bakmayı kes ziya abimle yaşıt amcam var yanı adam daha doğmadan amca oldu."


Kafamı saladığımda devam etti.


"Sende mi askersin o kızın sana yüzbaşım diye seslendi."


"O kız diye bahsetiğin kişi benim kız kardeşim küçümseyerek konuşma"


Kaşlarımı çatarak baktım, yolun geri kalanı sessiz geçti.


Konuma göre Bir villanın önüne geldik.


Villada kaldıklarına şaşırdım.


Medyaya bıraktım


"Bizim konak mardinde burada iş bitince geri dönecekler."


"Anladım hadi in arabandan benim eve gitmem gerekiyor."


"Abi lütfen sende gel. Hem olayı babama anlatırsın."


"Sen benden nefret etmiyormuydun hani ben paranız için geldiğimi söylemiyormuydun neden bana abi diyorsun."


Gözleri dolarak konuştu. " Alparslan abimi kaybetmemek için öyle cümleler kurdum."


Gözünün içine bakarak konuştum " kim ne olursa olsun perde arkasını bilmeden yorum yapma şimdi in araba-"


Camdan ses gelince oraya baktım korumalar silahını doğrutmuşlardı ziya kaşlarını çatarak arabaya bakıyordu cam filmli olduğu için gözükmüyordu.


Camı indirdiğim de konuştu.

"Pardon geldiniz ve bekliyorsunuz bir soru- yıldız senin ne işin var."


"Abi haklısın." Arabadan inince bende indim."Mehmet Fazıl."

Beni göstererek konuştu.


"Silahları indirin, Fazıl abi bir sorun yok ya umarım."


"Var Amcanızın yüzünden. Kılınçlardan kız kaçırmış." Dediğim şey ile hemen yıldıza baktı.


"Abicim sen iyisin dimi."


"Mehmet abimin saye-"


"Adım Fazıl, birinci ismimi bana özel olanlar kullanırlar. Size iyi akşamlar."

Arkamı dönüp arabaya bineçektim ki


"Yıldız iyimisin. Senin ne işin var burada"


"Merak etme seni görmeye meraklı değilim."


"Abi beni o kurtardı serdarın elinden."

Attila kolumdan tutuğunda."Fiziksel teması sevmiyorum elinizi bir zahmet çekermisiniz yoksa götünüze montelerim."


Kaşlarını çatarak elini çekti." Bir kahve içelim."


Ters ters yüzüne baktım ben ne diyorum o ne diyor Allahım sabır ver.


"Teşekkür ederim gerek yok-"


"Fazıl bey."


Allahım ya bitmediler gittiler yaa bı gitseydim.


"Yıldız abim iyisin çok şükür."


"Benim gitmeme bir izin verseniz de yola çıksam yorgunum."


"Olmaz bir kahve içelim."


Ne kahveymis be


"Offf peki Alparslan bey."

.

.

.

.

Bozkurt ailesi olarak salonda oturuyoruz kahve içiyoruz anlamadım ki nasıl bir aileler bunlar.


Attila" tanıştırıyım bizimkileri biliyorsun. Onları es geçerek tanıtıyorum."


Tanıtmanı isteyen yok.


"Babam dört erkek iki kız olarak 6 kardeşler. En büyükleri Adlan amcam eşi Hatice hanım, çoçukları iki tane ikiside polis."


Kafamı sallayarak Adlan denen kişiye bakıyordum devam etti.


"Bir sonraki Halam Neriman eşi Mehmet bir çoçukları var kendisi asker, ondan sonra amcam Kemal eşini kanserden dolayı kaybettik."


Kemal denen kişiye bakarak "başınız sağolsun."

Kafasını sallayarak"dostlar sağolsun" dedi.

Devam etti" bir sonraki babam üç oğlu bir kızı var."


Ay bilmiyordum söylediğin iyi oldu.


"Ben JÖH binbaşıyım Alparslan öğretmen ziya babamla birlikte şirket yönetiyor, yıldız ise hukuk son sınıf okuyor ve Bozkurtu bir kızı."


Kafamı salladım devam etti.


"Babamdan bir küçük ziya ile yaşıt ikizler var biri mercan halam diğeri metin amcam ikiside bekar amcam kız kaçırdığı için pek bekar sayılmaz."


Yine kafamı salladım bunlardan bana ne beni istemeyen sizlerdiniz ama Burak bey ve karısı dışındakiler bana kötü bakmıyorlar tam tersi tebessüm ederek bakıyorlar.


Adlan bey "Eee oğlum sen ne iş yapıyorsun."


"Türk özel kuvvetler komutanlığından kıdemli yüzbaşı."


Dediğimde küçük amca ile asker olan kuzen temkil verdiler.


"Teğmen metin Bozkurt"


"Yüzbaşı kağan karabulut"


Elimle oturun işareti yaparak konuştum"taburda değiliz ve benim emir altımda çalışan asker değilsiniz."


İkiside oturdu

Attila" yaşına göre yüzbaşı hemde kıdemli."


Tek kaşımı kaldırarak gözünün içine baktım" yaniiii" i leri uzatarak konuştum.


"Torpil ile mi girdin."


Gıcık oluyordum böyle insanlara yaa


Kaşlarımı çatarak ve biraz sert konuştum"neyin ne bok olduğunu bilmeden yorum yapmayın bence."


"Onaylamadın işin içinde torpil var bence." Arkasına yaslanarak konuştuğunda bende yaslandım ve devam ettim.


"Bir bok bildiğin yok çok zekisin yaa Kendine ödül veriyorsun hemen."


Mehmet bey "Attila oğlum bir şey bilmeden sonuca varma."


"Ne o enişte torpili birinimi kayırıyorsun bana."


Alayla konuşunca dayanamayarak sinirle ayağa kalktım.


"Kendi emeğim ile geldi buralara ben."


"Kimsin lan sen ne diyor yaşına göre üsteğemn olman gerekiyor."


"Bordo taputcu lan it sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun."


Lakabımı söylediğimde yutkunarak dikleşti. Ben daha fazla kalmamak kapıya doğru yürümeye başladım tam çıkmak için elimi kapı koluna yönelmiştim ki.


"Üsteğmen Resul Ali Ateşoğlu'nun askeri misin?"


Yutkundum ben abimin askeriyim gözüm hemen dolma

malı benim özür dilerim abi senin gibi biri olamıyorum.


Arkamı dönerek Atilla baktım


"Hem abim hem komutanım oluyor."

.

.

.

.


Selam ben geldim hikayem nasıl gidiyor yorumlarınızı bekliyorum.


Bir sonraki bölümde görüşmek üzere👋🏻👋🏻👋🏻


Yazım hatalar af ola 🗒️🗒️


Loading...
0%