Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@kaleminsesi1905_01

Toprak Sancak


Sınır dışına geleli iki gün olmuştu bu iki gün boyunca hiçbir sonuca ulaşamadık.


Yorgun ve uykusuzluk ile devam ediyorduk Sarp komutan ve Fazıl hiç dinlenmediler.


Sarp komutan " ileride mağara gözüküyor. Önce kontrol edelim temkinli bir şekilde ilerleyin."


Komutanı kafamız ile onaylayıp ikiye ayrıldık Fazıl, ben ve Lina önde gittik.


Sağ geçmek için emir bekledik. Ben ayağa kalkıp devam edecekken silah sesi duyuldu mermi tam kulağımın dibinden geçti.


Arkamı döndüğümde Fazıl boynunu tutarak üstüme yıkıldı, mermiler yağmur gibi üstümüze yağıyordu.


"KOMUTANIM FAZIL VURULDU."


Lina"ABİ."


Kahretsin tuzağa düştük, Fazıl boynunu tutuğu elinin üstünden bende baskı uyguladım.


"T-toprak"


"Efendim."


Öksürdüğünde ağzından kan geldi.


Kafamı kaldırıp sevdiğim kadına baktım gözleri dolmuştu. O dolu gözleri gözlerim ile buluştu.


"Toprak, abim ona birşey ol-"


"Hayır güz-Lina bir şey olmayacak."


Fazıl " o ağ-ağzını sikerim lan se-senin."


Telsizden Sarp komutan" Toprak Fazıl nasıl."


"Kurşun şah damarını parçaladı galiba komutanım."


"Tamam biz bu tarafı temizledik geliyoruz."


Sarp komutanı onayladığımda Fazıl'ın gözleri kapanıyordu.


"Sakın Fazıl sakın seni öldürürüm tamam mı sakın, diriltir tekrar öldürürüm oğlum seni anladı mı?."


"Top-rak ben bir halt ye-dim."


Her öksürdüğünde ağzından kan geliyordu. Daha çok bastırdım yaraya ve Lina'ya baktım.


Göz yaşları içinde hem ateş ediyor hem abisine bakıyordu.


" Ben ba-bam ile abimin yanı-na gidiyorum."


"Sikerim seni anladınmı beni sikerim gidersen."


Kanlı dudakların iki yanı kıvrıldı.


"Bu tim sana emanet Hakkınızı helal edi-in"


Sarp komutan yanımıza geldi. Gözlerini hiç kırpmadan yaralı Fazıl'a baktı.


"METE KARAGAHLA İLETİŞİME GEÇ"


Sarp komutan bağrınca ona baktım.


"Acıyor."


Kafamı tekrar Fazıl 'a çevirdim yanlış baskı uyguluyordum hemen düzelttim. Bu ses.


"Toprak beni bekliyorlar."


Eli ile işaret ettiği yere baktım yutkundum.


"Kimler abin ile babanmı."


"Hayır şehit olan timim kasırga timi beni bekliyor Toprak."


Bizden önceki timini bir operasyon da tuzağa düştüğünde Fazıl'ın gözler önünde kimisinin kafasına sıkmıştı kimisinin diri diri yakmışlardı.


Gözlerimi kapatıp yutkundum toparlayamamıştık onu.


Sarp komutan"sakın fazıl sakın gitme lütfen gitme."


Sarp komutan ağlayarak Fazıl'a yalvarıyordu.


Mete elindeki uydu telefonla geldi sarp komutana uzattı komutan alıp konuşmaya başladı.


"Komutanım Fazıl ağır bir şekilde yaralandı."


"(...)"


"Çok kan kaybediyor komutanım."


"(...)"


"Boynundan vuruldu, kurşun şah damarını parçalamış olabilir."


"(...)"


"Emredersiniz komutanım "


Uydu telefonu kapatıp bize döndü


"Geri çekiliyoruz."


Fazıl'a döndüğümde bilinci kapanmıştı.


"K-k-komutanım."


Fazıl bizi bırakma kardeşim.


"HEMEN GERİ ÇEKİLİYORUZ YARDIM GELECEK."


"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM."


Sağlık çantasından sargı bezini çıkarıp sardım.


Yavaş yavaş geri çekiliyorduk savaş uçakları gelip silah seslerinin geldiği yerlere bomba atıyordular.


Biz koordinata geldiğimizde helikopter gelmişti hiç zaman kaybetmeden bindik ve doğru hastaneye yol aldık.


"Komutanım durumu nasıl."


Sevdiğim kadının gözlerinin içine baktım.


"Bilmiyorum."


.


.

.

.


Tam iki saattir bekliyorduk ameliyatın önünde Herkes buradaydı Kürşat ağadan başla Bozkurt ailesinden çık herkes buradaydı.


Lina babasına sarılmış hüngür hüngür ağlıyordu.


Hemşire amaliyathaneden çıkınca hepimiz başına toplandık.


"Hasta çok kan kaybetmiş acil AB Rh+ kana ihtiyacımız var."


Attila komutan ve yanındaki konuştu.


"Benim kanım."


"Sizi alalım kan alma odasına."


İkisi gidince beklemeye başladık.


Gamze yenge geldiğinde.


Rıza komutan "kızım durumu nasıl?"


"Amca çok kan kaybetmiş kalbi iki kere durdu ama geri geldi."


Kalbi durmuştu Ayşegül yenge yıkıldı Sarp komutan oturduğu yerden kalkamadı Bozkurt ailesininde bir farkı yoktu.


Bozkurttan bir kadın "P-peki şimdi durumu nasıl kızım. Oğlum nasıl şimdi."


"Hayatı teklikesi devam ediyor herhan bırakabi-"


Rüzgar" HAYIR O BİZİ BIRAKMIYACAK ANLADINMI YENGE BEN ONU SİKERİM BİZİ BIRAKIRSA."


"Sakin ol yengem o çok güçlü biri, ama kalbi bir daha durursa hayata geri dönemez dönersede uyanamaz."


Yıldız " senin ağzından çıkan kulağın duyuyormu ben daha ondan özür dileyeceğim o beni affedecek, hem güçlü dedin benim abim çok güçlü geri dönecek bizi bırakmayacak."


Gamze yenge yıldızın omzunu sıkarak cevap verdi.


"O hiçbir zaman size kızgın değildi seni bıraktığı gece geldiğinde dertleştik sen ilk kez abi dediğinde çok mutlu olmuş ama yanlış yerde dediğini söylemişti."


Kulağına yaklaşarak konuştu."bizim kızlar biraz kıskanç yaaa anla."


Asel hanım " nasıl yani bize kızgın değilmi biz ön yargı ile yaklaştık ona."


"Dışından belli etmese de içinden size sarılmak geliyordur bana içini döktü, yıldız kendisini Attila binbaşıya benzetiğini söylediğinde belli etmemek için yanaklarını ıssırmış."


"Bana Allah korusun demişti."


"çünkü Resul abisinden başka öz abisi olamaz dedi bana."


Attila komutan " Benden nefret etmiyormu yani hemşire hanım."


"Kimseden nefret etmiyor sadece babası ile abisine haksızlık etmemek için size karşı biraz mesafeli davranıyor."


Bozkurt ailesinin gözleri parladı.


Ben sarp komutana baktığımda gözlerinde mutluluk vardı.


Neden sürekli operasyonda Fazıl ile Lina'ya bakıp duruyordu.


Ama o sesi çok iyi tanıyordum.


Bu defada özlem vardi gözlerinde baktığı yöne baktığımda Gamze yengeye bakıyordu.


Olamaz değilmi Sarp komutan Resul Ali olamaz.


Doktor çıktığında başında bekledik.


"Hastanın durumu kritik her şeye hazırlıklı olun şimdi yoğun bakıma alınacak eğer önümüzde dokuz gün içinde uyanmasa bitkisel hayata girecek."


Uyanacak bizim kardeşimiz uyanacak.


Gittiğinde arkasından sedyede Fazıl çıktı. Yüzü solgun dudakları çatlamış. Yoğun bakıma alındığında pencereden baktık ona.


Gamze yenge " sadece 5 dakika için bir kişi girebilir."


Birbirimize baktığımızda kim girsin diye bekliyorduk.


Lina bir adım öne attıp yıldıza baktı.


"Sen gir ve biz onu burada beklediğimizi söyle senin sesini duyar hemen uyansın."


Yıldız devre Ahmet'e baktı. "Abi lütfen sen gir."


"Olmaz abim sen gir biz bekliyoruz burada."


Yıldız Gamze yenge ile gitti ben kürşat Ağa'nın yanına gittim.


"Ağam Sizde eve gidin burada biz bekliyoruz dinlenin yoldan geldiniz."


"Uyandığında bizi görmese üzülür, Nergiz gelmedi."


"Uyandığında seni ararız ağam siz rıza komutanı alında gidin."


Rıza komutan "oğlum siz operasyondan döndünüz. Siz gidin dinlenin."


Mete "komutanım komutanımız orada ölüm ile pencelesirken bizim gitmemizi beklemeyin."


Zar zor ikna ettiğimiz de sarp komutanın yanına gittim


"Komutanım sizde gidin biz uyuduk ama siz hiç uyumadınız lütfen."


"Olmaz toprak olmaz ben gitmem buradan uyanasıya kadar burada bekliyeceğim."


"O zaman dinlenin geri gelin komutanım."


Onuda zar zor ikna ettiğimde Attila komutanın yanına gittim.


"Komutanım sizde perişan oldunuz biz başında bekliyoruz."


"Ben burada kalacağım yüzbaşım boşuna uğraşma siz operasyondan yeni döndünüz siz gidin."


"Kom-"


"Üsteğmeni de alın o da çok kötü durumda."


"Peki komutanım."


Mete ile merte baktığımda ikisininde Fazıl'dan inat olduklarını bildiğim için direk Lina'nın yanına gittim.


"Lina hadi seni bırakayım perişan oldun."


"Ama abim."


"İnan ki Uyandığında seni böyle görmesin vala iştimada canımı çıkarır."


Biraz tebessüm etti.


Hastenin bahçesine çıktığımızda banka oturdu bende yanına oturdum.


"Neden yıldızın girmesini istedin."


"İçimden öyle geldi."


Bana döndüğünde ikimizde gözlerimizin içine bakıyorduk gözleri kıpkırmızı olmuş uykusuzluktan göz atları morarmış.


Dudağını yaladığinda gözüm oraya gitti yutkunarak tekrar gözlerine baktım. Oda benim dudaklarıma bakıyordu, kendine gel toprak o komutanın kızı.


"Toprak."


Gözlerimi kaçırıp cevap verdim.


"Efendim."


"Abim bizi bırakmaz değilmi."


"Bilmiyorum Üsteğmenim inşallah bırakmaz, hadi gel seni bırakalım."


Ayağa kalktığımda oda kalktı taksi çevirip bindik.


Direk helikopterden geldiğimiz için arabam lojmanda kaldı.


Lina omzuma kafasını koydu ve nefesi düzenli geldiğinde uyuduğunu anladım.


Derin nefes alarak kokusunu içime çektim orman gibi kokuyordu. Beli belirsiz başına buse kondurdum. İlk Lojmana geldiğimiz için Ücreti ödeyip inecektim ama Lina'yı bu halde bırakamadım.


Kucağıma alıp arabadan indim karın soğuğu yüzüme vurdu Lina biraz daha bana sokuldu ve ellerini boynuma doladı.


Lojmana girdiğimde onu koltuğa yatırdım.


Gözlerimi bir saniye bile ayırmadım ama ünuformayla yatamazdi.


Odama gittip dolaptan bana küçük gelen tişört ile eşorfman aldım.


"Lina kalk hadi böyle yatamazsın bir duş al."


Biraz hareketlendi ve gözlerini açtı.


"Neredeyim ben."


"Benim lojmandasın al bunları banyo benim odamda hadi bir duşa gir rahatla."


Kendine geldiğinde hemen ayağa kalkarak "komutanım ben eve geçerim siz beni neden buraya getirdiniz."


"Arabada uyuya kaldın o şekilde göndermedim seni."


"Uyandırsaydınız komutanım."


"Kıyamadım çok güzel uyuyordun."


Donarak bana baktığında ne dediğimi yeni anladım. Yutkunup başka yöne baktım.


Ensemi kaşırken elleri ile çenemi tutup gözlerine bakmamı sağladı.


"Sende uyurken İnan ki gözlerimi hiç kırpmadan seni izliyordum sende çok güzel uyuyorsun."


Yutkunarak dudaklarına baktım.


Geri gözüne döndüğümde oda dudaklarıma bakıp gözlerime baktı.


İzin ister gibi gözlerine baktığımda gözlerini kapatıp yutkundu ve geri açtı. Oda benden izin bekliyordu.


Bana yaklaştığında nefesleri dudağıma vuruyordu bende ona yaklaştım. Bir milim kala durdum oda gözlerimin içine baktı.


İzin ister gibi tekrar baktım. Onayı aldığımda dudaklarımız birleşti.


İkimizde hareket etmiyordu biraz beklediğimizde Lina ağzını açtı alt dudağımı emeye başladı bende ayak uydurup onun üst dudağını emiyordum Dilimi Lina'nın diline değdirdiğimde inledi.


Dilini damağıma değdiğinde bende inledim. Elimdekinleri yere atarak belinden tutup kendime yasladım ikimiz birbirimizin ağız içinde inledik ve daha derin öpmeye başladım.


Oda ellerini boynuma dolayıp karşılık vermeye devam etti.


Kalçalarından tutup yukarı kaldırdım. Bacaklarını belime doladı arkamı dönüp masaya oturttum belinin kıvrımlarından ellerimi gezdirip öpmeye devam ettim.


Lina ensemdeki saçımla oynuyordu.


Nefes almak için ayrıldığımız da anlımızı birleştirip bekledik nefesimiz düzene girdiğinde konuşmaya başladı.


"Çocukluğumdan beri seni bekledim ben."


"Ben de seni bekledim, ama Lina biz yanlış yoldayız."


"Biliyorum babam ile abim ne der diye hep düşündüm."


"Bende düşündüm bundan sonra ne olacak."


"Bilmiyorum abim bı uyansın Allah büyük."


"Hadi duşa gir."


Beni onaylayıp masadan indi yere atığım sırtları alıp bana baktı.


"Şey senin odan nerede ilk defa geldim buraya."


Yan bir şekilde tebessüm etip odayı gösterdim


Onu salonda beklemeye başladım.


Biraz zaman geçtikten sonra kafasında havlu ile geri geldi.


Üstünü süzdüğüm de bana küçük gelen ona çok bol geldi.


"Hadi sende gir duşa."


"Bir dakika."


Odama girip saç kurutma makinası ile tarak alıp tekrar döndüm.


Saçlarını kurutup taradım.


Örmeye başladım. Benim gibi kokuyordu.


"İşin bittiyse sende duş al yarın hastaneye gidelim."


"Tamam güzelim."


Birden bana döndü.


"Ne dedin sen."


"Ne demişim."


"Yaaaa TOPRAK"


"Tamam tamam sinirlenme güzelim dedim."


"Çok güzel diyorsun."


"Sende çok güzelsin."


Kolunu boynuma sardığında elimi beline koydum. Dudağıma buse kondurup geri çekildi.


"Seni seviyorum."


"Seni seviyorum."


İkimizde aynı cümleyi kurduk.


"Daha fazla beklersen seni göndermem."


"Gitmek isteyen kim."


Kucağıma çıkıp üstüme oturdu. Ensemdeki saçımla oynamaya başladı.


Tam üstüne oturduğu için hareket edemedim nefesimi tutum.


Lina'da oturduğunu yeri anlayınca kalmak istedi belinden tutup konuştum.


"Hareket etme."


Sırıtarak aşağı yukarı hareket etmeye başladı şişdiğinde gözleri kocaman oldu ve bana baktı.


"Ben sana dedim hareket etme diye."


Üstümden kalmaya çalışınca tekrar oturttum.


"Uyuyan canavarı uyandırdın"


Kendiside titremeye başladığında


" bayılacağım"


Ağzımın içinden çık sesini çıkarıp konuştum.


"Hayır boşalacaksın."


Dediğimde boşalmıştı. Tekrar kalmak istediğinde belinden daha sıkı tutum.


"Sen boşaldın ama ben boşalmadım."


"Hareket etmeden nasıl kalmam gerekiyor o zaman."


Belinden yukarı kaldırıp yanıma oturtum.


"Ben bir duşa gireyim." Yanından uzaklaşarak banyoya girdim suyu ayarlayıp üstümdeki ünüformayı çıkardım.


.


.

.

.


İşimi halledikten sonra Lina'nın yanına gittim.


"Gel önüme otur, saçlarını kurutuyum."


Önüne oturduğumda havlu ile saçlarımı kuratmaya başladı.


İşi bitince ensemden öptü.


"Beraber uyuyalım mı Lina."


Koltuğa uzandığında yanına vurdu.


"Gel."


Kolumu başının altına koyup diğer kolumuda beline sardım.


"İyi geceler güzelim."


"İyi geceler barut kokulum."


.


.

.

.


Selam ben geldim pek bölüm içime sinmese de yayınladım.


Yazım hatalar af ola 🗒️🗒️


Yıldıza basın ⭐


Yorumlarınızı bekliyorum nasıl devam etmeliyim.


Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 👋🏻👋🏻👋🏻


Loading...
0%