Kaan

Elimle tekerlekli sandalyenin tutulan yerinden tutup asansörden çıktım.

Yemek masasındaki herkes buraya bakmıştı.

Kerem bey ayağa kalktı ve benim gözlerimin içine mutlulukla baktı.

Melek hanımı zor da olsa ikna edip indirdim aşağıya.

Kerem Bey'in oturduğu masanın soluna gelecek şekilde yerleştirdim.

Aslan ailesinin hepsi ayağa kalkmıştı Yiğit abim Melek hanımın elini öpüp yerine oturdu ve bunu sırayla herkes yapıp yerine oturdu.

Kerem bey Melek hanımın elini iki elinin arasına alıp öptü.

"Ben çok uğraştım ama istemedin ama oğlun istediğinde hemen indin Melek hanım."

Buruk tebessüm etti.

Kafasını oynatabildiği için bana bakıp kafasını salladı.

Yanımdan gelen çığlık ile dönüp baktım.

Barış Efe bana bakıyordu. Ellerini bir birbirine vurdu.

Eli ile gösterdiği salatalığı gösterip 'baba' dedi.

Uzanıp aldım ve kendisine uzattım.

Hemen elimden ağzında öndeki dört dişiyle yemeye başladı.

Asaf ağzından kaçırdığı kıkırma ile şimdi bakışlar ona döndü.

"Çok komik yiyoydu ayne."

Konusması ile gülüşme sesleri eşlik etti.

≈

Çok şükür Yiğit abimle Ahmet abim iyileşmişti.

Yiğit abim görevin başına dönmüştü ama Ahmet abimin kolu tam iyileşemediği için raporluydu.

Kolumu çok rahat bir şekilde kullanabiliyorum dese de bardak elindeyken kayıp düşüyordu.

Melek hanım rahatlıkla kafasını oynatıyor ve kollarını kaldırıp parmaklarını hareket edebiliyordu.

Geçen hafta Batu'yu ziyaret etmiştim oğlumla tanışmıştılar. Sağlığı iyiye gidiyordu.

Uzun zamandır ziyarete gitmediğim iki arkadaşım olan Sedef ile Erkan'ı ziyaret edecektim.

Hazırlanıp oğlumu da hazırlayıp aşağıya indim.

Oğlumu koltuğa oturtup Melek hanımın önünde bir dizimi kırıp çömeldim.

Ellerini tutup konuştum.

"Ben iki arkadaşımı daha doğrusu kardeşlerimi ziyaret edip geleceğim Sultanım beni merak etme."

Tebessüm ederek kafasını onaylayarak salladı.

Oğlumu kucağıma aldığımda Ahmet abim bana seslendi.

"Abicim şoför seni bıraksın gitmek istediğin restoranda. Ve dışarı dün kar yağdığı için kalın giyinin."

Göz devirerek abime baktım.

"Unutma abi bende bir zamanlar askerdim."

Tek kaşını kaldırıp bana baktı. Oğlumu kucağına almak için elini uzattı tabi bizim küçük yaramaz hemen ellerini uzattı.

Kucağına alıp koltuğa oturdu.

"Ben yeğenim için dedim."

Barış Efe abimin kapşonun ipini tutup çekmeye başladı.

"Siz nereye gideceksiniz Ahmet bey."

"Tim buluşması abim."

Aklıma askerdeyken bir anı gelmişti.

Ocakbaşı kebap salonuna gitmiştik o zamanlar çok mutluyduk her zaman birbirimize destek oluyorduk.

Oğlumu alıp abime baktım.

"İyi eğlenceler dileriz Üsteğmenim hesabı kime kitleyeceksiniz?"

"Abime."

"Bundan neden benim haberim yok Üsteğmenim."

Yiğit abim tek kaşını kaldırmış bakıyordu.

"Sizin timle iddiaya girmişler bizim timdekiler. Bizimkinler kazanınca ben binbaşı Aslan öder dedim."

"Lan oğlum ayağın iyileşti kolun için tedavi görüyorsun şükür rahat bir şekilde oynatıyorsun ama tam iyileşmesi kolun."

Yiğit abimin isyanına sessizce güldüm.

"Anne oğluna bir şey de."

Melek hanım kolunu hafif bir şekilde kaldırıp Yiğit abime baktı.

Abim hemen önünde bir dizini kırdı.

Kafasını olumsuzca sallayıp elini abimin yanağına koyup okşadı.

"Tamam annem hesap bende."

Abim elini Melek hanımın elinin üstüne atıp dudaklarına getirdi.

Öpücük kondurup gözlerinin içine baktı.

Telefonuma mesaj gelince cebimden çıkarıp baktım.

Erkan'dan gelmişti. Nerede kaldığımı yazıyordu cebime koyup abimgille Melek hanıma baktım.

"Ben çıktım."

≈

Kafeteryaya girdiğimde gözlerimle bizimkinleri aradım Sedef el sallayınca kafamı gördüm diyerek sallayıp yanlarına doğru yürüdüm.

"Hoş geldiniz abi."

Sedef direk bana sarıldığında tek kolumla sarılıp.

"Hoşbulduk abim." Dedim.

Kucağımdan oğlumu alınca Erkan'la sarıldık.

"Hoş geldin abi görüşmeyeli nasılsın?"

"Hoşbuldum Erkan iyiyim hamdolsun sizler nasılsınız."

Oturmak için sandalyeyi biraz geriye çekip oturdum.

"İyiyiz abi öz ailenle aran nasıl."

"İyi abim."

"İlk Ahmet abiden bahsetmiştin ondan sonra diğerleriyle. Hem şimdi durumları nasıl."

Hastane olaylarından beri herşeyi biliyorlardı. Tabi geçirdiğim krizleri bilmiyorlardı.

"İkisi de iyileşti çok şükür abicim."

Ahmet abime çabuk alışmıştım ilk Yiğit abime abi desemde Ahmet abimi kendime daha yakın hissediyordum.

Yanıma gelen garsonla sade Türk kahvesi istedim. Efe içinde pasta.

Kahvemdeki son yudumu içip uyuyan oğluma baktım.

"-İşte böyle abi."

Restorandan atıldığımda Ömer abim asıl sahibiyle konuşup patronu çıkartmış orayıda satın almış içindeki işini yapanlar devam ediyor hiçbir şey degişmemiş sadece patron ve asıl sahibi degişmiş.

Tabi bana bunlardan kimse bahsetmedi burada öğreniyordum ama haberim varmış gibi yaptım.

Gelen tuvaletim ile ayağa kalktım.

"Efe size emanet ben lavaboya gidip geliyorum."

Arkamı dönüp lavabonun yolunu tuttum.

Elimi yıkayıp peçete yardımıyla kurulayıp çöpe attım.

Kapıyı açtığımda karşımda tanıdığım kızla dondum.

Ahmet abimin kız arkadaşı Rabia ama başka adamla aşırı derecede çok samimiler.

Kızın etraftaki gözleri bana değince yüzünde endişe oluştu kaşlarım çatık ellerim yumruk olmuş ona bakıyordum.

Hemen oradan uzaklaşıp Sedef ile Erkan'a sonra görüşürüz benim işim çıktı diyerek oğlumu kucağıma alıp uzaklaştım.

Ortadan kaybolan Veysel'e küfür edip bir taksi çevirdim.

Evin adresini verip arkama yaslandım.

İçime derin bir nefes çekip telefonumu elime aldım.

Ahmet abimin kayıtlı olan numarasına tıklayıp aradım.

İlk çalışta açtı.

"Efendim abim."

"Neredesin abi hemen eve gel sana anlatacaklarım var önemli."

"Tamam abim geliyorum."

Telefonu cebime koyup yüzümü sıvazladım.

Acaba bana inanırmı, umarım inanırsın abi.

Konağa gelen taksi ile ücreti ödeyip indim arabaların olduğu yere baktım ne Ahmet abimin ne de Yiğit abimin arabası vardı.

Kapının ziline bastım.

Handan abla açmıştı.

"Hoş geldiniz oğlum."

"Hoşbuldum abla Kerem bey nerede?"

Terlikleri giyip üstümdeki ceketi çıkardım.

Asılan yere asıp Handan ablaya döndüm.

"Kerem Bey'e telefon geldi oğlum aceleyle çıktı. Sadece Melek hanım var oda salonda."

Kafamı salladım.

İçeriye geçip oğlumu koltuğa yatırdım.

Bana bakan Melek Hanımla önüne diz çöktüm. O sıra kapı alacaklı gibi çalınmaya başladı.

"Melek hanım ben bir şey diyeceğim Rabia-"

Omzumdan bir tutup ayağa kaldırdı. Ardından yumruk geldi.

Bir adım geriye gidip bana vuran kişiye baktım Ahmet abim burnundan soluyordu.

"Ulan şerefsiz hiç utanmadın mı lan?"

Yakalarımdan tutup kafa attı.

"Abi-"

"Abi deme bana ulan sapık it."

Bir yumruk daha. Oğlum çığlık çığlığa ağlıyordu Yiğit abim ile Ömer abim salonun girişinde durmuş bana sinirle bakıyorlardı ben ne yaptım ki.

Yüzüme gelen bir yumruk daha dengemi sağlayamayıp yere düştüm cenin pozisyonuna geçtim.

Küfürler ederek karnıma vuruyordu.

Melek Hanım gözlerinden akan yaşlarla Ahmet abimin kolundan tutup çekmeye çalışıyordu.

Ben ise bana gülerek bakan Rabia'ya bakıyordum.

Üstünde abimin ceketi vardı gördüğüm kadarıyla kıyafetleri yırtıktı.

"Neyin ne olduğu belirsiz it. Kıza saldırmak ne demek lan tecavüze etmeye çalışman ne lan. Sen hiçbir zaman bu aileyi hak etmedin."

Ne diyordu abim.

"Ben-"

Karnıma son attığı tekmeyle ağzımdan kan geldi.

Boğazımda kalan kanla öksürmeye başladım.

Yakamdan tutup kaldırdı. Tabi ben ayakta duramıyordum.

"Oğlunuda al defol git şerefsiz köpek."

Ağlamaktan kıpkırmızı kesilen oğlumu kucağıma vererek yaka baca beni kapıya doğru sürükledi.

Rabia korkmuş gibi yaparak Yiğit abimin arkasına saklandı.

"Ne bakıyorsun lan!"

Kükreyen Yiğit abimle ona baktım.

"Abi ben bir-"

"Kes sesini bana abi deme."

Kapıdan dışarı Ahmet abimle çıktık ve hâlâ beni yakamdan tutuyordu arada tökezliyordum büyük ana kapıya gelip fırlatır gibi dışarıya attı yere düştüm Allah'tan oğlumun üstüne düşmedim.

İşaret parmağını yüzüme karşı sallamaya başladı.

"Bir daha sakın ama sakın bu konağın önünden geçme ve gelmeye kalkma andım olsun ki silağımı çekip vururum seni."

Büyük siyah kapıyı sert bir şekilde kapatıp kapının ardından bağırdı.

"İçinizden herhangi biri Kaan'a yardım ederse benimle karşı karşıya gelir DUYDUNUZ MU?"

Karın üstüne düştüğüm için pantolonum sırılsıklam olmuştu zar zor ayağa kalkıp yüzümdeki ağrıları ile karnımdaki ağrıları umursamadan oradan uzaklaştım.

Üstümde ne cüzdanım ne de telefonum vardı ceketin iç cebindeydi.

Ayaklarımda içeri terlikle uzaklaştım.

Ben hiçbir şey yapmadım ki sahip olmaya kalkışmadım kimseye.

Selam canlarım ben gedim.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 😊

Seviliyorsunuz ❤️

Mutlu kalın ❤️

Gecikmemden dolayı hepinizeden özür dilerim.