Yeni Üyelik
6.
Bölüm

★4. Bölüm★

@kaleminsesi1905_01

Medya: Üsteğmen Vedat TAŞEL

 

Yazar bakış açısı

 

Kapı tıklandığında adam kapıya bakarak "gel" demiştir.

 

Az çok kimin olduğunu biliyordu ve tahmini doğru çıktı.

 

Elindeki sarı dosyayı uzattı.

 

"İstediğiniz kişinin a'dan z'ye kadar bilgileri vardır."

 

Adam Vedat'ın elinden dosyayı alıp incelemeye başladı.

 

"Dinliyorum."

 

"Kaan şimdiki soyadı ile Aydın."

 

Tek kaşını kaldırıp Vedat'a baktı.

Vedat derin nefes aldı.

 

"Bundan 23 yıl önce başka birisi tarafından bilerek iki bebeği değiştirmiştir. Kaan'ı büyüten aile bunu Kaan 4 yaşına geldiğinde öğrenmiştir ve para karşılığında adam ne derse yapmıştır."

 

"Metin Aydın öz oğlu olmadığını 4 yaşında öğreniyor. Peki nasıl?"

 

"Bebekken yerlerini değiştiren adam sayesinde."

 

Orta yaşta olan adam kafası ile onayladı.

 

Dosyada bir fotoğrafı inceliyordu. Eski timi ile çekilmiş bir fotoğraf.

 

 

"O timi geri nasıl bir araya toplayacaksınız?" Dedi Vedat

 

Orta yaşlarda olan adam konuyu değiştirdi."Kaan hakkında devam et. Öz ailesini buldu mu?"

 

"Aslında öz ailesi onu buldu."

 

Diğer sayfaya geçtiğinde Aslan ailesi hakkında bilgiler vardır.

 

"Baba emekli Albay, iki abi asker binbaşı ile üsteğmen."

 

Adam gözlerini Vedat'a götürmüştür.

 

Vedat "baba onu mesleğine geri göndermek istiyor. Korumalardan olan kişi öyle dedi."

 

Diğer sayfaya geçtiğinde Barış Efe vardı.

 

"Öz oğlu Barış Efe mesleğini oğlu için bırakmak zorunda kalmış."

 

"Sebep"

 

"Anne bebeğini doğdu gün terk etmiş ve Kaan Aslan'ın emanet edeceği kimse olmadığı için bütün işini oğluna adamış."

 

"Bir sonraki sayfada çalıştığı işler vardır. Araba tamirinde çıraklık, ve bir çok işte çalışmıştır ama hepsinde en fazla iki hafta sürmüştür."

 

Adam dosyanın ilk sayfasına tekrar gelmiştir ve fotoğrafın altındaki bilgileri okuyordur fakat gözleri bir yerde takılı kalmıştır. 'tacize uğramıştır.'

 

Sinirli bir şekilde kafasını kaldırıp Vedat'a baktı. "Kim tarafından."

 

Vedat yutkundu. Ne diyecekti ki ona bu yalan hayatı veren kişi mi yoksa Metin Aydın'ın en yakın arkadaşı tarafından mı.

 

Adam elini sert bir şekilde masaya vurunca kendine gelen Vedat konuştu.

 

"Sarper Gençoğlu Metin Aydın'ın arkadaşı, Çetin Laçinkaya bebek iken yerlerini değiştiren adam, eski mahallede komşusu olan Yasin Güner."

 

Sinirle ellerini yumruk haline getirdi. Dişlerini sıkarak.

 

"Peki buna nasıl izin verdiler?"

 

Vedat"Metin Aydın para sayarken gözlerinin önünde tacize uğramıştır uğramakta kalmamış Çetin Laçinkaya tarafından te-"

 

İşte buna dili varmıyordu Vedat'ın o kelimeyi tamamlayamadan gözlerini kapatarak yutkundu.

 

Adam sinirli bir şekilde ayağa kalktı. Odanın içinde volta atmaya başladı.

 

"Bana o üç adamı buluyorsun gerekirse tüm yasalara gir olmadı benim adımı ver. Bana Barış komutanımızın tarafından emanet edilen çocuğun başına bunları getiren kişileri bul."

 

Adam tekrar yerine oturduğunda dosyayı eline aldı öz ailesi olduğu sayfayı açıp baba Kerem'in fotoğrafına baktı.

 

"Umarım oğluna çok iyi bakarsın Barış komutanımızın dönmesi çok yakın."

 

Kaan'ın fotoğrafına bakmak için ilk sayfaya döndü.

 

"Özür dilerim evlat, keşke senden daha önce haberim olsaydı."

 

Son sayfaya bakmadığı aklıma gelmiştir o sayfayı açtığında gördüğü bayan fotoğrafı ile şok yaşamıştır.

 

"Nihan Karaoğlu"

 

"Barış Efe'nin öz annesi, kendisini Hazal Gezgin olarak tanıtmıştır."

 

"Neden terk etti."

 

"Hepsi bir oyunmuş aslında ama bu planda Barış Efe sonradan dağil oldu."

 

Adam"ne demek oyun."

 

Vedat" Çetin Laçinkaya'nın oyunu o kadını ayarlayıp Kaan'ı hayatını altüst edecektir ve başardı da ilk timi dağıldı, onu vatan haini olarak gösterdiler,ona güvenen kişiler tarafından araları bozuldu, anlayacağınız oğlu ile başbaşa kalmış."

 

"Vedat, Çetin Laçinkaya neden bunları ona yaptı."

 

"Kerem Aslan'ın en büyük düşmanı Kerem Aslan'dan intikam almak için. Bir operasyon da karşılarına çıkan terörist tarafından tuzağa düşmüştür ve bu teröristlerin içinde Çetin Laçinkaya'nın oğlu Taner Laçinkaya da vardır onu etkisiz hale getiren kişi Kerem Aslan."

 

"Bir intikam uğruna çok kötü şeyler yaşamış Vedat ilk ailesinden kopmuş."

 

Derin bir nefes alıp Vedat'a döndü.

 

"Şimdi Kaan nasıl durumu ona nasıl davranıyorlar."

 

Kaan

 

Kulağıma gelen kapı sesi ile uyandım kapıya baktığımda Ahmet bey ile Ateş beyi gördüm.

 

Yatakta oturup sırtımı başlığa dayadım.

 

"Uyandırdık mı aslında çok sessiz açmıştık kapıyı."

 

Ateş'in cümlesi ile tebessüm ettim. Ahmet bey onun kafasına hafiften vurdu.

 

"Lan oğlum kendisi eski bordo bereli bir asker."

 

İçimden 'di' ile tamamladım. Bileğimdeki saate baktığımda saat tam 8 di.

 

"Aslında zaten kalkmam gerek normalde geç kalkmışım."

 

İkisi yatağa yaklaşarak Efe'ye baktılar.

 

"Biz Barış Efe'yi alıp çıkacaktık sen biraz daha uyu abim."

 

Efe uyanmış zürafa ile oynuyordu.

 

Ahmet bey "ben onun sesini duyunca geldim."

 

Efe'ye baktım bana bakıyordu geri Ahmet beye döndüm.

 

"Size geliyor almak isterseniz kucağınıza alabilirsiniz."

 

Ateş" Ama ben hiç alamadım abim dün akşam aldı."

 

Ahmet bey kolunu Ateş beyin omzuna atıp konuştu.

 

"Sana gelirse al abim."

 

Ateş bana dönüp gözlerimin içine baktı bu alabilir miyim bakışıydı galiba.

 

"Ben bu bakışa hayır diyemem."dememle hemen Efe'nin olduğu yere benim sağ tarafıma geçti.

 

"Amcasının paşası gel bakayım Ateş amcana."

 

Efe kıkırdayarak kaçmaya başladı oh ne güzel oyununu buldu.

 

Bacağımın üstünden sol tarafıma geçti kafasını sakladı.

 

Bu bir nevi saklanmaktı. Ve kafası hariç her yeri görünüyordü deve kuşları gibi kafasını saklamıştı.

 

Ahmet bey ile Ateş bey kahkaha attılar.

 

Ateş bey " tüh yaa Efe'yi gördünüz mü nere gitti."

 

Efe kafasını çıkartıp Ateş beye bakarak. 'gu gu' dedi.

 

(Benim yeğenim öyle yapıyordu o yaşındayken ve şimdi dört yaşında saklandığı da biz nereye gitti dediğimizde saklandığı yerden çıkıp 'gu gu' diyordu.)

 

Kollarını bana uzatınca onu alıp sağ tarafıma koydum Ateş bey kucağına almak için biraz eğildiğinde hemen kollarını uzattı.

 

Vay arkadaş satıldık. Ateş bey onu kucağına alıp bir adam arkaya doğru gitti.

 

Bende yataktan kalktım Ahmet bey yanıma gelip saçımı karıştırdı.

 

"Abim hafta sonu olduğu için kahvaltı 9 da yapılacak sen istersen biraz daha uyu."

 

"Ben uykumu aldım Efe ile üstümüzü değiştirip geliriz."

 

Ateş bey "yaa abi sen değiştir üstünü Efe'nin üstünü ben değiştiririm."

 

Odaya yayılan koku ile tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

 

"Benim için sorun değil."

 

Bana baktı ve bakmaya devam ediyor.

 

"Tamam." Diyerek giyinme odasına gitti.

 

Ben direk Ahmet beye döndüm. O bana tebessüm ederek bakıyordu.

 

"Şaşırma kendisi çocuk doktoru olmak istiyor. Hem abim ile yengem evde olmadığında Asaf'a o bakıyordu tatil günlerinde."

 

Efe'nin ağlama sesi ile ikimizde oraya koştuk.

 

Kapıdan içeriye girdiğimde Efe Ateş'in kucağına da ağlıyordu.

 

"Ne oldu." Panik ile biraz sesim yüksek çıktığı için daha çok ağlamaya başladı.

 

Hemen Ateş'in kucağından aldım oğluma sarıldım.

 

"Babam ne oldu." Bir yandan kucağımda sallıyorum diğer yandan konuşuyordum.

 

Alnında ki kızarıklığı gördüğümde neden böyle ağladığını anlamıştım.

 

"Abi gerçekten altını değiştirmek için beze bakıyordum yere koymuştum ama kendisi koltuğa çıktı düşüyordu yetişemedim düştü. Birden oldu."

 

Efe'in ağlamaları iç çekişlere döndü biraz daha sırtına hafiften vurmaya devam ettim.

 

"Sorun değil Ateş çocuk bu düşe kalka büyüyecek."

 

Omuzlarından yük kalmış gibi rahatladı galiba ona kızdığımı sandı.

 

Normale dönen Efe ile onu Ateş'e uzattım.

 

Ateş biraz tereddüt ile bana baktı. "Sorun değil gerçekten sana kızmadım eğer onunla ilgilenmek istiyorsan devam et."

 

Kucağına aldığında yerdeki bez ile ıslak mendili aldım.

 

Bez değiştirme masasına yatırdı ilk ıslak mendili verdim altını bir güzel temizledikten sonra bezi verdim onuda takınca iş tamamdır.

 

"Şey ben giydirmesem."

 

"Bence buraya kadar geldin kendi zevkine göre giydirebilirsin."

 

Gözleri ışıldayarak Efe'nin dolabına doğru yürüdü.

 

 

Kahve ve gri tonlarında kıyafetler ile geri geldi.

 

"Yok artık." Ahmet Bey'in konuşması ile ona döndüm.

 

"Kendisi almıştı Efe'ye alış veriş yaptığımız da."

 

Onlar Efe ile ilgilendiği için bende odadan çıkıp banyoya girip işlerimi hallettim.

 

Çıktığımda Ahmet bey ile Ateş ve kucağında oğlum çıkmak üzereydi.

 

"Babası biz dedeye gidiyoruz hadi amcam babaya bay bay yap."

 

Oğlum bana bakıyordu o el bay bay demenin ne olduğunu bilmediği için ben ona bay bay yaptım beni taklit ederek oda elini salladı.

 

Onlar gittiğinde bende giyinme odasına geçip kendi kıyafetlerim den giyindim.

 

 

Aşağıya indiğimde Büşra hanım karşıladı.

 

"Bende seni bekliyordum gel kış bahçesinde yapacağız kahvaltıyı."

 

Onu takip ettim çok güzel bir yere gelmiştik.

 

"Günaydın oğlum."

 

Kerem bey bana seslenmesi ile ona döndüm.

 

"Günaydın Kerem bey."

 

Buruk bir tebessüm etti boş yere oturup oğluma baktım bebek sandalyesi de elindeki salatayı önündeki dört dişi ile yemeye çalışıyordu.

 

"Kaan bey."

 

Handan abla bana seslendiğinde ona döndüm.

 

Elinde biberon vardı bana göstererek devam etti.

 

"Küçük bey mamasını nasıl içiyor."

 

Yerimden kalktım Kerem bey kolumdan tutup oturttu.

 

"Oğlum sen otur handan hanıma söyle hazırlarlar güven onlara."

 

Nasıl hazırlandığını söyleyip ekstra başlanmış bir tane yumurta istedim.

 

Handan abla elindekiler ile gelip bana verdi o da masaya oturunca Kerem beyin afiyet olsun demesi ile başladık.

 

Selam canlarım ben geldim 😊

 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

 

Mutlu kalın ❤️

 

Yazım hataları varsa söyleyin bakmadan attım.

 

 

Loading...
0%