Yeni Üyelik
8.
Bölüm

★6. Bölüm★

@kaleminsesi1905_01

Kaan

 

Kerem bey ile uyumuşum. Gözlerimi açtığımda yüzüm Kerem beyin boyun girintisi ile karşılaştım.

 

İlk olayı algılayamadım bir kaç saniye daha Kerem beyin boynu ile bakıştım aklıma gelen görüntüler ile yavaş bir şekilde uyandırmamaya dikkat ederek oturur pozisyona geldim.

 

Tüm Aslan erkekleri buradaydı. Kerem bey benimle birlikte yatakta uyumuş Ahmet bey ise Efe'nin beşiğinde iki büklüm kucağındaki oğlumla uyumuş o kamuflaj ile nasıl o şekilde ve büyük cüssesi ile sığmıştı inanın ki bilmiyorum.

 

Odanın içindeki koltukta Yiğit beye sarılmış Ateş uyuyordu. Benim yüzümden rahat uyuyamadılar.

 

Ne güzel olayları unutmuştum ya da unutmuş gibi yaparak kendimi kandırıyordum.

 

Bakışlarımı tekrar Kerem beye yöneltim. Yüz üstü uzanmış ayakları yatağın dışında bir kolu karnında diğeri ise benim elimin üstünde bu anı bozmamak için tekrar yavaş bir şekilde uzanıp bakışlarımı Kerem beye gelecek şekilde yan döndüm.

 

Ben Kaan Aydın hiç baba sevgisi görmeyen her şeyden hor görülen uğursuzun tekiydim.

 

İlk vatan haini gösterildim, gölge timi dağıldı her şey Hazal'ın yüzünden di yada Nihan mı desem.

 

Burnumu afif bir şekilde Kerem beyin boynuna yasladım sessiz olmaya çalışarak nefesimi içime çektim baba kokusu bu mu bilmem ama çok güzel kokuyordu.

 

Bencil olmak benim hakkımda değil miydi? Bir kere ya bir kere bencil olmak istiyorum boşta kalan elimin işaret parmağı ile Kerem beyin yanağını tüy dokunuşu ile dokundum.

 

Çıkmaya başlayan kirli sakalı parmağımın ucuna çok hafif değiyordu.

 

Kerem bey hareketlenince elimi hızlı bir şekilde çektim ona bakmaya devam ediyordum karnındaki elini dokunduğum yeri kaşıyıp bana doğru yan döndü şimdi burunlarımız karşılıklıydı.

 

Hemen gözlerimi kapattım ben burada kendimi huzurlu hissediyordum ve bu anın bozulmasını istemiyordum.

 

Bu bencilikti ama ben bu duyguya hep hor görülmüştüm.

 

Gözümü afif açtığımda bana bakan bir çift koyu kahverengi gözler ile karşılaştım o anın verdiği panik ile gözlerimi geri kapattım.

 

Nefes sesinden anladığım kadarıyla gülüyordu. Saçlarımın üstünde hissettiğim dokunuş ile bir an titredim.

 

Fısıltı ile " Uyumadığını biliyorum evlat."

 

Gözlerimi tam açtığımda bana bakıyordu yüzünden gördüğüm kadarıyla o da çoktan uyanmış.

 

"Siz ne zaman uyandınız."

 

Yüzü biraz düşsede hemen toparladı"kalkıp tekrar yanıma uzandığından beri."

 

Sessiz bir şekilde yutkundum ama o duymuştu bakışlarımı yüzünden çekerek.

 

"Ben özür dilerim Kerem bey."

 

Başımdaki elini yanağıma getirerek.

 

"Neden?" Ama bunu bir tık sinir ile demişti.

 

Tekrar fısıltı ile "sizi rahatsız et-"

 

Sözümü kesip "beni hiçbir zaman rahatsız etmezsin evlat."

 

Bakışlarım tekrar yüzüne döndüğünde buruk bir tebessüm vardı yüzünde.

 

Kolundaki saate bakıp bana döndü "ikindin ezanı okunmak üzere ben odama geçeyim."

 

Doğruduğunda çıkan sese Ahmet be ile Yiğit bey uyanmıştı Kerem beyin ayağa kalktığını gördüğünde hemen onlarda ayağa kalktı.

 

Yiğit bey Ateş'ide uyandırıp tekrar yiğit beye baktı ben de uzandığım yerden kalkmıştım.

 

Kerem bey oğullarına bakıp konuştu.

 

"İkindin ezanı okunmak üzere hadi odalarınıza gidin Kaan'ı yalnız bırakın yemeğe kadar dinlensin."

 

Kerem beyin komutu ile üçlü çıktı bana dönüp yaklaştı elini omzuma koyup gözlerimin içine baktı.

 

"Burası senin de evin kendini kasma evlat sende benim oğlumsun, biliyorum erken ama kendi öz soyadını taşımanı istiyorum."

 

Kaan Aslan belki kendime bambaşka yeni bir sayfa açmam için ilk adımım olabilir belki bu kabuslar benim peşimi bırakır.

 

Kafamı salladım arka cebimde olan düzdanımı çıkarıp içinden kimliğini çıkardım Kerem beyin yüzüne baktığımda gözleri parlıyordu biraz da dolmuştu.

 

Kimliğimi ona uzattım sorgular gibi bana bakıp kimliği aldı.

 

"Barış Efe'nin kimliğini de ver evlat."

 

Kafamı olumsuzca salladım. "Onun kimliği yok."

 

Şaşkınlık içinde bana baktı boğazını temizleyip "onu da hallederim anne adı ne olsun."

 

Gözüm uyuyan oğluma kaydı ileride büyüdüğünde elbette bana annesini soracaktır.

 

"Bilmiyorum bana annesini sorduğunda ona annesinin bir terörist olduğunu söyleyemem."

 

Çünkü bende bilmiyordum.

 

"Melek olsun mu annenin adı."

 

Buruk bir tebessüm ettim hep merak ettiğim ama ağzıma getiremediğim soruydu.

 

Ayaklarıma baktım "Melek hanım kabul eder mi?"

 

"Gel kendisine soralım bakalım cevabını."

 

Şaşkınlıktan kaşlarım havaya kalktı hastanede gelmemişti. Demek beni görmek istemiyordu o yüzden gelmedi ben bu yaşıma kadar hem anne hemde baba sevgisi görmedim ki aile kavramı ne onu da bilmiyordum.

 

"Eğer rahatsız olacaksa ben gelmeyeyim siz sorun."

 

"Seni görmeyi o kadar çok istiyor ki ama odasından dışarıya çıkamıyor."

 

"Neden?"

 

"Beraber görelim neden çıkmadığını."

 

Kimliğimi kendi düzdanına katarak kapıya doğru sağ ayağı az bir şekilde sekerek yürüyordu benim gelmediği mi hissedince omuzunun üstünden bana baktı.

 

"Gel sana evlat."

 

İşaret parmağım ile oğlumu gösterdim. Durumu anladığında kolundaki saate baktı.

 

"Söyle yapalım o zaman evlat namazdan sonra annenin yanına gideriz."

 

Kafamı salladım odadan çıktığında telefonumdan ses geldi ezanın okunmasına 5 dakika vardı tuvaletin kapısını açıp içeriye girdim.

 

Abdesti alıp çıktım yatağın yanındaki çekmeceden seccade'yi aldım yönünü kıbleye gelecek şekilde serdim ezanın okunmasını bekledim.

 

Okunan ezan ile seccede'ye geçtim niyet getirip başladım. Son rekatı için ayağa kalktığımda Efe uyanmış yanıma gelmişti secdeye geçtiğimde yanıma gelip benim gibi yapmaya çalıştı.

 

 

Son duaları okuduğumda kucağıma çıkmıştı. Selam verip ona döndüm.

 

Bana yüzündeki gülücük ile bakıyordu. Ellerimi dua etmek için havaya kaldırdım.

 

' Allah'ım sen büyüksün beni ve ailemi tüm müslüman kardeşlerimi iki cihanda da koru. '

 

Amin diyip elimi yüzüme sürdüm aynısını Efe'mde yapmıştı onu kucağıma alıp burnumu boynuna gömdüm sağa sola doğru kafamı hareket ettirdim orasından çok gıdıklanıyordu.

 

Kapıdan gelen kıkırma sesi ile oraya baktım Yiğit beyin kızı Ece ve kardeşi Asaf vardı.

 

El ele tutuşmuş bana bakıyorlardı Efe'yi sağ elime alıp sol elimi gelin diye işaret yaptım.

 

İkiside koşarak gelip önüme oturdular. Ece annesine benziyordu az bir şekilde babasını da anımsatıyordu. Ama Asaf babasına benziyor, az bir miktar ömer beyi anımsatıyor.

 

"Kaan amca Allah kabul etsin."

 

"Amin minik kuş."

 

Çocukları yerdeki halıya oturtup seccade'yi kaldırıp düzenli bir şekilde katlayıp yerine koydum.

 

Geri çocuklara döndüğümde üçü de bana bakıyorlardı.

 

Ece Asaf'ın elinden tutup kaldırdı.

 

"Babam gil seni bekliyorlar dedemin odasında."

 

Tebessüm ettim maşallah çok tatlılardı.

 

"Hmm küçük hanım acaba bana yolu gösterir misiniz?"

 

"Tabi ki de onun için geldim buraya buyurun beni takip edin."

 

Barış Efe'yi sağ koluma Asaf'ıda sol koluma alıp Ece'yi takip ettim.

 

İki kat yukarı çıktığımızda bir kapının önüne geldik Ece kapıyı çaldığında içerden gelen komut ile kapıyı açtı.

 

İçeriye girdiğimizde Sadece Kerem bey ile Ömer bey vardı.

 

Ece hızlı bir şekilde Kerem beye koştuğun da kolumdaki iki bedeni yere bıraktım Asaf da koşarak ablasının arkasından gitti ve hemen elini tuttu.

 

Barış Efe yere koyduğum an ayaklarının üstünde bacaklarıma sarılmıştı.

 

Benim gözlerim ise yatakta yatan bayandaydı.

 

Bana gözleri dolu bir şekilde bakıyordu. Ben o an kendime lanet ettim.

 

Onun hakkında olduk olmadık şeyler söylüyordum.

 

Ortamdaki atmosferi dağıtmak için Kerem bey boğazını temizledi bakışlarım direk onu buldu.

 

"Annen Melek Aslan."

 

Gözlerim tekrar Melek hanıma kaldığında Efe'yi kucağıma alıp yanına ilerledim.

 

"Merhaba efendim izniniz olursa yanınıza oturabilir miyim?"

 

İki kez göz kırptığında Kerem beye baktım.

 

"Evet dedi" dediğinde boş elimle elini kavrayıp yanına oturdum.

 

Ona ne olmuştu neden bu haldeydi gözünden yaş aktığında kavradığım eli hemen bıraktım yoksa benden rahatsız mı oldu.

 

Bir el hemen elimi kavrayıp tekrar Melek hanımın elinin üstüne koydu.

 

Kulağıma "senden rahatsız olmadı abim sadece mutluluktan."

 

Ömer Bey'in sesi ile elini daha sıkı ve canını acıtmayacak şekilde kavradım gözlerinin içine baktığımda daha çok parlamıştı.

 

Elini havaya kaldırdıp, başımı kaldırdığım elin hizasına getirip saçlarımın arasına koydum ve gözlerimi kapattım afif elini oynatım.

 

Bu gün çok bencil olmuştum merak ettiğim duyguları bir bir yaşıyordum.

 

Bu anı bozan kapı sesi olmuştu gözlerimi açtığımda kapıya baktım Kerem bey komut verince kapı açıldı içeriye korumalardan biri girmişti.

 

Bu adam sürekli gözleri benim üstümde olan adamdı.

 

"Kerem bey Vedat TAŞEL ile babası geldi."

 

Soy isim bana yabancı gelmiyordu acaba onunla bir yakınlığı varmı ki?

 

Selam canlarım ben geldim 😊😊

 

Kaan kimden bahsetti? 🤔

 

Kitabın gidişatı nasıl?

 

Kaan

 

Kerem

 

Ahmet

 

Yiğit

 

Ateş

 

Ece ile Asaf

 

Vedat

 

Efe ❤️

 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

 

Mutlu kalın ❤️

 

Loading...
0%